Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2023/501 E. 2023/501 K. 11.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/501 – 2023/501

T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/501
KARAR NO : 2023/501

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/02/2022
NUMARASI : 2021/… Esas 2022/… Karar
DAVACI :
VEKİLİ : Av.
DAVALI :
VEKİLİ : Av.
DAVA TÜRÜ : İtirazın İptali
İstinaf Yoluna başvuran(lar)
DAVACI :
VEKİLİ : Av.
TALEP KONUSU : Mahkeme Kararının Kaldırılması
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 11/04/2023
KARAR YAZIM TARİHİ :

Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/02/2022 tarih ve 2021/… Esas 2022/… Karar sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle istinaf başvurusunda bulunulmuş, Adana Bölge Adliye Mahkemesi’nin 9. Hukuk Dairesi’nin 19/01/2023 tarih 2022/… Esas 2023/… Karar sayılı görevsizlik kararı ile dairemize gönderilmekle;
Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/02/2022 tarih ve 2021/… Esas 2022/… Karar sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davacı vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan esas incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE :
Müvekkili şirketin Adana Yumurtalık Serbest Bölgesinin kurucu ve işleticisi şirket olduğunu, davalı şirketin ise taraflar arasında imzalanmış olan ….11.2018 tarihinde açık alan kira sözleşmesi uyarınca serbest bölge içerisinde faaliyet gösterdiğini, müvekkili şirket tarafından düzenlenen 25.05.2021 tarihli ve … numaralı doğalgaz ikamesi … Koor. Bedeli ve cari hesap gecikme faizine dair 48.944,91-TL tutarlı faturanın ödenmemesi üzerine davalı tarafa Adana 4. Noterliğinden 25.05.2021 tarih ve … numaralı ihtarname gönderildiğini ve fatura tutarının ödenmemesi hususunun ihtar edildiğini, gönderilen ihtarname sonrasında davalı şirket tarafından fatura tutarının ödenmemesi üzerine davalı şirket aleyhine Ceyhan İcra Müdürlüğünün 2021/… esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davalı şirket tarafından icra takibine itiraz edilmesi üzerine icra müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına karar verildiğini belirterek Ceyhan İcra Müdürlüğünün 2021/… esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptalini takibin devamına ve %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE:
Haksız davanın reddini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacıdan tahmilini, davacının %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI :
İlk derece mahkemesince; 6100 sayılı HMK.nun 114/1-c maddesi delaletiyle 6100 sayılı HMK.nın 115/2 maddesi gereğince davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine, 6100 sayılı HMK.nın 20/1 maddesi gereğince taraflardan birinin süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli ve yetkili ADANA Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, karar verildiği görülmüştür.
DAVACI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın görevli Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesine karar verilmesi gerektiğini, karar gerekçesinin taraflar arasındaki kira sözleşmesinden kaynaklandığına dair değerlendirmesinin hatalı olduğunu, davacı şirketin Adana Yumurtalık Serbes Bölgesi Kurucu ve İşletici olduğunu ve davalı şirketin de bölgede kullanıcı olduğunu, davanın davacı şirket tarafından düzenlenen dava konusu 25.05.2021 tarihli ve … numaralı fatura, Doğalgaz İkamesi … Koor. Bedeli ve Cari Hesap Gecikme Faizine ilişkin olduğunu, bir başka deyişle B.K.İ. olan müvekkil şirket tarafından, serbest bölgede faaliyet gösteren ve Kullanıcı davalı şirketten, tamamen ilgili mevzuat, Bakanlıkça yapılan sözleşme ve Bakanlıkça onaylanan Hizmet Tarifelerinde yer alan ve belirlenen hükümler gereğince koordinasyon bedeli isteminin söz konusu olduğunu, her ne kadar davacı şirket ile davalı şirket arasında kira sözleşmesi akdedilmiş ise de, uyuşmazlığın kira sözleşmesinin uygulanmasından ya da yorumlanmasından kaynaklanmadığını, zira talep edilen koordinasyon bedelinin davacı şirket ile Ekonomi Bakanlığı arasında akdedilen Adana Yumurtalık Serbest Bölgesi’nin TAYSEB-Toros Adana Yumurtalık Serbest Bölge Kurucu ve İşleticisi A.Ş. Tarafından Kurulup İşletilmesi ile İdame ve Geliştirilmesi İçin Alt Yapı ve Üstyapı Yatırımlarının Yapılmasına Dair Sözleşme olup Bakanlık tarafından onaylanmış Adana Yumurtalık Serbest Bölgesi Kira ve Hizmet Tarifeleri ile Uygulama Esasları ve Serbest Bölgeler Uygulama Yönetmeliği’ne dayandığını, bu durumda ilk derece mahkemesinin uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklandığı şeklinde değerlendirmesinin hatalı olduğunu, kararın öncelikle bu sebepten kaldırılmasının zorunlu olduğunu, öte yandan tarafların her ikisinin de tacir olduğu ve uyuşmazlığın tacir olan tarafların ticari işletmesiyle ilgili olduğunu, dolayısıyla uyuşmazlığın ticari nitelikte olduğunun sabit olduğunu, esasen bu durumun ilk derece mahkemesinin de kabulünde olduğunu ancak mahkemece buna rağmen hatalı bir değerlendirme ile 6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesine göre hüküm kurularak görevsizlik kararı verildiğini, ticari davalarda Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğuna ilişkin 6102 Sayılı TTK’nun 5. maddesinde yapılan değişiklik 6100 sayılı HMK’nun yürürlüğe girmesinden sonraki bir tarihte yapılan 6335 sayılı kanunla yapıldığını, bu durumda kanun koyucunun iradesinin ticari davaların tamamen asliye ticaret mahkemesinin görevi kapsamına dahil edilmesi gerektiği yönünde olduğunda tereddüt etmemek gerektiğini, ayrıca 6100 sayılı HMK hukuk davalarındaki yargılama usulünü düzenlemesi bakımından genel bir kanun niteliğinde olduğunu, 6102 sayılı TTK’da yer alan ticari davalara ilişkin görev düzenlemesi ise yargılama usulüne ilişkin özel bir görev düzenlemesi olduğunu, bir başka deyişle TTK’nun göreve ilişkin kuralları HMK’da yer alan görev kurallarına nazaran daha özel nitelikte olduğunu, aynı konu birden fazla kanunda düzenlenmiş olması halinde uygulanacak olan kanunun belirlenmesinin “özel kanun-genel kanun” kriterine göre yapılacağı ve özel kanun olacağı, aynı şekilde “önceki kanun – sonraki kanun” kriterleri bakımından değerlendirme yapıldığında da sonraki kanun olacağının genel hukuk ilkeleri gereği olduğunu, tüm bu nedenlerle işbu dava yönünden görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi değil asliye ticaret mahkemesi olduğunun kabulünün gerektiğini, açıklanan nedenlerle mahkeme kararının kaldırılarak davanın görevli ve yetkili Adana Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesine karar verilmesini, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İstinaf dilekçesine cevap veren davalı vekili dilekçesinde özetle;
Karşı tarafın yapmış olduğu haksız ve hukuki dayanaktan yoksun istinaf başvuru taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
KABUL VE GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmazlık; itirazın iptali talebine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup,
Davacı tarafından aralarında kira ilişkisi bulunan Yumurtalık Serbest Bölge içerisinde faaliyet gösteren davalıya karşı 3218 Sayılı Serbest Bölgeler Kanunu ve kanunun verdiği yetkiye dayanılarak çıkarılan Serbest Bölgeler Uygulama Yönetmeliği’nin maddeleri uyarınca idareden ihale yoluyla aldığı işletme hakkı kapsamında ödenmesi lazım gelen koordinasyon bedeli ücreti ile ilgili yapılan takibe karşı itiraz edilmesi üzerine itirazın iptali amacıyla ticaret mahkemesine açılan davanın görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemeleri olduğundan bahisle görevsizliğe dair verilen karara karşı alacağın kaynağının kira ilişkisi olmayıp yasa ve yönetmelikten kaynaklı koordinasyon bedeli ücreti olduğundan bahisle görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olduğu özet sebepleriyle istinaf etmesi üzerine dosya kapsamında yapılan incelemede davacı ile davalı arasında Adana Yumurtalık Serbest Bölgesi açık alan kira sözleşmesinin bulunduğu, sözleşmenin özel şartlar başlıklı 7. maddesinde “…Kullanıcı, kiraladığı arazi ve bu arazi üzerine yaptırdığı veya kiraladığı bina ve tesislerde ihtiyaç duyduğu su, elektrik, haberleşme vs. hizmetler ile bölgedeki müşterek kullanımlarla ilgili temizlik, peyzaj, su, elektrik, haberleşme vs. hizmetlerin TAYSEB kanalı ile sağlanması halinde yapılan koordinasyon ve işletme işlemleri için yine hesaplanan miktarlara, belirtilen tarifelere, abonman ve satış sözleşmelerine göre bir ücret ödemekle ve sayılan hizmetlerin rayiç bedellerini TAYSEB ‘e belirtilen zamanda tediye etmekle yükümlüdür. Kullanıcı ödemeleri döviz olarak yapmayı, ödemelerde Serbest Bölge Müdürlüğü’nce onaylı tarifeleri ve uygulamayı kabul ve taahhüt eder, ancak kullanıcı, depozitolar hariç olmak üzere Türk Lirası ile de ödeme yapabilir. Ödemelerin, TAYSEB tarafından kullanıcılara kesilecek elektrik faturaların tarihinden itibaren 7 gün içerisinde, diğer faturaların 15 gün içerisinde yapılması esastır. Bu süre içinde faturaların TAYSEB’e ödenmemesi halinde, TAYSEB ilgili hizmetin verilmesini durdurabileceği gibi, aşılan her gün için 1.maddede belirtilen temerrüt faizinden az olmamak kaydı ile ve piyasa şartlarına göre oluşturulacak bir cezai faizi de içerecek şekilde saptanacak bir oran üzerinden gecikme faizi uygulayacaktır…” hükmünün bulunmasına ve esasen dava açılır iken dahi dava dilekçesinde açıkça …/11/2018 tarihli açık alan kira sözleşmesinin 7. maddesine dayanılmış olmasına göre taraflar arasında kira sözleşmesinin varlığı, sözleşmeye dayanılarak davada talepte bulunulduğu konusunda tereddüt bulunmadığından HMK’nın 4/1 maddesi uyarınca görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemeleri olduğu, bu yönüyle mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğunun anlaşılması karşısında, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda belirtilen nedenlerle;
1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 md.si gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 80,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin mahkemesince esas hükümle birlikte karara bağlanmasına,
4-Kararın tebliği, harç vb. işlemlerin 6100 Sayılı HMK’nın 359/4 md. uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.’nın 362/1-c maddesi gereğince KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 11/04/2023

Başkan- Üye- Üye – Katip-
¸e-imza ¸e-imza ¸e-imza ¸e-imza