Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2020/824 E. 2022/1006 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/824
KARAR NO : 2022/1006

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI :
VEKİLİ : Av…

DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …

İHBAR OLUNAN : …

VEKİLİ : Av…

DAVANIN KONUSU : Borçlu olmadığının tespiti

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVACI :…
VEKİLİ : Av…

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURANDAVALI : …
VEKİLİ : Av. …

TALEP KONUSU : Mahkeme Kararının Kaldırılması
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 07/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : ..

Mersin 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas … sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davacı ve davalı vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan esas incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE:
Mersin 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/04/2018 tarih ve … esas sayılı kararı ile müvekkili şirket hakkında konkordato kararı verildiğini, davalı şirket tarafından konkordato sürecinden önce borçları nedeniyle abonelik sözleşmesinin tek taraflı olarak iptal edildiğini, bunun üzerine konkordato tarihinden sonra yapılan müracaatta yeniden abone yapılması talebinde bulunulmuş isede talebin eski borçları ödenmediği sürece yeniden abone yapılamayacağının belirtildiğini, ancak sayaçtan geçen elektriğinde kullanımına mani olunmadığını, sözleşmenin tek taraflı olarak haksız ve yersiz bir şekilde feshedildiğini, haksız ve yersiz bir şekilde 12 aylık kesin mühlet kararı içinde takip ve haciz işlemi yapamayan davalı şirketin bu borçları da müvekkilinden elektrik kesintisi yaparak almaya çalıştığını, müvekkilinin yapılan ilk elektrik kesintisi sonrası borçlarına mahsuben 324.000,00 TL ödeme yaptığını belirterek, taraflar arasında mevcut tek taraflı olarak davalı tarafından feshedilen sözleşmenin sonrasında kesilen kaçak usulsüz elektrik faturalarının iptali ile sözleşmeye bağlı olarak müvekkilinin borcunun tespitini istemiştir.
CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE:
Davacı şirketin bugün itibari ile müvekkili şirkete bakiye 1.382.491,07 TL kaçak elektrik tüketim borcu bulunduğunu, davacı tarafın bu borçtan haberdar olduğunu, ancak buna rağmen hem harcın eksik ödenmek istenmesi, hem de tedbir talebine ilişkin teminatın düşük tutulabilmesi için davanın değerinin bilinçli şekilde düşük gösterildiğini, davaya konu iddia ve taleplerin muhatabının müvekkili şirketin olmadığını, tüm elektrik abonelik tesisi, faturalandırması, elektrik dağıtım hizmetleri ve kaçak elektrik kullanımı süreçlerinin takibinin müvekkili şirketin çatısı altında yapılmakta iken, düzenleme sonrasında müvekkili şirkette 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 159 vd. maddeleri ile 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 19 ve 20 nci maddelerine göre 28.06.2013 tarihinde kısmi bölünme işlemi gerçekleştirilerek, … Elektrik Dağıtım A.Ş. ile … … Elektrik Perakende Satış A.Ş. olmak üzere 2 ayrı şirket halinde faaliyetlere devam edildiğini, davacı tarafın aboneliklerinin haksız şekilde sonlandırıldığına ve önceki borçları nedeniyle yeniden abone yapılmadıklarına yönelik iddialarının, yine haksız fesih iddiasına dayandırılan tüketim borçlarının normal fatura üzerinden belirlenmesine ilişkin muarazanın men’i taleplerinin muhatabı yasal mevzuat gereğince müvekkili şirketin değil, … … Elektrik Perakende Satış A.Ş olduğunu, bu nedenle öncelikle pasif husumet itirazında bulunarak davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacı hastanenin normal tüketim borçlarını ödemediği, bunun üzerine görevli tedarik şirketi tarafından ekli yazılar ile borcun ödenmesi gerektiği, aksi halde sözleşmenin sonlandırılacağı hususlarında ihtar edildiği, buna rağmen borçların ödenmemesi üzerinede sözleşmenin feshedildiği hususlarının dava açıldıktan sonra müvekkili şirketçe öğrenildiğini, davacı tarafın sadece müvekkili şirkete halen 1.382.491,07 TL borcu bulunduğunu, Perakende şirketine ayırca borcu olup olmadığını bilmediklerini, dolayısıyla abonelik sözleşmesinin feshedilmesinin iddia edildiği gibi haksız olmadığı, davacı tarafın halen oldukça yüksek borçlarına rağmen aboneliğinin yapılmış olması karşısında borçtan dolayı abone yapılmadıklarına ilişkin iddialarında gerçeği yansıtmadığının açıkça görüldüğünü,aksi yöndeki iddiaların muhatabının müvekkili şirket olmadığını, davacı hastanenin enerji arzının müvekkili şirketçe sonlandırılmak durumunda kalınmasının sebebinin abonelik sözleşmesi olmaksızın elektrik tüketimi yapmak sureti ile gerek TCK M.163 kapsamında suç teşkil eden ve gerekse BK kapsamında haksız fiil niteliğinde olan kaçak elektrik kullanılması, kaçak kullanım bedellerinin ödenmemesi ve bu şekildeki kullanıma kesintinin yapıldığı tarihe kadar ısrarla devam edilmesi olduğunu, ilgili düzenleme gereğince perakende satış sözleşmesi olmaksızın enerji tüketimi yapmak kaçak elektrik kullanımı niteliğinde olup, davacı hastane de aboneliği olmaksızın, dolayısıyla elektrik faturası ödemeksizin elektrik tüketimini gerçekleştirdiğini, davacı tarafın ihtar edilmediklerine, habersiz şekilde enerjilerinin kesildiğine ilişkin iddialarının gerçek dışı olduğu gibi kötü niyetli olduğunu. Kaldı ki aylarca elektrik faturası gelmemesi halinde sade bir vatandaşın dahi

bunun nedenini araştırması gerekirken, hastane olarak faaliyet gösteren ve bu nedenle oldukça yüksek tüketimi olan bir yerin neden elektrik faturası ödemediğini sorgulamamasının da açıkça düşündürücü olduğunu, yükümlülüklerini yerine getirmeyen davacı hastane yetkililerinin olduğunu, TTK kapsamında ticaret şirketi olan davacının basiretli tacir gibi hareket etme yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğini, müvekkili şirketin, karşı tarafın yükümlülüklerini yerine getirmemekte ve kaçak elektrik tüketiminde ısrar etmesi sonucunda son çare olarak enerji arzını sonlandırmak durumunda kaldığını, bu durumda dahi yapılan enerji kesintisi işleminde gerek somut veriler, gerekse mevzuatsal anlamda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığını, bu nedenle davacı tarafın kaçak tüketim faturalarının normal tüketim olarak faturalandırılmasına ilişkin muarazanın men’i talebinin de yerinde olmadığını belirterek haksız davanın reddini istemiştir.
İhbar olunan vekili cevap dilekçesinde özetle;
Davacı tarafın dava dilekçesinde ileri sürdüğü abonelik sözleşmesinin tek taraflı olarak iptal edilmesi hususunun gerçeği yansıtmadığını, davacı şirketin farklı bir tedarikçinin müşterisi iken, aralarındaki sözleşmenin ikili anlaşma ile son bulduğunu, müvekkili şirketin son kaynak tedarikçisi olarak Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği 10. madde uyarınca davacı şirkete abone olması için gereken daveti yaptığını, ancak müvekkili şirketin davetine rağmen davacı şirketin abone sözleşmesini imzalamadığını, bu nedenle müvekkili şirketçe hukuka ve kanunlara aykırı elektrik kesimi söz konusu olmayıp davacı hastanenin kendi kusurundan kaynaklandığını, müvekkili şirketin mevzuat gereği 30.11.2017 tarihinden 23.01.2018 tarihine kadar son kaynak tüketiminden faturalandırma yaptığını, ancak bu süreçte davacı hastanenin yine abonelik sözleşmesi imzalamayıp abonesiz duruma düştüğünü, davacı tarafın davada her ne kadar davaya konu hastaneyi mağdur gibi göstermişse de bu davada mağdur olan tarafın müvekkili şirket olduğunu,davacı şirket aleyhine Mersin 1. İcra Müdürlüğü’nün … Esas ve Mersin 7. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyalarından takibe geçilmiş olup her iki dosya alacağının da davacı şirketin konkordato almasından dolayı açık kaldığını, müvekkili şirketin verdiği hizmetten dolayı hem alacağını alamamakta olup hem de davacı şirketin asılsız iddiaları doğrultusunda iş bu dava ile karşı karşıya geldiğini belirterek, haksız ve mesnetsiz olan davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI :
“DAVANIN REDDİNE,
Davanın reddine karar verildiğinden mahkememizin 10/10/2018 günlü tensip tutanağı … nolu ara kararı ile … Mah. … Sok. No:… Mezitli/MERSİN adresinde bulunan ve davacının kullandığı hastanenin … tesisat numaralı elektriğinin açılmasına ilişkin İHTİYATİ TEDBİRİN KALDIRILMASINA,”şeklinde karar verildiği görülmüştür.
DAVACI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı taraf elektrik borcu ödenmediği için sözleşmeyi feshetmiş ve müvekkilini kaçak elektrik çarpanına soktuğunu, fakat bu borcun ödenmesi mümkün olmayıp Mersin 1.Asliye Ticaret Mahkemesi Başkanlığı … Esas sayılı dosyada konkordato mühlet kararı olduğunu, bu durumda fatura ödemesi yapılması mevcut mahkeme kararına göre mümkün olmadığından sözleşmenin feshi haksız ve yersiz olup buna bağlı olarak kaçak elektrik kullanıcısı olmalarının mümkün olmadığını, bu hususun açıklığa kavuşturulması gerekirken tutup Enerji Piyasası mevzuatına bağlı olarak hesaplamalar yapan bilirkişi raporu ile hüküm kurulduğundan yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Yerel Mahkemenin davanın reddine dair kararının usul ve yasa gereği olduğu ancak davacının kaçak kullanımdan kaynaklı borçlu olduğu miktarın 1.219.407,26-TL olduğu yönünde yapılan tespitin hatalı olması nedeni ile borçlu olunan miktar kısmına yaptıkları itirazın kabulüne davacının haksız ve iddianın genişletilmesi yasağına aykırı istinaf itirazlarının reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Yazılı beyanlar ve tüm dosya kapsamı.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, kaçak elektrik kullanımına dayalı tahakkuktan borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup,

İlk derece mahkemesince, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 26/1-a. maddesine göre perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşma olmaksızın elektrik enerjisi tüketilmesinin kaçak elektrik tüketimi olduğu, dolayısıyla davacı perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşma olmaksızın elektrik enerjisi tükettiğinden kaçak elektrik tüketimi yaptığı ve abonesiz elektrik kullanımı nedeniyle ilk olarak 09/03/2018 tarihinde, sonra 24/04/2018, 18/06/2018, 13/09/2018 ve 18/09/2018 tarihlerinde olmak üzere toplam 5 adet abonesiz kaçak elektrik tutanağının Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğine uygun olduğu, davacının 5 adet abonesiz kaçak elektrik kullanım tutanağı karşılığında 1.543.993,11 TL borcu olduğu, dosya kapsamındaki davacı ödemeleri tutarının 324.585,85 TL olduğu, davacının davalıya kaçak tutanakları nedeniyle 1.219.407,26 TL borcunun bulunduğu gerekçesiyle davalı şirketin düzenlediği kaçak tutanakları mevzuata uygun olduğu kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş, davacı ve davalı tarafça karar istinaf kanun yoluna getirilmiştir.
30 Mayıs 2018 Tarihli ve 30436 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 42. Maddesinde( önceki Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 26.) düzenlenmiştir.
Kaçak elektrik enerjisi tüketimi halleri
MADDE 42 – (1) Gerçek veya tüzel kişinin kullanım yerine ilişkin olarak;
a) Perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşma olmaksızın dağıtım sistemine müdahale ederek elektrik enerjisi tüketmesi,
b) Perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşması mevcutken ayrı bir hat çekmek suretiyle dağıtım sistemine müdahale ederek sayaçtan geçirilmeksizin elektrik enerjisi tüketmesi,
c) Perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşması mevcutken sayaçlara veya ölçü sistemine müdahale ederek, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle, eksik veya hatalı ölçüm yapılması veya hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmemiş sayaçtan geçirilerek, mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesi,
ç) Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin ilgili mevzuata uygun olarak kestiği elektrik enerjisini, mücbir sebep halleri dışında açması kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilir.
Düzenlenmesi mevcut olup dava dışı … tarafından davacıya 31/10/2017 tarihli yazı ile vadesi geçmiş fatura borçlarının bulunduğunun, borcun tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde ödenmesinin aksi halde başka bildirime gerek kalmaksızın sözleşmenin feshedileceğinin bildirildiği davalı tarafından davacıya 01/12/2017 tarihli yazı ile tedarikçi portföyünden çıkıldığının, faturalamanın … tarafından yapılacağının, bildirim tarihinden itibaren 15 gün içinde perakende satış sözleşmesi imzalanmasının, aksi halde usulsüz kullanım nedeniyle işlem yapılacağının bildirildiği, bu hususta davacı tarafından başvuru yapılmadığı ve davalı kurum yetkililerince 09/03/2018, 24/04/2018, 18/06/2018, 13/09/2018 ve 18/09/2018 tarihlerinde olmak üzere toplam 5 adet dava konusu yerde yapılan incelemede perakende satış sözleşmesi olmadan elektrik kullanıldığı tespit edildiği buna göre Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 46/3 ( önceki yönetmelik 30/4 )maddesinde “Tüketicinin aynı veya başka bir kullanım yerinde mükerrer kaçak elektrik enerjisi kullandığının tespiti durumunda, kaçak elektrik enerjisi kullanımının tespit edildiği tarihte yürürlükte olan ve birinci fıkrada kapsamı belirtilen fonsuz tarifenin 2 (iki) katı göz önüne alınarak hesaplama yapılır” düzenlemesi mevcut olup davalı vekilinin 13/12/2019 tarihli rapora karşı beyanında 09/03/2018 tarihli kaçak elektrik tutanağından önce 03/02/2017 tarihli aynı davalı ile ilgili kaçak elektrik tutanağı düzenlendiği belirtilerek 09/03/2018 tarihli kaçak elektrik tutanağına göre tespit edilen kaçak bedelinin eksik olduğunu belirtmiş olmasına rağmen bu hususta davacının beyanının alınmadığı ve ek rapor alınmadan karar verildiği buna göre davacının sorumlu olabileceği kaçak elektrik bedelinin tespitinde eksik inceleme ve deliler toplanmadan karar verildiği kabul edilerek kararın Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-a maddesi uyarınca uyarınca esası incelenmeden kararın kaldırılmasına ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı ve davalı tarafın İstinaf başvurusunun KABULÜ İLE;Mahkeme kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-a(6) maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-İlk Derece Mahkemesince gerekçede bahsedilen eksiklikler giderilerek davanın yeniden görülüp bir karar verilmesi için dosyanın mahal mahkemesine İADESİNE,
3-İstinaf başvurusu sırasında alınan 54,40.-TL istinaf karar harcının talep halinde istinaf talebinde bulunan taraflara ayrı ayrı İADESİNE,
4-İstinaf giderlerinin yargılama masrafı olarak İlk Derece Mahkemesince değerlendirilmesine,
5-Kararın tebliği, harç ve diğer hususların Hukuk Muhakemeleri Kanunu 359/3 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 07/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı