Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2023/1108 E. 2023/1819 K. 30.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/1108 – 2023/1819

T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1108
KARAR NO : 2023/1819

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/10/2022
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI : … … –
VEKİLİ : Av…

DAVALI : … …
VEKİLLERİ : Av…
Av…
Av…
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVACI : … … –
VEKİLİ : Av….

İSTİNAF KARAR TARİHİ : 30/11/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/11/2023

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/10/2022 tarih ve … Esas … Kararsayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davacı/davalı vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan esas incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE :
Müvekkilin … Tarsus/Mersin adresinde şahsına ait işletmesinde plastik meyve sebze kasası üretimi yaptığını, müvekkilinin bu zamana kadar bütün faturalarını düzenli bir şekilde ödediğini, 77.193,10.-TL tutarındaki … nolu elektrik faturasını miktarı aşırı fahiş olması sebebiyle ve zaten … belge numaralı sayaç arızası başvurusu henüz sonuçlanmadığından ödeyemediği, bu faturaya da itiraz ettiğini, faturaya itiraza ilişkin işlem numarası … olup bu itiraz neticesinde … tarafından müvekkilin faturası ve sayacı sökülerek incelemeye alındığını, inceleme süreci için itiraza konu faturaya blokaj işlemi uygulanması olup, … nolu işlem numarasıyla, faturanın 20/04/2019 tarihine kadar ödemesinin ertelendiği müvekkile bildirildiğini, bu süre zarfında davalı kurum tarafından sayacın arızalı olmadığını fakat okuma hatası olduğunu ve en kısa sürede doğru faturanın oluşturularak tarafına gönderileceğinin bildirildiğini, doğru okunan yeni fatura tarafına gönderilmediği ve üstelik 20/04/2019 tarihine kadar itiraza konu faturaya blokaj konulmasına rağmen 11/04/2019 tarihinde müvekkile hiçbir bildirimde bulunmadan, itiraz sonucu dahi bildirilmeden henüz blokoj süresi bitmediği halde itiraz nedeniyle blokaj konulmuş faturanın ödenmemesi gerekçesiyle müvekkile ait işyerinin elektriğinin kesildiğini, müvekkilin maddi zararının söz konusu olması sebebiyle iş bu faturanın iptali ile müvekkilin itiraza konu fatura miktarınca borçlu olmadığının ve doğru faturanın tespiti için dava açma zarureti hasıl olduğunu, itiraza konu faturanın ödenmemesi için, ödenmemesi durumunda elektriğin kesilmemesi için, kesilen elektriğin biran önce açılması için mahkemeden teminatsız olarak ya da en düşük oranda teminat ile tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE:
Davalı tarafa usulüne uygun olarak tebligat yapılmış, davalı davaya cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI :
” Açılan davanın reddine ” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
DAVACI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı tarafın davaya süresinde cevap vermediği halde sunmuş olduğu belgelerin hükme esas alındığını, dava konusu olmayan … seri numaralı sayaca ait elektrik sayacı muayene raporu hükme esas alındığını, hem bilirkişi hem muhterem yerel mahkeme, davalı tarafça süresinden sonra sunulan belgeleri inceleyip doğruluğu araştırılmadan gerek bilirkişi raporuna gerek hükme esas almış ve sunulan belgelerin dava konusu sayaç ile ilgili olmadığına dahi dikkat edilmediğini, dava konusu sayaçla ilgili olmayan başka bir sayaca konu sayaç muayene raporunun gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmesi hukuka aykırı olduğunu, davalının okuma hatası olduğuna ilişkin ikrarı hüküm kurulurken dikkate alındığını, ilk derece mahkemesinin davalı kurumun süresinden sonraki denetime elverişli olmayan tek taraflı beyanları hükme esas alındığını, aralarında bağlantı olan diğer firmanın taraflı cevabının hükme esas usul ve yasaya aykırı olduğunu, ihtimale dayalı bir hesap yapılmak suretiyle elde edilen sonuç kesin sonuçmuş gibi yerel mahkemece hükme esas alındığını, dava konusu faturadan önceki ve sonraki tüm faturaların incelenmesi ve ortalama tüketimin bu şekilde tespit edilmesi gerekirken salt 12 Aralık 2018-03.05.2019 tarihleri arasındaki tüketimlerin incelenerek hüküm kurulduğunu bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılarak davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmişlerdir.
İSTİNAF DİLEKÇESİNE CEVAP VEREN DAVALI VEKİLİ DİLEKÇESİNDE ÖZETLE;
Davacı taraf, cevap dilekçesi sunmayan ve ön inceleme duruşmasına katılmayan tarafın delil bildirme hakkı bulunmadığını, buna karşın Yerel Mahkemenin tarafımızca süresinde bildirilmeyen belgeleri esas almak suretiyle hüküm kurduğunu iddia etmekte ise de, davacı tarafça ileri sürülen bu iddiaların hukuki dayanaktan yoksun ve gerçek dışı olduğu, davacı tarafın, bilirkişi tarafından yapılan hesaplamanın ihtimale dayalı olduğu, dava konusu faturadan önceki ve sonraki tüm faturaların incelenmesi ve ortalama tüketimin bu şekilde tespit edilmesi gerektiği yönündeki iddiaları da abesle iştigal olduğunu bu sebeplerle davanın reddine ilişkin verilmiş olan hukuka uygun karara karşı davacı tarafından hukuki dayanaktan yoksun ve gerçek dışı iddialara dayanılarak yapılmış olan usule ve yasaya aykırı istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLER : Yazılı beyanlar ve tüm dosya kapsamı.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava; elektrik kullanımı nedeniyle tahakkuk ettirilen faturaya ilişkin menfi tespit istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup,
İlk derece mahkemesince davanın reddine dair verilen kararın istinaf incelemesi sonucunda, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 23.03.2021 tarih ve … Esas ve … Karar sayılı ilamı ile; “Davacı tarafça dava dilekçesi ekinde dosyaya sunulan 07.02.2019 tarihli mail çıktısında … Elektrik Dağıtım A.Ş ‘nin incelemesi yapılan sayacın sağlam olduğu ancak okuma hatası nedeniyle fatura oluşmadığının tespit edildiğinin bildirildiği, okuma hatası düzeltilerek fatura gönderimin yapılacağının bildirilmiş olduğu görülmekle davacı tarafça dava dilekçesinde ve bilirkişi raporuna karşı sunulan itiraz dilekçesinde kullanım miktarına dair ileri sürülen itirazların karşılanmadığı görülmekle Kurum tarafından okuma hatası olduğu kabul edilmişken buna ilişkin belgelerin sorulmak suretiyle iptali istenilen faturaya esas sayaçta keşif yapılmak suretiyle okuma hatası bulunup bulunmadığı, davacının eski dönem ve yeni dönem faturaları karşılaştırılmak suretiyle sonuca gidilmesi gerekirken eksik araştırma yanılgılı değerlendirme ile karar verilmesi yerinde görülmemiştir.” gerekçesi ile kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür.
İlk derece mahkemesince kaldırma kararı doğrultusunda; yapılan araştırmalar ve alınan aynı bilirkişinin ek raporu neticesinde davanın reddine karar verilmiş bu karara karşı davacı tarafça istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Dairemiz kaldırma kararında faturaya esas sayaçta keşif yapılmak suretiyle okuma hatası bulunup bulunmadığı değerlendirilerek sonuca gidilmesi gerektiği belirtilmiş ise de; ilk derece mahkemesince söz konusu hususta herhangi bir inceleme yapılmaksızın daha önce rapor tanzim eden bilirkişiden ek rapor alınarak karar verildiği anlaşılmaktadır.
6100 sayılı HMK hükümlerine göre; mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir(HMK. md.266/1). Taraflar, bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilirler(HMK. md.281/1). Mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden, yeni sorular düzenlemek suretiyle ek rapor alabileceği gibi, tayin edeceği duruşmada, sözlü olarak açıklamalarda bulunmasını da kendiliğinden isteyebilir(HMK. md.281/2). Mahkeme, gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabilir(HMK. md.281/3). Hâkim, bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirir(HMK. md.282/1).
Raporu serbestçe değerlendirme yetkisi, hakimin, bilirkişinin yerine geçerek hakimlik mesleği dışında özel ve teknik bilgi gerektiren bir durumda şahsi bilgisi ile karar verebileceği anlamına gelmez. Yargıtay HGK’nun 04/02/2009 gün ve 2008/4-823 E., 2009/50 K. sayılı kararında açıklandığı üzere; hakimin kendisini bilirkişi veya bilirkişi kurulu yerine koyamayacağı, özel ve teknik bilgiyi gerektiren konularda şahsi bilgisi ile sonuca gidemeyeceği, o konuda bilirkişi incelemesi yaptırması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, Yargıtay 17. HD’nin 2016/7585 Esas ve 6891 Karar sayılı kararında ve diğer yerleşik Yargıtay uygulamalarında ise, bilirkişi raporuna itirazlar değerlendirilmeden hüküm kurulamayacağı ve eksik incelemeyle karar verilemeyeceği vurgulanmıştır.
Somut olayda, yerel mahkeme tarafından çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren bu konuda uzman bilirkişi görüşünün alınmasının yerinde olduğu açıktır. Dosyaya ibraz edilen Bilirkişi Raporu’na karşı davacı vekili tarafından süresi içerisinde itirazlarını içerir dilekçe sunulmuş olup, yeniden bilirkişi raporu alınmasını talep etmiştir. Bilirkişi raporuna itirazların çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hususlara ilişkin herhangi bir teknik değerlendirme yoluyla irdelenmeksizin yerel mahkemece reddine karar verildiği, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunun mevcut hali itibarı ile davaya konu iddia ve savunmaları irdeler tarzda, taraf, yargı denetimine elverişli olduğunun kabul edilmesinin mümkün olmadığı, hal böyle olunca tarafların iddia ve savunmalarını, önceki rapora itirazlarını da ayrıntılı şekilde irdeler tarzda, alanında uzman üç kişilik elektrik mühendisi bilirkişi heyetinden rapor alınıp, 30.05.2018 tarihli Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği hükümleri uyarınca değerlendirme yapılarak, niteliklerine uygun biçimde deliller de değerlendirilmek suretiyle sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, konuya ilişkin yerleşik Yargıtay uygulamaları ile teknik hususlara yönelik yapılması gereken değerlendirmeler yönünden eksik inceleme sonucu mevcut şekilde hüküm kurulmuş olmasının yerleşik Yargıtay uygulamalarına, usule, yasaya ve 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a maddesine aykırı olduğu görülmüştür.
Bu durumda ilk derece mahkemesince eksik araştırma ile karar verilmesi nedeniyle HMK’nın 355. maddesi yollamasıyla yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a-4 bendi gereğince kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İstinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kararın esası incelenmeden KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, gerekçede bahsedilen eksiklikler giderilerek, deliller toplanarak davanın yeniden görülüp, yeni bir karar verilmesi için mahkemesine İADESİNE,
3-İstinaf başvurusu sırasında peşin alınan 179,90.-TL istinaf karar harcının, talep halinde davacıya İADESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harcı ve diğer istinaf giderlerinin yargılama masrafı olarak İlk Derece Mahkemesince değerlendirilmesine,
5-Kararın tebliği, harç vb. hususların 6100 Sayılı HMK’nın 359/3 md. uyarınca İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak oybirliği ile karar verildi. 30/11/2023

Başkan- Üye- Üye- Katip-
e-imza e-imza e-imza e-imza