Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2021/1248 E. 2023/1243 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1248 – 2023/1243

T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1248
KARAR NO : 2023/1243

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … … (…)
ÜYE : … … (…)
ÜYE : … … (…)
KATİP : … … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/04/2021
NUMARASI : 2020/… Esas 2021/… Karar

DAVACI : … … … -…
VEKİLİ : Av. … …

DAVALILAR : 1 -… … ELEKTRİK PERAKENDE SATIŞ A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
: 2 -… ELEKTRİK DAĞITIM A.Ş.
VEKİLİ : Av….

DAVANIN KONUSU : MENFİ TESPİT
İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVACI : … … …
VEKİLİ : Av. … …
İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI : … ELEKTRİK DAĞITIM A.Ş.
VEKİLİ : Av. ..
TALEP KONUSU : Mahkeme Kararının Kaldırılması
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 15/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : …

… 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/04/2021 tarih ve 2020/… Esas 2021/… sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davacı ve davalı … Elektrik Dağıtım A.Ş. vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan esas incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE :
Müvekkilinin eczane olarak faaliyet göstermek amacıyla kiraladığı dükkan niteliğindeki taşınmazda yapılacak tadilatların tamamlanması için davalı … firması ile 19/12/2019 tarihinde abonelik sözleşmesi imzaladığını, diğer davalı … Elektrik Dağıtım A.Ş. Tarafından abonelik ve sayaç işlemlerinin tamamlandığını, ancak müvekkilinin telefon ile aranarak davalı firma elemanları tarafından sayaca müdahalenin tespit edildiğini ve cezai işlem uygulandığını, 27/12/2019 tarihinde cezai işleme itiraz edildiği ancak talebinin reddedildiğini, … 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/… D.İş sayılı ve aynı sayılı kararı ile müvekkili firmaya elektriğin tedbiren verilmesi kararı alındığını, müvekkili tarafından abonelik işlemlerinin usule uygun yapıldığı halde hiçbir araştırma yapılmadan cezai işlem uygulandığı, bu nedenlerle müvekkilinin kaçak kullanım gerçekleştirilmediği, davalı kurumlara herhangi bir borcunun bulunmadığının ayrı ayrı tespiti ile vekalet ücreti ve yargılama masraflarının karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Elektrik Dağıtım A.Ş. vekili 17/08/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle;
Elektriğin verilmesine ilişkin tedbir kararının henüz kesinleşmediğinden ayrıca devamına karar verilmesinde hukuki yarar bulunmadığını, davacının kaçak elektrik enerjisi kullanımın gerçekleştirildiğini, ettirilen toplamda 6.057,53.-TL borç miktarı üzerinden … 1.İcra Müdürlüğü’nün 2002/… esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, bu nedenlerle verilen tedbir kararının kaldırılmasını, usul ve yasaya aykırı davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı … firması vekilinin 08/09/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle;
“…Davacı taraf her ne kadar müvekkil şirkete yönelik dava açmış ve elektriğin bağlanması hususunda tebdir kararı verilmiş ise de iş bu davanın muhatabı müvekkil şirket değil … Elektrik Dağıtım A.Ş.dir. Şöyle ki ; Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun 12.09.2012 tarihli kararının …. Maddesi göre ‘dağıtım şirketleri, dağıtım ve perakende satış faaliyetlerini 01/01/2013 tarihinden itibaren ayrı tüzel kişilikler altında yürütürler’. bu ifade ile açıkça ve emredici olarak dağıtım ve perakende satış işlemlerinin farklı tüzel kişilerce yürütülmesine hükmedilmiştir. … … elektrik perakende satış a.ş (…) bu karar uyarınca 2013 yılında dağıtım şirketinden kısmi bölünme ile ayrılmış tüzel kişilik kazanmış olup bu durum ticaret sicil gazetesinden yayımlanarak tescillenmiştir. bölünme sonucunda türkiye elektrik dağıtım a.ş bünyesinden … … Elektrik Perakende Satış A.Ş (…) ve … Elektrik Dağıtım A.Ş olarak iki farklı şirket ortaya çıkmıştır. davalı müvekkil … … elektrik perakende satış a.ş.’nin faaliyet alanı faturalandırma, elektrik tüketim bedeli tahsilatı, abonelik tesisi, abone sorun ve işlemleri ile alaka olup; dağıtım hizmeti, teknik sorunlar, kayıp kaçak işlemleri ve kaçak tutanağı düzenlenmesi ise diğer davalı … elektrik dağıtım aş’nin faaliyet alanındadır. her iki şirketin farklı tüzel kişiliğe haiz olduğu ve faaliyet alanları da farklıdır. Davaya konu borç abonelik sözleşmesinden kaynaklanan bir borç olmayıp kaçak elektrik tüketim bedelidir. Kaldı ki bu borcun dayanağı olan kaçak tutanakları dağıtım lisans sahibi olan … Elektrik Dağıtım A.Ş. tarafından düzenlenmiş ve tahakkuk işlemleri de yine … Elektrik Dağıtım A.Ş. tarafından gerçekleştirilmiştir. Dolayısı ile davaya konu olan borç ilişkisi davacı ile dağıtım şirketi … Elektrik Dağıtım A.Ş. arasında olup perakende satış şirketi olan müvekkil şirket … … Elektrik Perakende Satış A.Ş’ den ilgilendiren bir husus olmadığından davanın husumet yönünden reddini…” beyanları ile cevap dilekçesi sunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI :
İlk derece mahkemesince; “1-Davalı … … Elektrik Perakende Satış A.Ş.’ye karşı açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Davalı … Elektrik Dağıtım A.Ş.’ye karşı açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 24/12/2019 tarih ve … seri nolu kaçak tutanağına istinaden davacının davalıya 7.110,38.-TL kısmından dolayı BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE, davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE, ” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
DAVACI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Müvekkilin 18.12.2019 tarihinde ilgili taşınmaz için 01.01.2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere kira sözleşmesi yaptığı ve devamla ertesi gün 19.12.2019 tarihinde davalı-1 ile abonelik sözleşmesi imzaladığı abonelik işlemlerinin tamamlanması bakımından davalılar çalışanlarının aynı gün taşınmaza gelerek gerekli kontrolleri sağlamasına karşılık kaçak kullanıma ilişkin herhangi bir belirlemede bulunmadıkları bahsi geçen tutanağın tanzim edilmediği kaçak elektrik kullanımı yaparak sayaca müdahale edildiği, vaziyette kurum yetkililerine başvuru yapmasının hayatın olağan akışı içerisinde beklenemeyeceğini, iyiniyetli olduğunun açıkça ortada olduğu, bahsi geçen tutanağın 24.12.2019 tarihinde düzenlendiği ancak müvekkilin halihazırda taşınmazı kullanmaya başlamadığından belirtilen tarihte taşınmazda olmadığı, ilgili tutanakta imzasının bulunmamasının da bu durumun açık ispatı olduğu, tutanağın tutulduğu tarih olarak belirtilen 24.12.2019 tarihinde müvekkilinin konudan telefonla aranarak haberdar edildiği, kaçak kullanım yapılan tarihlerin davalı kurumlarca tespit edilemediği, 30.01.2019 tarihi ile 24.12.2019 tarihi arasındaki yaklaşık 1 yıllık süre içerisindeki herhangi bir dönemde bahsi geçen kaçak kullanımın gerçekleştirilmiş olabileceğini, işbu kullanımdan müvekkilinin sorumlu tutulabilmesi için öncelikle kaçak tüketimin müvekkili tarafından yapıldığının ispat edilmesi gerekeceği, ancak davalı kurum tarafından kullanımın kim veya kimlerce gerçekleştirildiğine ilişkin herhangi bir inceleme yapılmaksızın doğrudan cezai işlem uygulandığı, cezai işleme konu kaçak tüketimin müvekkili tarafından gerçekleştirilmediğine ilişkin olarak, kiraya veren … … tarafından konuya dair …’ya verilen yazılı dilekçede, müvekkilinin 18.12.2020 tarihinde sözleşme yapıp işyeri ile ilişiğinin 19.12.2019 tarihinden itibaren olduğu ve bu tarihten önce herhangi bir ilişiğinin olmadığının belirtildiği, müvekkilinin … ile arasında kurulan sözleşmede müşterilik başlama tarihi 19.12.2019 olup bu tarihten önce işyeri ile herhangi bir ilişiği bulunmayan birinin kaçak elektrik kullanamayacağını, abonelik sözleşmesinin başlangıç tarihinden önceki kullanımları nedeni ile sorumlu tutulamayacağını, müvekkilinin 10.01.2017 – 12.12.2019 tarihleri arasında … İlçesinde faaliyet gösteren … Eczanesinde Mesul Müdür olarak görev yaptığı gözetildiğinde bu tarihler arasında ilgili taşınmazla herhangi bir ilişkisinin bulunmadığının açık olduğu, sonrasında 16.01.2020 tarihinden itibaren Mezitli İlçesinde faaliyet gösteren … Eczanesinde Mesul Müdür olarak görev aldığı, daha sonra ilgili taşınmazı kiralama maksadı olan eczanesinin işletilmesi bakımından 16.03.2020 tarihinde vergi levhası çıkarıldığı ve eczane ruhsatnamesi 27.03.2020 tarihinde alınarak işe başlandığı, hususları gözetildiğinde ilgili taşınmazın kiralanmasına karşılık müvekkili tarafından kullanılmadığı ve böylece kaçak elektrik kullanılmasında müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı, müvekkilinin abonelik sözleşmesine aykırı davranmadığı, kaçak elektrik kullanmadığı yapılan mühürleme işleminin hukuka ve hayatın olağan akışına aykırı olduğu olduğu, ilk derece mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı kısmen kabul kısmen red kararının ortadan kaldırılarak davanın her iki davalı yönünden tüm taleplerinin kabulü şeklinde karar verilmesine, mahkemece aksi kanaatte ise davalı … … Elektrik Perakende Satış A.Ş’ nin taraf sıfatı olmadığı hususunun davaya konu olayda taraflarınca bilinmesinin mümkün olmadığına binaen müvekkili aleyhine karşı vekalet ücretine karar verilmemesi gerektiğini, müvekkili tarafından sayaca müdahale etmek suretiyle kaçak elektrik kullanımı yapılmadığının ve bu nedenle davalı kurumlara karşı herhangi bir zararı bulunmadığının ayrı ayrı tespitine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı kurum üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İstinaf dilekçesine cevap veren davalı vekili dilekçesinde özetle;
Karşı tarafın yapmış olduğu istinaf talebinin reddi ile yerel mahkeme tarafından verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğundan yerel mahkeme kararının onanmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI … ELEKTRİK DAĞITIM A.Ş. VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Somut olayda davacının kaçak tüketimi tespiti öncesinde davaya konu tesisatta bulunan sayaca ilişkin yapılmış son işlem 30/01/2019 tarihli sayaç mühürleme işlemi olduğu, ilgili yönetmelik hükümleri uyarınca davacı taraf adına tahakkuk ettirilmiş olan kaçak elektrik tüketim bedeline esas olarak kaçak elektrik tüketimi tespit tutanağı tarihi olan 24/12/2020 ile kaçak elektrik tüketimi tespitinden önceki son işlem olan mühürleme işleminin yapılmış olduğu, 30/01/2019 tarihi esas alınarak hesaplama yapıldığı, yönetmelik gereğince kaçak elektrik tüketiminin hesaplanmasında bu sürenin 90 günü geçemeyeceği düzenlenmiş olduğundan kaçak elektrik tüketiminin faturalandırılmasına esas olarak 26/09/2019 ile 24/12/2019 tarihleri arası belirlenerek davacı tarafın kaçak elektrik tüketimi bedeli usulüne uygun hesaplandığı, mahkemenin gerekçeli kararında yargılama sürecinde alınmış olan bilirkişi raporunun oluşa uygun ve denetime elverişli olduğu değerlendirilmesi yapılarak rapordaki hesaplamalar doğrultusunda karar verilmiş olduğu, yargılama sürecinde alınmış olan 22/03/2021 tarihli bilirkişi raporu hatalı değerlendirmeler sonucu tanzim edilmiş olduğundan davanın çözümüne esas alınacak nitelikte olmadığı, davaya konu kaçak kullanım şekli sayaca müdahale etmek sureti ile endeks ilerlemesinin engellendiği, davacıdan önce 30.01.2019 tarihinde tahliyeden enerjisi kesilerek ölçü devresi mühürlendiğinden sayacın kullanımı ancak davacının söz konusu adresi kullanması ile mümkün olacağı, sayacın endeks kaydetmemesi aboneliğinin sonlanması nedeni ile değil, sayaca müdahale edilmiş olmasından kaynaklandığı, nitekim abonelik sözleşmeleri sona erse de kullanılan elektrik enerjisi sayaçtan geçtiğinden kullanılan miktara ilişkin endeks kaydı yapılabilmekte iken, endeksin ilerlememesinin aboneliğin feshinden kaynaklandığına dair yapılan yorum ve tespit hatalı olduğundan bu hatalı yoruma istinaden hükmedilen kararın da kaldırılması gerektiğini, davacının kaçak elektrik tüketimine ilişkin olarak davalı müvekkili kurumca tahakkuk ettirilmiş olan kaçak elektrik tüketimi bedeli toplamda 6.057,53.-TL olduğu, davacı tarafından açılmış olan menfi tespit davası borçlu olmadığının tespitine ilişkin olduğundan menfi tespit davasında asıl alacağa ilişkin olarak açılan davada davanın kabulü ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi halinde işleyecek faiz ve feriler de ortadan kalkacağından davanın asıl alacak üzerinden açılması gerekirken 7.529,00.-TL olarak açılması ve mahkemece davacı tarafın 7.110,38.-TL kısmından dolayı borçlu olmadığının tespitine dair verilen kararın hatalı olduğu, dolayısıyla asıl alacak miktarı üzerinden değerlendirme yapılmasını davanın kabulüne karar verilen kısım üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile hükmedilen vekalet ücretine ilişkin kısmın kaldırılmasını, yahut düzeltilmesini talep ettiklerini, davalı müvekkili kurum yönünden verilmiş olan usul ve yasaya aykırı kararın kaldırılarak davacı tarafın tahakkuk ettirilmiş olan toplam kaçak elektrik tüketimi bedelinden sorumlu olduğuna, yargılama giderleri ve veklaet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
İstinaf dilekçesine cevap veren davacı vekili dilekçesinde özetle;
Karşı tarafın yapmış olduğu istinaf talebinin reddi ile yerel mahkeme tarafından verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğundan yerel mahkeme kararının onanmasına, karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER : Yazılı beyanlar ve tüm dosya kapsamı.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava; kaçak elektrik tahakkuku nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup,
İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş bu karara karşı davacı ve davalı tarafça istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
24.12.2019 tarihli … seri numaralı kayıp kaçak tutanağına göre aboneliğe ilişkin olarak davacıya ait adreste “Sayacın çıkış kabloları R fazına direk bağlı olarak kullanılmakta” şeklinde tutanak tutulduğu görülmektedir.
Somut olayda tutanak tarihi itibariyle 30.05.2018 tarihli Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği hükümleri uygulanmalıdır. Alınan bilirkişi raporunda hangi yönetmelik hükümlerine göre değerlendirme ve hesaplama yapıldığı anlaşılamamaktadır.
6100 sayılı HMK hükümlerine göre; mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir(HMK. md.266/1). Taraflar, bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilirler(HMK. md.281/1). Mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden, yeni sorular düzenlemek suretiyle ek rapor alabileceği gibi, tayin edeceği duruşmada, sözlü olarak açıklamalarda bulunmasını da kendiliğinden isteyebilir(HMK. md.281/2). Mahkeme, gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabilir(HMK. md.281/3). Hâkim, bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirir(HMK. md.282/1).
Raporu serbestçe değerlendirme yetkisi, hakimin, bilirkişinin yerine geçerek hakimlik mesleği dışında özel ve teknik bilgi gerektiren bir durumda şahsi bilgisi ile karar verebileceği anlamına gelmez. Yargıtay HGK’nun 04/02/2009 gün ve 2008/…-… E., 2009/… K. sayılı kararında açıklandığı üzere; hakimin kendisini bilirkişi veya bilirkişi kurulu yerine koyamayacağı, özel ve teknik bilgiyi gerektiren konularda şahsi bilgisi ile sonuca gidemeyeceği, o konuda bilirkişi incelemesi yaptırması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, Yargıtay 17. HD’nin 2016/… Esas ve … Karar sayılı kararında ve diğer yerleşik Yargıtay uygulamalarında ise, bilirkişi raporuna itirazlar değerlendirilmeden hüküm kurulamayacağı ve eksik incelemeyle karar verilemeyeceği vurgulanmıştır.
Somut olayda, yerel mahkeme tarafından çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren bu konuda uzman bilirkişi görüşünün alınmasının yerinde olduğu açıktır. Dosyaya ibraz edilen Bilirkişi Raporu’na karşı davalı vekili tarafından süresi içerisinde itirazlarını içerir dilekçe sunulmuş olup, ek bilirkişi raporu alınmasını talep etmiştir. Bilirkişi raporuna itirazların çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hususlara ilişkin herhangi bir teknik değerlendirme yoluyla irdelenmeksizin yerel mahkemece reddine karar verildiği, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunun mevcut hali itibarı ile davaya konu iddia ve savunmaları irdeler tarzda, taraf, yargı denetimine elverişli olduğunun kabul edilmesinin mümkün olmadığı, hal böyle olunca tarafların iddia ve savunmalarını, önceki rapora itirazlarını da ayrıntılı şekilde irdeler tarzda, dava konusu yerin davacının fiili hakimiyetine hangi tarihte geçtiğinin tespiti açısından aynı yere ilişkin varsa su, doğalgaz, telefon abonelikleri ile Eczacılar Odası ve Belediye’lerin denetimine ilişkin kayıtların öncelikle getirtilmesi suretiyle bilirkişiden ek rapor alınıp, 30.05.2018 tarihli Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği hükümleri uyarınca değerlendirme yapılarak, niteliklerine uygun biçimde deliller de değerlendirilmek suretiyle sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, konuya ilişkin yerleşik Yargıtay uygulamaları ile teknik hususlara yönelik yapılması gereken değerlendirmeler yönünden eksik inceleme sonucu mevcut şekilde hüküm kurulmuş olmasının yerleşik Yargıtay uygulamalarına, usule, yasaya ve 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a maddesine aykırı olduğu görülmüştür.
Davacının istinaf istemlerinin kararın kaldırma içeriğine göre şu aşamada incelenmesine yer olmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda ilk derece mahkemesince eksik araştırma ile karar verilmesi nedeniyle HMK’nın 355. maddesi yollamasıyla yapılan inceleme sonucunda -davacı vekilinin istinaf talepleri şu aşamada incelenmeksizin- HMK’nın 353/1-a-… bendi gereğince kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalının İstinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a-… maddesi gereğince kararın KALDIRILMASINA,
2-Davacının istinaf taleplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
3-Dosyanın, gerekçede bahsedilen eksiklikler giderilerek, davanın yeniden görülüp, yeni bir karar verilmesi için mahkemesine İADESİNE,
…- Davacı tarafından istinaf başvurusu sırasında alınan 59,30.-TL harcın talep halinde davacı tarafa iadesine,
5- Davalı … Elektrik Dağıtım A.Ş. tarafından istinaf başvurusu sırasında alınan 121,42.-TL harcın talep halinde davalı tarafa iadesine,
6-Taraflarca tarafından yatırılan istinaf başvuru harcı ve diğer istinaf giderlerinin yargılama masrafı olarak İlk Derece Mahkemesince değerlendirilmesine,
7-Kararın tebliği, harç vb. hususların 6100 Sayılı HMK’nın 359/3 md. uyarınca İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak oybirliği ile karar verildi. 15/06/2023

… … … … … … … …
Başkan Üye Üye Katip
… … … …
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı