Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2021/1730 E. 2023/461 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 5. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1730
KARAR NO : 2023/461

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSKENDERUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/02/2021
NUMARASI : 2020/… Esas 2021/… Karar

DAVACI : … – …

VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVACI : … – …

VEKİLİ : Av. …

TALEP KONUSU : Mahkeme Kararının Kaldırılması
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 06/04/2023
KARAR YAZIM TARİHİ :

İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/02/2021 tarih ve 2020/… Esas 2021/… sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davacı vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan esas incelemesinde;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE :
İcra takibinde alacaklı olarak görünen davalının … Anadolu Lisesi olarak bilinen kurum olduğunu 2019-2020 eğitim yılına ilişkin lise eğitim verme yetkisi olmamasına rağmen eğitim verdiğine ilişkin usulsüz işlemler yaparak öğrencilerinin kaydını “… Anadolu Lisesi” isimli olarak gösterdiğini, bu usulsüz işlemlerden dolayı şikayet ve ihbar hakkının kullanıldığını, davacının çocuğu olan …’in 2019-2020 eğitim yılının başından Kasım ayına kadar bu okulda eğitim aldığını ancak okul kaydının Antakyada başka bir lisede olduğunu öğrenmesi üzerine kaydının silindiğini, davacı kurumun amacının vermediği eğitimin 1 yıllık bedelini müvekkilinden tahsil etmek olup müvekkilinin her hangi bir borcu bulunmadığını, İskenderun İcra Müdürlüğünün 2020/… esas sayılı dosyada 8.250,00 TL bedelli senetten dolayı takip başlatıldığını, bu senedin müvekkili tarafından 2019-2020 eğitim yılı başlamadan önce davalıya …’in lise eğitim alması karşılığında verdiğini, eğitim yılının başlaması ve davalı kurumun kayıt almasına rağmen böyle bir eğitim verme yetkisinin olmadığının anlaşılması üzerine müvekkilinin çocuğunun kaydını okuldan aldığını beyan ederek İskenderun İcra Müdürlüğünün 2020/… esas sayılı dosyasında açılan takiben tedbiren durdurulmasına, davacının 16.09.2019 tanzim 15.11.2019 vade tarihli 8.250,00 TL bedelli senetten kaynaklı borçlu olmadığının tespitine, kötü niyetli hareket eden davalı aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap diekçesinde özetle;”… isimli ögrenci 2018-2019 yılı eğitim öğretim yılında … Temel Lisesi’nde öğrenciyken, müvekkili kurum 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu gereğince temel liselerin dönüşümüne tabi tabi tutulması zorunluluğu nedeniyle … Temel Lisesi’nin özel anadolu lisesine dönüşmek için gerekli belgeleri Milli Eğitim Bakanlığı’na vererek başvuruda bulunmuş, ancak Bakanlık hatalı bir karar vererek 2019-2020 eğitim öğretim yılından geçerli olacak şekilde okul ruhsatını müvekkili kuruma vermediğini, müvekkili kurum tarafından, eğitim öğretim yılı başlamadan Eylül ayında Bakanlığa itiraz dilekçesi verdiğini ve Adalet Bakanlığına ” Yürütmeyi Durdurma ” kararı almak için dava açtığını, müvekkili kurum tarafından Milli Eğitim Bakanlığı’na herhangi bir başvuru ve talep olmadan müvekkili kuruma Özel Anadolu Lisesi okul ruhsatı verildiğini, ancak okul açılış ruhsatı için gerekli hiçbir şart değişmemişken verilen ruhsatın geçerlilik başlangıcı 2020-2021 eğitim öğretim yılı olarak düzenlendiğini, bu mağduriyet sonucu dönüşüme tabi okul öğrencisi iken 2019-2020 eğitim öğretim yılına kayıt yaptıran öğrenci …’in velisinin kayıt ücreti ve geçmiş dönemde ki borca istinaden davaya konu senedi verdiğini, davacı tarafça müvekkili kuruma verilen senette 2018-2019 yılına ait temel liseden kalan ödenmemiş okul taksitleri de bulunduğunu, yaşanan bu olaylar neticesinde 2019-2020 eğitim öğretim yılı başladıktan sonra kanun gereğince halen … Temel Lisesi’nin e-okul sisteminde bulunan temel lise öğrencileri henüz dönüşümünü gerçekleştirmemiş ve açılmamış okulda bulundukları için müvekkili kuruma kayıtlı öğrencilerin velileri ile görüşülerek bilgi ve izinleri dahilinde … Anadolu Lisesi’ne nakillerinin gerçekleştirildiğini,davacının … isimli çocuğunu 2019-2020 eğitim-öğretim yılı döneminde lise eğitimi almak amacıyla kayıt yaptırdığını, kayıt gerçekleştiği esnada müvekkili kurum tarafından, … isimli öğrencinin kaydının … Anadolu Lisesi’nde yapılacağı açık ve anlaşılır bir şekilde izah edilerek davacının bilgisi ve onayı dahilinde kayıt gerçekleştirildiğini, müvekkili kurum ile davacı taraf arasında öğrenci …’e verilecek Lise Eğitimi sebebiyle davacının kuruma geçmiş yılda ki borcu ile birlikte ödeyeceği miktar 8.250,00 TL olacağı hususunda mutabık kalınmış olup söz konusu alacağa istinaden 8.250,00 TL bedelli senet imzalandığını beyan ederek davaya konu mesnetsiz ve haksız çıkar sağlamaya yönelik iş bu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI :
“1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Şartları oluşmadığından davacı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin reddine,”şeklinde karar verildiği görülmüştür.

DAVACI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Dosya kapsamında delillerin yeterince irdelenmediğini, davalı okuldan kaydının alınarak … Kolejine kaydının yapıldığı ifade edilmiş isede bu durumun sorumlusunun müvekkili olmadığı, hatta müvekkilinin izni ve haberi dahi bulunmadığının açık olduğunu müvekkilinin bilgi ve haberi olduğunda, öğrencinin usulsüz öğrenim görmesine son verdiğini, haberinin bulunmadan kayıt yaptırılan bir kuruma ücret ödememeside bu yönde bir iddiasının olmamasıda son derece doğal olduğunu, davalı tarafda öğrenim ücreti olarak senet aldığını beyan etmekte, öğrenim kurumunun yasal olarak ruhsatlı ve izne tabi olarak hizmet sunduğuna ilişkin inanç ile hareket eden müvekkili karşılığında senet düzenlemiş, hileli işlem ile açıkça kandırılan müvekkilinin olduğunu, senet miktarı, senede karşı tanıkla ispat yasağına ilişkin parasal sınırın üstünde olup, bu meyanda tanık anlatım talebinin mahkemece kabul görmeyişide ayrıca hukuki sayılmayacağını, gerekli inceleme, irdeleme ve değerlendirme yapılmaksızın genel geçer gerekçelerle davanın kabulü yerine reddine karar verilmiş olmasının hukuka uygun düşmemiş olup yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Yazılı beyanlar ve tüm dosya kapsamı.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, eğitim bedeline dayalı icra takibi nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup,
Davacı taraf davaya konu senedi davalı tarafa 2019-2020 eğitim yılı başlamadan önce çocuğu olan …’in lise eğitim alması karşılığında verdiğini, eğitim yılının başlaması ve davalı kurumun kayıt almasına rağmen böyle bir eğitim verme yetkisinin olmadığının anlaşılması üzerine çocuğunun kaydını okuldan aldığını ve … Kolejine kaydını yaptırdığını, kendisinin bilgisi dışında kayıt yaptırdığı okul olan davalı … Akademide değil başka bir okulda kayıtlı öğrenci gibi gösterildiği, davalı tarafından ruhsatsız eğitim verildiği , bu sebeple de okul öğrenim ücreti için verilen davaya konu senetten dolayı borçlu olmadığını iddia etmiştir.
Davalı taraf davaya konu senedin öğrenim ücreti için verildiğini ancak davacının senetten kaynaklı borcunu ödemediğini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince, senede karşı senetle ispat kuralı gereği davacı iddiasını yazılı delillerle kanıtlamak zorunda olduğu iddiasını herhangi bir yazılı delille ispatlayamadığından bahisle davanın reddine karar vermiş, karar davacı tarafından istinaf edilmiştir.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. Maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 Sayılı yasanın 73. Maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa Tüketici Mahkemeleri’nde bakılacağını öngörmüştür.
Somut olayda; davacı tüketici davalı ise eğitim hizmeti veren bir kuruluş olup, davacı tarafın davalı eğitim kurumunun kusurlu eylemi nedeni ile yararlanamadığı eğitim desteğinden kaynaklanan zararın tahsili isteminde bulunduğu, bu hali ile taraflar arasındaki uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığının kabulü gerektiği, görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği anlaşılmakla mahkemesince görevsizlik kararı verilmesi gerekirken uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
Açıklanan nedenlerle, davacı tarafın istinaf başvurusunun kamu düzenine ilişkin olmak üzere kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-a(3) maddesi gereğince istinaf sebepleri incelenmeksizin kaldırılmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının istinaf başvurusunun kamu düzenine ilişkin olmak üzere KABULÜ İLE, Mahkeme kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-a(3) maddesi gereğince istinaf sebepleri incelenmeksizin KALDIRILMASINA,
2-İlk Derece Mahkemesince gerekçede bahsedilen görev hususu değerlendirilerek davanın görülüp bir karar verilmesi için dosyanın mahal mahkemesine iadesine,
3-İstinaf yoluna başvuran tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının ilk derece mahkemesince, talep halinde yatıran tarafa İADESİNE,
4-Kararın, 6100 Sayılı HMK’nın 359/3 md. uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a bendi gereğince KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.06/04/2023


Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı