Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2022/3003 E. 2022/2615 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/3003 – 2022/2615
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/3003
KARAR NO : 2022/2615

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/09/2022
NUMARASI : 2022/…

DAVACI : … MERMER İNŞAAT NAKLİYAT GIDA
OTOMOTİV İTHALAT İHRACAT SANAYİ VE TİCARET
LİMİTED ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … ELEKTRİK DAĞITIM ANONİM ŞİRKETİ

VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVACI : … MERMER İNŞAAT NAKLİYAT GIDA
OTOMOTİV İTHALAT İHRACAT SANAYİ VE TİCARET
LİMİTED ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av. …

TALEP KONUSU : Mahkeme Kararının Kaldırılması
İSTİNAF KARAR TARİHİ : …
KARAR YAZIM TARİHİ : …

Mersin 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/09/2022 tarih ve 2022/… Esas sayılı ara kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davacı vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan esas incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE :
Davalı şirket personeli tarafından 13.05.2022 tarihinde … Mahallesi … Bulvarı No:… Akdeniz/Mersin adresinde yapılan denetimde “kolondan gelen 3 fazın birinden s fazı ek alınarak işletme içinde çalışan 3 fazlı makinelerin tek fazını sayacın kaydetmediğini, kaçak

bağlantı kullanıcıya gösterilerek iptal edildiğini, işletme
mermer atölyesi olarak saat 8.00-18.00 arası çalıştığını” açıklaması ile Kaçak Elektrik
Tüketimi Tespit Tutanağı düzenlendiğini, davalı TEDAŞ personeli tarafından keyfi bir uygulama yapılarak usul ve yasaya aykırı
olarak gereken araştırma yapılmadan müvekkili şirketin elektriğinin kesildiğini, EPDK Tüketici hizmetleri yönetmeliğinde belirtilen ek-5 tutanağı uyarınca davalıya
16.05.2022 tarihinde ve 22.05.2022 tarihinde başvuru yapıldığını ancak davalı tarafından
başvuruların reddine karar verildiğini, müvekkilinin dava konusu elektrik tesisatında kaçak elektrik tüketimi yapıp
yapmadığının, sayaçların doğru ölçüm yapıp yapmadığının yapılan bilirkişi incelemesi
ile tespitinin yapılmasını, kaçak elektrik kullanımının olmadığının anlaşılması
durumunda mühürlenmiş olan sayacın tedbiren aktif hale getirilmesini, alınacak bilirkişi
raporu neticesinde 13.05.2022 tarihinde Kaçak Elektrik Tüketimi Tespit Tutanağının
iptalini, 13.05.2022 tarihinde Kaçak Elektrik Tüketimi Tespit Tutanağının usul ve
yasaya aykırı olması ve müvekkili şirketin daha fazla mağdur edilmemesi adına ödeme
işlemlerinin tedbiren durdurulmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN ARA KARARI :
“Davacı vekilinin yaklaşık ispat bulunmadığından, mühürlenmiş olan sayacın tedbiren aktif hale getirilmesi ve ödeme işlemlerinin tedbiren durdurulması talebinin REDDİNE,”şeklinde karar verildiği görülmüştür.
DAVACI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Keyfi uygulama nedeniyle mağduriyet yaşayan, uygulanan ceza sebebiyle iş yerini çalıştıramayan müvekkili şirketin haklarının korunması ve dosya kapsamında almış oldukları uzman görüş raporunun dikkate alınması suretiyle sayacın tedbiren aktif hale getirilmesine ve ödeme işlemlerinin tedbiren durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir talebinin reddi kararının kaldırılarak kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Yazılı beyanlar ve tüm dosya kapsamı.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, menfi tespit istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince verilen elektrik enerjisi verilmesine dair ihtiyati tedbir talebinin reddi kararının davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya dairemize gönderilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup,
6100 sayılı HMK’nun 341/1 maddesinde, “İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.” denmiştir.
HMK’nın 389 v.d. maddelerinde geçici hukuki korumalar arasında ihtiyati tedbir düzenlenmiş olup, HMK’nın 389. maddesinde “mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeni ile hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebi ile bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” düzenlemesi bulunmaktadır.
Görüldüğü üzere kanun koyucu bu konuda hakime oldukça geniş bir takdir alanı bırakmıştır. Ancak ihtiyati tedbire karar verilmesi için mutlaka bir tehlikenin veya zararın doğmuş olması veya halen var olması da aranmaz. Dava konusu hak veya şey bakımından ortaya çıkacak tehlike ve zararın önlenmesi için de her türlü tedbire karar verilebilir.
İhtiyati tedbir talep eden taraf, tedbire esas olan hakkını, ihtiyati tedbir sebep veya sebeplerini keza davanın esası yönünden de haklılığını ispat etmelidir. Ancak burada tam ispat aranmayıp yaklaşık ispatla yetinilecektir. (HMK m.390/3) Yani ispatı gereken hususların tam olarak değil kuvvetle muhtemel gösterilmesi yeterlidir.
Davacı vekili, iş yerinde kullanmak amacıyla elektrik abonesi olan müvekkiline ait sayaçtan kaçak elektrik kullanıldığına ilişkin tutanak düzenlendiğini ve davalı kurumun bu nedenle elektrik enerjisini kestiğini iddia ederek, davalı kuruma borçlu olunmadığının tespiti ile telafisi imkansız zararlar doğmaması için tedbiren elektrik enerjisi verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

İlk derece mahkemesince 02/09/2022 tarihli ara kararı ile mahkememizce alınan 05/07/2022 tarihli bilirkişi raporu gözetildiğinde, ihtiyati tedbir talebine ilişkin yaklaşık ispat ölçüsünde delil olmadığından HMK’nun 389. maddesinde belirtilen ihtiyati tedbir koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiş, bu ara karara karşı davacı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
Dosya kapsamında yapılan inceleme sonucunda, dava konusu iş yerinin davacı tarafından kullanıldığı, davalı şirket tarafından davacı adına düzenlenen kaçak elektrik kullanımı nedeniyle elektrik enerjisinin kesildiği anlaşılmaktadır. Elektrik enerjisi verilmemesi halinde telafisi imkansız zararlar meydana gelebilecektir. Bu durum “gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir verilebilir” kriterine uygun olmakla, somut olayda HMK’nın 389. maddesinde düzenlenen ihtiyati tedbir kararı verilmesi şartlarının mevcut olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafça dava konusu ödemenin yapılmasının durdurulmasına ilişkin talebin ise alacağın icraya konulmaması mahiyetinde olduğu kabul edilerek
İcra ve İflas Kanunu’nun 72. maddesinde “(1) Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. (2) İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. (3) İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir.” şeklinde düzenleme mevcuttur.
Borçlu tarafından İİK’nun 72/2. maddesi koşullarında menfi tespit davası açılması halinde, alacağın %15’inden aşağı olmamak üzere teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı istenebilir bu itibarla talebin yerinde olduğu ve kabulü gerektiği anlaşılmıştır.
Davacının ihtiyati tedbire itiraz talebinin reddine yönelik istinafının kabulüne, HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince mahkemenin 02/09/2022 tarihli ihtiyati tedbir talebinin reddine dair ara kararının kaldırılarak esas hakkında yeniden ihtiyati tedbir talebinin teminat karşılığında kabulüne yönelik aşağıdaki şekilde hüküm kurulması yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; İlk Derece Mahkemesinin 02/09/2022 tarihli ara kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-b(2) maddesi gereğince KALDIRILARAK (DÜZELTİLEREK); ihtiyati tedbir talebi hakkında aşağıdaki hükmün kurulmasına;
A) Davacı tarafın elektriğin kesilmemesine yönelik ihtiyati tedbir talebinin KABULÜ İLE; Davacı tarafından takdiren kaçak tahakkuk bedeli olan 117.261,83TL’nin % 15’i oranında 17.589,27 TL nakdi teminat yatırıldığında veya kesin banka teminat mektubu sunulduğunda davacı elektrik abonesinin kullanımındaki sayaca TEDBİREN ELEKTRİK ENERJİSİNİN VERİLMESİNE, Elektrik enerjisinin verilmesinden sonraki faturaların ödenmemesi halinde davalı şirketin elektriği kesme hakkının baki kalmasına,
B) Davacı tarafın borcun ödenmemesine ilişkin İHTİYATİ TEDBİR TALEBİNİN KABULÜ ile; Davacı vekilinin İhtiyati Tedbir Talebinin, borç miktarının % 15 oranı olan ( 17.589,27 TL) teminat karşılığında KABULÜ ile teminat yatırıldığı takdirde dava sonuçlanıncaya kaçak tahakkuk bedeli olan 117.261,83TL’nin icraya konulmasının TEDBİREN DURDURULMASINA, bu borç dışındaki alacak ve sonraki faturaların ödenmemesi halinde davalının tahsil hakkının baki kalmasına,
2-İstinaf başvurusu sırasında peşin alınan 80,70.-TL istinaf karar harcının, talep halinde davalıya İADESİNE,
3-İstinaf yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince değerlendirilmesine,
4-Kararın tebliği, teminat vb. işlemlerin HMK’nın 359/3. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-f ve 394/5. maddeleri gereğince KESİN olarak oybirliği ile karar verildi….


Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı