Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2022/3595 E. 2022/3094 K. 06.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. … BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/3595 – 2022/3094

T.C.

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/3595
KARAR NO : 2022/3094

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/09/2022 (Ara Karar)
NUMARASI : 2022/… Esas (Derdest)

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … ELEKTRİK DAĞITIM ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : MENFİ TESPİT

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI : … ELEKTRİK DAĞITIM ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av. …

TALEP KONUSU : Mahkeme Kararının Kaldırılması

İSTİNAF KARAR TARİHİ : 06/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ :
… 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/09/2022 tarih ve 2022/… Karar sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davalı vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan esas incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE :Müvekkili … tarafından … ili … İlçesi … Mah. … Sk. No:… adresinde … sözleşme numarası ve … tesisat numarası ile ekmek fırını olan dükkanında elektrik kullandığını, davalı kurumca, 28.06.2022 tarihinde müvekkile ait bilgileri verilen sayaca ilişkin haksız ve hukuka aykırı olarak kaçak elektrik tüketimi tespit tutanağı tutularak, 341.104,69 TL kaçak elektrik tüketim borcu çıkartıldığını, borcun hangi dönemleri kapsadığı ve hangi kullanımlara ilişkin olduğu bilgileri taraflarınca kesinlikle bildirilmediğini, bugüne kadar müvekkili … tarafından aboneliğe dair yansıtılan tüm faturalar zamanında ve tam olarak ödenmiş olup, herhangi bir kaçak elektrik kullanımı da söz konusu olmadığını, bu sebeple herhangi bir hukuki dayanağı bulunmayan kaçak elektrik kullanım bedelinden dolayı borçlu olmadıklarının tespiti ve haksız olarak elektrik kesme tehdidi ile tahsil edilen kaçak elektrik tüketim bedelinin ilk taksidi olan 87.248,37 TL’nin iadesi ile dava sonuna kadar kaçak elektrik tüketim bedeli taksitlerinin ödenmemesi durumunda müvekkile ait işletmenin elektriğinin kesilmemesi adına ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE:
Kaçak elektrik tüketimi tespit tutanaklarının düzenlenmesi ve faturalandırılmasının usul ve yönetmeliğe uygun olması, davacının adreste kullanıcı ve abone olması, fatura bedelinin taksitle ödenmesinin talep edilmesi ve bu protokol çerçevesinde ödemelerin yapılması, nedenleriyle davanın esastan reddine, yargılama giderleriyle vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN ARA KARARI :”Davalı Tedaş vekilinin tedbir kararına ilişkin itirazının reddine,” karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVALI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Dava konusu olayda hakkın elde edilmesinin zorlaşması veya imkansız hale gelme ihtimali söz konusu olmadığını, davacının sayaca müdahale ettiği ve bu nedenle kullanımından daha düşük bedeller ödediği şirket incelemesi ile sabit olduğunu, davacı taraf dava dilekçesinde adreste kullanıcı olduğunu, fırın işlettiğini ikrar ettiğini, davacının adresin kullanıcısı olduğu sabitken adreste kullanılan normal elektrik ya da kaçak elektrik kullanımından sorumlu olacağı sabit olduğunu, davacı tarafça kaçak elektrik kullanılmadığına ilişkin bir delil sunulmadığını, davacının kaçak elektrik kulandığı kaçak tutanaklar ile sabit olduğunu, mahkemece 75.000,00 TL’lik teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmiş ise de, dava sonucunda davacının haksız çıkması halinde müvekkili şirketin zararının giderilmesi söz konusu olmadığını, davanın sonuçlanması zamanında, davacının o gün itibariyle alacağı olan bedeli ödeme gücünün garantisi dahi bulunmadığını, karşı taraf lehine verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının kaldırılması, aksi halde teminat bedelinin artırılması talep olunur. davacı açısından yaklaşık ispat ve haklılık yönünden koşulları oluşmadığından ve Mahkemece takdir edilen teminat ile elektrik arzı sağlanmasında orantılılık olmadığından, 13.09.2022 tarihli ara kararının kaldırılmasına, ihtiyati tedbir kararına itirazın kabulüne, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İstinaf dilekçesine cevap veren davacı vekili dilekçesinde özetle;
Karşı tarafın yapmış olduğu istinaf talebinin reddi ile yerel mahkeme tarafından verilen kararın onanmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Yazılı beyanlar, bilirkişi raporu, tapu kayıtları ve tüm dosya kapsamı.
DEĞERLENDİRME-GEREKÇE:
Dava, davalı şirket tarafından tahakkuk ettirilen kaçak elektrik kullanım bedeli borcundan dolayı borçlu olunmadığının tespiti ile, elektriğin kullanılması yönünde ihtiyati tedbir istemlerine ilişkindir. Yerel mahkemenin dava sonuçlanıncaya kadar elektriğin açılması yönündeki ihtiyati tedbir kararına davalı vekilinin itirazının reddine dair kararı davalı tarafça istinaf edilmiştir.
6100 sayılı HMK. ‘nun 355. Maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu;
6100 sayılı HMK’nun 341/1 maddesinde, “İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.” denmiştir.
HMK’nın 389 v.d. maddelerinde geçici hukuki korumalar arasında ihtiyati tedbir düzenlenmiş olup, HMK’nın 389. maddesinde “mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeni ile hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebi ile bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” düzenlemesi bulunmaktadır.
Görüldüğü üzere kanun koyucu bu konuda hakime oldukça geniş bir takdir alanı bırakmıştır. Ancak ihtiyati tedbire karar verilmesi için mutlaka bir tehlikenin veya zararın doğmuş olması veya halen var olması da aranmaz. Dava konusu hak veya şey bakımından ortaya çıkacak tehlike ve zararın önlenmesi için de her türlü tedbire karar verilebilir.
İhtiyati tedbir talep eden taraf, tedbire esas olan hakkını, ihtiyati tedbir sebep veya sebeplerini keza davanın esası yönünden de haklılığını ispat etmelidir. Ancak burada tam ispat aranmayıp yaklaşık ispatla yetinilecektir. (HMK m.390/3) Yani ispatı gereken hususların tam olarak değil kuvvetle muhtemel gösterilmesi yeterlidir.

Tarafların haklılık durumunun yargılama sonucunda belirleneceği, diğer taraftan elektriğin günümüzde temel ihtiyaçlardan olduğu, davacının iş yeri için elektriğe ihtiyacı olduğu, davalı kurum tarafından elektrik enerjisi verilmemesi halinde HMK’nın 389. maddesinde belirtilen “gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi” halinin oluşacağı, böylece HMK’nun 389. maddesinde düzenlenen ihtiyati tedbir kararı verilmesi şartlarının mevcut olduğu anlaşılmıştır. HMK’nın 397/2. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararının etkisi, aksi belirtilmediği takdirde nihai kararın kesinleşmesine kadar devam edeceğine; İhtiyati tedbir kararından sonraki döneme ilişkin fatura bedellerinin ödenmemesi halinde davalının elektriği kesme hakkının da baki olmasına göre ve mahkemece alınan teminat miktarının yeterli olduğu anlaşılmakla, yerel mahkemenin ihtiyati tedbirin itirazın reddine dair kararı usul ve yasaya uygun olup, istinaf başvurusunun HMK. 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmasına yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İstinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf karar harcı peşin alındığından harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte İlk Derece Mahkemesince değerlendirilmesine,
4-Kararın tebliği, harç vb. işlemlerin, 6100 Sayılı HMK’nın 359/3 md. uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-f ve 394/5 maddeleri gereğince KESİN olarak oybirliği ile karar verildi. 06/12/2022


Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı