Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2021/1245 E. 2023/1464 K. 07.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 5. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1245
KARAR NO : 2023/1464

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/02/2021
NUMARASI : 2019/… Esas 2021/… Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. … ..

DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. … …
DAVANIN KONUSU : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVACI : …
VEKİLİ : Av. ….

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. … …

TALEP KONUSU : Mahkeme Kararının Kaldırılması
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 07/09/2023
KARAR YAZIM TARİHİ :…
Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/02/2021 tarih ve 2019/… Esas 2021/… Karar sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle taraf vekillerinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan esas incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE :
Müvekkili ile davalı şirketin elektrik tüketimi konusunda sözleşme yaptıklarını, Perakende Satış Sözleşmesi kapsamında Sanayi Abone Grubu içerisine alınarak indirimli olarak elektrik kullandırıldığını, davalının Sanayi Sicil Belgesi süresinin 17/02/2017 tarihinde bittiği gerekçesi ile tek taraflı olarak müvekkilini indirimli guruptan çıkarıp zamlı tarifeyle müvekkiline elektrik kullandırıldığını, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunun kararı ile, Sanayi Grubu Elektrik kullanımını düzenlendiğini, Dağıtım Lisansı Sahibi Tüzel Kişiler ve Görevli Tedarik Şirketlerinin Tarife Uygulamalarına İlişkin Usul ve Esaslarının; 3. maddesine gereğince, Sanayi Sicil Belgesinin bitimine 2 ay kala, tedarikçi, müşteriye, sanayi sicil belgelerinin yenilenerek ibraz edilmemesi halinde bu tüketicilerin tüketimlerinin ticarethane abone grubundan faturalandırılacağına dair yazılı olarak bilgilendirmekle yükümlü olduğunu, davalının, müvekkilini 2018 Şubat ayına kadar Sanayi Abone Grubu’nda göstermeye devam ettiğini, ancak 2018 Şubat ayında müvekkiline hiçbir ihbar yapılmadan müvekkilini zamlı ticarethane tarifesine geçirilmiş ve 17/02/2017-Şubat 2018 tarihleri arasındaki fiyat farkı olan 45.000,00. TL müvekkilinden istendiğini, müvekkilin de ödemek zorunda kaldığını ayrıca Şubat 2018 ile Şubat 2019 yılları arasında elektrik bedelini de zamlı olarak ödemiş olduğunu, müvekkilinin 2019 Ocak ayında almış olduğu yeni sanayi sicil belgesini davalıya ibraz etmesi üzerine tekrar sanayi abone grubuna geçirildiğini belirterek müvekkilinden haksız yere alınmış olan ödemelerden şimdilik 85.000,00-TL nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek en yüksek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DAVACI VEKİLİ 18.12.2020 TARİHLİ DİLEKÇESİ İLE, 85.000,00.TL olarak açıklanan belirsiz alacak taleplerine 30.804,06.TL. ekleyerek taleplerini 115.804,06. TL’ ye çıkarttıklarını, bu miktarın ödeme tarihinden (45.224,90.-TL.sinin 14.02.2019 tarihinden, diğer ödemelerin ise fatura ödeme tarihleri) itibaren bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI VEKİLİ CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE;
Davacı şirketin davaya konu … tesisat numaralı ve … söz.hesap nolu müşterisi olduğunu, müvekkili şirket ile davacı arasında perakende satış sözleşmesi yapılmış olup davacı şirket tarafından ibraz edilmiş olan Sanayi Sicil Belgesi uyarınca da Sanayi Grubu tarifesiyle elektrik enerjisi kullandırıldığını, davacı şirketin Sanayi Grubu tarifesinden ticarethane statüsüne dönüştürülmesinin sebebi ibraz etmiş olduğu sanayi sicil belgesinin süresinin bitmiş olmasından kaynaklandığını, her ne kadar davacı tarafça sanayi sicil belgesi süresinin 17.02.2017 tarihinde bitmesi sebebiyle tek taraflı olarak sanayici statüsünden çıkartıldığını iddia etmiş ise de, sanayi sicil belgesinin süresinin 29.04.2017 tarihinde bittiğini, müvekkili şirketçe 09.03.2018 tarihinde ise ticarethane statüsüne alınmış olup faturalandırmanın bu tarife üzerinden yapıldığını, davacı şirketin sanayi sicil belgesinin vize süresinin 29.04.2017 tarihinde bittiğini, müvekkili şirket tarafından usulüne uygun olarak davacı şirkete ihtarda bulunulmuşsa da davacı şirket tarafından 29.04.2017 tarihinde sanayi sicil süresi bitmiş olmasına rağmen 30 gün içerisinde yeni bir sanayi sicil belgesi ibraz etmediklerini bu nedenle 29.05.2017 tarihinde davacı şirketin abone tarifesi sanayi grubundan ticarethane grubuna dönüştürülmesi ve faturalandırmanın da bu tarife üzerinden yapılması gerektiğini belirterek haksız açılan davanın öncelikle usul yönünden reddine, dava hakkı yönünden reddine, esas yönünden incelendiği takdirde haksız davanın esas yönünden de reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : “Davanın kabulü ile; 115.804,06-TL toplam alacağın 45.224,90-TL ‘ sine davacı vekilinin 16.02.2021 tarihli beyan dilekçesinde belirtilen fatura ödeme tarihlerinden itibaren, bakiye kısmına ise dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, Davacı vekilinin 16.02.2021 tarihli beyan dilekçesinin kararın eki sayılmasına,” karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVACI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Mahkeme kararında 115.804,06-TL toplam alacağın 45.224,90-TL’sine davacı vekilinin 16.02.2021 tarihli beyan dilekçesinde belirtilen fatura ödeme tarihlerinden itibaren, bakiye kısmına ise dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikten davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine şeklinde hüküm kurulduğunu, ancak dava dilekçesinde taleplerinin faturaların ödenmesi tarihinden itibaren faiz işletilmesi olduğunu, Mahkemede bir tereddüt hasıl olmaması için de faturaların ödeme tarihlerini 16/02/2021 tarihli dilekçede açıkça belirttiklerini, Mahkeme kararı incelendiğinde de fatura ödeme tarihlerinden itibaren…. yasal faiz ile birlikte tahsiline dair hüküm kurulduğunu, ancak yine aynı kararda yalnızca 45.224,90TL’nin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verildiğini, Mahkeme kararı bu yönü ile çelişkili olduğunu, davalıya ödemiş oldukları fatura bedellerine ödeme gününden itibaren faiz işletilmesi olduğunu, dava kabul edilmiş olmasına ve ödeme tarihlerini bildirir beyan dilekçesi gerekçeli kararın eki sayılmasına rağmen 45.224,90. TL dışındaki miktarlara dava tarihinden itibaren faiz işletilmesinin hatalı olduğunu, davalı ve müvekkilinin tacir ve davanın ticari dava olduğunu, taleplerinin bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiz olmasına rağmen yasal faize hükmedilmiş olmasının hatalı olduğunu belirtip, ilk derece mahkemesi kararının talepleri doğrultusunda öncelikle düzeltilerek onanmasına, aksi halde bozulmasına ve yargılamanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İstinaf dilekçesine cevap veren davalı vekili dilekçesinde özetle;
Karşı tarafın yapmış olduğu istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Dosyaya sunulan ek bilirkişi raporunun dosyayı asıl takip eden vekile değil, sadece dosyaya sunulan vekaletnamede adı geçen bir başka vekile tebliğ edilmesi hukuken hatalı olduğunu, bilirkişi raporuna yapılan itirazların mahkemece dikkate alınmadığını, müvekkili şirket tarafından yapılan faturalandırma ve tarife grubu değişikliği işlemleri yasal mevzuata uygun olup davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönünde karar verilmesi hukuken hatalı olduğunu, ayrıca yine hükme esas alınan bilirkişi raporunda, bir varsayımda bulunularak, davalı müvekkili şirketin 19.06.2017 tarihi itibari ile davacı şirketin sanayi belgesini sorguladığı ve öğrendiği buna rağmen geçmişe dönük 04.06.2017 – 27.02.2018 tarihleri arasında davacının elektrik tüketiminin ticarethane tarifesi üzerinden faturalandırıldığı, gibi bir tespitte bulunulmuşsa da bu durumu kanıtlar hiç bir nesnel emare sunulmadığını, sadece bilirkişinin kendi tahminleri sonucu belirttiği bu görüşün herhangi bir somut delile dayanmaksızın karara esas alınması hukuken hatalı olmakla birlikte bu hususa ilişkin itirazların dikkate alınmadığını, dosyaya sunulan ek raporlarda da bu durum açıklığa kavuşturulmadığını belirtip, usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İstinaf dilekçesine cevap veren davacı vekili dilekçesinde özetle;
Karşı tarafın yapmış olduğu istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Yazılı beyanlar, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, istirdat davasıdır.
İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup,
Davacı elektrik abonesi olduğu davalı şirketin, faturalandırma esnasında sanayi sicil belgesine istinaden sanayi tarifesi üzerinden tahakkuk yapması gerekirken, ticarethane tarifesi üzerinden hesaplama yapmış olması nedeniyle fazla ödeme yaptığını ileri sürerek; bu tutarın, ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince davanın 115.804,06.-TL bakımından kabulüne karar verilmiş bu karara karşı davacı ve davalı tarafça istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
Uyuşmazlık, sanayi tarifesi uygulanan davalıya, sanayi sicil belgesinin süre bitim tarihinden önce vize ettirerek ibraz etmesi konusunda davalının bildirim yükümlülüğünün olup olmadığı, buradan varılacak sonuca göre davacının sanayi sicil belgesini vize ettirip süresinde davalı tarafa ibraz edip etmediği noktasında toplanmaktadır.
Dava konusu tahakkukun yapıldığı tarihte yürürlükte olan mevzuata bakacak olursak;
6948 sayılı Sanayi Sicil Kanunu’nun 2 nci maddesinde; sanayi işletmelerinin sanayi siciline kaydettirilmesi ve karşılığında alınacak sanayi sicil belgesinin gerektiğinde yetkili memurlara ibraz olunmasının zorunlu olduğu, hükme bağlanmıştır.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun 29/12/2010 tarih ve 3002 sayılı kararının eki olan 21 Dağıtım Şirketi İçin Tarife Uygulamalarına İlişkin Usul ve Esaslar’ın 1 nci maddesinin A bendinde “6948 sayılı Sanayi Sicili Kanununda tanımı yapılan ve ilgili resmi kuruluşça onaylı sanayi sicil belgesini ibraz eden sanayi işletmeleri bu abone grubu kapsamındadır. Sanayi abone grubu tarifesi uygulanması bakımından sanayi sicil belgelerinin, ilgili resmi kuruluş tarafından yayımlanan tebliğ çerçevesinde geçerliliği esas olup, ilgili resmi kuruluş tarafından vize edilen sanayi sicil belgelerinin onaylı bir sureti eş zamanlı olarak dilekçe ekinde ibraz edilir. Sanayi sicil belgelerinin vize bitim tarihinin içinde bulunduğu fatura döneminden sonraki ilk fatura dönemi sonuna kadar yenilenerek dilekçe ekinde ibraz edilmemesi halinde tüketimleri ticarethane abone grubu tarifesinden faturalandırılır.” denilmektedir.
Yine 01/01/2013 tarihinden itibaren uygulanan Dağıtım Lisansı Sahibi Tüzel Kişiler ve Görevli Perakende Satış Şirketlerinin Tarife Uygulamalarına İlişkin Usul ve Esasların, Abone Gruplarının Tanımı ve Tespiti, Sanayi Abone Grubu başlıklı 2 nci maddesinde “(1) 6948 sayılı Sanayi Sicili Kanununda tanımı yapılan ve ilgili resmi kuruluşça onaylı sanayi sicil belgesini ibraz eden sanayi işletmeleri bu abone grubu kapsamındadır. Görevli perakende satış şirketinden enerji alan müşteriler sanayi sicil belgesini görevli perakende satış şirketine, başka bir tedarikçiden enerji alan müşteriler ise sanayi sicil belgesini dağıtım şirketine ibraz ederler. Sanayi abone grubu tarifesi uygulanması bakımından sanayi sicil belgelerinin, ilgili resmi kuruluş tarafından yayımlanan tebliğ çerçevesinde geçerliliği esas olup, ilgili resmi kuruluş tarafından vize edilen sanayi sicil belgelerinin onaylı bir sureti eş zamanlı olarak dilekçe ekinde ibraz edilir.
(2) Görevli perakende satış şirketinden enerji alan müşteriler için görevli perakende satış şirketi, görevli perakende satış şirketi dışında bir tedarikçiden enerji alan dağıtım sistemi kullanıcısı müşteriler için dağıtım şirketi sanayi abone grubundaki tüketicileri vize bitim tarihinden en az iki ay önce sanayi sicil belgelerinin yenilenerek ibraz edilmemesi halinde bu tüketicilerin tüketimlerinin ticarethane abone grubundan faturalandırılacağına dair yazılı olarak bilgilendirmekle yükümlüdür. Bildirim yapılmasına rağmen sanayi sicil belgelerinin vize bitim tarihinden itibaren 30 (otuz) gün içerisinde yenilenerek dilekçe ekinde ibraz edilmemesi halinde bu tüketicilerin verilen 30 (otuz) günlük süre sonrasındaki ilk fatura döneminden itibaren tüketimleri ticarethane abone grubu tarifesi üzerinden faturalandırılır. Görevli perakende satış şirketi, dağıtım şirketini abone grubu değişikliği hakkında bilgilendirir.” hükmüne yer verilmiştir.
Bu kapsamda; elektrik şirketlerine, sanayi abone grubundakilere vize bitim tarihinden en az iki ay önce sanayi sicil belgelerinin yenilenerek ibraz edilmemesi halinde tüketimlerinin ticarethane abone grubundan faturalandırılacağına dair yazılı olarak bilgilendirme yükümlülüğü getirilmiştir.
Bilgilendirme yükümlüğünün satış şirketlerine ait olduğu belirlendikten sonra, davacı tarafından sanayi sicil belgesinin vize ettirilip, davalı tarafa ibraz etme yükümlüğünün yerine getirilip getirilmediğinin tespit edilmesi gerekmektedir.
Somut olayda; davacı tarafın sanayi sicil belgesine istinaden sanayi abonesi olduğu ve davalı tarafından “sanayi tarifesi” üzerinden fatura tahakkuk edildiği, sanayi sicil belgesinin süresi dolmasına rağmen davacı tarafından vize ettirilen sanayi sicil belgesinin süresinde davalı tarafa ibraz edilmemesi nedeniyle 09.03.2018 tarihinden itibaren ticarethane tarifesi üzerinden fatura düzenlendiği; geçmişe dönük tahakkuk yapılarak vizenin bittiği tarih olan 29.05.2017 tarihinden 09.03.2018 tarihine kadar geriye dönük tahakkuk yaptırıldığı bilahare davacı tarafından vize ettirilerek sunulan sanayi sicil belgesine istinaden 07.01.2019 tarihinde sanayi tarifesinden sözleşme yapıldığı anlaşılmaktadır.
Davacının Mersin Valiliği İl Sanayi ve Teknoloji Müdürlüğü kayıtlarına göre 29.04.2017 tarihinde biten vizesini 19.06.2017 tarihinde, 29.04.2019 tarihinde dolan vizesini ise 21.05.2019 tarihinde yaptırdığı anlaşılmaktadır.
Dosyada mevcut belgelerin incelenmesinden; davalı elektrik şirketinin bilgilendirme yükümlülüğüne ilişkin olarak, davacı adına düzenlenen bildirim belgesinin 31.01.2017 tarihinde şirket çalışanı Kenan Coşkun’a tebliğ edildiği belirtilmektedir. Davacı taraf tebligatın yapıldığı tarih itibariyle Kenan Coşkun isminde bir çalışanının olmadığını ileri sürmektedir.
Tüm bu maddi ve hukuki durum hep birlikte değerlendirildiğinde; davalı tarafın, muhtelif faturalar ile bildirim yükümlülüğünü yerine getirmiş olup olmadığı hususu açıklığa kavuşturulmamıştır. Davacının Kenan Coşkun isminde bir çalışanının olup/olmadığı, davalı tarafça usulüne uygun bildirim yapılıp yapılmadığı araştırılmadan sonuca gidilmesi doğru olmamıştır. Buna göre bu hususun araştırılarak usulüne uygun bildirim yapılıp yapılmadığı tespit edildikten sonra “vize bitim tarihinden itibaren verilen 30 günlük süre” ve davalı tarafın yeni bir rapor alınması talebi dikkate alınarak davacının bakiye alacağı bakımından üç kişilik elektrik mühendisi bilirkişi heyetinden rapor alınarak, niteliklerine uygun biçimde deliller de değerlendirilmek suretiyle sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, konuya ilişkin yerleşik Yargıtay uygulamaları ile teknik hususlara yönelik yapılması gereken değerlendirmeler yönünden eksik inceleme sonucu mevcut şekilde hüküm kurulmuş olmasının yerleşik Yargıtay uygulamalarına, usule, yasaya ve 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a maddesine aykırı olduğu görülmüştür.
Kabule göre de; davalının temerrüde düşürülüp düşürülmediği araştırılarak, temerrüde düşürülmüş ise temerrüt tarihinden, temerrüde düşürülmemişse dava tarihinden itibaren alacağın ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde davacı vekilinin dilekçesine atıf yapılmak suretiyle miktarlar ve faiz başlangıç tarihleri açıkça gösterilmeden hüküm kurulması da doğru olmamıştır.
Davacının istinaf istemlerinin kararın kaldırma içeriğine göre şu aşamada incelenmesine yer olmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda ilk derece mahkemesince eksik araştırma ile karar verilmesi nedeniyle HMK’nın 355. maddesi yollamasıyla yapılan inceleme sonucunda -davacı vekilinin istinaf talepleri şu aşamada incelenmeksizin- HMK’nın 353/1-a-4 bendi gereğince kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalının İstinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a-4 maddesi gereğince kararın KALDIRILMASINA,
2- Davacının istinaf taleplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
3- Dosyanın, gerekçede bahsedilen eksiklikler giderilerek, davanın yeniden görülüp, yeni bir karar verilmesi için mahkemesine İADESİNE,
4- Davacı tarafından istinaf başvurusu sırasında alınan 59,30.-TL harcın talep halinde davacı tarafa iadesine,
5- Davalı Enerjisa Toroslar Elektrik Per. Sat. A.Ş. tarafından istinaf başvurusu sırasında alınan 1.978,00.-TL harcın talep halinde davalı tarafa iadesine,
6-Taraflarca tarafından yatırılan istinaf başvuru harcı ve diğer istinaf giderlerinin yargılama masrafı olarak İlk Derece Mahkemesince değerlendirilmesine,
7-Kararın tebliği, harç vb. hususların 6100 Sayılı HMK’nın 359/3 md. uyarınca İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak oybirliği ile karar verildi. 07/09/2023


Başkan

e-imza

Üye

e-imza

Üye

e-imza

Katip

e-imza