Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2021/1732 E. 2021/1753 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : ALACAK

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

TALEP KONUSU : Mahkeme Kararının Kaldırılması

İSTİNAF KARAR TARİHİ : …
KARAR YAZIM TARİHİ : …
Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas tensip ara kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davacı vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan esas incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE :
Müvekkili şirket tarafından… plaka sayılı aracın davalı şirkete kiralandığını, bu sözleşme hükümleri gereğince… plakalı aracın davalı şirkete teslim edildiğini, ancak davalı şirket çalışanı … tarafından araç kira sözleşmesine aykırı bir şekilde alkollü olarak kullanılmış ve %100 kusurlu olarak kaza yaptığını, davalının açılmasına sebebiyet vermiş olduğu … Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas … karar sayılı dosyasında davacı lehine, müvekkil şirket yönünrden 54.400,83 TL kaza tarihi olan … tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, 10.000,00 TL manevi tazminatın da … ve müvekkil şirketten tahsili ile davacıya ödenmesine karar verildiğini, karar gereğince … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibine konulduğunu, ancak davalı tarafından icra dosyasına herhangi bir ödeme yapılmadığını, ihtarname çekilmesine rağmen borcu ödemediklerini, icra dosyasına müvekkil şirket tarafından … tarihinde 19.439,38 TLödeme yapıldığını belirterek; 19.439,38TL’nin müvekkil tarafından ödendiği … tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince … tarihli tensip ara kararı ile; “2004 sayılı İİK’nun 257. Maddesinde “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.(1) Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:1 – Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa; 2 – Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa” ile 2004 sayılı İİK’nun 258. Maddesinde “İhtiyati hacze 50 nci maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verilir. Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur.” hükmüne yer verilmiş olup, alacağın varlığı ve muaccel hale geldiği hususunda hususunda talebin yargılamayı gerektirdiği anladığından ihtiyati haciz talebinin reddine,” karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVACI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İcra takibi vasıtasıyla talep edilen alacak ve ferileri … Adana … Noterliği’nin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi, … tarihli ödeme dekontu,… Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E. … Karar sayılı kararı ve davalı ile davacı müvekkili arasından akdedilen kira sözleşmesi gereğince kanuna uygun olarak talep edildiğini, ihtiyati haciz kararı verilmesi için kesin ispatın aranmaması, yaklaşık ispatın bulunmasının ihtiyati haciz kararı verilmesi için yeterli kabul edilmesi gerektiğini, ilk derece mahkemesine müvekkili şirketin alacağına kanaat getirecek belgeler, borçlu ile imzalanan araç kiralama sözleşmesi sureti, ihtarname sureti ve diğer evrakları dosyaya sunulduğunu, davalının yapmış olduğu itirazın maksadı başlatılmış olan icra takibini uzatmak ve alacağın tahsilini geciktirmek ile mal kaçırmak olduğunu, gecikildiği takdirde davacı müvekkili açısından telafisi mümkün olmayan zararlar doğabileceğinden borçlunun borca yetecek kadar taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesi gerekirken, ihtiyati haciz talebimizin reddine ilişkin karar verilmesi haksız ve hatalı olduğunu belirtip, ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin kararın istinaf incelemesi sonucu ortadan kaldırılarak, ihtiyati haciz talebimizin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Yazılı beyanlar ve tüm dosya kapsamı.
DEĞERLENDİRME-GEREKÇE:
Talep, kira sözleşmesinden kaynaklı ihtiyati haciz istemine ilişkindir.
Mahkemece ihtiyati haczin şartları oluşmadığından davacının talebinin reddine karar verilmiştir.
İhtiyati haciz müessesesi, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 257 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. İlgili kanun maddesi şu şekildedir;
İhtiyati haciz şartları:
Madde 257 – “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.
Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:
1 – Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;
2 -Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa;
Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.”
Vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş alacakların zamanında ödenmesinin sağlanması amacıyla borçlunun mallarına geçici olarak hukuken el konulması şeklinde ifade edilebilecek olan ihtiyati haczin, kanunda düzenlenen istisnai hallerde vadesi gelmemiş alacaklar için tatbiki de mümkündür. Bu istisnalardan biri de 2004 sayılı İİK’nun 257/2. maddesinde yer alan, borçlunun taahhütlerinden kurtulmak amacıyla mallarını gizlemesi, kaçırması veya kendisinin kaçmaya çalışmasıdır.

İhtiyati haciz koşulları yukarıda ayrıntılı şekilde belirtilmiş olup, İİK’nın 257 ve 258 maddelerinde belirtilen koşulların gerçekleşmediği görülmektedir. İhtiyati haciz kararı verilecek nitelikte dosyaya alacağın varlığına ilişkin belgeler sunulmadığı ve yargılamayı gerektirdiği anlaşıldığından mahkemece verilen ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin karar yerinde bulunmuştur.
Bu nedenlerle ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucu verilen ara kararın usul ve yasaya uygun olduğu görülmekle dairemizce istinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili tarafından ileri sürülen istinaf sebepleri yerinde görülmeyerek 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince başvurunun esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İstinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-b(1) maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf karar harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince esas hakkında verilecek karar ile birlikte karar altına alınmasına,
4-Kararın tebliği, harç ve diğer işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanunu 359/3 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda Hukuk Muhakemeleri Kanunu 362/1-f maddesi gereğince KESİN olmak üzere oy çokluğu ile karar verildi. …


Başkan

e-imzalı


Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı