Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2023/2373 E. 2023/1799 K. 23.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/2373 – 2023/1799

T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/2373
KARAR NO : 2023/1799

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/09/2023 (Ara Karar)
NUMARASI : … Esas (Derdest)
DAVACI : …
VEKİLİ : Av…
DAVALI : …
VEKİLİ : Av…
DAVA TÜRÜ : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
İstinaf Yoluna Başvuran(lar)
DAVALI : …
VEKİLİ : Av…
TALEP KONUSU : Mahkeme Kararının Kaldırılması
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 23/11/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/11/2023

Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı 21/09/2023 tarihli ara karar nedeniyle davalı vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan esas incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE :
İş yerinde kullandığı elektrik ile ilgili 14/06/2023 tarih ve … seri numaralı 371.002,14 TL bedelli kaçak tutanağı nedeniyle düzenlenen fatura nedeniyle borçlu olunmadığının tespitiyle faturadan kaynaklı olarak ödenmiş olan 95.897,06 TL’nin istirdadı ile tedbiren dava süresince elektrik enerjisi verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE:
Tedbir kararının hukuka ve hakkaniyet ilkelerine aykırı olduğunu ve kaldırılması gerektiğini, davacının elektriği kaçak olarak kullandığını, kaçak kullanımdan kaynaklı olarak borçlu olmadığı, kaçak kullanım gerçekleştirmediği, her ne kadar faturalarını düzenli bir şekilde ödediği iddia edilmiş ise de; bu iddianın kabul edilebilmesi somut belgeler incelendiğinde mümkün olmadığını, davacı adına … seri numaralı kaçak elektrik tüketimi tespit tutanağı düzenlendiğini, davacı tarafça kullanılan tesisat üzerinde yapılan incelemede S ve T fazlar arasına 2,5 m’lik kablo ve şötr atılarak ölçü devresine müdahalede bulunulduğunu ölçü devresine müdahale ederek tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle elektrik enerjisi tüketimi yapıldığına ilişkin tespit yapıldığını, verilen tedbir kararının yerinde olmadığını, kaçak elektrik tüketiminden kaynaklı olarak müvekkilinin zarara uğratıldığını ve bu zarardan davacının sorumlu olduğunu, davacının kaçak elektrik tüketimine ilişkin borçlarını ödemeksizin enerji kullanımına devam etmesi nedeniyle elektrik enerjisi mevzuata uygun olarak kesildiğini, tedbir kararının şartlarının oluşmadığını söz konusu kararın da kaldırılması gerektiğini, tedbirin devamına karar verilmesi durumunda ise tedbirin süreye bağlanarak tedbir süresinin ayrıca belirlenmesini, kaçak elektrik tüketimi bedelinin en az %25’i oranında teminat ile tedbirin devamına karar verilmesini talep ve itiraz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin 21/08/2023 Tarihli Tensip Tutanağının … Nolu Ara Kararı ile; Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile; Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı nazara alınarak HMK 389 ve devamı maddeleri uyarınca talep dilekçesinde bahsi geçen … Mezitli/Mersin adresine ait, … sözleşme numaralı, … tesisat numaralı abone için takdiren fatura bedeli olan 371.002,14-TL davacı tarafından davalıya ödenen 95.897,06-TL’nin mahsubu ile bakiye 275.105,08-TL’nin %15 oranında 41.265,76-TL teminat yatırılması halinde davalı … Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi tarafından sağlanan elektriğin tedbiren bağlanmasına, karar verildiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN 21/09/2023 TARİHLİ ARA KARARI :
İlk derece mahkemesince; İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekilinin itirazının reddine, karar verildiği görülmüştür.
DAVALI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacının fiili kullanımında bulunan … nolu elektrik tesisatında yönetmeliğin yasakladığı ve gerçekleşmesi halinde kaçak kullanım olarak kabul ettiği şekilde ölçü devresine müdahale ederek tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle kaçak elektrik enerjisi tüketimi gerçekleştirdiği tespit edilmiş ve kaçak elektrik tüketimi tespit tutanağı düzenlenerek yasa gereği enerji arzı sonlandırıldığını, yasal düzenlemeler gereğince elektrik enerjisinin kesilmesinden sonra davacı tarafından ihtiyati tedbir talepli tespit davası ikame edildiğini ve yerel mahkeme tarafından ihtiyati tedbir kararı verildiğini, davacı tarafından kaçak elektrik enerjisi tüketiminin gerçekleştirildiğini, davacı tarafça kullanılan tesisat üzerinde yapılan incelemede S ve T fazlar arasına 2,5 m’lik kablo ve şötr atılarak ölçü devresine müdahalede bulunmuş olduğunun tespit edildiğini, ölçü devresine müdahale ederek tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle elektrik enerjisi tüketimi yapıldığına ilişkin tespit anında davalı personellerince görsellenerek kayıt altına alındığını, tespitin yönetmelik gereğince kaçak kullanım olarak kabul edildiğini, Söz konusu elektrik kesintisinin davalının yasal yükümlülüğü olduğundan davalı tarafından yapılan işlemlerde usul ve yasaya aykırı herhangi bir durum bulunmadığını, usul ve yasa gereği hukuka uygun yapılan kesintinin davacının haksız talepleri ile sonlandırılmasının hukuki izahı bulunmadığını, mevzuat sınırları ve emredici düzenlemeler gereği hareket etmiş olmasına rağmen davacının menfaati gözetilerek haksız bir şekilde enerji arzı sağlanmasına karar verilmesinin itirazının reddinin kabul edilemez olduğunu, tedbir kararının yerinde olmadığını, dava konusunun borçlu olmadığının tespitine yönelik olduğu bu durumda dava konusu olmayan elektrik enerjisinin tesisine dair tedbir kararı verilmeyeceği gerçeğinin göz ardı edildiğini, bir kısım yerel mahkeme kararlarında elektriğin tedbiren bağlanmasına yönelik ihtiyati tedbir talepleri davanın kaçak elektrik tüketimi borcuna yönelik uyuşmazlıktan kaynaklanıyor olması ve elektrik kesme işleminin para cezasının sonucu olması nedeniyle esas hükümle elde edilebilecek bir konuda tedbir kararı verilemeyeceğine gerekçesi ile tedbir talebinde bulunanların elektriğin tedbiren arzına yönelik taleplerinin reddine karar verildiğini, bu kararların davanın esasına yönelik bir konu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğini gösterdiğini, nitekim davacının ikame ettiği davanın kaçak elektrik tüketiminin kendisi tarafından yapılmadığına ve bu nedenle elektrik kesintisinin haksız olduğu iddiasına dayanan borçlu olmadığının tespiti davası olup, yapılacak olan yargılama sırasında kaçak elektrik tüketiminden kaynaklı borç miktarı ve elektriğinin kesilme nedenin de davacının kaçak elektrik tüketiminden kaynaklandığının anlaşılacağını, bu nedenle ancak yapılacak olan yargılama neticesinde esas hükümle elde edilebilecek bir konuya ilişkin olarak ihtiyati tedbir kararı verilmiş olmasının ihtiyati tedbirin verilebilme şartlarına aykırı olduğunu, davacının kaçak elektrik tüketiminden kaynaklı olarak müvekkile borçlu olup olmadığı ve davacının elektriğinin kaçak tüketiminden dolayı usulüne uygun olarak kesildiği konusu yargılamanın esasını oluşturmaktayken ve yargılama aşamasındayken davanın esasını oluşturan bu konu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilmesinin hukuka aykırı olmasına rağmen tesis edilen tedbir kararının kaldırılması gerektiğini, ayrıca 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 390/3. maddesinde ihtiyati tedbire karar verilebilmesinin tedbir talep edenin davasının esası hakkında haklı olduğunu yaklaşık olarak ispat etmeye yarar delillerinin mahkemeye sunması şartına bağlandığını, oysa davacı tarafın menfi tespit davasının esasını oluşturan kaçak elektrik tüketiminin olmadığını yaklaşık ispata yarar hiçbir somut delili mahkeme huzuruna sunamadığını, buna rağmen davacı yararına hükmedilmiş olan tedbir kararı açıkça hukuka aykırı olduğunu, ihtiyati tedbir talebinde talep eden tarafın dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğunu, ihtiyati tedbirin en önemli şartlarından olan davanın esası hakkında yaklaşık ispat durumunun somut olayda oluşmadığını ve davacının davanın esası hakkında haklılığını az da olsa ispat edebilecek hiçbir somut delilini sunamadığını, ayrıca verilen tedbir kararının herhangi bir süreye bağlanmamış olup bu durumun tamamen kurum aleyhine ve tedbir talep edenin keyfi davranmasına neden olacağını, usulsüz kullanım dikkat edildiğinde uzun süre tedbire güvenecek olan davacının müvekkil şirketin maddi zararını görmezden geleceğini, tesis edilen teminat miktarının kaçak kullanım bedeline dikkat edildiğinde davalının zararını karşılayacak düzeyde olmadığını, tesisat müessesinin amacı davacı aleyhine karar tesis edilmesi halinde davalının uğrayacağı hak kaybının bir nebze olsun önüne geçilmesi olduğunu, ihtiyati tedbir talep edenin haksız çıktığı takdirde karşı tarafın ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararlara karşılık teminat göstermek zorunda olduğunu, davaya konu olayda tedbire hükmedebilme şartlarının oluşmadığına ilişkin beyanlarımızı tekrarla birlikte, aksi hasıl olması durumunda tüm kaçak elektrik tüketim bedelinin teminat olarak yatırılması halinde tedbire hükmedilebileceğini, tedbire karar verilebilmesi için kaçak tahakkuk miktarının ancak %15-25 oranı ve üzerinde bir oran miktarı ile teminata karar verilmesi hallerinde bu teminat miktarını yeterli gördüğünü, dolayısıyla kaçak elektrik tüketiminden kaynaklı borçlu olduğundan ancak bu alacak miktarı üzerinden %25’ten az olmamak üzere teminat yatırması gerektiğini, açıklanan nedenlerle ihtiyati tedbire itirazlarının reddine dair kararın kaldırılmasına, tedbirin devamına karar verilmesi durumunda ise tedbirin süreye bağlanarak tedbir süresinin ayrıca belirlenmesini ve teminat oranının %25’i üzerinden tamamlanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
KABUL VE GEREKÇE:
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava menfi tespit davası olup, davadaki talep ise elektriğin kesilmesinin önlenmesi ihtiyati tedbir istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesinin ihtiyati tedbirin kabulüne ilişkin kararına yapılan itirazın reddine dair ara kararı davalı vekilince istinaf edilmekle dosya dairemize gönderilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup,
İhtiyati tedbir 6100 sayılı HMK nın 389 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup anılan düzenlemede açıkça mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir denilerek tedbirin verilmesi için gerekli şartlar sayılmıştır.
Talep konusu olayda davacının yürüttüğü ticari faaliyetlerde elektrik enerjisi verilmemesi halinde telafisi imkansız zarar meydana geleceği, bu durum “gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir verilebilir” kriterine uygun olduğu ve somut olayda HMK’nun 389. maddesinde düzenlenen ihtiyati tedbir kararı verilmesi şartlarının mevcut olduğu anlaşılmıştır.
Talep edenin aleyhine ihtiyati tedbir talep edilen şirkete borcunun bulunup bulunmadığı ve borcu var ise hangi miktarda olduğu yargılama sonucunda anlaşılacak olmasına ve mahkemece yeterli teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmiş olmasına, ihtiyati tedbir kararından sonraki döneme ilişkin fatura bedellerinin ödenmemesi halinde aleyhine ihtiyati tedbir talep edilen davalının elektriği kesme hakkınında baki olmasına göre, ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir kararı ile ihtiyati tedbire itirazın reddine dair ara kararı usul ve yasaya uygun olup, istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İstinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 269,85 TL istinaf karar ve ilam harcı peşin olarak alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince değerlendirilmesine,
4-Kararın tebliği, harç vb. işlemlerin, 6100 Sayılı HMK’nın 359/4 md. uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-f ve 394/5 maddeleri gereğince KESİN olarak oybirliği ile karar verildi. 23/11/2023

Başkan- Üye- Üye – Katip-
¸e-imza ¸e-imza ¸e-imza ¸e-imza