Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2021/123 E. 2022/2541 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/123 – 2022/2541
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/123
KARAR NO : 2022/2541

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/11/2020
NUMARASI : 2019/… Esas 2020/… Karar

DAVACI : … SU VE KANALİZASYON İDARESİ GENEL
MÜDÜRLÜĞÜ
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … OTELCİLİK SEY. TUR. TİC. VE SAN. LTD. ŞTİ.)

VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVACI : … SU VE KANALİZASYON İDARESİ GENEL
MÜDÜRLÜĞÜ
VEKİLİ : Av. …

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI : … OTELCİLİK SEY. TUR. TİC. VE SAN. LTD. ŞTİ.)

VEKİLİ : Av. …

TALEP KONUSU : Mahkeme Kararının Kaldırılması
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 06/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : …

Mersin 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19.11.2020 tarih ve 2019/… Esas 2020/… sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davacı ve davalı vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan esas incelemesinde;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE :
Müvekkili kurum tarafından verilen hizmet kapsamında … nolu abonede kayıtlı davalı şirket aleyhine 2014 yılı 12. Ay 2015/3-4-5-6-7 aylarına ait su kullanımına ilişkin borca yönelik Mersin 6. İcra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın haksız ve kötü niyetli olarak borca, icra takibine ve ferilerine itiraz ettiğini , itiraz üzerine takibin durdurulduğunu,aboneliği mevcut olan davalı şirketin 2014 ve 2015 yıllarında su kullandığının sabit olduğunu,müvekkili kurum tarafından sayaç okuma personeli tarafından sayaç okunması ve tahakkukunun yaptırıldığını belirterek davalı tarafın haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı itirazında haksız ve kötüniyetli olduğundan alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI :
“Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile;
1-Davalı-borçlunun Mersin 6. İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı icra dosyasına yaptığı İTİRAZININ 28.298,72-TL asıl alacak, 53,60-TL gecikme zammı(KDV dahil) ve 3.017,98-TL takip tarihine kadar işlemiş faiz(KDV dahil) olmak üzere toplam 31.370,30-TL alacak yönünden İPTALİNE, takibin iş bu alacaklar ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz üzerinden DEVAMINA,
2-İİKnun 67/2 maddesi uyarınca hükmolunan alacak üzerinden %20 oranında takdir edilen 6.274,06-TL icra inkar tazminatının davalı-borçlulardan tahsili ile davacı-alacaklıya verilmesine,” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
DAVACI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalının itirazları yersiz olup, davaya konu alacak miktarı tarifler yönetmeliği kapsamında usulüne uygun olarak hesap edilmiş olup, tahakkuk özeti icra dosyasında, dilekçe ekinde ve müvekkili kurum kayıtlarında mevcut olduğunu, davalının/borçlunun yapmış olduğu itirazın tamamen haksız, kötü niyetli olduğu ve yalnızca takibi durdurma amaçlı olduğu açıkça anlaşılmakta, bu nedenle davalının icra takibine ve ferilerine yapmış olduğu itirazların iptalini talep ettiklerini, yerel mahkeme kararının sadece “davanın kısmen reddedilen” yönünden usul ve yasaya aykırı olup, davanın kısmen reddi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı tarafın açmış olduğu davanın hukuki delilden ve kanıttan yoksun olup, gerçekleri yansıtmadığı gibi yerel mahkemenin tam anlamı ile inceleme yapmadan ve delilleri toplamadan karar verdiğini, davacı taraf müvekkilinden su ücreti altında icra takibi yapmış ancak müvekkilinin kullandığına dair herhangi bir kanıt delil olmadan karar verdiğini,yerel mahkemenin takip dayanağına ve alacak nefine dayalı olan müvekkilinin kullandığına dair herhangi bir belge söz konusu olmadığından eksik inceleme sonucunda verilen karar hukuka ve yasaya aykırı olduğundan dolayı kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Yazılı beyanlar ve tüm dosya kapsamı.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, su borcundan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup,
İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davacı ve davalı tarafça karar istinaf edilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun ve Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin istikrar kazanmış uygulamasına göre, abonelik iptal ettirilmedikçe, o abonelik üzerinden tüketilen su, elektrik ve doğalgaz gibi abonelik bedellerinden fiili kullanıcı ile birlikte abone de müteselsilen sorumludur. Nitekim, aynı ilkeler HGK’nın 27.04.2011 tarih ve 2011/19-104 E.-239 K.sayılı ilamında da benimsenmiştir.

Somut olayda; davalı şirketin 2014 yılı 12. Ay 2015/3-4-5-6-7 aylarına ait su kullanım borcu olduğu, ödeme emrinin tebliği üzerine süresinde yapılan itiraz üzerine takibin durdurulduğu, borçlunun itiraz dilekçesinde alacaklıya borcu olmadığını belirterek borca ve ferilerine itiraz ettiği , akabinde eldeki davanın açıldığı, mahkememizce celp edilen deliller ve alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde davalının 04.10.2010 tarihinde davacı ile abonelik sözleşmesi imzaladığı ve artezyen suyu tesisatına abone olduğu, aboneliğin iptal edilmediği ve takip tarihi itibari ile aboneliğe ilişkin 28.298,72-TL asıl alacak, 53,60 TL gecikme zammı ile 3.017,98 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 31.370,30-TL borç bulunduğu, aboneliği iptal ettirmeyen davalının iş bu su kullanım bedeli ve ferilerinden fiili kullanıcı ile beraber müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu buna göre de HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, mahkemesince uzman bilirkişiden rapor alınarak davacının alacağını belirlendikten sonra bu bedele hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırı yan olmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmıştır.
Mahkemenin dosyada toplanan delillere göre, vermiş olduğu kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından istinaf talebinde bulunanın davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurusunun HMK.’nun 353/1-b-1 maddeleri uyarınca reddine dair aşağıdaki kararın verilmesi gerekmiştir
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı ve davalı vekillerinin İstinaf başvurularının Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-b(1) maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken istinaf karar harcı olan 80,70.TL İstinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30.-TL. Harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın istinaf talebinde bulunan davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Alınması gereken istinaf karar harcı olan 2.142,90-TL nispi harcın davalıdan alınmasına,
4-İstinaf ile ilgili yapılan masrafların istinaf talebinde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,

5-İstinaf Kararın tebliği, harç ve diğer usulî işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanunu 359/3 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 06/10/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan
e-imzalı

Üye
e-imzalı

Üye
e-imzalı

Katip
e-imzalı