Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2022/3818 E. 2022/3234 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/3818 – 2022/3234

T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/3818
KARAR NO : 2022/3234

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/06/2022 (Ara Karar)
NUMARASI : 2022/… Esas (Derdest)

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … ELEKTRİK PERAKENDE STŞ A.Ş.
VEKİLİ : Av….

DAVANIN KONUSU : TESPİT
İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI : … ELEKTRİK PERAKENDE STŞ A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

TALEP KONUSU : Mahkeme Kararının Kaldırılması
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 21/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : …

Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/06/2022 tarih 2022/… Esas sayılı ara kararı ile kurulan hüküm nedeniyle yapılan istinaf başvurusu Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi’nin 05/12/2022 tarih 2022/… Esas 2022/… Karar sayılı görevsizlik kararı ile dairemize gönderilmekle;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE :
Müvekkilinin … Mah. … Sk. … Sitesi ….Blok No:… …/ADANA adresindeki taşınmazı malikinden kiraladığını ve dava konusu taşınmazda sanayide kullanım amaçlı plastik poşet, çanta, torba, çuval vb. ambalaj malzemelerinin toptan ticareti alanında faaliyet göstermek istediğini, bu amaçla gerekli kurumlara … Mah. … Sk. … Sitesi …Blok No:… …/ADANA adresinde abonelik başlatmak için başvuruda bulunduğunu ve elektrik aboneliği dışındaki tüm abonelikleri aldığını, davalı şirket tarafından müvekkiline tesisat numarası verildiğini, bu tesisat numarasının … olduğunu, müvekkili adına vekaleten Av. … tarafından davalı …’ya elektrik aboneliğinin verilmesi amacıyla sözleşme yapılması için başvuru yapıldığını, ancak davalı … tarafından elektrik aboneliği için bir takım evrakların doldurulmasının istendiğini, evrakların doldurulmasından kısa bir süre sonra elektrik aboneliğinin başlatılacağı bildirilmesine rağmen 12/05/2022 tarihinde davalı şirket tarafından vekil Av. …’ın telefonla aranarak abonelik sözleşmesinin yapılmayacağını bildirildiğini, davalı şirketin tamamen keyfi ve hukuksuz bir şekilde elektrik aboneliği için sözleşme yapmaktan imtina ettiğini, müvekkilinin davalı şirket tarafından elektrik aboneliği tesis edilmemesi nedeniyle elektrik kullanamayıp ciddi manada ekonomik kayba uğradığını, bu amaçla dava süresince teminatsız olarak tedbiren elektrik hizmetinin verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE:
Dava konusu … nolu tesisatla ilgili olarak farklı tarihlerde muvazaalı abonelik taleplerinde bulunulduğunu, … nolu tesisatttaki sözleşme hesaplarındaki ödenmemiş toplam borç tutarının 2.385.352,00 TL olduğunu, müvekkil şirket yetkililerinin saha ziyaretlerinde fiili kullanıcının tesisattaki ilk kullanıcısı olan … Geri Dönüşüm Ambalaj Plastik Sanayi Ltd. Şti.’nin faaliyet gösterdiğinin tespit edildiğini, … Geri Dönüşüm firmasının bu adreste faaliyet gösterdiğine dair 10/05/2022 tarihli … … adına kaçak tutanakların ekte mevcut olduğunu, davacının 1990 doğumlu olduğunu, herhangi bir eğitimi ya da mesleki bir sertifası/belgesi olmadığını, işyerini açıp faaliyet gösterecek ekonomik güce sahip olmadığını, davacı tarafın muvazaalı devirler ve yeni abonelik başvuruları ile elektrik borcunu ödemekten kaçınmaya çalıştığını, müvekkili şirketin muvazaa ve kanuna karşı hile ile borcunu ödemekten kaçınan kötü niyetli davacı ile ticari ilişkinin devamı yönünde zorlanamayacağını, halen elektriğin verilmesi yönünde uygulanan tedbir kararının durum ve koşulların değişmesi, elektrik bedellerinin ödenmemesi ve müvekkilinin edimini ifaya zorlanması hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunda ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını, mahkemece ihtiyati tedbir kararı kaldırılmaz ise … nolu tesisatttaki sözleşme hesaplarındaki ödenmemiş toplam borç tutarının 2.385.352,00 TL olduğundan müvekkili şirketin zararı ile takdir edilen teminat arasında orantılılık olmadığını belirterek teminat miktarının arttırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI :
“İhtiyati tedbire itirazın kısmen kabulü ile; 6100 sayılı HMK’nın 87, 389/1, 395/2, 396 gereğince … tesisat numaralı elektrik aboneliğinin ihtiyati tedbir talep edenin adına geçmişe yönelik elektrik kullanım borcunun bulunmaması ve tedbir kararından sonraki dönemde de temerrüde düşecek elektrik kullanım borcunun bulunmaması ve teminatın değiştirilmesi ve yeni belirlenen teminatın yatırılması suretiyle tedbirin devamına, ihtiyati tedbir kararından sonraki dönem hakkında talep edenin talep konusu abonelik nedeniyle temerrüde düşmüş elektrik borcunun oluşması halinde talep edildiği takdirde, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına,” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
DAVACI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
davalı şirket tarafından ihtiyati tedbire itiraz edilmesi neticesinde teminat miktarının 20.000,00TL’den 100.000,00TL’ye çıkarılmasına karar verildiği ve davalı vekili lehine maktu vekalet ücretine hükmedildiğini, teminat miktarının arttırılmasına gerekçe olarak, söz konusu tesisatta daha önceki abonelerden kaynaklanan borçların mevcut olduğu, mahkemece teminat miktarının arttırılmasının hukuka ve yasaya aykırılık teşkil ettiği, tesisatta daha önceki abonelerden kaynaklanan ödenmemiş fatura borçlarının davacı ile bir alakasının bulunmadığını, ödenmemiş borçlardan müvekkilinin hiçbir alakası ve bilgisinin bulunmadığını, haciz tutanağından da görüleceği üzere davalı şirkete ihtiyati tedbir kararının uygulanması amacıyla haciz işlemi tatbik edildiğini ancak şirket tarafından ihtiyati tedbir kararı uygulanmadığını, mahkeme tarafından davalı şirkete gönderilen 27/07/2022 tarihli müzekkere ile, ihtiyati tedbir kararının infaz edilip edilmediği, edilmedi ise nedeninin bildirilmesinin istenildiğini, davalı şirket tarafından verilen cevapta, tedbir kararının uygulanmadığının ifade edildiğini, davalının tamamen hukuka aykırı ve keyfi bir şekilde elektrik aboneliğinin tesis edilmesi için 1.826.667,00.-TL güvence bedelinin yatırılmasını istediğini, buna gerekçe olarak ise söz konusu tesisatta daha önceden bulunan ödenmemiş borçların olmasının gösterildiğini, davalı şirketin tedbir kararını uygulamaması nedeniyle, mahkemeye yatırılan teminat dışında başkaca teminat ve güvence bedeli istenmeksizin Elektrik Abonelik Sözleşmesinin yapılmasına karar verilmesi talepli başvuruda bulunduklarını ancak bu taleplerinin mahkeme tarafından değerlendirilmediğini, davalı şirketin keyfi olarak tedbir kararını uygulamaktan imtina etmesinin önüne geçebilmek adına tedbire yönelik mahkeme ara kararına ”mahkemeye yatırılan teminat dışında başkaca teminat ve güvence bedeli istenmeksizin Elektrik Abonelik Sözleşmesinin yapılmasına” ibaresinin de eklenmesini ve teminat bedelinin tekrar 20.000,00.-TL olarak belirlenmesini talep etmiştir.
İstinaf dilekçesine cevap veren davalı vekili dilekçesinde özetle;
Davacı tarafın yerinde olmayan istinaf başvurusunun reddine, istinaf taleplerinin kabulü ile; davacı açısından yaklaşık ispat ve haklılık yönünden koşulları oluşmadığından ve İlk Derece Mahkemesince takdir edilen teminat ile ihtiyati tedbir kararıyla elektrik aboneliği kurulmasında orantılılık olmadığından, ilk derece mahkemesinin ara kararının kaldırılmasına ya da teminat miktarının borçla orantılı olarak 358.000,00-TL’ye yükseltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı davasında ve ihtiyati tedbir talebinde haksız ve kötü niyetli olduğu, dava konusu tesisatta toplamda 2.385,352,00 TL ödenmemiş borç olduğunu, dava konusu tesisatla ilgili müvekkili şirket yetkililerinin saha ziyaretlerinde fiili kullanıcının gerçek kullanıcının tesisattaki ilk kullanıcısı olan … Geri Dönüşüm Ambalaj Plastik Sanayi Ltd Şti’nin faaliyet gösterdiğinin tespit edildiğini, kira kontratında mülk sahibinin … isimli şirket olduğunu, yönetmelik gereği abonelik başvurularında önceki kullanıcının borcunun yeni başvuru yapan kişiden istenemeyeceği, somut olayda fiili gerçek kullanıcının … Geri Dönüşüm Ambalaj Plastik Ltd Şti olduğunu ve ödenmemiş borçlarından kurtulmak amacıyla muvazaalı başvurular yaptırdığını, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşmediğini, ihtiyati tedbir müessesesinin konulma amacının somut olayda mevcut olmadığını, davalı şirketin tacir olduğunu, sattığı enerjinin bedelini almak ve bunun için yürürlükteki mevzuat çerçevesinde kendisine tanınan yetkileri kullanmak durumunda olduğunu, elektrik dağıtım ve perakende satışı hizmetlerinin kamu tarafından yürütülmediğini, bu bakımdan sosyal devletin yükümlülüklerinin davalı taraftan beklenemeyeceğini, ihtiyati tedbirin bir tür hukuki koruma olduğunu, uyuşmazlık öncesinde veya uyuşmazlık sürecince talep sahibinin talep ettiği hakkını ileride açacağı veya devam eden bir davanın sonunda elde etmesinin sağlanması amacıyla geliştirilmiş olan bir hukuki güvence sistemi olduğunu, ancak bu hukuki güvencenin karşı tarafın tasarruf hakkını sınırlandıran bir koruma olduğundan alelade bir talep üzerine yerine getirilecek bir koruma sistemi olmaması gerektiğini, dava konusu olayda hakkın elde edilmesinin zorlaşması veya imkansız hale gelmesi ihtimalinin söz konusu olmadığını, mahkemece takdir edilen teminat tutarının davalı şirketin zararını karşılamaya muktedir olmadığını, istinaf talebinin kabulü ile, mahkemece gerekli araştırma ve incelemeler yapılmadan, davalı tarafça sunulan belgeler ve deliller değerlendirilmeden, yerinde olmayan gerekçelerle, yargılamayı gerektiren bir konuda ve yaklaşık ispat ve haklılık oluşmadığından ve ilk derece mahkemesince takdir edilen teminat ile ihtiyati tedbir kararıyla elektrik aboneliği kurulmasında orantılılık olmadığından, mahkemece verilen 24/06/2022 tarihli ara kararının kaldırılmasına ya da teminat miktarının borçla orantılı olarak yükseltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, muarazanın giderilmesi istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince verilen elektrik enerjisi verilmesine dair ihtiyati tedbire itirazın kısmen kabulüne dair kararının davacı ve davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya dairemize gönderilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup,
6100 sayılı HMK’nun 341/1 maddesinde, “İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.” denmiştir.
HMK’nın 389 v.d. maddelerinde geçici hukuki korumalar arasında ihtiyati tedbir düzenlenmiş olup, HMK’nın 389. maddesinde “mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeni ile hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebi ile bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” düzenlemesi bulunmaktadır.
Görüldüğü üzere kanun koyucu bu konuda hakime oldukça geniş bir takdir alanı bırakmıştır. Ancak ihtiyati tedbire karar verilmesi için mutlaka bir tehlikenin veya zararın doğmuş olması veya halen var olması da aranmaz. Dava konusu hak veya şey bakımından ortaya çıkacak tehlike ve zararın önlenmesi için de her türlü tedbire karar verilebilir.
İhtiyati tedbir talep eden taraf, tedbire esas olan hakkını, ihtiyati tedbir sebep veya sebeplerini keza davanın esası yönünden de haklılığını ispat etmelidir. Ancak burada tam ispat aranmayıp yaklaşık ispatla yetinilecektir. (HMK m.390/3) Yani ispatı gereken hususların tam olarak değil kuvvetle muhtemel gösterilmesi yeterlidir.
Davacı vekili, ticari faaliyetlerinde amacıyla elektrik abonesi olmak isteyen müvekkiline ait sayaç hakkında daha önceki borçlar nedeniyle abonelik yaptırılmadığını iddia ederek, davalı kurumla muarazanın giderilmesi ile telafisi imkansız zararlar doğmaması için tedbiren elektrik enerjisi verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince 03.06.2022 tarihli ara kararı ile, takdiren 20.000,00.-TL tutarında teminat karşılığında dava konusu sayaca tedbiren faturaların düzenli ödenmesi koşuluyla elektrik enerjisi verilmesine karar verilmiş, davalı vekilinin ihtiyati tedbire itiraz etmesi üzerine, mahkemece duruşma açılarak 24.06.2022 tarihinde tedbire ilişkin itirazın reddine, teminata ilişkin itirazın kısmen kabulü ile teminatın 100.000,00.-TL’ye yükseltilmesine karar verilmiş, bu ara karara karşı davacı ve davalı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
Dosya kapsamında yapılan inceleme sonucunda, dava konusu taşınmazı iş yeri olarak kullanıldığı, davalı şirket tarafından daha önceki sahipleri adına düzenlenen kaçak elektrik tutanağı nedeniyle elektrik enerjisinin kesildiği ve söz konusu aboneliğin bulunduğu sayacın tahakkuku ettirilmiş 2.385.352,00.-TL borcu olduğu anlaşılmaktadır. Elektrik enerjisi verilmemesi halinde dava konusu taşınmazda yapılan ticari faaliyette telafisi imkansız zararlar meydana gelebilecektir. Bu durum “gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir verilebilir” kriterine uygun olmakla, somut olayda HMK’nın 389. maddesinde düzenlenen ihtiyati tedbir kararı verilmesi şartlarının mevcut olduğu anlaşılmıştır.
MK’nın 392. Maddesinde; “İhtiyati tedbir talep eden, haksız çıktığı takdirde karşı tarafın ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararlara karşılık teminat göstermek zorundadır. Talep, resmî belgeye, başkaca kesin bir delile dayanıyor yahut durum ve koşullar gerektiriyorsa, mahkeme gerekçesini açıkça belirtmek şartıyla teminat alınmamasına da karar verebilir. Adli yardımdan yararlanan kimsenin teminat göstermesi gerekmez.” hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda; dava konusu yerde dava konusu sayaca ilişkin olarak davacıdan önce dört aboneliğin alındığı, bu abonelerin mevcut borçlarını ödemediği, bu nedenle söz konusu sayaca ilişkin olarak davalı kurumun 2.385.352,00.-TL alacağının olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre söz konusu taşınmazdaki önceki abonelerin mevcut borçları ve işin niteliği dikkate alındığında ilk derece mahkemesince belirlenen 100.000,00.-TL’lik teminat miktarı yerindedir. Güvence bedelinin alınıp alınmayacağı hususu ise ilk derece mahkemesinin tedbir kararının infazı ile ilgili olup, bu hususun ilk derece mahkemesince değerlendirilmesi gerekmektedir.
Mahkemece 100.000,00.-TL’lik alınan teminatın yeterli olmasına, abonelik yapılmaması işleminin yerinde olup olmadığı ve bu nedenle davalı şirketin başvurunun reddedilmesine ilişkin işlemlerinin yerinde olup olmadığı yargılama sonucunda anlaşılacak olmasına ve ihtiyati tedbir kararından sonraki döneme ilişkin fatura bedellerinin ödenmemesi halinde davalının elektriği kesme hakkının da bulunmasına göre, ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbire itirazın kısmen kabulüne dair kararı, usul ve yasaya uygun olup, davacının ve davalının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davalı ve Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken istinaf karar harcı olan 80,70.-TL peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince değerlendirilmesine,
4-Kararın tebliği, harç vb. işlemlerin HMK’nın 359/3. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-f ve 394/5. maddeleri gereğince KESİN olarak oybirliği ile karar verildi. 21/12/2022

Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı