Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2022/3559 E. 2022/3018 K. 29.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/3559 – 2022/3018

T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/3559
KARAR NO : 2022/3018
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/10/2022
NUMARASI : 2022/… D.İş Esas – 2022/… D.İş Karar

İHTİYATİ HACİZ İSTEYEN : … GIDA HAYVANCILIK OTOMOTİV NAKLİYAT
SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF : … ELEKTRİK DAĞITIM ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : İHTİYATİ TEDBİR

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN KARŞI TARAF : … ELEKTRİK DAĞITIM ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av. …

TALEP KONUSU : Mahkeme Kararının Kaldırılması

İSTİNAF KARAR TARİHİ : 29/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : …
Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/10/2022 tarih ve 2022/… D.İş Esas 2022/… Karar sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle karşı taraf vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan esas incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE :
Müvekkili şirket hakkında tutulan iki kaçak tutanağının Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/… E. Sayılı dosyası ile dava konusu edilerek müvekkilİ şirketin borçlu olmadığının tespit edildiğini ve yargılama süresince elektrik enerjisinin kesilmemesine dair ihtiyati tedbir kararı verildiğini, … yetkililerinin 09.08.2022 tarihinde adrese geldiklerini, dava konusu edilen 2 kaçak tutanağından sonra bir kaçak tutanağının daha tutulduğunu, tutanağın dava konusu edilmediğinden ihtiyati tedbir kapsamında kalmayacağını belirterek elektrik enerjisini kestiklerini ve yeni bir kaçak tutanağı hazırladıklarını, ardından ihtiyati tedbire muhalefetten şikayette bulunulduğunu yine 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 09.08.2022 tarihli müzekkeresi ile davacı şirkete elektriğin verilmeye devam etmesi gerektiğini bildirmiş olsa da … tarafından yine 3. Tutanağın dava konusu edilmediği gerekçesiyle elektrik enerjisi açılmadığını belirterek … ve … sayılı tutanaklara istinaden yeni bir tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI :
“… 6100 sayılı HMK’nın 389/1 maddesi uyarınca mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, iddianın ve uyuşmazlığın niteliğine göre ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için 6100 sayılı HMK’nın 389/1 maddesinde belirtilen koşulların bulunduğu anlaşılmakla davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına ilişkin itirazının reddine…” şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
KARŞI TARAF VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İhtiyati tedbir şartları gerçekleşmemiş olup; ihtiyati tedbir müessesesinin konulma amacı somut olayda mevcut olmadığını, dava konusu olayda hakkın elde edilmesinin zorlaşması veya imkansız hale gelme ihtimali söz konusu olmadığını, davacının abone sahibi olduğu adreste mührü fek etmek suretiyle kaçak elektrik kullandığı kaçak elektrik tüketimi tespit tutanakları ile sabit olduğunu, dava dilekçesi ile davacının adreste kullanıcı olduğunun sabit olduğunu, yine, kaçak elektrik tutanakları ile mührün fek edildiği de sabit olup davacı kaçak kullanmadığına ilişkin delil sunmadığını, kaçak kullanım yapılmadığına dair yaklaşık ispat dahi olmaksızın davacı taraf lehine verilen tedbir kararının kabulünün mümkün olmadığını, ihtiyati tedbir kararı kaldırılmaz ise, teminat miktarının arttırılmasına karar verilmesi gerektiğini, Mahkemece 50.277,29-TL’lik teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmiş ise de, dava sonucunda davacının haksız çıkması halinde müvekkili şirketin zararının giderilmesi söz konusu olmadığını, davanın sonuçlanması zamanında, davacının o gün itibariyle alacağı olan bedeli ödeme gücünün garantisi bulunmadığını belirtip, istinaf talebinin kabulü ile, davacı açısından yaklaşık ispat ve haklılık yönünden koşulları oluşmadığından ve Mahkemece takdir edilen teminat ile elektrik arzı sağlanmasında orantılılık olmadığından, 04.10.2022 tarihli kararının kaldırılmasına, ihtiyati tedbir kararına itirazının kabulüne, aksi halde teminat bedelinin arttırılmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Yazılı beyanlar ve tüm dosya kapsamı.
DEĞERLENDİRME-GEREKÇE:
Dava, davalı şirketçe kaçak elektrik tüketimine istinaden kesilen elektriğin arzının sağlanarak kesilmemesi yönünde ihtiyati tedbir istemine ilişkindir. Yerel mahkemece elektrik enerjisinin kesilmesinin tedbiren durdurulmasına dair verilen ihtiyati tedbir kararına davalı vekilinin itirazının reddine dair kararı davalı tarafça istinaf edilmiştir.
6100 sayılı HMK. ‘nun 355. Maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu;
6100 sayılı HMK’nun 341/1 maddesinde, “İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.” denmiştir.
HMK’nın 389 v.d. maddelerinde geçici hukuki korumalar arasında ihtiyati tedbir düzenlenmiş olup, HMK’nın 389. maddesinde “mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeni ile hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebi ile bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” düzenlemesi bulunmaktadır.
Görüldüğü üzere kanun koyucu bu konuda hakime oldukça geniş bir takdir alanı bırakmıştır. Ancak ihtiyati tedbire karar verilmesi için mutlaka bir tehlikenin veya zararın doğmuş olması veya halen var olması da aranmaz. Dava konusu hak veya şey bakımından ortaya çıkacak tehlike ve zararın önlenmesi için de her türlü tedbire karar verilebilir.
İhtiyati tedbir talep eden taraf, tedbire esas olan hakkını, ihtiyati tedbir sebep veya sebeplerini keza davanın esası yönünden de haklılığını ispat etmelidir. Ancak burada tam ispat aranmayıp yaklaşık ispatla yetinilecektir. (HMK m.390/3) Yani ispatı gereken hususların tam olarak değil kuvvetle muhtemel gösterilmesi yeterlidir.

Yerel mahkemece ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile borç miktarı 251.386,45 TL’ nin takdiren % 20 oranı olan 50.277,29 TL karşılığı nakit veya kesin ve süresiz teminat mektubu yatırıldığında, Davacı … Gıda Hayv. Otomotiv Nak.San. Tic.Ltd.Şti. kullanımındaki … tesisat ve … tüketici hesap numaralı iş yerinde, davacının davalı şirketten hizmet aldığı elektriğin dava tarihinden sonra davacı adına tahakkuk edecek elektrik faturalarının düzenli ödenmesi şartıyla enerjinin kesilmesinin dava süresince tedbiren durdurulmasına,
karar verildiği, davalı vekilinin ihtiyati tedbire itirazının 04/10/2022 tarihli ara karar ile reddedildiği, davalı vekilinin bu ara karara karşı istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır.
Tarafların haklılık durumunun yargılama sonucunda belirleneceği, diğer taraftan elektriğin günümüzde temel ihtiyaçlardan olduğu, davacının iş yeri için elektriğe ihtiyacı olduğu, davalı kurum tarafından elektrik enerjisi verilmemesi halinde HMK’nın 389. maddesinde belirtilen “gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi” halinin oluşacağı, böylece HMK’nun 389. maddesinde düzenlenen ihtiyati tedbir kararı verilmesi şartlarının mevcut olduğu ve yeterli miktarda teminat alındığı anlaşılmıştır. HMK’nın 397/2. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararının etkisi, aksi belirtilmediği takdirde nihai kararın kesinleşmesine kadar devam edeceğine; İhtiyati tedbir kararından sonraki döneme ilişkin fatura bedellerinin ödenmemesi halinde davalının elektriği kesme hakkının da baki olmasına göre, yerel mahkemenin ihtiyati tedbire itirazın reddine dair kararı, usul ve yasaya uygun olup, istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddi dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İstinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf karar harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın tebliği, harç vb. işlemlerin, 6100 Sayılı HMK’nın 359/3 md. uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-f ve 394/5 maddeleri gereğince KESİN olarak oybirliği ile karar verildi. 29/11/2022


Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı