Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2023/1391 E. 2023/913 K. 19.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 4. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1391
KARAR NO : 2023/913

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/10/2023
NUMARASI : 2023/… 2023/…

DAVACI : … – -…

VEKİLİ : Av. …

DAVALILAR : 1-… – …

2-… – …

VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 19/10/2023
KARAR YAZIM TARİHİ :

Taraflar arasındaki davada Silifke 2. Asliye Hukuk ve Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ İLE HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
Silifke 2. Asliye Hukuk Mahkemesince, davacı ile davalı arasındaki satış işleminin ticari nitelikte olduğu bu sebeple davaya ticaret mahkemesince bakılması gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesince, tarafların tacir olmadıkları, davanın mutlak ticari dava kapsamında bulunmadığı, Silifke Ticaret Sicil ve Vergi dairesi cevabi yazılarına göre tarafların tacir sıfatının bulunmadığı bu sebeplerle davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesinin görevinde olduğu gerekçesi ile karşı görevsizlik kararı verilmiştir.
Dava itirazın iptali davasıdır.
TTK’nın 4. maddesinin ilk fıkrası;
“(1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
F) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.” düzenlemesini içerir.
Görüleceği üzere hangi davaların ticari dava olarak sınıflandırılacağı bahsi geçen maddede düzenlenmiştir. Buna göre ticari davalar; mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve bir tarafın ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç gruba ayrılır.
Mutlak ticari davalar; TTK m.4/1’de bentler halinde sayılıp tarafların tacir olmasına yahut işin bir ticari işletmeyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın ticari sayılan davalardır.
Nisbi ticari davalar ise; her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan davalardır. Bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Burada dikkat edilmesi ve özellikle üzerinde durulması gekeren gereken husus; uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olmasının veya TTK m.19/2’de “ Taraflardan yalnız biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmeler, Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, diğeri için de ticari iş sayılır.” şeklinde düzenlenen ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılmasının davayı ticari dava haline getirmeyeceğidir. Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olmasının davayı ticari dava haline getirmeyeceği unutulmamalıdır.
Üçüncü grup ticari davalar ise, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması kanunda yeterli görülmüştür.

Somut olayda dava ve cevap dilekçesiyle birlikte Silifke İcra Dairesinin 2022/… esas sayılı dosyasından anlaşılacağı üzere taraflar arasında erik serasından 2022 yılı sezonunda yetişen ürünlerin satışı konusunda anlaşma yapıldığı, tarafların gerçek kişi oluşu ve aradaki anlaşma dikkate alındığında uyuşmazlığın mutlak ticari dava niteliğinde olmadığı, dosyaya kapsamında bulunan Silifke Ticaret Sicili Müdürlüğünün 26.07.2023 tarihli yazısında tarafların tacir kayıtlarının bulunmadığı ve Silifke Vergi Dairesi Müdürlüğünün 07.07.2023 tarihli yazısında davalı … ın 29.02.2020, davalı … nin 11.09.2008 tarihinde vergi mükellefiyetini terk ettiğinin anlaşılması karşısında satış sözleşmesinin kurulduğu tarih itibariyle tarafların tacir sıfatına haiz olmadığı bu haliyle uyuşmazlığın nisbi ticari dava olarak da değerlendirilemeyeceği, davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu kanaatine varılmıştır.
Açıklanan bu sebeplerle uyuşmazlığın, Silifke 2. Asliye Hukuk Mahkemesince görülüp çözümlenmesi gerektiğinden aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM/:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Silifke 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin yargı yeri olarak BELİRLENMESİNE,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için Mahkemesine iadesine, dosya üzerinden oy birliği ile kesin olarak karar verildi. 19/10/2023


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır