Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2019/2260 E. 2021/2512 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/2260
KARAR NO : 2021/2512

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :…
NUMARASI : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av…

DAVALI : …
VEKİLİ : Av…

DAVANIN KONUSU : İTİRAZIN İPTALİ
İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVACI : …
VEKİLİ : Av…

TALEP KONUSU : Mahkeme Kararının Kaldırılması
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 09/12/2021

KARAR YAZIM TARİHİ : 09/12/2021

Adana 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …. tarih ve ….. Esas ……. sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davalının istinaf başvurusu Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi’nin …. tarih … Esas …… Karar sayılı görevsizlik kararı ile dairemize gönderilmekle;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE :
Davalı müvekkil … Elektrik Perakende Satış A.Ş tarafından 27/06/2013 tarihinde Kaçak Elektrik Tüketimi Tespit tutanağı düzenlendiğini, davalı tarafa söz konusu tutanak esas alınarak Adana 6. İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının 16/09/2015 tarihinde davalı/borçlu tarafından, açılan takibe haksız olarak itiraz edilmiş ve takibin durduğunu belirterek borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, takip konusu alacağın %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE:
Müvekkilinin bahsi geçen yerin önceki abonesi olduğunu, aboneliğin müvekkil tarafından kapatıldığını ve söz konusu taşınmazın … isimli kişiye 01/06/2010 tarihinden 01/06/2013 tarihine kadar kiraya verdiğini, …’in borcun doğduğu gayrimenkulde … isimli iş yerini işletmiş ve kira sözleşmesinin bitimi ile birlikte bu şahsın da iş yerini terk ve tahliye ettiğini, kiracı döneminde doğan borçtan, bu dönemde aboneliği bulunmayan ve aboneliğini kapattıran müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, müvekkilinin davacı kurumu, söz konusu yerde kaçak elektrik kullanıldığına ilişkin defalarca uyardığını, müvekkilinin kaçak elektrik ve su kullandığını fark etmiş ve davacı kurumu bu konuda uyarmış, ihbar ettiğini, … isimli şahsın …’da çalıştığı ve elektrik kesilmesine engel olduğunu, davacı kurumun söz konusu yerde …’in bulunduğu dönemde hiçbir işlemin yapılmadığını beyan ederek, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, davacının takip konusu alacağın %20’si oranında tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI :
“1- DAVANIN REDDİNE; 2-Dava konusu alacağın %20 ‘si oranına karşılık gelen 10.399,58 TL kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, “
DAVACI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
ilk derece mahkemesince her ne kadar bilirkişi raporuna göre karar verilmiş ise de bilirkişi tarafından hazırlanan rapor eksik ve hatalı olduğunu, bilirkişi raporunda “davalının kiracısı olduğu tespit edilen … tarafından 18.07.2012 tarihi sonrasında, mühür fek edilerek elektrik kullanımı yapılmaya devam edildiği, sayaç endeksinin ilerlemiş olmasından anlaşılmaktadır. ” şeklinde rapor hazırlandığını, dava konusu yerin davalıya ait olduğu ve kiracısının da … olduğu kendi beyanlarında ve ibraz ettikleri belgelerden anlaşıldığını, davalı ile kiracısı arasında kira sözleşmesi olduğundan kiracısının kullanımından sorumluluğun doğduğunu, davalının kiracısının fiili olarak mührü fek ederek kullanmaya devam ettiği sayaçın borcundan davalı ve kiracısının müteselsilen sorumluluğunun doğduğunu, mahkemece bu husus dikkate alınmadan sadece tek bir bilirkişi raporuna göre karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak açıklıkta başka bir heyet tarafından rapor aldırmadan karar vermesi eksik araştırma ve inceleme sonucunda verilen kararın bozulması gerektiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkeme kararın kaldırılmasına yeniden yargılama yapılarak talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesi talep etmiştir.
İstinaf dilekçesine cevap veren davalı vekili dilekçesinde özetle;
Söz konusu mührü kıran kişinin … olduğu, aboneliğin de bu şahıs üstünde olduğu belirtildiğini, taşınmazın aboneliği müvekkilinin üzerine iken dava dışı şahıs …’e kiraya verirken kendisi aboneliğini sonlandırmış ve … abone olmuş ve akabinde … kaçak elektrik kullandığını, bu süreçte müvekkilin herhangi bir sorumluluğu söz konusu değil davacının istinaf taleplerinin yerinde olmaması sebepleri ile istinaf taleplerinin reddi ile davanın reddine karar verilerek yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı üstünde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Yazılı beyanlar, ve tüm dosya kapsamı.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, kaçak elektrik kullanıldığı iddiasına dayalı icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup,
İlk derece mahkemesince, davacı … … Elektrik Dağıtım A.Ş. tarafından açılan itirazın iptali davasında davanın davalının aboneliğinin olmadığı ve fiili kullanıcı da olmadığından reddine, davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş bu karar davacı tarafça istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
Adana 6. İcra Dairesi’nin ……. E. Sayılı icra takip dosyasının incelendiğinde alacaklısının davacı, borçlusunun davalı olduğu, 51.997,92.-TL asıl alacak, 11.914,46.-TL işlemiş faiz, 2.144,60.-TL KDV olmak üzere toplam 66.056,98.-TL alacak bakımından 16.12.2014 tarihinde icra takibi başlatıldığı, bu takibe davalının(borçlunun) yasal süresi içerisinde itiraz etmesi neticesinde takibin durduğu anlaşılmaktadır.
Davanın dayanağının 27.06.2013 tarihli kayıp kaçak tutanağı oluşturduğu buna göre aboneye borcundan dolayı kesik olan enerjiyi kullandığından davalı dernek aleyhine tutanak tutulduğu görülmektedir.
Davalı söz konusu yerdeki aboneliğini kapattırdığını, 01.06.2010 tarihinden 01.06.2013 tarihine kadar bu yeri … isimli kişiye kiraladığını belirtmiştir. Buna ilişkin kira sözleşmesi ve kayıtları sunmuştur.
Dava konusu taşınmazın kayıtları incelendiğinde davalının aboneliğini 18.07.2012 tarihinde feshettiği anlaşılmaktadır. Yine kurum kayıtlarına göre dava konusu taşınmazda elektriğin 07.06.2012 tarihinde kesildiği görülmektedir.
Davalı kurum kayıtlarında … işletmecisi … hakkında kaçak elektrik hususunda bir ihbar kaydının bulunmadığına dair yazı cevabı dosyaya celp edilmiştir.
Dava dışı … hakkında dava konusu 27.06.2013 tarihli tutanak nedeniyle Adana 9. Asliye Ceza Mahkemesi’nin …… E. Numarasına mühür bozma suçundan kamu davası açıldığı anlaşılmaktadır.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 28/06/2018 tarihli … E…. K. sayılı ilamında ve benzer içtihatlarında açıklandığı üzere, kural olarak abonelik sözleşmelerinde kullanılan elektrik tüketiminden abone ile birlikte fiili kullanıcı da sorumludur. Abonelik sözleşmesi bulunmayan yerlerde kullanılan kaçak elektrik bedelinden ise ancak kaçak kullanım yapan gerçek ve tüzel kişiler sorumludur.
Tüm bu açıklamalar ışığında; dava konusu yerde elektriğin 07.06.2012 tarihinde kurum kayıtlarına göre kesildiği, yine davalının aboneliğini 18.07.2012 tarihinde sonlandırdığı, takibe konu alacağın dayanağının 27.06.2013 tarihli kayıp kaçak tutanağının oluşturduğu ve tutanak tarihinde davalının aboneliğinin bulunmadığı kurum kayıtlarından anlaşıldığı, buna göre aboneliğin feshedilmesinden sonraki dönemden davalının sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı, kaçak elektriğe konu yeri fiili kullanıcı olarak …’in kullandığı savcılık tahkikat evrakıyla sabit olduğuna göre fiili kullanıcı durumunda bulunmayan ve aboneliği feshetmiş olan davalının söz konusu borçtan sorumlu olmayacağı dikkate alınarak davanın reddine karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı yön bulunmamaktadır.
Davacı lehine hükmedilen kötü niyet tazminatının değerlendirilmesinde ise; İcra İflas Kanunun 67/2.maddesi uyarınca itirazın iptali davasının kısmen veya tamamen reddi halinde, borçlu lehine hükmedilecek tazminat kötü niyet tazminatı olup, borçlu lehine kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için icra takibinin haksız olmasının yanında takip alacaklısının kötü niyetli olması gerekir. Alacaklı icra takibi başlatmakta kötü niyetli değilse aleyhine kötü niyet tazminatı hükmedilemez.
Öte yandan mahkemece davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmiş ise de davacının kötü niyetli olarak icra takibi yaptığına dair dosyada bilgi ve belge bulunmamaktadır. Davalının mülk sahibi olması ve eski abone olması karşısında davalıya karşı sadece icra takibi başlatılmasının kötü niyet olarak kabulü mümkün değildir. Bu itibarla davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine dair şartların bulunmadığı anlaşılmakla tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile kötü niyet tazminatı talebinin kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
İlk derece mahkemesinin dosyada toplanan delillere göre, vermiş olduğu kararda esas yönünden usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, yeniden yargılama yapılmasına da gerek görülmediğinden, davacı vekillerinin istinaf başvurularının kötü niyet tazminatı bakımından kabulü ile mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kötü niyet tazminatı yönünden düzeltilerek aşağıdaki kararın verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
A)Davacı tarafın istinaf isteminin KISMEN KABULÜ İLE;
Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarihli ….. E. …… K. sayılı kararının hüküm kısmının kötü niyet tazminatına dair 2. Bendinin hükümden çıkarılmasına, diğer paragrafların buna göre teselsül ettirilmek suretiyle DÜZELTİLMESİNE, hükmün diğer bentlerinin aynen muhafazasına,
B)Davacı Tarafından yatırılan 44,40.-TL İstinaf karar harcının talep halinde istinaf edene iadesine,
C)Davacı Tarafından yatırılan 121,30.-TL İstinaf başvuru harcının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
D)Karar tebliği, harç, gider avansı iadesi ve diğer usulî işlemlerin, Hukuk Muhakemeleri Kanunu 302/5 ve 359/3 maddeleri gereğince İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 09/12/2021


Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı