Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2020/987 E. 2022/1162 K. 20.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/987
KARAR NO : 2022/1162

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av….

DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVA : ALACAK
DAVA TARİHİ : 09/12/2014

Birleşen Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. … K. sayılı Dosyası,

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : ALACAK
İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …

TALEP KONUSU : Mahkeme Kararının Kaldırılması
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 20/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : …

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas … sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davalı vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan esas incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE :
Davalı aleyhine (kısmi) alacak davası açıldığı, Elektrik Piyasası Serbest Tüketici Yönetmeliğinin 10. maddesinin verdiği yetkiyle EPDK 24.01.2008 tarih 1472 sayılı kararı 2008 yılı için serbest tüketici limitini 1,2 milyon kWh, 2009 yılı için 480.000 kWh olarak belirlediği, davacı şirketin, yıllık tüketim miktarına göre serbest tüketici kategorisine girdiğini, Danıştay 13. Dairesi 06.04.2011 tarih 2008/2695-2011/1368 sayılı kararı ile sayaç okuma bedelinin maktu alınması gerektiğini belirterek EPDK’nun 875 sayılı kararının iptaline karar verdiği, bu karar ile davacıya ait aboneliklerden alınan PSH bedelleri ile sayaç başına nispi sayaç okuma bedeli hukuki dayanağını kaybetdiği, davacı şirkete ait abonelikler için 2006 Eylül – 2010 Aralık döneminde haksız PSH bedeli alındığı ileri sürülerek fazlaya ilişkin haklar saklı olmak üzere şimdilik 2008 Aralık – 2009 Ocak dönemi için 2.991,74 TL PSH bedelinin ödeme tarihinden itibaren uygulanacak gecikme zammı ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.
Birleşen Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. … K. sayılı Dosyasının Dava Dilekçesinde Özetle:
Davalı taraf aleyhine alacak davası açmıştır. Dilekçeye göre; Aynı konu ve taleple ilgili 2008 yılı Aralık ayı ve 2009 yılı Ocak ayı faturaları için açılmakla, yargılaması devam eden Adana 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası ile birleştirilmesi ve …,…,…,…,…,….,… nou abone dosyalarına davalı tarafça tahsil edilmiş perakende satış hizmet bedeli (PSH) için KDV dahil 70.914,77 TL tutarın 6183 sayılı Kanun’un 51.maddesine göre ödeme tarihinden itibaren kamu alacaklarına uygulanan gecikme zammı ile birlikte davalıdan tahsili talep edilmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE:
Talebin zamanaşımına uğradığı, davanın idari yargı mercilerinde görülmesi gerektiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI :
“1-Asıl dosyadaki davanın KABULÜ ile; 2.991,74 TL’nin dava tarihinden itibaren uygulanacak avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 2-Birleşen dosyadaki davanın KISMEN KABULÜ ile; 68.171,13 TL ‘nin dava tarihinden itibaren uygulanacak avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, ” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
DAVALI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İlk derece mahkemesi tarafından karara dayanak teşkil eden bilirkişiler tarafından düzenlenen … tarihli raporda “Serbest Tüketici” olma ile serbest tüketici niteliklerine haiz olma kavramlarının karıştırıldığını, serbest tüketici sıfatını kazanabilmek için tedarikçi şirket ile ikili sözleşme imzalanması gerektiği, sözleşmeyi imzalayana ait bilgilerin …’a bildirildiği, serbest tüketici niteliklerine sahip olmak, “Serbest Tüketici” sıfatını kazanmaya yeterli olmadığı, bunun bir seçimlik hak olduğunu, kullanılmadığı takdirde her hangi bir sonuç doğurmayacağını, kullanıldığında karşı tarafı borç altına soktuğunu, davacı şirketin bu hakkını kullanmadığı ve son kaynak tedarikçisinden hizmet almaya devam ettiğini, davacı tarafından serbest tüketici olduğu iddia edilmiş ise buna ilişkin ikili sözleşmeyi sunması ve ispat etmesi gerektiği, bu sözleşmenin tedarik şirketi tarafından yapıldığını, müvekkili şirketin, dağıtım şirketi olduğundan dolayı böyle bir sözleşmenin kurulmasının mümkün olmadığını, davacı şirketin Serbest Tüketiciler arasında olup olmadığı netleştirilmediği, sadece bilirkişi raporunda, “serbest tüketici hüviyetinde olduğu görülmektedir” denildiği, husumet yönünden, dava konusu talebin muhatabı, dağıtım şirketi olan müvekkili şirket değil, tedarikçi şirket olduğunu, … Elektrik Dağıtım A.Ş. ile Enerjisa … Elektrik Perakende Satış A.Ş. olmak üzere 2 ayrı şirket olarak faaliyet gösterdiğini, perakende hizmet satış bedellerinden müvekkili şirketin sorumlu olamayacağını, bu nedenlerle ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılarak ilk derece mahkeme kararının bozularak talepleri doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İstinaf dilekçesine cevap veren davacı vekili dilekçesinde özetle;
Davalı … şirketinin, tedarikçisini seçme hakkını kullanmadığı için müvekkilinin serbest tüketici olmadığı iddiasının kanuna ve yasal düzenlemelere açıkça aykırı olduğunu, ilk derece mahkeme kararının bu yönde birebir emsal Yargıtay kararlarına uygun olduğunu, bu nedenlerle davalı tarafın yasal düzenlemelere ve Yargıtay içtihatlarına açıkça aykırı istinaf başvurusunun usulden aksi halde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Yazılı beyanlar, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava; Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunun (EPDK) 875 sayılı kararı ile 01/09/2006 ila 31/12/2010 tarihleri arasındaki geçiş döneminde Perakende Satış Hizmet (PSH) tarifesinin kWh bazında belirlenmesine ilişkin 20 Dağıtım Şirketi İçin Gelir Gereksinimi Hesaplaması ve Tarife Metodolojisinin, Geçiş Dönemi Tarife Uygulamaları başlıklı II. Bölümünün (B) bendinin Danıştay tarafından iptal edilmiş olması nedeniyle, anılan dönemde davacı şirket tarafından davalı şirkete elektrik tüketim bedelleri ile birlikte ödenen PSH bedellerinin istirdadı istemine ilişkindir..
İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup,
EPDK ‘nın 24/08/2006 tarih ve 875 sayılı kararında perakende satış hizmeti verilen tüm kullanıcılara kwh bazında belirlenen perakende satış bedelinin uygulanacağı belirtilmiştir. 5496 sayılı kanun ile 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununa eklenen geçici 9. Maddesinde yer alan fiyat eşitleme mekanizmasının uygulanacağı açıklanmıştır.
Danıştay 13. Hukuk Dairesi’nin 2008/2696 Esas 2011/1368 sayılı kararında sayaç okuma ve faturalama hizmetlerine ilişkin maliyetlerin abone grubuna ve tüketim enerji miktarına göre değişiklik gösterecek maliyetler olmadığı ve bu nedenle abone başına sabit ücret uygulanması gerektiğinden bahisle EPDK ‘nın 24/08/2006 tarih 875 sayılı kararının iptaline karar verilmiştir. Danıştay Dava Daireleri Kurulu’nun 24/05/2012 tarih ve 2011/1901 Esas 2012/798 Karar sayılı ilamı ile bu kararın serbest tüketiciler ile sınırlı olarak uygulanacağı belirtilerek onanmıştır.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 25/02/2014 tarih ve 2014/3111 Esas 2014/2802 Karar No’lu bozma kararında; İptal kararlarının geriye yürüyeceğini, iptal edilen karar hiç alınmamış gibi ilke olarak eski durumun kendiliğinden geri geleceğini iptal edilen karar davacıdan başka kişileri de ilgilendirecek nitelikte ise dava da taraf olmayan fakat iptal edilen kararla ilgisi bulunan üçüncü kişileri de etkileyeceği, yine davacının sabit sayaç okuma bedelinden sorumlu olması nedeni ile bu miktarların mahsup edilerek kalan miktarların tahsiline karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. (Yargıtayın bozma ilamı nazara alınarak mahkemece yeniden verilen karar Yargıtay 3. H.D. Sinin 21.02.2017 tarih 2016/1765 Esas 2017/1707 karar nolu ilamı ile onanmıştır.)
Dava konusu olayda EPDK ‘nın iptal edilen 24/08/2006 tarih 875 sayılı kararı gereğince yapılan fazla ödemelerin tahsili talep edilmektedir. Danıştay iptal kararı serbest tüketiciler için verilmiş olup, EPDK tarafından belirlenen serbest tüketici limitleri belirtilerek buna göre davacının serbest tüketici olup olmadığının tespiti gerekmektedir.
6446 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (cc) bendinde, serbest tüketici tanımlanmış olup, buna göre Kurul tarafından belirlenen elektrik enerjisi miktarından daha fazla tüketimi bulunduğu veya iletim sistemine doğrudan bağlı olduğu veya organize sanayi bölgesi tüzel kişiliğini haiz olduğu için tedarikçisini seçme hakkına sahip gerçek veya tüzel kişiler olarak belirtilmiştir.
Yine, Elektirik Piyasası Serbest Tüketici Yönetmeliğinin “serbest tüketici kapsamı” başlıklı 5 nci maddesinde de “Aşağıdaki koşulları sağlayan tüketiciler serbest tüketici olarak kabul edilir;
a) İletim sistemine doğrudan bağlı olan tüketiciler,
b) Bir önceki takvim yılına ait toplam elektrik enerjisi tüketimleri serbest tüketici limitini geçen tüketiciler,
c) İçinde bulunulan yılda gerçekleşen toplam elektrik enerjisi tüketimleri serbest tüketici limitini geçen tüketicilerin” serbest tüketici niteliğini kazandığı kabul edilmiş ve bu bağlamda kanunla paralel düzenleme yoluna gidilmiştir.
Dosya kapsamına göre; davacı şirketin tüketimlerinin 2007 yılı ila 2010 yılları arasındaki dönemde serbest tüketici sınırları dahilinde olduğunun belirlenmiş olmasına göre EPDK’nın, Danıştay tarafından iptal edilen düzenleyici işlemi esas alarak 01/09/2006 ila 31/12/2010 tarihleri arasındaki geçiş döneminde tanzim ettiği faturalar ile elektrik abonesi olan davacı şirketten, maktu ücretten ayrı tüketilen enerji miktarı (kWh) üzerinden PSH bedelini haksız olarak tahsil ettiği anlaşılmaktadır.
… Elektrik Dağıtım A.Ş ile Enerjisa … Elektrik Perakende Satış A.Ş olmak üzere iki ayrı şirket olarak faaliyetlerini yürüttüklerini belirtilmiş ise de; … Elektrik Dağıtım A.Ş tedarikçi, diğeri Enerjisa … Elektrik Perakende Satış A.Ş pazarlayıcı konumunda olup, her iki şirketin müteselsilen sorumlu olduğu tedarikçi olarak davalı şirketin bu bedelin iadesinde sorumlu olduğu anlaşılmıştır. ( Aynı yönde Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2021/6576 E. Ve 2021/11481 K. Sayılı ilamı )

Bu nedenlerle mahkemece; EPDK’nın düzenleyici işleminin Danıştay tarafından iptal edilmesi dikkate alınarak, buna bağlı olarak geçmişe etkili olarak ortadan kalkan düzenleyici işlem nedeniyle davalı şirket tarafından fazladan tahsil edilen PSH bedellerinin davacı şirkete iade edilmesi gerektiği tespit edilerek, bilirkişi raporu ile belirlenen tutarın davalıdan tahsiline karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı yan bulunmamaktadır.
Mahkemenin dosyada toplanan delillere göre istinaf talebinde bulunanın istinaf başvurusunun HMK.’nun 353/1-b-1 maddeleri uyarınca reddine dair aşağıdaki kararın verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-İstinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-b(1) maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 4.861,13.-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 1.215,28.-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.645,85.-TL harcın istinaf talebinde bulunan davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-İstinaf ile ilgili yapılan masrafların istinaf talebinde bulunan üzerinde bırakılmasına,

4-Kararın tebliği, harç ve diğer işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanunu 359/3 md. uyarınca İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi.
20/04/2022


Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı