Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2020/1455 E. 2023/1329 K. 11.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/1455
KARAR NO : 2023/1329
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/01/2020
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACI : …
-…
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … …

VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
Av. …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacak)
İSTİNAF TALEP TARİHİ : 31/01/2020
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 11/12/2023
KARARIN YAZIM TARİHİ : 11/12/2023
Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/01/2020 tarih ve … Esas-… Karar sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davalı vekilinin istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede;
DAVACI VEKİLİ DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Müvekkilinin, davalı şirketin araştırma ve anketörlük işlerini yerine getirdiğini, ancak yapılan son işlerin sonucunda kestiği faturaların karşılığını, sözlü ve yazılı taleplerine rağmen alamadığını, bu nedenle müvekkilinin Adana 10. Noterliği’nin 07/11/2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini, 8.282,00 TL bakiye alacağın talep edildiğini, davalı tarafça 959,00 TL’nin yatırıldığını, ancak geri kalan bakiyenin ödenmediğini, bakiye alacak tutarı olan 7.322,00 TL’nin tahsili amacıyla Adana 7. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden devamına ve % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALI VEKİLİ CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Öncelikle yetki itirazında bulunduklarını, yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Adliyesi olduğunu, görev itirazında bulunduklarını görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, müvekkili ile … …’ın sözleşme imzaladığını, davacı ile hiç bir sözleşme ve anlaşmanın bulunmadığını, … …’ın … adına fatura keserek taraflarına yollandığını ve ödemenin istendiğini, davacının fiilen müvekkili ile yaptığı bir işin olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: “… davalı tarafça dava dışı … … ile çalışıldığından bahisle davacı ile aralarında sözleşme ilişkisinin bulunmadığı savunulmuş ise de dava dışı … …’ın davacının eşi ve aynı zamanda SGK kayıtlarına göre çalışanı olduğu ve yine davalının bahsi geçen muhtelif tarihlerde davacının banka hesabına faturalara konu işler bakımından ödemeler yaptığı nazara alındığında taraflar arasında yazılı olmasa bile araştırma ve anketörlük işler kapsamında akdi ilişkinin kurulmuş olduğu, bilirkişi marifetiyle yapılan hesaplamaya göre davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 7.322,00 TL tutarında bakiye alacağının bulunduğu, bu alacağa takip talebindeki talep gibi takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması gerektiği, davalı tarafça dava tarihinden sonra olmak üzere 05/01/2018 tarihinde 500,00 TL tutarında ödeme yapılmış olduğu,” gerekçesiyle,
“1-Davanın Kabulü ile;
a)Davalının Adana 7.İcra Müdürlüğünün … E.sayılı icra takibine vaki itirazının iptaline, takibin 7.322,00 TL asıl alacak üzerinden söz konusu asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle devamına, davalı tarafça dava tarihinden sonra olmak üzere 05/01/2018 tarihinde yapılan 500,00 TL tutarındaki ödemenin icra müdürlüğünce takibin infazı sırasında nazara alınmasına,
b)Hükmolunan 7.322,00 TL alacağın % 20’si oranına karşılık gelen 1.464,40 TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine” şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili 29/05/2023 tarihli istinaf dilekçesinde özetle:
Yerel mahkeme dosyasına müvekkili adına sunulan 18.01.2018 tarihli cevap dilekçesinde görevsizlik itirazında bulunularak görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu belirtilmek suretiyle, dosyanın görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesinin talep edildiğini, yerel mahkemenin görevsizlik itirazı hakkında herhangi bir karar vermeksizin hüküm kurulduğunu, kamu düzeninden olan işbu dava şartı araştırmaksızın ve görevli olup olmadığına bakılmaksızın esas hakkında hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu,
Davalı şirket ile dava dışı … … (…) arasında sözleşme yapıldığı, müvekkili şirketin, davacı … ile hiçbir sözleşme ve anlaşması bulunmadığını, tüm projelerde olduğu gibi dava konusu alacağa ilişkin olan projelerde de … … ile birlikte çalışıldığını, … …’ın, iş bu projelerle ilgili gerekli çalışmaları eksik, geç veya hiç yapmadığı ve bu nedenle araştırmayı talep eden firmalar nazarında davalı firmanın büyük itibar ve iş kaybına uğradığını, dosya kapsamına bakıldığında, davacı ile müvekkili şirket arasında sözleşmenin varlığını ispata yarar hiçbir delil bulunmamasına rağmen hüküm kurmaya elverişli olmayan salt yorum ve varsayıma dayalı bilirkişi raporları nazara alınarak yerel mahkeme tarafından hukuka aykırı hüküm kurulduğunu belirterek,
Sonuç itibariyle: Yerel mahkemece verilen kararın kaldırılarak davanın reddine, davalı aleyhine, % 20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin istinaf dilekçesine karşı beyanda bulunmamıştır.
DELİLLER : İstinaf incelemesine esas;
Yerel mahkemenin dosyası içerisinde bulunan belge ve kayıtlar.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacak iddiasına dayalı olarak yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali davasıdır.
Somut olayda davacı, davalı şirketin araştırma ve anketörlük işlerini yerine getirdiğini, bir kısım alacaklarının ödenmediğini, ödenmeyen alacakları için davalıya ihtarname çekildiğini, ihtarname üzerine de ödeme yapılmadığını, bunun üzerine davalı hakkında icra takibi yaptığını iddia etmiştir.
Davalı ise, davacıyla yapılmış bir sözleşme olmadığını, sözleşmenin, dava dışı … … ile yapıldığını iddia etmiştir.
Adana 7. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; takip alacaklısı … vekili tarafından verilen 22/11/2017 günlü takip talebiyle 7.322,00 TL fatura alacağının tahsilinin talep edildiği, takip talebi ekinde faturanın bulunmadığı görülmüştür. Borçlu … … Uygulamaları Araştırma ve Danışmanlık … Ltd. Şti. vekilinin takibe itirazı üzerine takip durmuştur.
Mali Müşavir Bilirkişi … … ile Hesap Uzmanı Bilirkişi Doç. Dr. … …’dan alınan 16/08/2019 tarihli kök bilirkişi raporunda ve 19/11/2019 tarihli ek bilirkişi raporunda; davalı şirket tarafından davacı ile arasında sözleşme ilişkisinin bulunmadığı ve … … ile çalıştığının beyan edildiği, dosya kapsamından … …’ın, davacının eşi olduğu, SGK kayıtlarından … …’ın çalışan olduğu ve davacı şirket tarafından yapılan ödemelerin davacıya ait … Bankası A.Ş.’nin TR… numaralı hesap olduğunun tespit edildiği, davacı ile davalı şirket arasında sözleşme ilişkisinin mevcut olduğu kanaatine varıldığı, davacı tarafın fatura örneklerini dosyaya sunmadığı, faturaların davalı defterine işlenip işlenmediğinin bilinmediği, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 7.322,00 TL asıl alacağının olduğu, davalı tarafından takibin başlamasından sonra 05/01/2018 tarihinde ödenen 500,00 TL bedelin infazda nazara alınmasının gerektiği hususunda görüş ve kanaat bildirilmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 177. maddesinin 1,2 ve 3. fıkralarında; iş hacimleri itibariyle yıllık satış tutarlarına göre belli miktarı aşanların 1. sınıf tacir sayılacağı düzenlenmiştir.
“1. Satın aldıkları malları olduğu gibi veya işledikten sonra satan ve yıllık alımlarının tutarı 7.200.000.000 (890.000 TL) lirayı veya satışlarının tutarı 8.640.000.000 (1.270.000 TL) lirayı aşanlar;
2. Birinci bentte yazılı olanların dışındaki işlerle uğraşıp da bir yıl içinde elde ettikleri gayri safi iş hasılatı 3.600.000.000 (440.000 TL) lirayı aşanlar;”
Aynı maddenin 4. fıkrasında da, her türlü ticaret şirketlerinin 1. sınıf tacir sayılacağı düzenlenmiştir.
Adana Seyhan Vergi Dairesi’nin 02/04/2019 tarih ve E…. sayılı yazısıyla; davacının 2017 yıllık gelir vergisi beyannamesinde beyan ettiği gelirin 740.400,56 TL olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Davacının gelirinin, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 177. maddesinin 2. fıkrasında belirtilen miktarı aşması, davalının da ticaret şirketi olması göz önüne alındığında, her iki tarafın da tacir olması nedeniyle davaya Ticaret mahkemesinde bakılmış olması usule uygundur. Davalı vekilinin bu yöndeki istinaf sebebi yerinde değildir.
Davalı, davacıyla aralarında akdi bir ilişkinin bulunmadığını belirterek, akdi ilişkiyi inkar etmiştir. Davacı, inkar edilen akdi ilişkiyi yazılı delille, yazılı delil niteliğinde olmayan ancak kesin delil niteliğindeki ikrar ve yemin veya davalının açık muvafakati ile tanık beyanıyla ispat edememiştir. Takibe dayanak faturaları da dosyaya sunmamıştır.
İlk derece mahkemesince, pasif husumet yokluğu nedeniyle HMK 114/1-d ve HMK 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması yerinde değildir.
Davalı vekilinin bu yöndeki istinaf sebebi yerindedir. Ayrıca taraf sıfatı kamu düzeninden olup, HMK’nın 355. maddesi gereğince resen incelenmesi gerekir.
Davacının icra takibi yapmakta kötüniyetli olduğuna dair dosyada delil bulunmadığından, kötüniyet tazminatına hükmetmeye yer olmadığına kanaat getirilmiştir.
Sonuç olarak: Davalı vekili istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.2 ve 355. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığından yeniden hüküm kurulmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN KISMEN KABULÜ ile Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/01/2020 tarih ve … Esas-… Karar sayılı kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2 ve 355. maddesi gereğince KALDIRILARAK, YENİDEN YARGILAMA YAPILMASINA GEREK BULUNMADIĞINDAN DÜZELTİLMEK SURETİYLE YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
2-Pasif husumet yokluğu nedeniyle HMK 114/1-d ve HMK 115/2. maddeleri uyarınca DAVANIN USULDEN REDDİNE,
3-Davacının icra takibi yapmakta kötü niyetli olduğuna dair kanaat oluşmadığından davacı aleyhine tazminata hükmetmeye yer olmadığına,
4-Alınması gerekene 269,85 TL maktu karar harcından, peşin alınan 31,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 238,45 TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca (13/2 maddesi) hesaplanan 7.322,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Peşin alınan ve harcanmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
İstinaf incelenmesi yönünden:
1-İstinaf talep eden davalıdan alınan 125,04 TL maktu karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
2-İstinaf talep eden davalıdan peşin alınan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
3-Davalı tarafından yapılan 54,50 TL posta masrafı ile peşin alınan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı toplamı 203,10 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-Kararın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 359/4. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından TARAFLARA TEBLİĞİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a bendi gereğince KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 11/12/2023


Başkan

*e-imzalıdır.*

Üye

*e-imzalıdır.*

Üye

*e-imzalıdır.*

Katip

*e-imzalıdır.*

” Bu Belge 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununa Göre Elektronik Olarak İmzalanmıştır.”