Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2023/207 E. 2023/339 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/207 – 2023/339

T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/207
KARAR NO : 2023/339

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSKENDERUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/08/2022 (Ara Karar)
NUMARASI : 2022/… Esas (Derdest)
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … ELEKTRİK DAĞITIM ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av. …
DAVA TÜRÜ : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
İstinaf Yoluna başvuran(lar)
DAVALI : … ELEKTRİK DAĞITIM ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av. …
TALEP KONUSU : Mahkeme Kararının Kaldırılması
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 23/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : …

İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/08/2022 tarih ve 2022/… Esas sayılı ara kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davalı vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan esas incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVALI VEKİLİNCE SUNULAN İTİRAZ DİLEKÇESİNDE ÖZETLE :
Mahkemece 26.08.2022 tarihinde tesis edilen ara karar uyarınca tedbir talebinin kabulü ile elektrik enerjisi verilmesine karar verildiğini, söz konusu tedbir kararının hukuka ve hakkaniyete uygun olmadığını, bu kararla kötüniyetli olarak hareket eden davacının haksız menfaat kazanımının korunması gündeme geldiğini, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 390.maddesinin 3.fıkrası hükmü ile tedbir talep eden tarafın haklılığını yaklaşık olarak ispat etmesi gerektiğini, yani önemli olanın sadece bir tarafın menfaatinin önemli ölçüde zedelenme tehlikesi ile karşı karşıya olması değil aynı zamanda dava dilekçesindeki taleplerinde haklılık payının da olması gerektiğini, davacı tarafın her ne kadar dava konusu tesisatta aboneliği bulunuyor olsa da söz konusu elektrik kullanımını sayaçtan geçirmeden harici hat çekmek sureti ile gerçekleştirdiğini ve kayıtsız enerji kullandığı tespit edildiğinden bu kullanımların mevzuat hükümleri gereğince kaçak elektrik kullanımı kabul edildiğini beyan ederek HMK 396 maddesi gereğince tedbir kararının yeniden değerlendirilmesini talep ettiklerini, huzurdaki davada tedbiren elektriğin bağlanmasının ödenmeyen söz konusu borcun tahsilatı da güçleştireceğini, tesisatta yükümlülükler yerine getirilmeden hukuka ve mevzuata aykırı elektrik kullanımı önü açılacağını, kaçak elektrik kullanımı, abonelerin can ve mal güvenliğine tehlike oluştururken, ülke ekonomisine de zarar verdiğini beyan ederek mahkemenin elektrik enerjisinin tedbiren verilmesinin devamına dair 26.08.2022 tarihli tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini, aksi kanaatte olunması halinde dava bedelinin en az %40’ı üzerinden teminat belirlenmek suretiyle yeniden değerlendirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE:
Elektriği kesilen yerin bir ticari işletme olduğunu, elektriği kesilip ticari faaliyetine son verilerek adeta batmaya terk edilecek bir ticari işletmeden nasıl bir tahsilat bekleneceğini, davalı kurumun bu beyanlarını kabul etmediklerini, HMK 389/1’de belirtilen şartları taşıdığını, mahkeme tarafından verilen ihtiyati tedbir kararı hukuka uygun olup, davalı tarafın beyanlarını kabul etmediklerini beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN ARA KARARI :
İlk derece mahkemesince; “İtirazların REDDİNE,” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
DAVALI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacının kaçak elektik kullanmış olduğu düzenlenen kaçak elektrik tüketimi tespit tutanağı ve kaçak kullanıma ilişkin görseller ile sabit olduğu, kaçak elektrik kullanımı, abonelerin can ve mal güvenliğine tehlike oluştururken, ülke ekonomisine de zarar verdiğini, kaçak kullanım, şebekedeki yükü artırarak elektriğin kalitesini düşürmekte ve kesintilere de yol açtığı, kaçak elektrik tüketimi ile mücadele bir kamu hizmeti niteliğinde olduğu, müvekkili şirket kaçak elektrik tüketim borcunu tahsil edemediği sürece, EPDK tarifeleri gereğince bu miktar normal kullanıcıların tüketim faturalarına yansıyacak ve kamunun mağduriyetine sebebiyet vereceği, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin elektrik enerjisinin tedbiren verilmesine dair 26.08.2022 tarihli tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini, aksi kanaatte olunması halinde dava bedelinin en az %40’ı üzerinden teminat belirlenmek suretiyle yeniden değerlendirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Yazılı beyanlar ve tüm dosya kapsamı.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, menfi tespit istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince verilen elektrik enerjisi verilmesine dair ihtiyati tedbire itirazın reddi kararının davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya dairemize gönderilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup,
6100 sayılı HMK’nun 341/1 maddesinde, “İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.” denmiştir.
HMK’nın 389 v.d. maddelerinde geçici hukuki korumalar arasında ihtiyati tedbir düzenlenmiş olup, HMK’nın 389. maddesinde “mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeni ile hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebi ile bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” düzenlemesi bulunmaktadır.
Görüldüğü üzere kanun koyucu bu konuda hakime oldukça geniş bir takdir alanı bırakmıştır. Ancak ihtiyati tedbire karar verilmesi için mutlaka bir tehlikenin veya zararın doğmuş olması veya halen var olması da aranmaz. Dava konusu hak veya şey bakımından ortaya çıkacak tehlike ve zararın önlenmesi için de her türlü tedbire karar verilebilir.
İhtiyati tedbir talep eden taraf, tedbire esas olan hakkını, ihtiyati tedbir sebep veya sebeplerini keza davanın esası yönünden de haklılığını ispat etmelidir. Ancak burada tam ispat aranmayıp yaklaşık ispatla yetinilecektir. (HMK m.390/3) Yani ispatı gereken hususların tam olarak değil kuvvetle muhtemel gösterilmesi yeterlidir.
Davacı vekili, iş yerinde kullanmak amacıyla elektrik abonesi olan müvekkiline ait sayaç hakkında haksız kaçak elektrik tutanağı tutulduğu ve davalı kurumun bu nedenle elektrik enerjisini kestiğini iddia ederek, davalı kuruma borçlu olunmadığının tespiti ile telafisi imkansız zararlar doğmaması için tedbiren elektrik enerjisi verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince 26.08.2022 tarihli ara kararı ile, fatura %15’i teminat tutarında teminat karşılığında dava konusu sayaca tedbiren faturaların düzenli ödenmesi koşuluyla elektrik enerjisi verilmesine karar verilmiş, davalı vekilinin ihtiyati tedbire itiraz etmesi üzerine, mahkemece duruşma açılarak 07.11.2022 tarihinde tedbire ve teminata ilişkin itirazın reddine karar verilmiş, bu ara karara karşı davalı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
Dosya kapsamında yapılan inceleme sonucunda, dava konusu taşınmazın otel olarak ve davacı tarafından kullanıldığı, davalı şirket tarafından davacı adına düzenlenen kaçak elektrik tutanağı nedeniyle elektrik enerjisinin kesildiği anlaşılmaktadır. Elektrik enerjisi verilmemesi halinde dava konusu taşınmazda yapılan ticari faaliyette telafisi imkansız zararlar meydana gelebilecektir. Bu durum “gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir verilebilir” kriterine uygun olmakla, somut olayda HMK’nın 389. maddesinde düzenlenen ihtiyati tedbir kararı verilmesi şartlarının mevcut olduğu anlaşılmıştır.
Mahkemece 1.333.395,19TL borç bakımından toplam %15 oranında alınan teminatın yeterli olmasına, kaçak tespit tutanağının yerinde olup olmadığı ve bu nedenle davalı şirkete borçlu olup olmadığının yargılama sonucunda anlaşılacak olmasına ve ihtiyati tedbir kararından sonraki döneme ilişkin fatura bedellerinin ödenmemesi halinde davalının elektriği kesme hakkının da bulunmasına göre, ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbire itirazın reddine dair kararı, usul ve yasaya uygun olup, davalının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90.-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 80,70.-TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20.-TL harcın istinaf talebinde bulunan davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince değerlendirilmesine,
4-Kararın tebliği, harç vb. işlemlerin HMK’nın 359/3. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-f ve 394/5. maddeleri gereğince KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 23/02/2023

Başkan-… Üye-… Üye -… Katip-…
¸e-imza ¸e-imza ¸e-imza ¸e-imza