Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2021/1152 E. 2023/1152 K. 06.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 5. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1152
KARAR NO : 2023/1152

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/02/2021
NUMARASI : 2018/… Esas 2021/… Karar
DAVACI : … YAPI MARKET SANAYİ TİC. LTD. ŞTİ.
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … … ELEKTRİK PERAKENDE SATIŞ A.Ş.
VEKİLİ : AV. …
TARAF OLMAKTAN
ÇIKARTILAN (HMK 124) : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA TÜRÜ : Menfi Tespit
İstinaf Yoluna başvuran(lar)
DAVACI : … YAPI MARKET SANAYİ TİC. LTD. ŞTİ.
VEKİLİ : Av. …
TALEP KONUSU : Mahkeme Kararının Kaldırılması
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 06/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : …

Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/02/2021 tarih ve 2018/… Esas 2021/… Karar sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davacı vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan esas incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE :
Davacı şirketin davalı ile 2017 yılı Temmuz ayında … sözleşme hesap numarası ve … müşteri numarası ile bir abonelik sözleşmesi yaptığı, Ağustos ayından itibaren elektrik ihtiyacını davalı şirket aracılığıyla giderildiği, davacı şirketin 08:00-18:00 saatleri arasında aktif olarak çalışıp elektrik tükettiği, son dört yıllık kullanım ay bazında değerlendirildiğinde takriben 24.000.000 KWH aktif tüketim bilgisi davacı şirket tarafından tespit edildiği, ancak 04/12/2017 son ödeme tarihli faturaya bakıldığından davalı şirket tarafından 39.168,60 TL ödenecek tutar tahakkuk edildiği, önceki faturalarla kıyaslandığında fatura bedeli arasında fahiş fark bulunduğu, bu nedenle davalı şirkete ihtarname düzenlenip gönderildiği, ancak ihtarnameye davalı şirket tarafından dönüş yapılmadığı, davacı şirket iş yerinde sıkıntı yaşamamak ve çalışmaya devam edip ticari ilişkilerini sürdürmek için tahakkuk ettirilen 39.168,60 TL’lik faturayı ödemek durumunda kaldığı, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE:
Davacının haksız ve yersiz davasını kabul etmediklerini, husumetin muhatabı dağıtım şirketi olan davalı şirket olmadığını, faturalandırmadan sorumlu şirket, dava dışı tedarikçi perakende şirketi olduğunu, husumet yönünden itiraz ettiklerini, dağıtım şirketinin lisansında belirtilen bölgedeki dağıtım sistemini elektrik enerjisi üretimi ve satışında rekabet ortamına uygun şekilde işletmek, bu tesisleri yenilemek, kapasite ikame ve artırım yatırımlarını yapmak, dağıtım sistemine bağlı ve/veya bağlanacak olan tüm dağıtım sistemi kullanıcılarına ilgili mevzuat hükümleri doğrultusunda eşit taraflar arasında ayrım gözetmeksizin hizmet sunmakla yükümlü olduğunu, dağıtım şirketlerinin görevinin sorumlu oldukları bölgede elektriğin dağıtımını sağlamak olduğunu, bu nedenle açılan davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI :
İlk derece mahkemesince; Açılan davanın reddine, karar verildiği görülmüştür.

DAVACI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği m.10 uyarınca tedarikçi firmanın, ikili anlaşmanın sona ermesinden sonra aboneye son kaynak tedariği kapsamında elektrik enerjisi sağlama yükümlülüğü olduğunu ancak aynı maddenin 2. fıkrası incelendiğinde görevli tedarik şirketinin, aboneye konuyla ilgili bildirimde bulunma ve bilgilendirme yükümlülüğünün de mevcut olduğunu, davacı şirketin başka bir firmadan elektrik hizmeti alırken tedarikçi firma ile yaşanan sorunlar nedeni ile sözleşmesini feshettiğini ve fesih ile birlikte tedarikçi firmanın elektrik sağlama hizmetini sonlandırdığını,. davalı … tarafından EPDK mevzuatındaki sorumluluğu gereği görevli tedarik şirketi olarak davacı şirkete elektrik hizmeti vermeye başladığını, davacı şirkete davalı … tarafından elektirik hizmeti verildiğine dair herhangi bir bildirim yapılmadığını, endekslerin önceki kullanımlar ile aynı olmasına rağmen en yüksek tarife üzerinden ücretlendirme yaparak önceki faturaların 4 katı tutarında faturalar tahakkuk ettirildiğini, taahhütlü abonelik sözleşmelerinde alelade abonelik sözleşmesinin belirsiz süreli olması, taahhüt süresinden usun süreli olması veya sonradan süresinin uzatılması halinde tüketicilerin yüksek faturalarla karşılaşabileceklerini, zira bu durumda taahhüt verilmesi karşılığı yapılan indirim süresi de sona ermiş olacağından faturaların indirimsiz tarife üzerinden hesaplanacağını, somut olayda da böyle bir sorun ile karşı karşıya kalındığını, taahhütlü aboneliğin sona ermeden önce veya yeni abonelik yapılırken tüketiciye bilgi verilmesi gerektiğini, bunu göz önünde bulunduran kanun koyucunun taahhütlü aboneliğin sona ermesinden en az bir fatura dönemi öncesinden satıcı veya sağlayıcının bu durumu ödeme bildiriminin yanı sıra yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile ayrıca tüketiciye bildirmesi gerektiğinin hüküm altına alındığını ancak somut olayda davacıya bu konu ile ilgili herhangi bir bildirimde bulunulmadığını, şirkete indirimsiz tarife üzerinden enerji sağlandığını, yönetmelik gereği kendisine bildirim yapılan tarihten itibaren 15 iş günü içerisinde satış sözleşmesi imzalanması için ilgili görevli tedarik şirketine başvuruda bulunmak zorunda olduğunu, hatta tüketicinin tedarikçiye başvuru sürecinde kullandığı enerjinin dahi indirimsiz tarife üzerinden hesaplanmasını istemediğini, somut olayda ise tedarikçi şirket davacı şirketin bilgisi olmadan görevli tedarikçi olarak kendiliğinden elektrik hizmeti vermeye başladığını ve herhangi bir yazılı bildirimde bulunmadan 36 gün gibi uzunca bir süre abonenin indirimsiz tarife üzerinden enerji kullanmasına göz yumduğunu, tedarikçi firmanın davacı şirkete herhangi bir yazılı bildirimde bulunmayarak pahalı enerji tedariki sağlamasının ticari hayatın teamüllerine aykırı olup iyi niyetle çeliştiğini, somut olayda davalı …’nın yüksek tutardan fatura tahhakkuk ettirmek maksadı ile kötü niyetle hareket ederek bildirim yükümlülüğünü yerine getirmediği alenen ortada iken yerel mahkemenin davalının bildirim yükümlülüğü olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar vermesinin hatalı olduğunu, açıklanan nedenlerle mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İstinaf dilekçesine cevap veren davalı vekili dilekçesinde özetle;
Karşı tarafın yapmış olduğu istinaf talebinin reddi ile yerel mahkeme tarafından verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğundan mahkeme kararının onanmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
KABUL VE GEREKÇE:
Dava; menfi tespit talebine ilişkindir. İstinaf incelemesi Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup,
Dosya kapsamında yapılan incelemede; bir başka tedarikçiden enerji alan davacının dava dışı tedarikçi şirket ile sözleşmesinin sonlanmasından sonra son tedarikçi konumundaki davalıdan 30/06/2017 tarihi itibariyle serbest tüketici olarak enerji almaya başladıktan sonra kullanılan elektrik bedeliyle ilgili 22/11/2017 tarihli 39.168,80 TL bedelli faturanın Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 10/2.maddesi gereğince davalının kendilerine bildirimde bulunmadıklarından bahisle düzenlenen fatura bedelinin yüksek olmasından dolayı dava dilekçelerinde 10.000 TL değerli, ıslah dilekçeleriyle 30.000 TL’ye arttırılan değer ile borçlu olmadıklarının tespiti talebiyle açılan davada mahkemesince redde yönelik verilen hükmün davacı tarafından istinafa taşındığı, istinaf sebepleri arasında yer alan 08/05/2014 tarihli Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin son kaynak tedariği kapsamında perakende satış sözleşmesinin imzalanması hükümlerini düzenleyen 10. maddesinin “…(1) İkili anlaşma ile elektrik enerjisi ve/veya kapasite satın almakta olan bir serbest tüketicinin ikili anlaşmasının herhangi bir nedenle sonlandırılması halinde, ilgili görevli tedarik şirketi söz konusu tüketiciye son kaynak tedariği kapsamında elektrik enerjisi ve/veya kapasite sağlamakla yükümlüdür. (2) Birinci fıkra kapsamında, söz konusu serbest tüketici görevli tedarik şirketi tarafından konuyla ilgili olarak kendisine yapılan bildirim tarihinden itibaren onbeş iş günü içerisinde perakende satış sözleşmesinin imzalanması için ilgili görevli tedarik şirketine başvuruda bulunmak zorundadır. Söz konusu sözleşme son kaynak tedariği kapsamında elektrik enerjisi ve/veya kapasite temininin başladığı tarihten itibaren yürürlüğe girer. (3) (Ek fıkra: 04/08/2016 – 29791 S.R.G. Yön./2. md.) Son kaynak tedariği kapsamında perakende satış sözleşmesinin 10 uncu madde ile 32 nci maddede yer alan süreler sonunda imzalanmamış olması ilgili döneme ilişkin görevli tedarik şirketi tarafından düzenlenen tüketim faturasını ödeme yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz. Söz konusu faturanın 15 inci madde uyarınca yapılacak ikinci bildirim sonrasında ödenmemesi halinde tüketicinin elektriği kesilebilir…” şeklinde olduğu, her ne kadar madde metninde bildirim yapılması gerektiği açıkça yazılı ise de bu bildirimin son kaynak tedariki olarak kullanıcıların sözleşmesiz veya usulsüz enerji kullanmasının önüne geçilmesi ve sözleşme yapılması amacıyla madde metninde yer aldığı, yoksa davacının istinaf sebebinde belirttiği üzere tarife belirlenmesi amacıyla bildirim zorunluluğuna ilişkin yasal bir düzenlemenin bulunmadığı, bilirkişi tarafından da hesap edildiği üzere kullanıcı davacıya düzenlenen faturanın endeks bilgileriyle uyumlu şekilde tahakkuk ettirildiğinin tespit edilmiş olmasına göre bu yönlü istinaf sebebinin yerinde görülmediği, yine istinaf sebepleri arasında Abonelik Sözleşmeli Yönetmeliği madde 17’ye aykırılık olduğu öne sürülmüş ise de anılan yönetmeliğin 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun gereği tüketicilerin korunması amacıyla hazırlanmış olup tacir olan davacı ile ilgili uygulama olanağı bulunmadığı anlaşıldığından bu yönlü istinaf sebebi de yerinde görülmemiş ve istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-b(1) maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-b(1) maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL’nin davacıdan tahsiliyle hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf ile ilgili yapılan giderlerin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Kararın tebliği, harç ve diğer usulî işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanunu 359/4 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 06/06/2023

Başkan-… Üye-… Üye -… Katip-…
¸e-imza ¸e-imza ¸e-imza ¸e-imza