Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2021/1579 E. 2023/1180 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1579 – 2023/1180

T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1579
KARAR NO : 2023/1180

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/03/2021
NUMARASI : 2020/… Esas 2021/… Karar

DAVACI : … ELEKTRİK DAĞITIM A.Ş
VEKİLİ : Av. …

DAVALI :…
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : İTİRAZIN İPTALİ
İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVACI : … ELEKTRİK DAĞITIM A.Ş
VEKİLİ : Av. …

TALEP KONUSU : Mahkeme Kararının Kaldırılması
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 08/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : …

… 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 31/03/2021 tarih ve 2020/… Esas 2021/… sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davacının istinaf başvurusu Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi’nin 02/09/2021 tarih 2021/… Esas 2021/… Karar sayılı görevsizlik kararı ile dairemize gönderilmekle;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE :
Müvekkil şirket görevlilerinin … nolu tesisatta kayıtlı olmayan sayaç tesisatsız dağıtım bağlantı anlaşmasız enerji kullandığı tespit edildiği ve farklı tarihlerde kaçak elektrik tüketimine ilişkin tutanak tutulduğu, davalının tespit edilen toplamda 21.102,92.-TL tutarındaki borcu nedeniyle … 8.icra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, bu nedenlerle davalının itirazlarının iptali ile takibin devamına, borçlunun %20 icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini, vekalet ücreti ve yargılama masraflarının karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE:
“…Davalı müvekkil, kaçak elektrik kullanıldığı iddia edilen adreste hiçbir biçimde faaliyette bulunmamıştır. Zira bahse konu yerin inşaat şantiyesi olduğu dava dilekçesi ekinde sunulan belgelerden görülmektedir. Davalı müvekkilin gıyabında tutulan tutanakları kabul etmiyoruz. Her ne kadar davacı taraf, olaya ilişkin emsal olduğunu ileri sürdüğü bir içtihat sunmuş ise de bahse konu içtihat incelendiğinde, kaçak kullanımı yapan kişinin ödeme taahhüdünde bulunduğu görülmektedir. Bu nedenle eldeki olaya uygulanması hukuken ve teknik olarak mümkün değildir…Mahallesi … Caddesi TRP … Yanı Dış Kapı No: … İç Kapı No: … … … adresinde, … Kamera Güvenlik Sistemleri Bilgisayar Elektrik Elektronik Otomotiv Hed. Eşya İthalat ve İhracat Sanayi ve Ticaret AŞ’nin bulunduğu öğrenilmiştir. Davalı müvekkilin de bu şirketle herhangi bir ortaklığı yahut yöneticiliği de bulunmadığı gibi bahse konu adres ile müvekkilin herhangi bir irtibatının olmadığı açıkça görülmektedir. Yine haricen yapılan araştırma ve incelemelerde, bahse konu tutanak tarihlerinde, inşaatın bulunduğu adreste, ekte Mersis kaydı örneği sunulan ve … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde … sicil numarası ve Liman Vergi Dairesi’ne … vergi numarası ile kayıtlı olan … güvenlik kamera sistemleri elektrik elektronik sanayi ticaret limited şirketi’nin olduğu açıkça tespit olunabilmektedir. Bu iddiamızın ve cevabımızın teyidi için ilgili müdürlüklerle yazışma yapılması da talep olunmakladır. Kaldı ki bu adreste, … 7. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… Esas sayılı dosyası ile haciz işlemi uygulandığı da görülebilecektir. davanın usulden ve esastan reddini, haksız ve yersiz icra takibi nedeniyle dava değerinin % 20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyetli takip tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesini, ara buluculuk işleminin yasal şartlara uygun biçimde yürütülmediği için yargılama gideri ve vekalet ücretinin de davacıya yükletilmesine, kararlarının verilmesini …” beyanları ile cevap dilekçesini sunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI :
İlk derece mahkemesince; “Davanın REDDİNE, yasal şartları oluşmadığından ve davacının kötü niyet ile takip başlattığına ilişkin dosyada delil bulunmadığından davalının kötü niyet tazminat talebinin REDDİNE, ” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
DAVACI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı tarafın kaçak kullanım gerçekleştirilen adreste farklı tarihlerde yapılan tespitte kamera sistemleri üzerine iş yeri açmış olduğu ve bu iş yerinin kendi kullanımında olduğu adreste bulunan iş yeri çalışanları tarafından doğrulanarak kurum personellerine bilgi verildiği ayrıca davalının dava konusu kaçak tespiti neticesinde ilgili tutanağı imzalamaktan imtina ettiği, tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde; davalının adreste bulunduğunun açık olduğu ve fiili kullanıcı konumunda olan davalının kaçak elektrik kullanım bedelinden sorumlu olması gerekirken davanın reddine dair hükümün usul ve yasaya aykırı olduğu, 08.12.2020 tarihinde davacı müvekkili kurum görevlileri tarafından çevre araştırması yapılmış olup buna ilişkin aynı tarihli görgü tespit tutanağı düzenlendiği, tutanak içeriğinde yapılan çevre araştırmasında inşaat ofisinde … … isimli şahsın olduğu inşaatın müteahhidinin kendisi olduğu ve … …’ün … …’nun kız kardeşinin eşi olduğu tespit edildiği ve tutanağın … … tarafından imzalandığı, davanın husumetten reddine dair karar da dikkate alındığında davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin maktu olması gerekeceğinden nispi miktar dikkate alınarak davalı lehine hükmedilen vekalet ücretine dair hükmün kaldırılmasını, mahkemece kararın düzeltilerek maktu vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep ettiği, emsal kararların hükmedilecek vekalet ücretinin maktu olması gerektiği yönünde olduğu, taraflarınca söz konusu adresin davalının kullanımında olduğuna ilişkin dosya kapsamına sunulmuş olan tüm belgeler ve davaya konu olayı aydınlatacak tanık beyanları dikkate alınmaksızın yalnızca kanaat ve hatalı bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtip, … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 31.03.2021 tarih ve 2020/… E. – 2021/… K. Sayılı usul ve yasaya aykırı kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
İstinaf dilekçesine cevap veren davalı vekili dilekçesinde özetle;
Karşı tarafın yapmış olduğu istinaf talebinin reddi ile ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğundan ilk derece mahkeme kararının onanmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Yazılı beyanlar ve tüm dosya kapsamı.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, kaçak elektrikten kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup,
İlk derece mahkemesince, davacı … Elektrik Dağıtım A.Ş. tarafından açılan itirazın iptali davasında davanın reddine karar verilmiş bu karara karşı davacı tarafça istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
… 8. İcra Dairesi’nin 2018/… E. Sayılı icra takip dosyasının incelendiğinde alacaklısının davacı, borçlusunun davalı olduğu, 21.102,92.-TL asıl alacak ve fer’ileri olmak üzere toplam 21.967,66.-TL alacak bakımından icra takibi başlatıldığı, bu takibe davalının(borçlunun) yasal süresi içerisinde itiraz etmesi neticesinde takibin durduğu anlaşılmaktadır.
Davanın dayanağının 12.02.2018, 14.04.2018, 18.05.2018, 06.06.2018 tarihli kayıp kaçak tutanağı oluşturduğu buna göre … Tesisat numaralı aboneliğe ilişkin olarak kayıtlı olmayan sayaçtan, abonesiz elektrik kullanıldığından bahisle davalı aleyhine tutanaklar tutulduğu görülmektedir. Söz konusu tutanakların altında davalının imzası bulunmamaktadır.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu tarafından çıkartılarak 08/05/2014 tarihli ve 28994 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 26 ncı maddesinde;
“(1)Gerçek veya tüzel kişinin;
a) Kullanım yerine ilişkin olarak; perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşma olmaksızın dağıtım sistemine müdahale ederek elektrik enerjisi tüketmesi,
b) Dağıtım sistemine veya sayaçlara veya ölçü sistemine ya da yapı bina giriş noktasından sayaca kadar olan tesisata müdahale ederek, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle, eksik veya hatalı ölçüm yapılması veya hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmemiş sayaçtan geçirilerek, mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesi,
c) Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin ilgili mevzuata uygun olarak kestiği elektrik enerjisini, mücbir sebep halleri dışında; yükümlülüklerini yerine getirmeden dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin izni dışında açması,.” hâlleri kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilmiştir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 28/06/2018 tarihli 2018/… E. 2018/… K. sayılı ilamında ve benzer içtihatlarında açıklandığı üzere, kural olarak abonelik sözleşmelerinde kullanılan elektrik tüketiminden abone ile birlikte fiili kullanıcı da sorumludur. Abonelik sözleşmesi bulunmayan yerlerde kullanılan kaçak elektrik bedelinden ise ancak kaçak kullanım yapan gerçek ve tüzel kişiler sorumludur.
Davaya konu tutanakların, bir özel hukuk tüzel kişisi olduğu tartışmasız olan davacı şirkette hizmet akdiyle çalışan görevliler tarafından düzenlenmiş olduğu gözetildiğinde, HMK’nın 204 üncü maddesinin ikinci fıkrasında hüküm altına alınan belgelerden olmadığı tartışmasızdır. Eş söyleyişle, kaçak elektrik tutanağı, aksi sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden değildir.
İtirazın iptali davalarındaki genel kural birlikte değerlendirildiğinde; ispat yükü, davalının kaçak elektrik kullandığı yönündeki tespite dayanarak davaya konu bedeli talep eden davacı şirkete aittir. (Aynı yönde Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2021/4894 E. Ve 2021/10580 K. Sayılı kararı) Buna göre davalının kaçak tespit tarihlerinde kaçak elektrik kullandığı ispat olunmalıdır.
Somut olayda; Davalının dava konusu taşınmazdaki aboneliğinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Dosya içeriğine göre, takip ve dava konusu alacağın dayanağını oluşturan tutanağının düzenlendiği 12.02.2018, 14.04.2018, 18.05.2018, 06.06.2018 tarihleri itibariyle davalının tutanakta belirtilen adresteki yerde aboneliğinin bulunmadığı ve fiili kullanıcısı olduğu hususunun ise yasal deliller ile ispat edilemediğinden davalının bu tutanak kapsamında tahakkuk edilen borçtan sorumlu tutulamayacağı sonucuna varılmasında ve davalı lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırı yön bulunmamaktadır.
Mahkemenin dosyada toplanan delillere göre, vermiş olduğu kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından istinaf talebinde bulunanın istinaf başvurusunun HMK.’nun 353/1-b-1 maddeleri uyarınca reddine dair aşağıdaki kararın verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İstinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-b(1) maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90.-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 59,30.-TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60.-TL harcın istinaf talebinde bulunan davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-İstinaf ile ilgili yapılan masrafların istinaf talebinde bulunan üzerinde bırakılmasına,
…-Kararın tebliği, harç ve diğer işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanunu 359/3 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 08/06/2023

… … … …
Başkan Üye Üye Katip
… … … …
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı