Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2021/1567 E. 2023/1018 K. 24.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1567 – 2023/1018

T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1567
KARAR NO : 2023/1018

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … … (…)
ÜYE : … … (…)
ÜYE : … … (…)
KATİP : … … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/04/2021
NUMARASI : 2018/… Esas 2021/… Karar

DAVACI : … … (ÖZEL TMR MOTORLU TAŞIT SÜRÜCÜ KURSU)
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … ELEKTRİK DAĞITIM A.Ş
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : MENFİ TESPİT
İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVACI : … ….
VEKİLİ : Av. …
İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI : … ELEKTRİK DAĞITIM A.Ş
VEKİLİ : Av. ..

TALEP KONUSU : Mahkeme Kararının Kaldırılması
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 24/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : …

Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/04/2021 tarih ve 2018/… Esas 2021/… sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davacı ve davalı vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan esas incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE :
Davacının sürücü kursu işlettiğini, yaptığı adres değişikliği ile kaçak kullanımına konu adrese öncelikle kayden başvuru döneminde ise fiilen taşındığını, davacının gerekli kayıt, taşınma ve sair tüm işlemler tamamlanır tamamlanmaz davalı kuruma başvurarak elektrik aboneliği talebinde bulunduğunu, davalı tarafından yapılan inceleme neticesinde her şey hukuka uygun bulunarak davacıya … nolu sözleşme ile … numaralı abonelik verildiğini, akabinde davalı çalışanlarınca davacının adresinde yapılan incelemede adreste aşırı uzun süre kaçak elektrik kullanımı bulunulduğunun belirtildiğini ve davacı aleyhine Kaçak/Usulsüz Elektrik Tüketim Tespit Tutanağı düzenlendiğini, davacının gerek işyeri kaydı, gerekse de abonelik evraklarından anlaşıldığı üzere taşınmazla ilgisinin bulunmadığını, taşınmazın önceki kiracı … … tarafından kullanıldığı tüm tarihlere ait kaçak kullanım bedelinin haksız olarak davacıya yüklendiğini, varlığı iddia edilen kaçak kullanım varsa dahi eski kiracı/malik tarafından yapıldığını, dava konusu icra takibinde tüm sürece ait bedelin davacıya yüklenmesi nedeniyle davanın açılmasının gerektiğini belirterek öncelikle Mersin 1. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… esas sayılı dosyasının tedbiren durdurulmasına, takipte davacının borçlu olmadığının tespitine ve lehlerine %20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE:
Davacı … sürücü kursu hakkında 12.09.2017 tarih ve … nolu kaçak tutanağının tutulduğunu, 07.09.2017 tarihinde kontrol yapan davalı kurumun ekipleriyle yaptığı görüşmede tesisin kapalı olduğunu ancak dışarıdan görüldüğü kadarıyla içeride tadilat yapıldığını gördüklerini ifade ettiklerini, 12.09.2017 tarihinde ise kaçak tutanağı düzenleyen ekiplerin davalı kuruma verdikleri sözlü beyanda tesisin açık olması nedeniyle perakende satış sözleşmesiz enerji kullanımı sonuçlu kaçak tutanağının düzenlendiğini, kaçak tutanağının düzenlendiği tarihte o adreste … sürücü kursu bulunduğunu, zaten tutanağın düzenlenmesi ile birlikte aynı gün davacının gidip abone olduğunu, bu durumda savunmalarını doğruladığını, bu nedenlerle öncelikle zamanaşımı, yetki, husumet yönünden davanın reddine, haksız olan davanın usul ve esas yönünden de reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI :
İlk derece mahkemesince; “Davanın KISMEN KABUL VE KISMEN REDDİ İLE;
Mersin 1. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… esas sayılı takip dosyasında; takip tarihi itibariyle asıl alacak yönünden 15.668,76.-TL ve KDV dahil gecikme faizi yönünden 679,52.-TL davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacının kötü niyet tazminatı talebinin şartları oluşmadığından reddine, fazlaya ilişkin istemin reddine, ” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
DAVACI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Bilirkişinin de belirttiği üzere, dava konusu kaçak kullanım tutanağında, taşınmazın hangi zaman dilimlerinde kimin kullanımında olduğu hakkında hiçbir araştırma yapılmaksızın tüm kaçak kullanım tahakkuku müvekkili aleyhine yapıldığı, bilirkişide davalı şirketin bu hatasını açıkça kabul ettiği, yalnızca kira sözleşmesinden sonraki dönemden müvekkilinin sorumlu tutulabileceğini belirtiği, bu nedenle sadece 01.02.2017 tarihi sonrasından müvekkilinin sorumluluğuna karar verildiği, bilirkişi, … İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün cevabi yazısında eklenen kira sözleşmesinin başlangıç tarihi ile davalının tahakkuku yaptığı tarih arasındaki miktarlardan müvekkilinin sorumlu tutulması gerektiğini belirttiği, ancak müvekkili, mülk sahibi ile 01.02.2017 başlangıç tarihli kira sözleşmesi hazırlasa da, gerekli izinler, ruhsatlar ve sair tüm resmi işlemlerin yapılarak işyerinin açılabilir hale gelmesi davalıdan abonelik talep edilen 12.09.2017 tarihini bulduğu, bu yüzden ilk defa bu tarihte davalıya abonelik başvurusunda bulunulduğu, önceki dönemlerde olduğu gibi, bu dönemlere ilişkin kaçak kullanım tahakkuklarından da müvekkilinin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı, bu nedenlerle ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın tamamen kabulüne karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İstinaf dilekçesine cevap veren davalı vekili dilekçesinde özetle;
Karşı tarafın yapmış olduğu istinaf talebinin reddi ile ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğundan ilk derece mahkeme kararının onanmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Dosya Tüketici Mahkemesi’nden Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmiş ise ve şahıs şirketi olduğu belirtilmiş ise de davacının bir şirket olmadığı, ortada haksız fiil teşkil eden bir kaçak elektrik kullanımının söz konusu olduğu, bu nedenle görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi değil Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, görevsizlik kararı verilmesi gerekir iken yargılamaya devam olunduğu, davacı tarafından menfi tespit davası açıldığı, menfi tespit davası borcu bulunmayan kişilerce bir hak veya hukuki ilişkinin mevcut olmadığının tespiti için açılan dava olduğu, borçlu bu davayı, alacaklı tarafından bir icra takibi başlatılmadan önce açabildiği gibi, takip sonrasında da açabileceği, menfi tespit davasında davacı sıfatı, davayı açmakta hukuki yararı olan borçluya ait olduğu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18.01.2012 tarih 2011/19-… Esas 2012/… Kararı’nda bu hususun açıkça belirtildiğini, Mersin 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/… Esas sayılı dosyasında davacı Mersin 1.İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas sayılı dosyasına istinaden borçlu olmadığının tespiti istemi ile dava açtığı, icra dosyasında borçlu … Sürücü Kursu olduğu, davacının davaya konu olan icra dosyasında borçlu sıfatı bulunmadığından davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını, davanın konusu olan icra takibinde davacının ismi geçmediği için davacının işbu davada aktif dava ehliyeti olmadığı, dolayısıyla açılan davanın öncelikle bu yönden de reddi gerekir iken eksik inceleme ile hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, 17.02.2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle davacının davaya konu 12.09.2017 tarih ve … seri numaralı kaçak elektrik tutanağının düzenlendiği adreste fiilen elektrik kullandığını ve kullanılan kaçak elektrik tüketimi borcundan sorumlu olduğunu ve … seri nolu sayaca kaydedilmiş abonesiz kaçak tüketim karşılığı 7.044,02.-TL asıl alacak, 158,46.-TL KDV dahil gecikme faizi olmak üzere toplam 7.202,48.-TL davalı müvekkili kurumun alacağı olduğunu belirtildiği, ancak her ne kadar hükme esas alınan bilirkişi raporundaki tespitlere göre müvekkili kurumun alacaklı olduğu ve iş bu davanın da konusu olan Mersin 1. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… E. sayılı takibe konu kaçak elektrik tutanağının Elektrik piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’ne uygun olduğu ve abonesiz kaçak elektriği fiilen kullanan davacının sorumlu olduğu belirtilmiş ise de asıl alacak ve faiz hesabı eksik yapıldığı, bu nedenlerle Mersin 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15.04.2021 tarih ve 2018/… Esas 2021/… Karar sayılı davanın kısmen kabulü şeklinde verilen kararının kaldırılarak davanın tamamen reddine karar verilmesine bu mümkün olmadığı takdirde davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın bozulmasını talep etmiştir.
DELİLLER : Yazılı beyanlar ve tüm dosya kapsamı.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava; kaçak elektrik tahakkuku nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup,
İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş bu karara karşı davacı ve davalı tarafça istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
Mersin 1. İcra Dairesi’nin 2017/… E. Sayılı icra takip dosyasının incelendiğinde alacaklısının davalı, borçlusunun davacı olduğu, 22.712,78.-TL asıl alacak ve fer’ileri olmak üzere toplam 23.550,76.-TL alacak bakımından icra takibi başlatıldığı anlaşılmaktadır.
12.09.2017 tarihli … seri numaralı kayıp kaçak tutanağına göre … Tesisat numaralı aboneliğe ilişkin olarak … Mahallesi … Caddesi … Sokak … Sürücü Kursuna ait adreste “Perakende satış sözleşmesiz elektrik kullanımı, kullanılan elektrik sayaçtan geçmiyor” şeklinde tutanak tutulduğu görülmektedir.
Davacının istinaf isteminin incelenmesi:
Davacı her ne kadar dava konusu taşınmazı abonelik ve tutanak tarihi olan 12.09.2017 tarihinden itibaren fiili kullanıcı olarak kullandığını belirtmiş ise de; davacının 01.02.2017 başlangıç tarihli kira sözleşmesi uyarınca fiilen hakimiyet alanına geçirdiği Milli Eğitim Bakanlığı kayıtlarından anlaşıldığından bu tarihinden itibaren hesaplama yapılmasında usul ve yasaya aykırı yan bulunmamaktadır. Davacının bu yönlü istinaf istemleri yerinde görülmemiştir.
Davalının istinaf isteminin incelenmesi:
Dava konusu tutanak 12.09.2017 tarihli olup tutanak tarihinde 08.05.2014 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan “Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği” hükümleri yürürlüktedir. Davacının alacağı bu yönetmelik hükümlerine göre belirlenmelidir.
Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’inin “Kaçak elektrik enerjisi tüketimi” başlıklı 26. Maddesinde;
“(1) Gerçek veya tüzel kişinin;
a) Kullanım yerine ilişkin olarak; perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşma olmaksızın dağıtım sistemine müdahale ederek elektrik enerjisi tüketmesi,
b) Dağıtım sistemine veya sayaçlara veya ölçü sistemine ya da yapı bina giriş noktasından sayaca kadar olan tesisata müdahale ederek, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle, eksik veya hatalı ölçüm yapılması veya hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmemiş sayaçtan geçirilerek, mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesi,
c) Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin ilgili mevzuata uygun olarak kestiği elektrik enerjisini, mücbir sebep halleri dışında; yükümlülüklerini yerine getirmeden dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin izni dışında açması,kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilir.
(2) Yapılan kontrollerde, kaçak elektrik enerjisi tüketildiğine dair bir şüpheye sebep olacak bir bulguya rastlanılması halinde bu Bölüm uyarınca belirlenen yöntemler çerçevesinde kaçak tespit süreci başlatılır.
(3) Kaçak elektrik enerjisi tüketiminin tespit edilmesinde, ilgili tüzel kişinin tespitini doğru bulgu ve belgelere dayandırması ve tüketici haklarının ihlal edilmemesi esastır. Kaçak işleminin başlatılması için bu sürecin sonunda kaçak elektrik enerjisi kullanımının tespiti gereklidir.
(4) Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi, kaçak tespit süreci sonucunda kaçak elektrik enerjisi tüketimi tespit edilen gerçek veya tüzel kişilerin elektrik enerjisini keserek sayacı mühürler ve Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunur.
“Kaçak elektrik tüketim miktarının hesaplanması” başlıklı 28/1. maddesinde;
(1) 26. maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bendi kapsamındaki kaçak olarak tüketilen elektrik enerjisi miktarı, tüm tüketiciler için,
a) Öncelikle tüketimi doğru olarak kaydetmiş olan sayaç değerine göre,
b) Tüketimi doğru olarak kaydetmiş olan sayaç değerinin bulunmaması durumunda, ihtilafsız aynı dönemki tüketim miktarına göre hesaplanır. (b) bendi kapsamında, kaçak kullanım tespitinin yapıldığı tarihten geriye dönük olarak yapılan incelemeler sonucunda, tüketim değerlerinin düşmeye başladığı tarih tespit edilebiliyorsa, bu tarihten önceki aynı dönem, ihtilafsız dönem olarak kabul edilir.”
“Kaçak elektrik tüketim miktarının hesaplanmasında ve faturalamada esas alınacak süre” başlıklı 29. maddesinde;
“(1) Kaçak elektrik enerjisi kullandığı tespit edilen tüketiciye yapılacak faturalandırmada, aşağıda yer alan süreler esas alınır.
a) 26. maddenin birinci fıkrasının (a) bendi çerçevesindeki tespitlerde; kaçak elektrik enerjisi kullanımına ilişkin olarak yapılacak hesaplamada esas alınacak süre; doğru bulgu ve belgelere dayandırılması kaydıyla kaçak elektrik enerjisi kullanılmaya başlandığı tarih ile kaçak tespitinin yapıldığı tarih arasındaki süre olup bu süre 12 ayı geçemez. Doğru bulgu ve belgelerin bulunmaması halinde bu süre 90 gün olarak alınır.
b) 26. maddenin birinci fıkrasının (b) bendi çerçevesindeki tespitlerde,
1) Kullanım yerine ilişkin olarak; perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşma yapılmış olan yerler için, kaçak elektrik enerjisi kullanımına ilişkin olarak yapılacak hesaplamada esas alınacak süre; son endeks okuma ile tutanak düzenlenmiş olması kaydıyla kontrol, mühürleme, kesme-bağlama, sayaç değiştirme işlemleri gibi, sayaç mahallinde dağıtım şirketince gerçekleştirilmiş olan en son işlem tarihi ile kaçak tespitinin yapıldığı tarihe kadar olan süredir ve bu süre 90 günü geçemez. Ancak, sayaçtan geçirilmeden ayrı bir hatla kaçak elektrik enerjisi kullanımının tespiti halinde, kullanım süresi esas alınır. Ancak bu süre 180 günü geçemez.
2) (1) numaralı alt bentte belirtilen sürenin dışında, tüketicinin kaçak elektrik enerjisi kullanım başlangıç tarihinin doğru bulgu ve belgelerle tespit edilmesi halinde, kaçak tüketime ek olarak (1) numaralı alt bent çerçevesinde belirlenen başlangıç tarihinden itibaren, doğru bulgu ve belgelerle tespit edilmiş kaçak elektrik enerjisi kullanımı başlangıç tarihine kadar geriye dönük normal tüketim hesabı yapılır.
3) Kaçak tüketimi ile kaçağa ilişkin normal tüketim hesabında esas alınacak sürelerin toplamı, 12 ayı geçemez. Yapılacak hesaplamada tüketimin yapıldığı kabul edilen dönemlerdeki birim fiyatlar dikkate alınır ve gecikme zammı alınmaz.
c) 26. maddenin birinci fıkrasının (c) bendi çerçevesindeki tespitlerde; kaçak elektrik enerjisi kullanımına ilişkin olarak yapılacak hesaplamada esas alınacak süre, tüketicinin tespite konu elektrik enerjisinin kesildiği tarih ile kaçak tespitinin yapıldığı tarih arasındaki süredir.” şeklinde düzenlemeler mevcuttur.
Somut olayda; Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 26 vd. maddelerine göre hesaplama yapılan bilirkişi raporunda usul ve yasaya aykırı yan bulunmamaktadır. Davalı tarafın diğer istinaf istemleri de yerinde görülmemiştir. HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, mahkemesince uzman bilirkişiden rapor alınarak bu bedele hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırı yan olmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-b(1) maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı tarafın istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-b(1) maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90.-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 59,30.-TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60.-TL harcın istinaf talebinde bulunan davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.116,75.-TL istinaf karar harcından peşin alınan 280,00.-TL harcın mahsubu ile bakiye 836,75.-TL Harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-İstinaf ile ilgili yapılan masrafların istinaf talebinde bulunan taraflar üzerinde bırakılmasına,

6-İstinaf Karanının tebliği, harç ve diğer işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanunu 359/3 maddesi gereğince uyarınca İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda uyuşmazlık konusu miktar itibarı ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 24/05/2023

… … … … … … … …
Başkan Üye Üye Katip
… … … …
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı