Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2020/1447 E. 2023/1426 K. 25.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1447
KARAR NO : 2023/1426

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İSTİNAF K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/07/2020
NUMARASI : 2016/… Esas- 2020/… Karar

DAVACI : … -…- …
VEKİLLERİ : Av. …
: Av. …-
DAVALI : …-
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ayıplı Araç Tamirinden Kaynaklı)
İSTİNAF TALEP TARİHİ : 02/09/2020
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 25/12/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/12/2023
… 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 08/07/2020 tarihli, 2016/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davalı vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan incelemede;
DAVACI VEKİLİ DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Müvekkilinin sahibi olduğu iş makineleri ile hafriyat ve inşaat işleri ile uğraştığını müvekkilinin sahibi olduğu 2012 model gövdesi Caterpillar, delici kısmı Soilmac marka olan SR 60 fore kazık makinesinin 02/09/2015 tarihinde şantiyede yan yatarak hasarlandığını, 08/09/2015 tarihli hasar tespit tutanağının düzenlendiğini, tamir ve parça değişim giderleri sigortadan karşılanmak üzere davalı şirkete teslim edildiğini, davalı şirketin aracın tamir ve bakımını yaparak müvekkiline teslim ettiğini, ancak iş esnasında araçtan eski performasın alınamadığını, hidrolik yağ hararetinde aşırı yükselmeler meydana geldiğini, durumun davalı çalışanı …’e iletildiğini, ancak arızanın davalıdan kaynaklanmadığı, yağ soğutma fanının arızalı olabileceği ve peteklerin temizlenmesi gerektiğinin söylendiğini, hidrolik filtrelerinin incelenmesinden filtrede 1 kg yakın plastik parça olduğunun görüldüğünü, davalı tarafından değiştirilen hidrolik hortumlarının aşırı şiştiğini ve deliklerden yağ sızıntısı meydana geldiğini, olay davalıya iletildiğinde davalının sorumluluk üstlenmekten kaçındığını, davalının olumsuz yaklaşımı nedeniyle değiştirilen hidrolik hortumlarından 1 tanesinin sökülerek teknik analiz için … Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümüne teslim edildiğini, anılan bölüm tarafından hazırlanan 18/12/2015 tarihli raporda davalı tarafından orijinal hortum yerine kalitesiz hortum takıldığı, bu nedenle şişme boru iç cidarlarını kaplayan plastik kısımlarda kırılmalar meydana geldiğinin tespit edildiğini, mevcut durum nedeniyle müvekkilinin makineden tam olarak faydalanamadığını, üstlendiği işlerde taşeron kullanmak zorunda kaldığını, taşeron şirkete 588.012,67-TL ödeme yapıldığını, ayrıca hidrolik hortumların 20.452,94-TL ödenerek yenilendiğini, hortumun delinmesi nedeniyle sürekli yağ takviyesi yapılmak zorunda kalındığını, 16/10/2015-31/03/2016 tarihleri arasında toplam 10.276,00-TL bedelinde yağ kullanılmak zorunda kalındığını, makine davalının elinde iken kaporta ve depo kısmında ezilmeler nedeniyle iki parçanın değişimi için kasko tarafından 49.500,00-TL parça bedeli ödenmiş olmasına rağmen araçtaki bu parçaların değiştirilmediğini, ancak 49.500,00-TL nin kendilerine iade edilmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, müvekkilinin uğramış olduğu zararın şimdilik 10.000,00-TL sini dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, yargılamanın devamı esnasında dava değerini 23.154,92-TL’ye yükseltmiştir.
DAVALI VEKİLİ CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davacıya eksik harcın tamamlanması için süre verilmesi gerektiğini, davacının müvekkili tarafından tamir edilen iş makinesini 21/09/2015 tarihinde teslim aldığını, davanın 18/04/2016 tarihinde açıldığını, zamanaşımı süresinin dolduğunu, davanın zamanaşımı yönünden reddi gerektiğini, dava dilekçesindeki beyanların kabul edilemeyeceğini, dava konusu makinenin iki kısımdan oluştuğunu, makinenin alt kısmını müvekkilinin servis ve satışını yaptığı Caterpillar marka, üst kısmının ise Soilmac marka olduğunu, üst kısım ile müvekkilinin alakası olmadığını, müvekkilinin yalnızca makinenin alt kısmını tamir ettiğini, davacıya sağlam, çalışır vaziyette teslim edildiğini, arızanın hidrolik filtresinden kaynaklandığını, söz konusu filtre ile ilgili işlem yapılmadığını, filtrenin makinenin üst kısmında bulunduğunu, dava konusu parçaya ilişkin olarak müvekkilinin işlemi bulunmadığını, dava dilekçesi ekinde sunulan ve yokluklarında yapılan teknik incelemeyi kabul etmediklerini, davacının taşeron ile yaptığı sözleşmenin müvekkili ile ilgisi olmadığını, arızanın tespit edildiği tarih ile sözleşme tarihinin farklı olduğunu, arızanın 18/12/2015 tarihinde tespit edildiğini, sözleşmenin 01/11/2015 tarihinde imzalandığını, tamir amacıyla servise getirilen makinanın bu tarihte çalışma saatinin 7908 saat olduğunu, 11/01/2016 tarihli servis hizmetinde makinenin çalışma saatinin 8691 olarak tespit edildiğini, bu durumda makinenin günlük ortalama 7 saat çalışma yaptığını, davacının hortum değişimini olaydan yaklaşık 3 ay sonra yaptırdığını, ancak bunun nedenini izah etmediğini, yağ tüketim bedelinin istenemeyeceğini, kaskoya yönelik beyanların kabul edilemeyeceğini, araç ile ilgili işlemlerin tamamlanıp aracın davacıya sağlam şekilde teslim edildiğini, işleme ilişkin faturanın davacı tarafça kabul edilip ödendiğini, basiretli bir tacir olması gereken davacının bu iddiasının dinlenmesinin mümkün olmadığını, dava konusu arızanın hidrolik filtresinden kaynaklandığını, bu kısma servis aşamasında müdahale edilmediğini, olayın hortumdan kaynaklandığı düşünülse ile bu hortumların müvekkili tarafından takılan hortumlar olup olmadığının belirli olmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacıya ait iş makinesinin hasar gördüğü, aracın tamiri için davalı şirkete teslim edildiği, davalı şirket tarafından gerekli tamirin yapıldığı, ancak aracın yeniden arızalandığı, alınan bilirkişi raporunda değişimi servis tarafından yapılan hidrolik hortumlarının ayıplı olduğu, ayıbın kullanıcı hatasından değil imalat hatasından kaynaklandığı, davacının uğradığı zararın 23.154,92-TL olduğunun tespit edildiği, bilirkişi raporunun oluşa ve denetime elverişli bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 23.154,92-TL’nin dava tarihi 18/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekili 02/09/2020 tarihli istinaf dilekçesinde; davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, bu hususun mahkemece re’sen dikkate alınması gerektiğini, harcın ikmal edilmediğini, usuli şartların sağlanmaması nedeniyle davanın usulden reddinin gerektiğini, hasarlanan iş makinesinin müvekkili şirketin servisine getirildiğini, söz konusu makinenin iki parçadan oluştuğunu, alt kısmının müvekkilinin servis ve satışını yaptığı Carterpillar marka, üst kısmının ise Soimac marka olduğunu, üst kısmının müvekkili ile alakasının olmadığını, makinenin Carterpillar marka alt kısmının tamirinin yapıldığını, davacıya sağlam ve çalışır vaziyette teslim edildiğini, filtre ile ilgili herhangi bir tamir, servis işlemi bulunmadığını, filtrenin aletin üst kısmında bulunduğunu, iddia edilen hasarlara ilişkin parçaların müvekkilinin sorumluluğunda olmadığını, bu hususlar dile getirilmesine rağmen mahkemece dikkate alınmadığını, dava konusu hortumların müvekkili şirket tarafından değiştirilen hortumlar olduğuna dair kesin kanı bulunmadığını, hortumların ayırt edici özelliği olmadığını, karara esas alınan bilirkişi raporlarının kabul edilmediğini, müvekkili şirketin orijinal parça dışında montaj işlemi yapmadığını, yokluklarında yapılan teknik incelemenin kabul edilemeyeceğini, makinenin tamirinden sonra dava konusu arızanın meydana gelmesi arasında 3 aylık süre bulunduğunu, bu süre zarfında davacının hortumları değiştirmiş olabileceğini, makinenin müvekkili şirkette tamir edilerek 28/06/2015 tarihli faturanın düzenlendiğini, sonrasında davacının 07/12/2015 tarihinde dava dışı …Ltd.Şti’den hidrolik hortum satın aldığının dosya içeresinde bulunan evraklar ile sabit bulunduğunu, makinenin tekrar arızalanması sonucu 11/01/2016 tarihinde müvekkili şirketin servisine başvurulduğunu, yokluklarında yaptırılmış teknik incelemede hortumların içerisinde parça bulunduğundan bahsedildiğini, müvekkili şirket servisi tarafından hortum değişimi yapılmadığını, öte yandan servise gelmeden önce davacının yeni hortum satın aldığını ve bu hortumların müvekkili şirket tarafından takılmadığını, müvekkili şirketin davacının kendi ihmalinden kaynaklı zararlardan sorumlu olmayacağını, dava konusu yapılan hortumların müvekkili şirket tarafından değiştirilen hortumlar olup olmadığına ilişkin dosyada kesin kanı bulunmadığını, servise gelmeden önce yeni hortum satın alındığından illiyet bağının kesildiğini, müvekkili şirkete kusur izafen edilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu ileri sürerek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili 02/10/2020 tarihli istinafa cevap dilekçesinde; dava konusu tazminat miktarının taraflarınca bilinmesinin mümkün olmadığını, bu hususun yargılamayı gerektirdiğini, dava konusu bedel için belirli alacak denilemeyeceğini, 02/09/2015 tarihinde meydana gelen kaza sonrasında sigorta şirketinin talimatı üzerine iş makinesini davalı şirkete teslim edildiğini, hasar gören parçaların davalı tarafından değiştirildiğini, parça değişimi ve tamir işleminden davalının sorumlu olduğunu, makinenin alt ve üst kısımlarının farklı olmasından dolayı üst tarafın tamirinden sorumlu olunmadığı savunmasının doğru olmadığını, tamir işlemini yapıp, ücreti tahsil ettikten sonra marka farklılığından dolayı sorumlu olunmadığı savunmasının hukuki bir temeli bulunmadığını, bilirkişi raporlarında servis fişlerinin incelendiğini, hortumların davalı tarafından değiştirildiği, ayıplı olduğu, kullanıcı hatası bulunmadığının tespit edildiğini, davalının kendi servis kayıtlarına rağmen ayıplı hortumların kendisi tarafından değiştirilip değiştirilmediğinin ispat edilmesi gerektiğine yönelik savunmanın temelsiz olduğunu beyan ederek istinaf başvurusunun reddini istemiştir.
DELİLLER : İstinaf incelemesine esas olmak üzere,
Yerel mahkeme dosyası içerisinde bulunan bilgi ve belgeler.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava dilekçesi ekinde servis formları, taşeron sözleşmesi, faturalar ve … Üniversitesi Makine Mühendisliği tarafından hazırlanan 18/12/2015 tarihli teknik rapor suretinin sunulduğu, adı geçen teknik raporda firme tarafından getirilen boruların bazı bölümlerinde şişme olduğu, boru iç cidarını kaplayan plastik kısımlarında kırılmalar meydana geldiğinin tespit edildiğinin,
… Dış Ticaret…Ltd.Şti Teknik Servis Müdürü … tarafından düzenlenen 08/09/2015 tarihli hasar tespit tutanağında; davacıya ait Soilmac SR-60 fore kazık makinesinin 08/09/2015 tarihinde … şantiyesinde devrilmesi sonucu zarar gördüğü, zarar gören parçaların yenisi ile değiştirilmesi gerektiğinin bildirildiği,
Davalı vekilinin 29/06/2016 tarihli dilekçesi ekinde; dava konusu makinenin tamir ve bakımına ilişkin servis kayıtlarının sunulduğu,
05/01/2017 tarihli tutanak ile davacının 2015 yılına ait ticari defterlerinin mahkemece teslim alındığı,
Davacı vekilinin 20/09/2017 tarihli dilekçesi ekinde müvekkiline ait 2016 yılı defterlerini sunduğunu beyan ettiği, bu hususta 20/09/2017 tarihli tutanağın düzenlendiğini,
Mahkemece 10/01/2017 tarihinde dosyanın Makine Yüksek Mühendisi Prof. Dr. … ’a teslim edildiği, adı geçen bilirkişinin 24/01/2017 tarihli dilekçesi ile dava dilekçesi ekinde sunulan belgelerin dava konusu makine için olup olmadığının belirsiz olduğu, hortum ve yağların dava konusu makinede kullanıp kullanılmadığını tespiti mümkün olmadığından mevcut hali ile denetime açık bilirkişi raporu düzenlenmesinin mümkün bulunmadığının bildirildiği,
Makine Yüksek Mühendisi Dr.Öğretim Üyesi … , Mali Müşavir … ve Sigorta bilirkişisi … tarafından hazırlanan 05/07/2018 tarihli bilirkişi raporunda; 08/09/2015 tarihli hasar tespit tutanağında Soilmec marka SR-60 fore kazık makinesinin devrilerek zarar gördüğü, davalı tarafından düzenlenen 03/09/2015 tarihli dış servis formunda anılan aracın 7908 çalışma saatinde servise başvurduğu, yan yatmadan dolayı işlem yapıldığı, yine davalı tarafından düzenlenen 28/09/2015 tarihli 35726 nolu faturada 124.323,56-TL bedel karşılığında gerekli işlemlerin yapıldığının anlaşıldığı, söz konusu faturada 19.268,70-TL ve 390,15-TL olmak üzere hortum imalatı şeklinde 2 kalem bulunduğu, faturada yapılan işlemin 6 ay veya 1500 saat (hangisi önce dolarsa) garanti altında olduğunun belirtildiği, davalı tarafından düzenlenen dış servis formunda anılan makinenin 11/01/2016 tarihinde 8691 çalışma saatinde servise başvurduğu, burada yapılan kontrolde müşterinin hortum değiştirdiğinin görüldüğü, hortum balonlama yaptığından hortumun değişmesi gerektiği izahıyla makinenin faal olarak teslim edildiğinin belirtildiği, dava konusu iş makinesinin 02/09/2015 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle hasarlandığı, hidrolik hortumlarında meydana gelen arızanın giderildiği, ancak onarımda kullanılan hortumların sistemin çalışma şartlarına uygun olmaması nedeniyle gerekli dayanımı göstermediği, meydana gelen arızanın sebebi davalı servis tarafından kullanılan hidrolik hortum malzemesinin makinenin çalışma şartlarına yeterli dayanıma sahip olmamasından kaynaklandığı, kullanım sırasında hortumlarda hasar meydana geldiği, servis tarafından değişimi yapılan hortumların ayıplı olduğu, zarar miktarının olay tarihi itibariyle KDV dahil 20.454,92-TL olacağı, sözleşme kaynaklı tazminat talebinin yerinde olmadığı, aracın arızalı şekilde uzun süre kullanılarak 13 kez hidrolik yağının değiştiği, bu bedelden davalının sorumlu tutulamayacağı, kasko bedeline ilişkin evrakların dosyada olmadığı, bu nedenle değerlendirme yapılamadığı, davacının defterlerinin kanun ve mevzuata uygun tutulduğu, iddia edilen faturalara ait defter kayıtlarının raporda bildirildiği, sonuç olarak dosya üzerinden yapılan incelemede, davalı servis tarafından dava konusu iş makinesinin 02/09/2015 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle oluşan hasarın onarımı sırasında kullanılan hidrolik hortumların makinenin hidrolik sistemi çalışma şartlarına uygun olmadığından kullanım esnasında hortumlarda hasar meydana geldiği, servis tarafından değişimi yapılan hidrolik hortumların ayıplı olduğu, davalı servis tarafından kullanılan hidrolik hortum malzemesinin dava konusu iş makinesini hidrolik sisteminin çalışma şartlarına yeterli mukavemete sahip olmamasından kaynaklandığından ayıbın kullanıcı hatasından doğmadığı, imalat hatasından meydana geldiği, davacının ayıplı hidrolik hortumları nedeniyle uğramış olduğu, zararın hidrolik hortumları değişim bedeli KDV dahil 20.554,92-TL hidrolik yağ değişim bedeli KDV dahil 2.700,00-TL olmak üzere toplam 23.154,92-TL olduğunu bildirildiği,
Bilirkişi raporuna karşı davalı vekilinin 14/08/2018 tarihli, davacı vekilinin 20/07/2018 tarihli dilekçeleri ile itirazda bulundukları,
Adı geçen bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 08/10/2019 tarihli ek bilirkişi raporunda; dosyada hidrolik hortumunun servis tarafından değiştirilmediğine ilişkin tespit bulunmadığı, 02/09/2015 tarihli kaza nedeniyle yapılan tamirde hidrolik sistem hortumlarının değiştirildiğinin bildirildiği ,
Davacı vekilinin 21/02/2020 tarihli dilekçesi ile dava değerini 23.154,92-TL’ye yükselterek harcını ikmal ettiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 470.maddesinde eser sözleşmesinin, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir şeklinde açıklanmıştır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 471.maddesinde,”Yüklenici, üstlendiği edimleri işsahibinin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmek zorundadır.Yüklenicinin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alandaki işleri üstlenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken meslekî ve teknik kurallara uygun davranışı esas alınır.” şeklindedir.
Eser sözleşmesinde işin fen ve teknik kuralarına ve taraflar arasındaki sözleşmeye göre yapıldığını ispat etmek yükleniciye, bedelin ödendiğini ispat etmek ise işverene aittir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 146.maddesinde kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça her alacağın 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğu belirtilmiş, 147. maddesinde 5 yıllık zamanaşımı süresi düzenlenmiş, anılan maddenin 6. fıkrasında; yüklenicinin yükümlülüklerini ağır kusuruyla hiç ya da gereği gibi ifa etmemesi dışında eser sözleşmesinden doğan alacaklarda 5 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanacağı kuralı getirilmiştir.
“…Dava, araç tamir bedelinden kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle yapılan takibe vâki itirazın iptâline ilişkindir.
Davalı, davanın reddini savunmuş, mahkemenin davanın reddine dair kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında yazılı sözleşmenin varlığı iddia ve ispat edilmiş değildir. Davacı, takibe konu alacağın dayanağı olarak arıza talep formlarını ibraz etmiştir. Bunlardan araç teslimine ilişkin olanda imzası bulunan … duruşmadaki anlatımında, davalının araçlarını davacıya tamire götürdüğünü, tamirden sonra teslim aldığını, belgedeki imzanın da kendisine ait olduğunu bildirmiştir. Davalı, tanık beyanına karşı çıkmamış, akdî ilişki bulunmadığını iddia etmiştir. Oysa, teslim belgesi ve tanık anlatımıyla davalı adına araçların tamiri konusunda sözlü anlaşmanın kurulduğu açıktır. O halde işin yapıldığını kanıtlamak davacı yükleniciye ait olduğundan arıza talep formlarındaki işlemlerin davacı tarafından yapılıp yapılmadığının araçların uzman bilirkişiye incelettirilerek saptanmalı, tamirin yapıldığı sabit olduğunda faturalardaki bedelin BK’nın 366. maddesi uyarınca bilirkişice değerlendirilerek davacının hakettiği bedel bulunmalı, sonucuna uygun hüküm kurulmalıdır. Bu husus üzerinde durulmadan defter kayıtları ile yetinilerek davanın reddi doğru olmadığından karar bozulmalıdır (Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 02/11/2010 tarihli, 2010/5286 Esas, 2010/5941 Karar sayılı kararı). ”
“… Dava, eser sözleşmesine dayalı araç tamir bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
MK’nın 6. maddesine göre, Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.
TBK’nın 470. ve devamı maddelerinde (BK’nın 355. ve devamı maddelerinde) düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda; işin yapılıp teslim edildiğini ve iş bedeline hak kazanıldığını kanıtlama yükü yükleniciye, iş bedelinin ödendiğini ispat külfeti ise, iş sahibine düşer. Davacının, genel kurallar içinde davalıya ait aracı tamir ettiğini kanıtlaması gerekir (Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 24/03/2015 tarihli, 2014/18207 Esas, 2015/4849 Karar sayılı kararı). ”
Dava, ayıplı araç tamiri nedeniyle tazminat isteğidir.
Davacı, sahibi bulunduğu iş makinesinin davalı tarafından onarıldığını, ancak onarım sonrasında makinenin yeniden çalışmaz hale geldiğini, zarardan davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek 23,154,92-TL’nin davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, zamanaşımı itirazında bulunmuş, hasarlı olduğu iddia olunan hidrolik hortumların kendileri tarafından takılıp takılmadığının belli olmadığını, arızanın servis aşamasında müdahalede bulunulmayan hidrolik filtresinden kaynaklandığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, arızanın hidrolik hortumdan kaynaklandığı, hortum değişiminin davalı tarafından yapıldığı, yapılan değişimin ayıplı olduğunun bilirkişi raporu ile tespit edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne, 23.154,92-TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Dosyanın incelenmesinden; davacının maliki olduğunu beyan ettiği Soilmec marka SR 60 halat baskılı fore kazık makinesinde 02/09/2015 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle oluşan hasarın tamiri amacıyla davalıya ait serviste işlem yapıldığı, anılan işleme ilişkin 28/09/2015 tarihli 124.325,56-TL bedelli faturada hortum imalatına ilişkin olarak 19.268,70-TL ve 390,15-TL’lik iki kalem işlem açıklaması bulunduğu, faturada makinanın ana basınç hortumlarının değişiminin yapıldığının belirtildiği, ayrıca işçilik ve malzeme hatalarına karşı 6 ay veya 1500 saat (hangisi önce dolarsa) garanti verildiği, devamında makineden eski performansın alınamaması üzerine davacı tarafından haricen 18/12/2015 tarihli teknik rapor alınarak dava açıldığı, makine başında keşif yapılmadığı, dosya üzerinden bilirkişi raporu aldırıldığı, karara esas 05/07/2018 tarihli asıl ve 08/10/2019 ek bilirkişi raporunda davalı servis tarafından değişimi yapılan hidrolik hortumlarının ayıplı olduğu, ayıbın imalat hatasından kaynaklandığı, zararın 23.154,92-TL olduğunun bildirildiği, Mahkemece işbu bilirkişi raporu esas alınarak karar verildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda; davacının davalıdan hasarlı iş makinesine yönelik tamir hizmeti aldığına ilişkin uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık tamir hizmetinin ayıplı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Dosyada mevcut servis kayıtları, haricen alınmış 18/12/2015 tarihli teknik rapor ve bilirkişi raporu doğrultusunda davalı tarafından sunulan hizmetin ayıplı olduğu ve zararın davalı tarafından karşılanması gerektiği açıktır.
Açıklanan nedenlerle ilk derece Mahkemesi kararında isabetsizlik yoktur.
Sonuç itibariyle; davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davalı tarafın istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf talep eden davalıdan alınması gereken istinaf karar ve ilam harcı 1.581,72 TL olmakla peşin alınan 396,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.185,72 TL istinaf karar ve ilam harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDEDİLMESİNE,
3-İstinaf talep eden davalıdan peşin alınan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının HAZİNEYE İRAD KAYDEDİLMESİNE,
4-İstinaf masraflarının, başvuran davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 359/4. maddesi uyarınca ilk derece Mahkemesi tarafından TARAFLARA TEBLİĞİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a bendi gereğince KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.25/12/2023


Başkan

*e-imzalıdır*

Üye

*e-imzalıdır*

Üye

*e-imzalıdır*

Katip

*e-imzalıdır*

**Bu Belge 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununa Göre Elektronik Olarak İmzalanmıştır.**