Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2020/492 E. 2022/980 K. 05.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/492
KARAR NO : 2022/980
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas – … Karar
DAVACI : …
VEKİLİ : Av…
VEKİLİ : Av…
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
TALEP KONUSU : Mahkeme Kararının Kaldırılması
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 05/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : …
Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı hükmüne karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun yapılan esas incelemesinde;
DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE:
Davacı kurum tarafından … mah … Bul. Üzeri … Apt. No … Çukurova/Adana adresinde bulunan … abone nolu işyerinde 13/08/1998 tarihli sözleşme uyarınca, davalının su abonesi olduğunu, davacı kurum tarafından ödenmeyen su faturalarına ait toplam 16.357,64.-TL asıl alacak üzerinden 09/02/2012 tarihinde Adana 10. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosya üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu borca itiraz ederek takibi durdurduğundan söz konusu itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devam etmesine ayrca borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
DAVALI VEKİLİ CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE:
Davacı tarafın esas hakkındaki iddialarını kabul etmediklerini, zamanaşımı ve yetki itirazlarının bulunduğunu, davalının kayıtlarda da görüleceği üzere 2000 yılından bu yana Kayseri’de ikamet ettiğini, Adana 10. İcra Müdürlüğü’nün … takip dosyasında davalı dışında diğer borçlu … … hakkında da icra takibi başlatıldığını, bu kişinin babasının aboneliğinin tesis edildiği adresi terk etmesinden sonra fiilen su abonesi olan kiracı kişi olduğunu, davacının aboneliğinin sona erdiğini ve suyu fiilen kullanan kişinin başkası olduğunu bildiği halde su borcu ödenmeyen dönemlerde suyu kesmediği gibi, davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını ve itirazın iptali davası açıldığını, ayrıca davacı tarafından sunulan “hesap kartı dökümüne” göre 01/11/2008 tahakkuk tarihinden 13/02/2012 tahakkuk tarihine kadar, yaklaşık dört (4) yıl su bedelleri ödenmediği halde basiretli bir davranış göstermediğini ve suyu hizmeti vermeyi sonlandırmadığını, aboneliğin bulunduğu adreste araştırma ve denetleme yapmadığını, suyun kimin tarafından kullanıldığını denetlemediğini haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk Derece Mahkemesince; davanın ön sorun yapılan zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiştir.
DAVACI VEKİLİNİN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Mahkemece zaman aşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, abonelik ilişkisini kesmeden taşınmazı terk eden abonelerin suyun fiili kullanıcısı olmasalar dahi başkalarının kullandıkları su bedelinden sorumlu olduklarını, davalı tarafından dosyaya aboneliğin kapatılmasının, abonelik sözleşmesinin feshi iradesini yansıtan yazılı bir belge bulunmadığını, aboneliğin dava konusu borç tahakkukundan sonra devir nedeniyle yapılan yeni bir başvuru ile kapatıldığını, bu nedenle borcun davalının aboneliği kapsamında kaldığının açık olduğunu belirterek, verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İSTİNAF TALEBİNE CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE:
Davalının dava konusu su bedelinin talep edildiği yeri en son 1999 yılında kullandığını, sözleşmeden kaynaklı alacakların hem TBK hem de BK’ya göre zaman aşımı süresinin 10 yıl olduğunu, icra takibinin ise 2012 yılında başlatıldığını, takibe konu aboneliğin bulunduğu adreste müvekkilinin babasının bulunduğunu, dönemde müvekkilinin kendi şahsı adına su aboneliği yaptırdığını ve babasının söz konusu adreste ticari faaliyetinin 19/11/1999 tarihinde sona ermesi üzerine aboneliğinin sona erdiğini, müvekkilinin babasının bu adresten ayrılması üzerine aynı adreste başka şahıs ve firmaların faaliyette bulunduklarını belirterek, davacı tarafın istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Aski evrakları, Adana 10. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, İcra İflas Kanunu 67. Maddesi gereğince itirazın iptali isteminden ibarettir.
İstinaf incelemesi Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. Maddesi gereğince istinaf sebepleri ve re’sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup,
Adana 10. İcra Müdürlüğü’nün … (eski …) takip sayılı dosyasının yapılan incelemesinde, alacaklı Aski tarafından borçlu davalı ile dava dışı … … hakkında … numaralı aboneliğe ait su tüketim borcu sebebine dayalı 16.357,64 asıl alacak ve fer’ileri toplamı olan 20.333,33.-TL. Üzerinden başlatılan icra takibinde ödeme emrinin tebliği ile borçlunun yasal süre içerisinde borca, faize, fer’ilerine ve icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği görülmüştür.
Hukuk Genel Kurulu’nun 27/04/2011 tarih ve … Esas-…Karar sayılı ilamı ile benimsenen ilkelere göre abonelik iptal ettirilmedikçe, o abonelik üzerinden tüketilen su, elektrik ve doğalgaz gibi abonelik bedellerinden fiili kullanıcı ile birlikte abone de müteselsilen sorumludur. Abonelik sözleşmesini imzalayan abone, sözleşme sona erinceye kadar tahakkuk edecek olan tüketim bedelinden, dağıtım yapan kuruma karşı sözleşme gereği sorumlu olduğundan sözleşme iptal edilmediği sürece kullanım bedelinden fiili kullanıcı ile birlikte sorumlu olup ödediği bedeli fiili kullanıcıya rücu hakkı bulunmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta; davalının davacı kurum ile yapılan 13/08/1998 tarihli sözleşme ile davacının kurumun … numaralı su abonesi olduğu, davacı kurum tarafından bu aboneliğe ilişkin 16.357,64.-TL. Miktarlı tahakkuk işlemi yapılarak başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiği ve takibin durdurulduğu, davalının aboneliğe konu adreste bir yıl çalışarak adresi terk ettiği ve yapılan tüketimden sorumlu olmadığına yönelik savunmada bulunduğu, davalının adresten taşınmasına rağmen aboneliğin iptal edildiğine ilişkin dosyada herhangi bir belge bulunmadığı, mahkemesince yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu elektrik mühendisi bilirkişi tarafından ibraz edilen rapor içeriğine göre, belirlenen ve tahakkuku yapılan miktarın hangi dönemlere ait olduğunun tespit edilemediğini, davalının aboneliğine ilişkin döneme ait olup olmadığının anlaşılamadığı bildirilmiş ve mahkemesince davanın zaman aşımı nedeni ile reddine karar verildiği tespit edilmiştir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 146. maddesine göre (818 sayılı BK md. 125), kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir. Zamanaşımı süresi işlemeye başladıktan sonra, borçlunun veya alacaklının bazı eylem ve işlemleri zamanaşımı süresinin işlemesini haklı olmaktan çıkarabilir ya da yeniden bu sürenin başlaması sonucunu doğurabilir. İşte bu hallerde zamanaşımının durması ve kesilmesinden söz edilebilir.
Zaman aşımını kesen sebepler Türk Borçlar Kanunu 154. Ve 157. Maddelerinde (Borçlar Kanunu 133-136.) düzenlenmiş olup, Türk Borçlar Kanunu 154/2(BK’nun 133/2) maddesi gereğince borçlu aleyhine icra takibi başlatılması halinde, zamanaşımı süresi kesilir ve alacağın takibine ilişkin her işlemden sonra yeniden işlemeye başlar.
İlk Derece Mahkemesince, davanın zaman aşımı nedeni ile reddine karar verilmiş ise de; davalı hakkında takibe konu miktara ilişkin tahakkuk işleminin hangi tarihte yapıldığı hususunun araştırılmadığı, sözleşme ilişkisinin kurulması nedeni ile TBK’nun 146. maddesi gereğince 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu ve her alacak için o alacağın istenebileceği tarihten başlayacağı, somut olayda davacı tarafından yapılan tahakkuk işlemi için son ödeme tarihinin bu sürenin başlangıcı olacağı, bu nedenle takip tarihinden itibaren geriye dönük 10 yıllık zamanaşımı süresi dikkate alınarak, icra takibine konu tahakkuk işleminin ve var ise her bir faturanın son ödeme tarihi itibariyle zamanaşımına uğrayıp uğramadığı hususunun ayrı ayrı ön sorun olarak değerlendirilmesi gerekirken eksik ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
Ayrıca, yukarıda belirlenen şekilde zaman aşımı itirazı değerlendirildikten sonra, zaman aşımı itirazının yerinde bulunmaması halinde, davacı tarafından tahakkuku yapılan miktarın hangi dönemlere ait olduğu, tahakkuka dayanak tüm bilgi ve belgelerin celbi ile davacı kurumun suyu kesmemesinin müterafik kusur teşkil edeceği ve bunun da ancak davalı için gecikme zammı ve faizden indirim sağlayacağı, davalının, dava konusu asıl borçtan ( ana tüketim bedelinden) her halükarda sorumlu olduğu göz önünde bulundurularak, aboneliğini iptal ettirmeyen davalının, abonelik üzerinden tüketilen su bedelinden fiili kullanıcı ile birlikte müteselsilen sorumlu olduğu kabul edilerek davacı kurumun, davacıdan isteyebileceği fatura bedelinin duraksamasız belirlenmesi için dosyanın yeniden önceki bilirkişiye tevdi ile tahakkuk tarihi itibarı ile yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre hesaplamayı içerir, denetime elverişli ek rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle; deliller toplanmadan ve eksik inceleme ile karar verilmiş olması nedeniyle davacı tarafın istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a(6) maddesi gereğince kaldırılmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı hükmünün Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-a(6) maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-İlk Derece Mahkemesince gerekçede bahsedilen eksiklikler giderilerek davanın yeniden görülüp bir karar verilmesi için dosyanın mahal mahkemesine iadesine,
3-Davacı tarafından yatırılan 54,40.-TL. İstinaf karar harcının davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafça istinaf aşamasında yatırılan istinaf başvuru harcı ve diğer istinaf giderlerinin yargılama masrafı olarak İlk Derece Mahkemesince değerlendirilmesine,
5-İstinaf Kararının tebliği, harç ve diğer hususların Hukuk Muhakemeleri Kanunu 359/3 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 05/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

E-imzalı


Üye

E-imzalı

Üye

E-imzalı

Katip

E-imzalı