Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2023/103 E. 2023/138 K. 12.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/103 – 2023/138

T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/103
KARAR NO : 2023/138

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/09/2022
NUMARASI : 2021/… Esas 2022/… Karar

DAVACI : … ELEKTRİK DAĞITIM ANONİM ŞİRKETİ

VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … PLASTİK AMBALAJ GERİ DÖNÜŞÜM NAKLİYE TARIM SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ

VEKİLLERİ : Av. …

Av….

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVACI : … ELEKTRİK DAĞITIM ANONİM ŞİRKETİ

VEKİLİ : Av. …

TALEP KONUSU : Mahkeme Kararının Kaldırılması
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 12/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ :…

Mersin 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/09/2022 tarih ve 2021/… Esas 2022/… sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davacı vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan esas incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE :
Müvekkili şirket görevlilerin davalının adresinde yaptıkları kontrolde, davalı şirketin kaçak elektrik kullandığını tespit ettiklerini, bu duruma ilişkin tutanağı dava dilekçesi ekinde sunduklarını,

söz konusu bedelim ödenmemesi üzerine Mersin 1. İcra Müdürlüğünün 2017/… Esas sayılı dosyada takip başlattıklarını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, arabuluculuk aşamasından sonuç alamadıklarını açılan davanın kabulünü, borçlunun Mersin 1.İcra Müdürlüğünün 2017/… Esas sayılı icra dosyasına vaki itirazının iptaline ve takibin devamına, borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE:
İtirazın iptali davası 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, davacının 2017 yılında takibe yapılan itirazdan sonra arabulucuya başvurup 04/10/2019 tarihinde son tutanağının imzalandığını, davacının Yargıtay kararları doğrultusunda arabulucuya başvuran davacının ödeme emrine yapılan itirazın hukuki anlam ve sonuçlarına vakıf olduğunu, bu nedenle davanın hak düşürücü süreden sonra açıldığından davanın usulden reddi gerektiğini, esasa ilişkin olarak davacının tuttuğu tutanağın gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin belirtilen tarihlerde aboneliğinin olmadığını, aboneliği olsa dahi bir gün içerisinde belirtilen kullanımın mümkün olmadığını açılan dava haksız olduğundan reddine, yargılama ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI :
“-Davanın 2004 sayılı İİK’nın 67/1. maddesi uyarınca usulden REDDİNE,”şeklinde karar verildiği görülmüştür.
DAVACI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Bir yıllık hak düşürücü süre borçlunun itirazının alacaklıya tebliğ tarihinden itibaren başladığını, ıslah işlemi süresi içerisinde gerçekleştirildiğini,yargılamada tahkikat aşamasına geri dönüldüğünü, 23.05.2022 tarihli bilirkişi raporunda Mersin 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/… Esas sayılı dosyasında yine aynı bilirkişi tarafından hazırlanan eksik ve hatalı rapor, işbu yargılama sırasında hazırlanan rapora esas olarak gösterilmiş, ilgili dosyadaki rapor incelendiği zaman görülecektir ki, bilirkişi heyeti uzmanlık alanı haricinde değerlendirmelerde bulunmak suretiyle eski kullanıcı ile davalı şirket arasında organik bağ olup olmadığı hususlarında hukuk uygulayıcısı gibi hareket ederek haksız ve gerçek durum ile örtüşmeyen bir rapor hazırlamış, ancak davalı taraf ile … arasında muvazaalı işlem ilişkisi ve organik bağ bulunduğu bariz şekilde hem işbu dosyada hemde Mersin 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/… E. sayılı dosyasında ortada iken davalı tarafın önceki kullanıcının kaçak tüketim bedelinden sorumlu olmaması durumunda 333.669,16-TL üzerinden borçtan sorumlu tutulacağı yönündeki bilirkişi değerlendirmesi hatalı bir çıkarımdan başka bir şey olmadığını,bilirkişi raporuna karşı itirazları değerlendirilmeyerek dosyada hüküm kurulmasına itiraz ederek ilk derece mahkemesi kararının bozularak yeniden yargılama yapılmak üzere yerel mahkemeye iade edilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Yazılı beyanlar ve tüm dosya kapsamı.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, elektrik borcundan kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup,
İlk derece mahkemesince davacı alacaklının itiraz sonrası icra dosyasında yapmış olduğu işlem gerekse işbu dava açılmadan önce yaptığı arabuluculuk başvurusuyla ödeme emrine itirazın tüm hukuki anlam ve sonuçlarına vakıf olduğu, itirazın iptali davasının İİK 67/1 maddesinde öngörülen hak düşürücü süre niteliğinde olan ve mahkememizce resen nazara alınması gereken bir yıllık süre içerisinde açılması gerektiği, eldeki itirazın iptali davasının ise hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Benzer olaya ilişkin Yargıtay 3 H.D Başkanlığının 2022/…E.K sayılı ilamında; İcra ve İflas Kanununun 67. maddesinin birinci fıkrasında; “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” hükmü yer almaktadır.

HGK’nın 01.03.2017 günlü ve 2015/… Esas, 2017/… Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere; itirazın iptali davası, bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması gereken bir dava olup, açık kanuni düzenlemeye göre dava açma süresi itirazın tebliği ile başlayacaktır. Ödeme emrine itiraz, 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine uygun olarak takip alacaklısına tebliğ edilmez ise dava açma süresi başlamayacaktır.
Buna göre; itirazın iptali davası açmak için öngörülen bir yıllık hak düşürücü süre borçlunun itirazının alacaklıya tebliğ tarihinden itibaren başlar. Bunun dışında bir yol (harici öğrenme v.s) öngörülmemiştir. Nitekim, aynı Kanunun 62/2. madde ve fıkra hükmünde de, itirazın alacaklıya tebliği zorunluluğu getirilmiştir.
……. Mahkemece; işin esası hakkında yapılacak yargılama sonucunda hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Somut olayda; icra dosyası içeriğinde alacaklı vekiline itiraz dilekçesinin tebliğ edildiğine ilişkin tebligat evrakı ya da şerhine ilişkin hiçbir kayıt bulunmadığı anlaşılmakla; borca itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmediği ve buna göre; itirazın iptali davası açmak için öngörülen bir yıllık hak düşürücü süre borçlunun itirazının alacaklıya tebliğ tarihinden başlayacağı ve bunun dışında bir yol (harici öğrenme v.s) öngörülmemiş olduğu ve aynı Kanunun 62/2. madde ve fıkra hükmünde de, itirazın alacaklıya tebliği zorunluluğu getirilmiş olduğu göz önüne alındığında itirazın iptali davası için öngörülen 1 yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı, bu sebeple de davanın süresinde açıldığı kabul edilerek ilk derece mahkemesi kararının yerinde olmadığı ve kaldırılması gerektiği kabul edilmiştir.
Açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesince deliller toplanmadan ve eksik inceleme ile karar verilmiş olması nedeniyle, istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK.’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca esası incelenmeden kararın kaldırılmasına ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda belirtilen nedenlerle;
1-İstinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince Mersin 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/09/2022 tarih ve 2021/… Esas 2022/… sayılı kararının Esası İncelenmeden KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, gerekçede bahsedilen eksiklikler giderilerek, deliller toplanarak davanın yeniden görülüp, yeni bir karar verilmesi için mahkemesine İADESİNE,
3-Davacıdan peşin alınan 251,10 TL istinaf karar harcının, talep halinde davacıya İADESİNE,
4-Davacıdan alınan İstinaf başvuru harcı ve diğer istinaf giderlerinin yargılama masrafı olarak ilk derece mahkemesince değerlendirilmesine,
5-Kararın tebliği, harç vb. hususların 6100 Sayılı HMK’nın 302/5 ve 359/3 md. uyarınca ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak oybirliği ile karar verildi.12/01/2023


Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı