Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2020/1813 E. 2021/1711 K. 21.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

TALEP KONUSU : Mahkeme Kararının Kaldırılması
İSTİNAF KARAR TARİHİ : …
KARAR YAZIM TARİHİ : …

Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas … sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davacı vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan esas incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE :
Davacı kurum ile davalı şirket arasında … nolu elektrik aboneliği sözleşmesi ve… nolu doğalgaz aboneliği sözleşmesi bulunduğunu, davalı şirketin kullanmış olduğu elektrik, su ve doğal gaz için düzenlenen faturalardan ödenmeyenler için davalı şirket aleyhine toplam 31.672,47 TL alacağın tahsili amacıyla Adana ….İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, söz konusu takibe davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu belirterek, haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile takibin devamına ve davalının %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI :
“Dava şartı yokluğundan DAVANIN USULDEN REDDİNE,” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
DAVACI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İlk derece mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olarak tesis edilmiş olması nedeniyle ortadan kaldırılması gerektiğini, borçlu … el konulan şirketler ve TMSF ye devrolunan şirketler arasında bulunmadığını, borçlu şirkete denetim kayyımlığı atandığını, denetim kayyımlığının bulunması davalı borçlu şirket hakkında icra takibi açılmasına ve haciz uygulanmasına engel olmadığını, davalı şirketin aktif durumda olup faaliyetine devam ettiğini, bu nedenlerle usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkeme kararının ortadan kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Yazılı beyanlar, bilirkişi raporu, Adana ….İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı takip dosyası, ticaret sicil kayıtları ve tüm dosya kapsamı.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava; abonelik sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptali istemine ilişkindir.
Yerel Mahkemece tensip zaptı ile birlikte davalı … ….’nin TMSF’ye devrolunan tüzel kişiler arasında bulunduğundan 675 sayılı KHK uyarınca dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiş bu karara karşı davacı tarafça istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
Resmi Gazetede yayınlanan, 674 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkındaki KHK’nin 19.maddesinde; Kayyımlık yetkisinin devri ve tasfiye üst başlığı ile “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce terör örgütlerine aidiyeti, iltisakı veya irtibatı nedeniyle 4/…/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 133 üncü maddesi uyarınca kayyım atanmasına karar verilen şirketlerde görev yapan kayyımların yetkileri, hakim veya mahkeme tarafından Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilir ve devirle birlikte kayyımların görevleri sona erer. (2) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra ve olağanüstü halin devamı süresince terör örgütlerine aidiyeti, iltisakı veya irtibatı nedeniyle Ceza Muhakemesi Kanununun 133 üncü maddesi uyarınca şirketlere ve bu Kanun Hükmünde Kararnamenin 13 üncü maddesi uyarınca varlıklara kayyım atanmasına karar verildiği takdirde, kayyım olarak Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu atanır. (3) 20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan ve Vakıflar Genel Müdürlüğüne veya Hazineye devredilen şirketler hariç olmak üzere; birinci ve ikinci fıkra kapsamındaki şirketlerin mali durumu, ortaklık yapısı, diğer sorunları veya piyasa koşulları nedeniyle mevcut halin sürdürülebilir olmadığının Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından tespit edilmesi durumunda, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu şirketin yahut varlıklarının veya bu Kanun Hükmünde Kararnamenin 13 üncü maddesinde belirtilen varlıkların satılmasına veya feshi ile tasfiyesine karar verebilir. Satış ve tasfiye işlemleri Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından yerine getirilir.” hükmü getirilmiştir.
Yine 06.01.2017 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 680 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkındaki KHK’nin 81 maddesi ile;”10/11/2016 tarihli ve 6758 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanunun 19 uncu maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“(3) 20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan ve Vakıflar Genel Müdürlüğüne veya Hazineye devredilen şirketler hariç olmak üzere; birinci ve ikinci fıkra kapsamındaki şirketler, soruşturma ve kovuşturma sonuna kadar, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun gözetiminde, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun ilişkili olduğu Bakanın atadığı yöneticiler tarafından ticari teamüllere uygun olarak ve basiretli tüccar gibi yönetilir. Bu şirketlerin yöneticileri Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun ilişkili olduğu Bakan tarafından atanır ve görevden alınır. Bu şirketlerin mali durumu, ortaklık yapısı, piyasa koşulları veya diğer sorunları nedeniyle mevcut halin sürdürülebilir olmadığının tespit edilmesi durumunda, şirketin yahut varlıklarının veya 5271 sayılı Kanunun 128 inci maddesinin onuncu fıkrasında belirtilen malvarlığı değerlerinin satılmasına veya feshi ile tasfiyesine Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun ilişkili olduğu Bakan tarafından karar verilebilir. Satış ve tasfiye işlemleri ilgili şirketin yönetim kurulu tarafından yerine getirilir. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun ilişkili olduğu Bakan onayıyla belirlenir.” hükmü getirilmiştir.
Söz konusu KHK’de ayrıca KHK’ler gereğince kapatılan ve Vakıflar Genel Müdürlüğüne veya hazineye devredilen şirketler hariç olmak üzere birinci ve ikinci fıkra kapsamındaki şirketlerin soruşturma ve kovuşturma sonuna kadar tasarruf mevduatı sigorta fonunun gözetiminde, TMSF’nin ilişkili olduğu bakanın atadığı yöneticiler tarafından ticari teamüllere uygun olarak ve basiretli tüccar gibi yönetilir ifadeleri ile kapatılan şirketlerden ayrı bir düzenlemeye tabi tutulmuş ve ticari teamüllere uygun olarak ve basiretli tüccar gibi yönetileceği belirtilmiştir. Söz konusu her iki kararname maddesinde davalı şirketin KHK’ler uyarınca kapatılmadığı, aksine şirketlerin yöneticileri Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun ilişkili olduğu bakan tarafından ve TMSF tarafından atanan yönetim kurulu tarafından yönetildiği anlaşılmaktadır.
Ticaret Sicil Gazetesinden alınan … tarihli ticaret sicil kayıtlarında da şirketin tüzel kişiliğinin devam ettiği, nitekim karardan sonra davalı vekili olarak Av. …’in de vekaletname ibraz ettiği anlaşılmaktadır.
Açıklanan bu duruma göre, davalı şirketin KHK kapsamında kapatılan şirketlerden olmadığı, bu sebeple mahkeme gerekçesinde yer verilen KHK maddelerinin bu davada uygulanma yerinin bulunmadığı anlaşılmakla, mahkemece işi esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar tesisi hatalı olmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İstinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kararın esası incelenmeden KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, gerekçede bahsedilen eksiklikler giderilerek, deliller toplanarak davanın yeniden görülüp, yeni bir karar verilmesi için mahkemesine İADESİNE,
3-İstinaf başvurusu sırasında peşin alınan 54,40.-TL istinaf karar harcının, talep halinde davacıya İADESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harcı ve diğer istinaf giderlerinin yargılama masrafı olarak İlk Derece Mahkemesince değerlendirilmesine,
5-Kararın tebliği, harç vb. hususların 6100 Sayılı HMK’nın 359/3 md. uyarınca İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak oybirliği ile karar verildi. …


Başkan


Üye


Üye


Katip