Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2022/3816 E. 2022/3254 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/3816 – 2022/3254

T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/3816
KARAR NO : 2022/3254

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/10/2022 (Ara Karar)
NUMARASI : 2022/… Esas (Derdest)

DAVACI :
VEKİLİ : Av.

DAVALI :
VEKİLİ : Av.

DAVANIN KONUSU : ELATMANIN ÖNLENMESİ

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURANDAVALI :
VEKİLİ : Av.

TALEP KONUSU : Mahkeme Kararının Kaldırılması

İSTİNAF KARAR TARİHİ : 22/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ :
Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/10/2022 tarih ve 2022/… Esas sayılı ara kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davalı vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan esas incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE : Müvekkilinin narenciye, taşımacılık, plastik ve sektörlerinde faaliyet gösterdiğini, … adresindeki taşınmazı, taşınmazın maliki …’ten 28/07/2022 başlangıç tarihli kira sözleşmesi senelik 100.000,00-TL kira bedeli ile kiralandığını, müvekkilinin kiraladığı iş yerinin açılışını yapabilmek için ilgili kurumlara başvurularda bulunduğunu, elektrik aboneliği için davalı kuruma başvurulduğunu, müvekkili tarafından yasal prosedürlere uygun olarak tüm iş ve işlemlerin büyük bir titizlikle harfiyen ve eksiksiz olarak yerine getirildiği halinde davalı kurum tarafından elektrik enerjisini bağlantısı ve abonelik sözleşmesi yapılamadığını, buna gerekçe olarak da önceki abonenin borcu olan 917.000,00-TL gibi astronomik bir rakamın davalı kuruma teminat olarak yatırılması halinde abonelik başvurusunun değerlendirileceğini beyan ettiklerini, davalı kurumun bu tutumunun hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, dava sonuna kadar tedbiren elektriğin bağlanmasını ve muarazanın meniyle aboneliğin tesisine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE:Dava açılırken davacı yan konu hakkında arabuluculuk başvurusu gerçekleştirmediğini, ticari davalar yasa gereği dava aşamasından önce zorunlu arabuluculuk kapsamında olduğunu, bu nedenle müvekkili şirket aleyhine açılan davanın usul yönünden reddi gerektiğini, ayrıca davacı şirketin, dava dışı … firmasının aboneliğinin kesiminden hemen sonra abonelik başvurusunda bulunması ve abonelik için yasa gereği talep edilen evrakları tamamlamaması, hatta vekillerinin dahi aynı olması tarafların yeni abonelik işleminde kötüniyetli ve muvazaalı olarak davrandıklarını, kabul anlamına gelmemekle birlikte mahkemece usul ve yasaya aykırı olarak verilen tedbir kararında takdiren talep edilen aksi bir kararda 30.000.00 TL teminat bedeli ise müvekkili şirketin zararını karşılayamayacağını, söz konusu tesisat davacının dava dilekçesinde de açıkça belirttiği üzere bir geri dönüşüm fabrikası iş yeri olup söz konusu tesisatta tüketilen elektrik aylık ortalama 300.000,00-500.000,00 TL olduğunu, bu durum göz önünce bulundurularak teminat bedelinin belirlenmesi gerektiğini, mahkemece verilen İhtiyati Tedbir kararı ile geçici abonelik tarafların muvazaalı işleme devam etmesine yardımcı olmakta ve müvekkili kurumu telafisi güç hatta imkansız bir zarar içine soktuğunu, müvekkili kurum açısından tehlike ve zararın önlenmesi bakımından tedbir kararının kaldırılması/ reddi gerektiğini, haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİNİN ARA KARARI :”İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekilinin itirazının reddine,” karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVALI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı tarafından başvuruda bulunan tesisat geri dönüşüm faaliyeti olması nedeniyle müvekkili şirket abonelikte yasal prosedürü tamamlayabilmek için davacı şirketten valilik onaylı ruhsat talebinde bulunduğunu, davacı şirket söz konusu ruhsatı müvekkili şirkete getirmek yerine eksik evrağı tamamlamadan yerel mahkemeye başvurarak söz konusu tedbir kararını aldığını, davacı şirketin, dava dışı … firmasının aboneliğinin kesiminden hemen sonra abonelik başvurusunda bulunması ve abonelik için yasa gereği talep edilen evrakları tamamlamaması, tarafların yeni abonelik işleminde kötüniyetli ve muvazaalı olarak davrandıklarını açıkça gösterdiğini, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin ilgili maddesinden yararlanarak söz konusu aboneliği almışlarsa da, dava dışı üçüncü şahıslar ile davalının ortak olarak muvazaalı davranarak yönetmelik maddesini kötüye kullandığının ortada olduğunu, ayrıca tedbir kararında takdiren talep edilen 30.000.00 TL teminat bedelinin müvekkili şirketin zararını karşılayamayacağını, söz konusu tesisat davacının dava dilekçesinde de açıkça belirttiği üzere bir geri dönüşüm fabrikası iş yeri olup söz konusu tesisatta tüketilen elektrik aylık ortalama 300.000,00-500.000,00 olduğunu, bu durum göz önünde bulundurularak teminat bedelinin belirlenmesi gerekirken mahkeme teminat konusunda da herhangi bir karar vermediğini belirtip, mahkemece verilen 17/10/2022 tarihli ara karar gereğince tedbir kararına karşı itirazların reddi usul ve yasaya aykırı olup geçici aboneliğin tesisi hususunda tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İstinaf dilekçesine cevap veren davacı vekili dilekçesinde özetle; İstinaf talebinin reddi ile yerel mahkeme tarafından verilen kararın onanmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Yazılı beyanlar ve tüm dosya kapsamı.
DEĞERLENDİRME-GEREKÇE:
Talep, muarazanın menni, aboneliğin tesisi ve tedbiren elektriğin bağlanma istemine ilişkin açılan davada mahkemesince verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılması isteminden ibarettir.
İstinaf incelemesi Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. Maddesi gereğince istinaf sebepleri ve re’sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup,
Hukuk Muhakemeleri Kanunu 389.maddesine göre, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Kanun koyucu bu konuda hakime oldukça geniş bir takdir alanı bırakmıştır. Ancak ihtiyati tedbire karar verilmesi için mutlaka bir tehlikenin veya zararın doğmuş olması veya halen var olması da aranmaz. Dava konusu hak veya şey bakımından ortaya çıkacak tehlike ve zararın önlenmesi için de her türlü tedbire karar verilebilir. İhtiyati tedbir talep eden taraf, tedbire esas olan hakkını, sebeplerini kuvvetle muhtemel göstermesi yeterlidir.
Tarafların haklılık durumunun yargılama sonucunda belirleneceği, davalı şirket tarafından, tarımsal sulama abonesi olan davacıya elektrik enerjisinin verilmemesi halinde Hukuk Muhakemeleri Kanunu 389. maddesinde belirtilen “gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi” halinin oluşacağı, ihtiyati tedbir kararı verilmesi şartlarının mevcut olduğu anlaşılmakla, mahkemesince takdir olunan teminatla verilen ihtiyati tedbir kararına davalı tarafça yapılan itirazın duruşmalı olarak değerlendirilerek itirazın reddine yönelik verilen kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle İlk Derece Mahkemesince verilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davalı tarafın istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-b(1) maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İstinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-b(1) maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf karar harcı peşin alındığından harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf ile ilgili yapılan masrafların istinaf talebinde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf Kararın tebliği ve diğer usulî işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanunu 359/3 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda Hukuk Muhakemeleri Kanunu 362/1-f maddesi gereğince KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 22/12/2022

Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı