Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2022/1823 E. 2022/2616 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1823
KARAR NO : 2022/2616

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/04/2022
NUMARASI : 2021/… Esas 2022/… Karar

DAVACI : … ENDÜSTRİYEL MAK.İTH.İHR.VE TİC.A.Ş.
TEMSİLEN …
VEKİLİ : Av. …-

DAVALI : … SU VE KANALİZASYON İDARESİ GENEL
MÜDÜRLÜĞÜ
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI : … SU VE KANALİZASYON İDARESİ GENEL
MÜDÜRLÜĞÜ
VEKİLİ : Av. …

TALEP KONUSU : Mahkeme Kararının Kaldırılması
İSTİNAF KARAR TARİHİ :13/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ :…

Mersin 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin13/04/2022 tarih ve 2021/… Esas 2022/…
sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davalı vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan esas incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE :
Davalı kurumun, müvekkili şirkete 01.06.2017 tarih ve … sayılı yazısı ile … Atıksular Kanalizasyon Şebekesine Deşarj Yönetmeliğine göre 25.400,…-TL kirlilik önlem payı cezası düzenlediğini ve tebliğ ettiğini, tebliğden yazısı içeriğindede bu cezanın sebebi olarak müvekkiline ait işyerindeki atık suları arıtmadan kanalizasyon şebekesine akıtmasını gösterdiğini, davalı kurumun müvekkiline ceza tahakkuk ettirmesinin sebebinin kanalizasyon şebekesinin yapmış olduğu ağır koku sebebiyle Suriye’li bir çocuğun zehirlenmesi ve vefat etmesi olduğunu, davalı kurumun müvekkiline kusur yüklemeye çalıştığını, ayrıca davalı kurumun müvekkili şirkete cezai
kusur yüklemek için Mersin C.Başsavcılığının 2017/… soruşturma nolu dosyasında suç duyurusunda bulunduğunu,müvekkilinin işyerinin önünden geçen yolda hem kanalizasyon şebekesininin hem de yağmur suyu şebekesinin bulunduğunu, yağmur şebekesinin doğu yönünde olan Deliçay’a, kanalizasyon şebekesinin ise batı yönünde olan şehir tarafına gittiğini, davalı kurumuna yağmur suyu ve kanalizasyon şebekelerine bağlantı için başvuru yaptığını ve Bağlantı kalite Kontrol Ruhsatı aldığını, bu ruhsata göre müvekkiline ait iş yerinin atıksu borusunu kanalizasyon şebekesine bağlantı yapması gereken davalı kurumun bu bağlantıyı kanalizasyon şebekesine değil yağmur suyu şebekesine bağladığını, müvekkilinin atıksu borusunun yağmur suyuna bağlı olsa dahi müekkilinin işyerinden hiçbir şekilde atıksu deşrj edilmediğini, müvekkilinin 30 yıla yakındır faaliyet konusu olan Keçiboynusu mevkiinden toz ve pekmez ürettiğini ve işletmede 25 yıldır çalışan personellerin olduğunu, işletmenin altı ayda bir personeline sağlık kontrolleri yaptırdığını, hiç bir çalışanının zehirlenme ve benzeri rahatsızçlıklara rastlamadığını, davalı kurumun müvekkili şirkete 01.06.2017 tarih ve … sayılı yazısı ceza tahakkuk ettirmesinin haksız olduğunu bu sebeple müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE:
Müvekkili kurumun çağrı merkezi hattına 06.05.2017 tarihinde Akdeniz ilçesine bağlı … Mah. … nolu Sk sakınleri tarafından kanalizasyon hattından rahatsız edici kokuların yayıldığı şeklinde ihbarda bulunulduğunu, bu ihbara istinaden kurumun ilgili ekiplerince söz konusu şikayetin olduğu adrese giderek kokunun sebebinin araştırıldığını ve atık su numunesinin anlık olarak alındığını, asitlik ve bazlık göstergesi olan Ph değerinin -3 değerinde olduğunun görüldüğünü, bu durum üzerine … kanalizasyon dairesi Başkanlığı ekiplerince kazı çalışması yapıldığını, yapılan kazı çalışmasında … Endüstriyel Mak. İth. İhr. Ve Tic. A.Ş’ye ait olan ve parsel bacası yapılmadan yan yana 2 adet koruge boru ile yapılmış bağlantı tespit edildiğini, belirtilen parsel bacası sisteminin mevcut olmamasından ve başvurusunun bulunmamasından dolayı bu kaçak bağlantı yerinden müvekkili kurumun bilgisinin olmadığını beyanla haksız ve yersiz açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI :
“Davanın KABULÜ İLE;
-Davacı şirketin davalı … tarafından 01.06.2017 tarih … sayılı yazısı ile tahakkuk ettirilen 25.400,…-TL cezanın iptali ile davacının davalı kuruma borçlu olmadığının tespitine,” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
DAVALI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Mahkeme tarafından dosyanın istinaf aşaması öncesinde alınan yetersiz rapora taraflarınca yapılan itirazlar görmezden gelinerek ek rapor dahi aldırılmaması sonucunda davanın bu aşamaya geldiğini ve gerçek durumun tespitinin güç ve imkansız hale geldiğini, 03/06/2021 tarihli keşiftede görüldüğü üzere davacı şirketin davanın açılmış olduğu tarih itibari ile aynı şekilde olmadığı, betonarme asitli su depolarının ağzının beton dökülerek kapatıldığının sabit olduğunu, davacı şirket işletmenin bu kısmını organize sanayi bölgesine taşıdığını, dolayısıyla keşif tarihi itibari ile iddia ettikleri ve gözle görülecek şekilde yapılabilecek hususların tespitinin mümkün olamadığını ve alınan raporun hükme esas alınacak nitelikte bir rapor olmadığını, söz konusu davaya konu bu kaçak bağlantıların yerinden müvekkili kurumun bilgisinin olması, denetiminin yapılmasıda bu sebep ile mümkün olmadığını, taşınmaz sahibi/yetkilileri tarafından yapılabilecek kanalizasyon bağlantısının parsel bacası inşası olmadan yapılması durumunda, … Genel Müdürlüğü tarafından yapılan denetlemelerde deşarj edilen atıksular tespit edilemeyeceğini, mahkeme tarafından gerekçeli kararda belirtildiği üzere müvekkili kurumun gerekli denetimleri yapmadığı yönündeki tespitinin yerinde olmadığını, davacı tarafça da atıksu borusunun kanalizasyon şebekesine bağlanması için müvekkili kuruma başvuruda bulunulduğundan ve başvuru neticesinde ödenmesi gereken ücretin ödendiğinden bahsedilmediğini ve buna dair bir belge de ibraz edilemediğini, davacı tarafça müvekkili kuruma başvuru yapılmaksızın yine yönetmelikte ve tarifeler yönetmeliğinde düzenlenen ücret ödenmeksizin,
müvekkili kurumun atıksu borusunu kanalizasyon şebekesine bağlaması işlemini yapamayacağının aşikar olduğunu, davacının BKKR belgesinin olmasının dava konusu olayın gerçekleşmesine engel olmadığını, bu nedenlerle mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Yazılı beyanlar ve tüm dosya kapsamı.

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava; davalı belediye tarafından düzenlenen Kirlilik Önlem Payı Cezası nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup,
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
… Atıksuların Kanalizasyon Şebekesine Deşarj Yönetmeliğinin 3/o maddesinde Endüstriyel Atıksu “Herhangi bir ticari ya da endüstriyel faaliyetin yürütüldüğü, evsel atıksu ve yağmur suyu dışında kalan tüm atıksular (Konutlar endüstriyel atıksu kaynağı olarak değerlendirilmez)”; 3/ü maddesinde Kirlilik Önleme Payı (KÖP) “Özel arıtma gerektiren kirlilik yükü fazla atıksu üreten kaynaklardan gerekli tedbirleri alıncaya kadar veya yeterli ölçüde tedbir almadıklarının tespiti neticesinde İdare tarafından yapılan işlerin giderleri ile birlikte alınacak bedel” olarak tanımlanmıştır.
Aynı yönetmeliğin 6/1-a. maddesinde “İdarenin yazılı izni olmadıkça yetkisiz hiçbir resmi kurum ya da özel kişi veya kuruluş tarafından kanalizasyon sistemine dokunulamaz, tahrip edilemez, kanal şebekelerinin yerleri değiştirilemez, bağlantı kanalları inşa edilemez ve şebeke sistemine bağlantı yapılamaz. Herhangi bir maksatla kullanılmak için kanalizasyon şebekesinden su alınamaz.”
10/1-a. maddesinde “Parsel atıksu tesisinin inşası, işletmesi, bakımı ve gerektiğinde temizlenmesi mülkiyet sahipleri tarafından yapılır.”
20/1. maddesinde “Atıksu oluşumuna sebep olan gerçek ve tüzel kişilerden İdare tarafından, atıksuları ile ilgili ön arıtma yapmaları veya özel arıtma tesisi kurmaları istendiği ve kendilerine süre verildiği halde; verilen süre içinde arıtma tesisi kurmadığı, arıtma tesisi kurduğu halde işletmediği, işlettiği halde limitleri sağlayamadığında yönetmelikte ön görülen şartları sağlayıncaya veya atıksu kaynağı kaldırılıncaya veya faaliyetine son verilinceye kadar İdare tarafından yapılan hizmetin karşılığı olarak KÖP öderler. Tahakkukun başlangıcı için İdare elemanları veya sair resmi kurumlar tarafından yapılan ilk tespit tarihi esas alınır.” şeklinde düzenlemeler mevcuttur.
Davacı şirketin işyerinde keçiboynuzu işleme işi yaptığı, davalı kurum tarafından davacıya gönderilen 01/06/2017 tarihli yazıda, dava dışı kişilerin şikayeti üzerine işyerinde yapılan denetimde işyerinden çıkan endüstriyel atıksuların kaçak bağlantılarla kanalizasyon şebekesine deşarj olduğunun tespit edilmesi üzerine 25.400,… TL kirlilik önlem payı tahakkuk ettirildiğinin bildirildiği, davacı şirketin davalı kurum tarafından hataen atıksu borusunun kanalizasyon şebekesi yerine yağmur suyu şebekesine bağlandığı iddia edilerek eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Dairemizin 09/12/2020 tarih 2018/… Esas, 2020/… Karar sayılı kaldırma kararı sonrasında İlk derece mahkemesince keşif yapılarak bilirkişiden rapor alınmış buna göre zararlı kimyasal atıkların davacı şirkete ait fabrikadan akıltığı hususunda somut ve net bir delil bulunmadığı, davacı şirket tarafından sözkonusu kirliliğin gerçekleştirildiğinin ortaya konulmadığı, davacı şirketin bulunduğu sokakta geçen yağmur suyu şebekesini birçok tesisin atıklarının karıştığı, kirliliğin hangi tesisten kaynaklandığının tespit edilemediği görülmüş olup meydana gelen zararın davacının kusurlu eylemi ile oluştuğu sabit olmadığı ve ve Mersin 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/… esas sayılı dosyanın istinaf incelemesi neticesi Adana BAM 14. CD’nin 2020/… E. 2022/… K. Sayılı ilamınında dosya kapsamında bulunan bilirkişi raporları, taraflar arasındaki tazminat davasında yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde hazırlanan bilirkişi raporları bir bütün halinde değerlendirildiğinde, olayın hemen sonrasında kanalizasyon hattı boyunca yapılan kazı ve ölçümlerde sanığa ait fabrika binasının da bağlı olduğu kavşa bacasında kanalizasyon kanalındaki ölçüm sonucu asidik nitelikte olan 0,4 ph değerinde çıkmış ise de aynı incelemeler neticesinde sanığa ait fabrikanın kanalizasyon hattının asidik sonuç çıkan kanalizasyon kanalına değil, yağmursuyu kanalına bağlanmış olduğunun, belediyenin yağmursuyu kanalındaki ölçüm sonucunun ise bazik nitelikte olan 12 ph değerinde olduğunun tespit edildiği dikkate alındığında kanalizasyon hattındaki asidik nitelikteki zehirli akıntının kanalizasyon hattına sanığın fabrikasından verildiğine ilişkin kesin bir
tespit yapılamadığı, sanığın atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçesi ile beraat kararı verildiğidosya kapsamında bulunan bilirkişi raporları,

taraflar arasındaki tazminat davasında yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde hazırlanan bilirkişi raporları bir bütün halinde değerlendirildiğinde, olayın hemen sonrasında kanalizasyon hattı boyunca yapılan kazı ve ölçümlerde sanığa ait fabrika binasının da bağlı olduğu kavşa bacasında kanalizasyon kanalındaki ölçüm sonucu asidik nitelikte olan 0,4 ph değerinde çıkmış ise de aynı incelemeler neticesinde sanığa ait fabrikanın kanalizasyon hattının asidik sonuç çıkan kanalizasyon kanalına değil, yağmursuyu kanalına bağlanmış olduğunun, belediyenin yağmursuyu kanalındaki ölçüm sonucunun ise bazik nitelikte olan 12 ph değerinde olduğunun tespit edildiği dikkate alındığında kanalizasyon hattındaki asidik nitelikteki zehirli akıntının kanalizasyon hattına sanığın fabrikasından verildiğine ilişkin kesin bir tespit yapılamadığı, sanığın atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçesi ile beraat kararı verildiği göz önüne alınarak zararın davacının kusurlu eylemi ile meydana geldiği sabit olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş olup
Hukuk hakimi ceza mahkemesince verilen beraat kararıyla da bağlı değildir. Aynı şekilde, ceza hâkiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı da, hukuk hakimini bağlamaz.” Ancak hemen belirtilmelidir ki, gerek öğretide gerekse Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarında, ceza hakiminin tespit ettiği maddi olaylarla ve özellikle “fiilin hukuka aykırılığı” konusu ile hukuk hâkiminin tamamen bağlı olacağı kabul edilmektedir. Diğer bir anlatımla, maddi olayları ve yasak eylemlerin varlığını saptayan ceza mahkemesi kararı, taraflar yönünden kesin delil niteliğini taşıyacaktır. Bu doğrultuda maddi vakıanın tespitine ilişkin ceza mahkemesi kararı hukuk hakimini bağlayıcı olup ceza mahkemesince bir maddi vakıanın varlığı ya da yokluğu konusundaki kesinleşmiş kabule rağmen, aynı konunun hukuk mahkemesinde yeniden tartışılması olanaklı değildir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/11-92 E 2018/1362 K sayılı kararı).
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında; hukuk hakiminin ceza mahkemesinin mahkumiyet kararıyla veya suçun işlenmediğine ilişkin kesin beraat kararıyla bağlı olduğu dikkate alınarak, ceza davasının sonuçlanmasının bekletici mesele yapılması, ilk derece mahkemesince;Mersin 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/… esas sayılı ceza dosyası neticesi beklenerek, sonucuna göre oluşacak dosya kapsamına uygun bir karar verilmesi gerekirken, bu hususun gözardı edilerek eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, kararın kaldırılması gerektiği kabul edilmiştir.
Açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesince eksik inceleme ile karar verilmiş olması nedeniyle,davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK.’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca esası incelenmeden kararın kaldırılmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda belirtilen nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, gerekçede bahsedilen eksiklikler giderilerek, davanın yeniden görülüp, yeni bir karar verilmesi için mahkemesine İADESİNE,

3-İstinaf başvurusu sırasında alınan 434.-TL istinaf karar harcının talep halinde istinaf talebinde bulunana İADESİNE,
4-İstinaf giderlerinin yargılama masrafı olarak İlk Derece Mahkemesince değerlendirilmesine,
5-Kararın tebliği, harç ve diğer hususların Hukuk Muhakemeleri Kanunu 359/3 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 13/10/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı