Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2019/2327 E. 2021/2567 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/2327
KARAR NO : 2021/2567

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : …

DAVACI :….
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : …
VEKİLİ : Av. ….

DAVANIN KONUSU : İTİRAZIN İPTALİ
İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …

TALEP KONUSU : Mahkeme Kararının Kaldırılması
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 16/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : …..

Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/04/2019 tarih ve …… Esas …… sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davalının istinaf başvurusu Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi’nin 05/11/2019 tarih …. Esas …. Karar sayılı görevsizlik kararı ile dairemize gönderilmekle;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE :
Müvekkilinin serbest tüketicisi olmasına rağmen davalının müvekkilinden “Güç Artışı Teminat Bedeli” altında para aldığını, alınan paranın hukuka aykırı olması sebebiyle teminatın iade edilmesi için Adana 7. Noterliğinin … yevmiye numaralı ihtarnamesiyle bildirildiğini, davalının teminatı iade edeceklerini söyleyerek müvekkilini oyaladığını, müvekkilinin serbest tüketici olup kendi tedarikçisini seçme hakkına sahip olduğunu, müvekkilinin bu hakkını kullanarak başka elektrik dağıtım firmasıyla anlaştıklarını, davalıdan elektrik enerjisi kullanımının söz konusu olmadığını, be sebeple davalı tarafından alınan teminatın ne konusu ne de hukuki bir dayanağının olmadığını, davalı/borçlu aleyhine Adana 12. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalı/borçlu tarafından borca itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu belirterek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile davalı/borçlunun haksız itirazının iptaline, takibin Adana 12. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından 18.280,84 TL asıl alacak ve ferileri üzerinden devamına, davalı/borçlunun, borçlu bulunduğunu bile bile itiraz ettiğinin ortada olduğundan %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE:
… Elektrik Dağıtım A.Ş’nin %100 kamu hissesi, özelleştirme Yüksek Kurulu’nun … tarih, … karar sayılı kararı doğrultusunda, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ile … Elektrik Dağıtım A.Ş arasında 30/09/2013 tarihinde imzalanan “Hisse Satış Sözleşmesi’ne istinaden … Elektrik Dağıtım A.Ş’ye devredilmiş olup, bu tarih itibariyle özelleştirmenin tamamlandığını, müvekkil şirket ile tedarikçi olan perakende şirketi, birbirinden farkı iki ayrı tüzel kişilik olduğunu, dava konusu ihtilafın, davacı taraf ile tedarikçi arasında meydana gelen bir ihtilaf olduğunu, davacı tarafın ihtarname ekinde sunduğu ödeme dekontundan da para yatırılan banka hesap bilgileri sorgulandığında da tedarikçi şirketin hesabı olduğunun ortaya çıkacağını, müvekkil şirketin böyle bir banka hesabının bulunmadığını, tedarikçi şirket tarafından bu bedelin tahsil edilmiş olup, dağıtım şirketi olan müvekkil şirket ile bu bedelin hiçbir ilgisinin bulunmadığını belirterek haksız ve yersiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI :
“1-Davanın kabulüyle, davalının Adana 12.icra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, Hükmolunan alacağın %20’sine karşılık gelen 18.280,84 TL alacağın 3.656,16 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, ” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
DAVALI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Dağıtım ve perakende satış faaliyetlerinin hukuki ayrıştırılması kapsamında EPDK nın 12.09.2012 tarih 4019 sayılı kurul kararı ile onaylanan “Dağıtım ve Perakende Satış Faaliyetlerinin Hukuki Ayrıştırılmasına İlişkin Usul ve Esaslar” 27.09.2012 tarih 28424 sayılı Resmi Gazete’ de yayınlanarak yürürlüğe girdiğini, müvekkili şirket ile tedarikçi olan perakende şirketi, birbirinden farklı iki ayrı tüzel kişilik olduğu, dava konusu ihtilafın, davacı taraf ile tedarikçi arasında meydana gelen bir ihtilaf olduğunu, davacı tarafın ihtarname ekinde sunduğu ödeme dekontunda para yatırılan banka hesap bilgileri sorgulandığında da tedarikçi şirketin hesabı olduğu ortaya çıkacağını, müvekkili şirketin böyle bir banka hesabı bulunmadığını, tedarikçi şirket tarafından bu bedel tahsil edilmiş olup dağıtım şirketi olan müvekkili şirket ile bu bedelin hiçbir ilgisi bulunmadığını, güvence bedelinin yatırıldığı hesabın dava dışı, … … Perakende Satış A.Ş.’ye ait olduğunu, söz konusu hesabın müvekkili şirket tarafından bildirilmiş olduğu kabul edilse dahi, hesabın perakende şirketine ait olduğu ve güvence bedelinin perakende şirketine yatırılması gerektiği göz önünde bulundurulduğunda, bilirkişinin değerlendirmesinin doğru olmadığı, gereksiz olduğunun görüleceğini, bu nedenlerle ilk derece mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:Yazılı beyanlar, bilirkişi raporları, banka kayıtları ve tüm dosya kapsamı.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup;
Davacı taraf kendilerinden güç artış bedeli olarak 18.280,84.-TL ücret alındığını, bu ücretin haksız olarak alındığını belirterek başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş bu karara karşı davalı tarafça istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
Davalı belirtilen bedelin perakende firması hesabına yatırıldığını, kendilerinin bu bedelle ilgisi bulunmadığını beyan etmiştir.
İlgili bankadan celp edilen kayıtlar incelendiğinde 16.05.2014 tarihinde davacı tarafından 18.280,84.-TL yatırıldığı görülmektedir.
… Bankası yazı cevabına göre söz konusu hesabın “… … Elektrik A.Ş.” adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Yine banka cevabına göre söz konusu hesabın “… Elektrik Perakende Satış Anonim Şirketi” tarafından kullanıldığı görülmektedir.
Davada uyuşmazlık; davacı şirketin davaya konu alacağı nedeniyle davalı şirketin sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Türk Ticaret Kanununun176.maddesine göre; ”(1) Bölünme sözleşmesi veya bölünme planıyla kendisine borç tahsis edilen şirket, bu suretle birinci derecede sorumlu bulunan şirket, alacaklıların alacaklarını ifa etmezse, bölünmeye katılan diğer şirketler, ikinci derecede sorumlu şirketler, müteselsilen sorumlu olurlar.
(2) İkinci derecede sorumlu olan şirketlerin takip edilebilmeleri için, alacağın teminat altına alınmamış ve birinci derecede sorumlu şirketin;
a) İflas etmiş,
b) Konkordato süresi almış,
c) Aleyhinde yapılan bir icra takibinde kesin aciz vesikası alınmasının şartları doğmuş,
d) Merkezi yurt dışına taşınmış ve artık Türkiye’de takip edilemez duruma gelmiş veya
e) Yurt dışındaki merkezinin yeri değiştirilmiş ve bu sebeple hukuken takibi önemli derecede güçleşmiş, olması gerekir.”
Türk Borçlar Kanununun 203.maddesine göre ise; bir işletme, başka bir işletme ile aktif ve pasiflerin karşılıklı olarak devralınması ya da birinin diğerine katılması yoluyla birleştirilirse, her iki işletmenin alacaklıları, bir malvarlığının devralınmasından doğan haklara sahip olup, bütün alacaklarını yeni işletmeden alabilirler.
Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumunun 27.09.2012 tarih 28424 sayılı resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 12.09.2012 tarihli 4019 sayılı kurul kararı ile Elektrik Piyasası Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi hükmü çerçevesinde, dağıtım ve perakende satış faaliyetlerinin dağıtım şirketleri tarafından 01/01/2013 tarihinden itibaren ayrı tüzel kişilikler altında yürütülmesine ilişkin hazırlanan, “Dağıtım Ve Perakende Satış Faaliyetlerinin Hukuki Ayrıştırılmasına İlişkin Usul Ve Esaslar”ın kabul edilerek, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından dağıtım ve perakende satış faaliyetlerinin 01/01/2013 tarihinden itibaren ayrı tüzel kişilikler altında yürütülmesine karar verilmiştir.
Somut olayda da yukarıdaki karar çerçevesinde ; … de 01.01.2013 tarihli bölünme sözleşmesi ile … Elektrik Parekende Satış A.Ş olarak ayrılmıştır.
Ancak; 01.01.2013 tarihli sözleşmesi ile davaya konu abonelik sözleşmesinden kaynaklanan borç ve alacakların aidiyetine ilişkin hükümler TBK’nın 203.maddesine göre davacı bakımından hüküm doğurmaz. Davacı ile abonelik sözleşmesi imzalayan davalı şirketin bölünme sözleşmesi imzaladıktan sonra davacı abonenin, abonelikten doğan hak ve alacaklarının hangi şirkette kaldığını takip etme gibi bir yükümlülüğü olamayacağı gibi davalı şirketin davacı abone bakımından tedarikçi sıfatı ile de sorumluluğu devam ettiğinden dava tarihi itibariyle bu davada taraf sıfatı bulunmaktadır. (Keza; bölünme sözleşmesi iç ilişkiyi ilgilendirir.) Davalının davacı ile yaptığı abone sözleşmesinin tarafı olarak akdi sorumluluğu, bölünme sözleşmesi ile ortadan kalkmaz, davalının tedarikçi (dağıtıcı) sıfatından kaynaklanan sorumluluğu devam etmektedir.
Bunun yanında; TBK m.196- BK m. 174’e göre; borcun nakli ancak alacaklının muvafakati ile olur. Bölünme sözleşmesinin borcun nakli mahiyetinde olduğu kabul edilse bile alacaklının muvafakati ile borcun nakli olabilir. (Aynı yönde Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2016/17580 E. Ve 2017/8858 K. Sayılı kararı.) Tüm bu açıklamalar doğrultusunda davalı firmaca kendi İBAN adresi olarak davacıya paranın gönderildiği hesap numarasını vermesi karşısında davalının sorumluluğu devam etmektedir.
Mahkemenin dosyada toplanan delillere göre istinaf talebinde bulunanın istinaf başvurusunun HMK.’nun 353/1-b-1 maddeleri uyarınca reddine dair aşağıdaki kararın verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-İstinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-b(1) maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.248,76.-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 374,63.-TL harcın mahsubu ile bakiye 874,13.-TL harcın istinaf talebinde bulunan davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-İstinaf ile ilgili yapılan masrafların istinaf talebinde bulunan üzerinde bırakılmasına,

4-Kararın tebliği, harç ve diğer işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanunu 359/3 md. uyarınca İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 16/12/2021


Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı