Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2023/2482 E. 2023/1891 K. 14.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …

T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : …
KARAR NO : …
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSKENDERUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/09/2023 (Ara Karar)
NUMARASI : … Esas (Derdest)
DAVACI : … …
VEKİLLERİ : Av..
DAVALI : … … ELEKTRİK PERAKENDE SATIŞ ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av..
DAVA TÜRÜ : Menfi Tespit
İstinaf Yoluna Başvuran(lar)
DAVALI : … … ELEKTRİK PERAKENDE SATIŞ ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av..
TALEP KONUSU : Mahkeme Kararının Kaldırılması
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 14/12/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/12/2023

İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/09/2023 tarih ve … Esas sayılı ara kararı ile kurulan hüküm nedeniyle yapılan istinaf başvurusu ile Adana Bölge Adliye Mahkemesi’nin 9. Hukuk Dairesi’nin 21/11/2023 tarih … Esas … Karar sayılı görevsizlik kararı ile dairemize gönderilmekle; davalı vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan esas incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE :
Davacının içerisinde taş kırma ve eleme tesisi bulunan bir maden işletme firmasının olduğunu, firmada 50’den fazla insan çalıştığını, abonelik kapsamında tüketilen elektriğin bu taş ocağında kullanıldığını, davacının işletme konusu alanında son derece üretken ve başarılı bir şirket olup istihdam olanacağı yaratan, şehrin güzide bir şirketi olduğunu, tüm bu başarılı grafiğin sürdürülebilmesi, özel ve kamu sektöründen alınmış işlerin zamanında teslimi adına şirketin enerji gereksinimi bulunduğunu, davacının ticari işletmesinde kullanım amaçlı davalı … Elektrik Dağıtım A.Ş.’nin … tesisat nolu mevcut elektrik abonesinin olduğunu, taraflar arasında abonelik sözleşmesi olduğunu ve sözleşme uyarınca elektrik tüketimi yapıldığını ve faturaların düzenli olarak ödendiğini, davalı kurumun Temmuz 2023 dönemine ilişkin davacı tarafından zaten bedelleri ödenmiş geçmiş 3 aya ilişkin fatura tahakkuk ettirdiğini, davalı kurumun davacı işletmeye haksız ve hukuka aykırı tacizlerine ve hukuka aykırı fatura işlemlerine sürekli devam ettiğini ve yaklaşık her ay veya iki ayda bir sayaç değiştirme tutanağı düzenlemeksizin davacının savacını değiştirdiğini, dilekçe ekinde sunulan faturalardan da bu durumun anlaşılacağını, sayaç değişikliği yapıldığının ve ilk endex ve son endex’in tutanak altına alınıp davacıya bildirilmemesinin hukuka, kanun ve yönetmelik hükümlerine aykırı olduğunu, ayrıca basiretli bir tacir olan davalı şirketin yönetmelik maddelerine uymadan, sayaç değişimi sırasında ilk endeks ve son endeks bilgileri alınmadan birçok sefer sayaç değişiklikleri yapması ve sayaç değişim bedellerini ödetmek zorunda bırakmasının izahtan vareste olduğunu, davalının yaptığı hukuka aykırı işlemleri sayaç değiştirerek üstünü kapatmaya çalıştığını, gerçekten de sayacın doğru tüketim kaydetmemesi halinde tüketim miktarının tespitinin yönetmelik gereği düzenlendiğini, yönetmelik gereği sayacın sayaç değiştirme tutanağı düzenlenerek değiştirildiği tarihten itibaren en geç 10 iş günü içerisinde ilgili Bilim Sanayi İl Müdürlüğü’ne gönderilmesi gerektiğini ve orada hesaplama yapılması gerektiğini, yine yönetmelik gereği sayaç değiştirme tutanağının nasıl düzenleneceğine ilişkin tutulması gereken tutanakta sayacın değiştirilme tarihi ve saati, neden değiştirildiği, sayaca ait bilgileri … aktifin akımı, sayaç ve ölçüm sistemi bilgileri, … Endüktif Reaktifi, Kapasitesi vs. Bilgilere yer verilerek Tüketici veya tüketici temsilcisi ile dağıtım şirketi görevlileri tarafından imza altına alınması gerektiğini ancak davalı dağıtım şirketi yönetmelik hükümlerine aykırı olarak sayaç değişikliği yaptığını, davalı kurumun önceki tarihlerde davacı işletmenin kayıp kaçak elektrik kullandığından bahisle tutanak düzenlediğini ve kayıp kaçak cezası kestiğini, bununla birlikte aynı dönemde yine davacı firmaya hukuka aykırı şekilde fatura kesildiğini ve yine işbu dava gibi davacının menfi tespit davası açmak zorunda bırakıldığını, açılan davanın halen derdest olduğunu ve bilirkişi marifeti ile yapılan incelemede davacının kaçak elektrik kullanmadığı, davacıdan tahsil edilen kayıp kaçak bedellerinin haksız ve hukuka aykırı olarak tahsil edildiğinin bilirkişilerce tespit edildiğini, davalı kurum tarafından düzenlenen ve davacı tarafından bedelleri ödenmiş faturaların tekrardan düzenlendiği, kesilen faturalarda ilk endeks ve son endeks bilgisinin yer almadığı, gerçeğe aykırı şekilde kaçak elektrik kullandığından bahisle tutanak düzenlediği, tutanak tutmadan ve endeks bilgisi almadan defalarca kez davacıya ait işletmenin sayacının değiştirildiği, davalı kurumun her geçen gün davacı işletmeye ilişkin sataşmasını arttırdığını, haksız ve hukuka aykırı şekilde gelir elde etmeye çalıştığını, açıklanan nedenlerle davalı kurumun borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiş, öncelikle teminatsız olarak aksi kanaat durumunda uygun görülecek bir teminat karşılığında davacının işletmesinde elektriğinin kesilmemesi ve … sıra numaralı 1.473.758,81 TL bedelli faturaya ilişkin tüm ödeme işlemlerinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE:
Öncelikle Açılan davanın niteliği gereği arabuluculuk dava şartı olan bir dava olduğunu ve bu şart yerine getirilmeden dava açıldığını, bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, davacı tarafın dava dilekçesinde ileri sürdüğü beyanların gerçeği yansıtmadığını, davalı kurumun işlemlerinin de usul ve yasaya uygun olduğunu, davaya konu faturanın normal döneme ait tüketim faturası olduğunu, fatura tahakkukunun usul ve yasaya uygun olduğunu, davalı şirketin davacı ile ilgili olarak uygulanması gereken yasal mevzuatı uyguladığını, açıklanan nedenlerle haksız ve yerinde olmayan davanın esastan usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin 11/08/2023 Tarihli Ara Kararı :
İlk derece mahkemesince; Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin borç miktarı 1.473.758,80 TL nin %15 oranında teminat karşılığında kabulü ile teminat yatırıldığı takdirde dava sonuçlanıncaya kadar elektriğin bu borçtan dolayı kesilmesinin tedbiren durdurulmasına, bu borç dışındaki alacak ve sonraki faturaların ödenmemesi halinde davalı şirketin elektriği kesme hakkının baki kalmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verildiği görülmüştür.
Davalı … … Elektrik Perakende Satış A.Ş. İtiraz Dilekçesinde Özetle;
Davacının dava dilekçesindeki beyanlarını ve tedbir talebine ilişkin beyanlarını kabul etmenin mümkün olmadığını, davalı kurumunun yaptığı tüm işlemlerin ilgili mevzuata ve yönetmeliklere uygun olduğunu, tedbirin şartlarının oluşmadığını, verilen tedbir kararı ile zarara uğrayacak olan tarafın davalı şirket olduğunu, talep eden tarafın dilekçesinde dayandığı tedbirin sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğunu, talep sahibinin uyuşmazlığın konusu bakımından kendisinin haklı olduğunu en azından yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğunu, tedbir kararına itirazları baki kalmak şartıyla takdir edilen teminat oranının düşük olduğunu, bu oranın dava göz önüne alındığında en az % 25 olması gerektiğini, bu yönüyle de tedbire itiraz ettiklerini, açıklanan nedenlerle tedbirin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN 03/10/2022 TARİHLİ ARA KARARI :
İlk derece mahkemesince; Davacı tarafın teminata, davalı tarafın ihtiyati tedbire ve teminata karşı itirazlarının reddine, karar verildiği görülmüştür.
DAVALI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Mahkemece verilen teminatın kabulü ile yatırılması halinde elektriğin kesilmesinin durdurulmasına yönelik itirazlarının reddine dair ara kararın kaldırılması gerektiğini, ortada telafisi imkansız bir zararın doğacağından bahsedilemeyeceği gibi olumsuz sakıncalı zararlı ihtimal de olmadığını, ihtiyati tedbir kararının şartları oluşmadığını, talep eden tarafın dilekçesinde dayandığı tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğunu, hukukumuzda asıl amacın bu yönde hakimde tam bir kanaat uyandırmak olduğunu, Yargıtay kararlarında davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğunu önemle vurguladığını, bu şekilde ihtiyati tedbir talebinin Medeni Kanun’un ilgili maddesi anlamındaki hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğurur ki böyle bir sonucun hukuken korunamayacağını, tedbir kararına itirazları baki kalmak şartıyla takdir edilen teminat oranının da düşük olduğunu, bu oranın dava göz önüne alındığında en az % 25 olması gerektiğini, açıklanan nedenrlerle mahkeme ara kararının incelenerek bozulmasına ve düzeltilerek hüküm kurulmasına, karar kesinleşinceye kadar tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İstinaf dilekçesine cevap veren davacı vekili dilekçesinde özetle;
Karşı tarafın yapmış olduğu istinaf talebinin reddi ile yerel mahkeme tarafından verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğundan mahkeme kararının onanmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
KABUL VE GEREKÇE:
Dava menfi tespit davası olup, davadaki talep ise elektriğin kesilmesinin önlenmesi ihtiyati tedbir istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesinin ihtiyati tedbirin kabulüne ilişkin kararına yapılan itirazın reddine dair ara kararı davalı vekilince istinaf edilmekle dosya dairemize gönderilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup,
İhtiyati tedbir 6100 sayılı HMK nın 389 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup anılan düzenlemede açıkça mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir denilerek tedbirin verilmesi için gerekli şartlar sayılmıştır.
Talep konusu olayda davacının yürüttüğü ticari faaliyetlerde elektrik enerjisi verilmemesi halinde telafisi imkansız zarar meydana geleceği, bu durum “gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir verilebilir” kriterine uygun olduğu ve somut olayda HMK’nun 389. maddesinde düzenlenen ihtiyati tedbir kararı verilmesi şartlarının mevcut olduğu anlaşılmıştır.
Talep edenin aleyhine ihtiyati tedbir talep edilen şirkete borcunun bulunup bulunmadığı ve borcu var ise hangi miktarda olduğu yargılama sonucunda anlaşılacak olmasına ve mahkemece yeterli teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmiş olmasına, ihtiyati tedbir kararından sonraki döneme ilişkin fatura bedellerinin ödenmemesi halinde aleyhine ihtiyati tedbir talep edilen davalının elektriği kesme hakkınında baki olmasına göre, ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir kararı ile ihtiyati tedbire itirazın reddine dair ara kararı usul ve yasaya uygun olup, istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İstinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 269,85 TL istinaf karar ve ilam harcı peşin olarak alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince değerlendirilmesine,
4-Kararın tebliği, harç vb. işlemlerin, 6100 Sayılı HMK’nın 359/4 md. uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-f ve 394/5 maddeleri gereğince KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 14/12/2023
Başkan-… Üye-… Üye -… Katip-…
¸e-imza ¸e-imza ¸e-imza ¸e-imza