Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2021/1250 E. 2021/1570 K. 07.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACI : … – …

DAVALI :…
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : Borçlu Olmadığının Tespiti
İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …

TALEP KONUSU : Mahkeme Kararının Kaldırılması
İSTİNAF KARAR TARİHİ : …
KARAR YAZIM TARİHİ : …

Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas … sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davalı vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan esas incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE :
Davalı şirkette…sözleşme numarası ile abone olduğunu,… adresinde … tarihleri arasında ikamet ettiğini, …. Kat …nolu dairede kaçak elektrik kullanıldığının tespit edildiğini ve o dairede kimse bulamadıkları için kendisinden imza atmasının istendiğini ve kendisinin de imza attığını, ancak kaçak kullanımın yapıldığı adreste fiili ve resmi hiçbir bağı olmadığı halde o imzadan sonra daireye oluşturulan tüm kaçak tutanaklarının kendi adına tahakkuk ettirildiğini, o adresten başka bir adrese taşınmasına rağmen halen yapılan kontrollerde kaçak kullanım yapılan yerde olduğunun tespit edildiğini, hakkında takip başlatıldığını belirterek davalı aleyhine açtığı menfi tespit davasının kabulü ile, davalı tarafa borcunun olmadığının tespitine, dava konusu 10.148,00 TL kaçak elektrik tüketim tutanağının iptaline, Mersin 5. İcra müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasında takibin durdurulması amacı ile ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI :
“6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca mahkememizin görevsizliği sebebiyle davanın USULDEN REDDİNE, 2-İş bu davaya bakmakla görevli olan mahkemenin aynı yargı çevresinde bulunan MERSİN TÜKETİCİ MAHKEMESİ olduğuna,” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
DAVALI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davanın Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, dava konusunun kaçak elektrik enerjisi tüketimine dayandığı ve bu tüketimin haksız fiil kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinden, davacı hakkında düzenlenen kaçak elektrik tüketimi tespit tutanağında abone grubunun mesken olması nedeni ile mahkeme kararının davanın Tüketici Mahkemeleri olduğundan bahisle görev yönünden red kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurularak davanın görevli Asliye Hukuk Mahkemelerine gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Yazılı beyanlar, kaçak elektrik tutanağı ve tüm dosya kapsamı.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava; kaçak elektrik kullanımına istinaden davacı aleyhine başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti isteminden ibarettir.
İstinaf incelemesi, Hukuk Muhakemeleri Kanunu 355. Maddesu gereğince istinaf sebepleri ile re’sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup,
Davacı aleyhine … tarihli ve … Seri numaralı kaçak elektrik tüketimi tespit tutanağı içeriğine göre davacının … adresinde bulunan mesken niteliğindeki taşınmazda sayaçtan geçmeden ölçümsüz şekilde çıkış kablosu kolon sigortasına bağlanarak kullanım tespit edilmesi nedeniyle tutanak tutulduğu, bu tutanağa istinaden Mersin 5. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra takip dosyası ile takibe geçildiği görülmüştür.
Kaçak/ Usulsüz Elektrik Tespit Tutanaklarının yapılan incelemesinde, tutanak tutulan … numaralı meskenlerde sayaçlara ilişkin taraflar arasında düzenlenen bir perakende satış sözleşmesi bulunmadığı her iki tarafın da kabulündedir.
Uyuşmazlık; davada görevli mahkemenin hangisi olduğu noktasında toplanmaktadır. Mahkemenin görevi belirlenirken, taraflar arasındaki uyuşmazlığın hangi hukuki sebebe dayandığının tespiti gerekmektedir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 1. maddesinde kanunun amacı açıklandıktan sonra, “Kapsam” başlıklı 2. maddesinde; “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” hükmüne yer verilmiştir. Kanunun 3. maddesinde; Mal, alışverişe konu olan; taşınır eşya, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallar ile elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri her türlü gayri maddi malları ifade eder. Satıcı, kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi kapsar.
Tüketici ise, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi ifade eder.” şeklinde tanımlanmıştır. Yine anılan kanunun 3/d maddesinde; “Hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyet” olarak tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 6502 sayılı kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için; kanunun amacı içerisinde, yukarıda tanımları verilen taraflar arasında, mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanunun 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Abonesiz-kaçak elektrik kullanımının tespiti halinde davalının eyleminin haksız fiil niteliğinde olması nedeniyle uyuşmazlık 6502 sayılı yasa kapsamında sayılamayacağından, çözümü genel mahkemenin (Asliye Hukuk Mahkemesi) görevi içerisinde olacaktır. (Aynı yönde Yargıtay 3. HD 2016/19177 E. 2018/6093 K. sayılı ilamı)
Somut uyuşmazlıkta; kaçak elektriğin kullanıldığı taşınmazın mesken niteliğinde olduğu her iki tarafın da kabulünde olduğuna göre davacının mesken nitelikli taşınmazlarda kullandığı elektrik dolayısıyla davalının hizmetinden yararlandığı, ancak taraflar arasında hizmet alımına yönelik herhangi bir sözleşme bulunmadığı ve bu haliyle taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunmadığı, davacının davalı karşısında, tüketici sıfatını haiz olmadığı açıktır. O halde; davacı ile davalı şirket arasında herhangi bir abonelik sözleşmesi bulunmadığından abonesiz kaçak elektrik kullanımı şeklindeki iddianın haksız fiilden kaynaklandığı ve uyuşmazlığın 6502 sayılı yasa kapsamında kalmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın çözümü genel mahkemenin (Asliye Hukuk Mahkemesi) görevi içerisindedir. Hal böyle olunca, mahkemece; çekişmenin Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğunun kabulü ile davanın usulden reddine karar verilmesi yerinde bulunmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, davalı tarafın istinaf başvurusunun kamu düzenine ilişkin olmak üzere kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak (Düzeltilerek) ve toplanan delillere göre yeniden yargılama yapılmasına gerek görülmediğinden yeniden esas hakkında Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-b(2) maddesi uyarınca aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
A)Davalı tarafın istinaf başvurusunun kamu düzenine ilişkin olmak üzere KABULÜNE, Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve … Esas, … karar sayılı kararının KALDIRILARAK (DÜZELTİLEREK) yeniden esas hakkında aşağıdaki hükmün kurulmasına;
1-Davacının davasının Hukuk Muhakemeleri Kanunu MK 114/c ve 115. maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin MERSİN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğuna,
3-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın Mersin Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine tevzi edilmek üzere tevzi bürosuna gönderilmesine, kararın kesinleşmesinden itibaren yasal süre içerisinde talepte bulunulmadığı taktirde Hukuk Muhakemeleri Kanunu 20. Maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince işlem yapılmasına,
4-Yargılama, harç ve vekalet ücreti hususlarının görevli mahkemede nazara alınmasına,
B)İstinaf ile ilgili yapılan masrafların İlk Derece Mahkemesince verilecek karar ile birlikte hüküm altına alınmasına,
C)İstinaf kararının tebliği ve diğer usulî işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanunu 302/5 ve 359/3 maddeleri gereğince İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere
tarihinde oybirliği ile karar verildi. …


Başkan


Üye


Üye


Katip