Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/2421 E. 2022/1979 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 4. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/2421 – 2022/1979
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/2421
KARAR NO : 2022/1979

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … …

DAVACI : …

VEKİLİ : Av…
DAVALI : …
VEKİLİ : Av…
İHBAR OLUNAN : …

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 23/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : …

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ile Adana 4. Tüketici Mahkemesi arasında oluşan görev uyuşmazlığının merci tayini yoluyla giderilmesi Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından talep edilmekle dosya kapsamı incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … …’un 20.10.2017 tarihinde … TURİZM firmasına ait … Plakalı araçta seyahat halindeyken aracın Afyon ilinin Çay ilçesinde kaza yapması sonucunda yaralandığını, yaşanan kazada bir kişinin öldüğünü, yaşanan kazada müvekkili … …’un 4 kesici ana dişini kaybettiğini, bundan dolayı tedavi olduğunu işine devam edemediğini, bu olay neticesinde ruhsal, duygusal problemler yaşadığını ailesiyle ve eşiyle boşanma aşamasına geldiğini, müvekkilinin yaşamış olduğu maddi kayıplardan dolayı Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesinde maddi tazminat davası açtığını, bu yaşanan kazadan dolayı Adana Şehir Hastanesinden ruhsal ve duygusal olarak süresiz olmak üzere %20 engelli raporu verildiğini, müvekkilinde aynı zamanda anksiyete bozukluğu meydana gelmiş, travma sonrası stres bozukluğu tanısı konulduğunu, müvekkiline ait fakirlik belgesi sunmuş olduğunu, müvekkiline ait hiçbir malvarlığı bulunmadığını, adli yardım talepleri olduğunu, bu nedenlerle davanın kabulü ile 50.000,00-TL manevi tazminatın karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Otomotiv … Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nden tahsiline, adli yardım taleplerinin kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talebi ile Adana Nöbetçi Tüketici Mahkemesine dava açtığı görülmüştür.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ticari nitelikte olmayan tüm tazminat davaları, talep edilen tazminat miktarına bakılmaksızın asliye hukuk mahkemelerinde açılması gerektiğini, bu nedenle görevli mahkeme Asliye Hukuk, yetkili mahkemenin ise Gaziantep Mahkemeleri olduğunu, … … Sigorta şirketini zorunlu trafik sigortası ve koltuk sigortacısı olarak gösterildiğini, … … Sigorta aynı zamanda … numaralı kasko sigorta poliçesini düzenleyen şirket olduğunu, zorunlu trafik sigortasının ve koltuk sigortasının karşılamadığı miktarı kasko karşıladığını, bu nedenle kasko şirketi olarak da davanın ihbarı gerektiğini, davanın tüm yönleri ile reddine, güncel mevzuata uygun (muayeneli) maluliyet raporu alınması için İstanbul adli tıp kurumu ilgili ihtisas dairesine sevkine karar verilmesini, dava dilekçesinin … … Sigorta Anonim Şirketi A.Ş.’ye tebliğ ve ihbar edilerek kendilerinin kasko şirketi olarak davaya dahil edilmelerine karar verilmesini, Adli Tıp Kurumundan ve trafik kusur bilirkişisinden yeniden rapor alınmasını, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Adana 4. Tüketici Mahkemesinin … tarih … Esas … Karar sayılı karar ilamı ile; davacı tarafın talep ettiği manevi tazminat talebinin aynı maddi olaydan kaynaklanmış ve zarar tek olmakla, davaların birlikte görülmesi zorunluluğundan başka ticari nitelikteki dava bağlamında mahkemelerinin görevli olmadığı, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2017/243 Esas ve 2017/1114 Karar sayılı 13.02.2017 tarihli ilamında özetle: “Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan, 6102 sayılı … Ticaret Kanununun 1483/1. maddesinde, sigortacıların diğer kanunlardaki hükümler saklı kalmak üzere faaliyet gösterdikleri dalların kapsamında bulunan zorunlu sigortaları yapmaktan kaçınamayacakları belirtilmiş; aynı Kanunun 4/1-a maddesinde, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, TTK’da öngörülen hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava sayılacağı düzenlenmiştir. TTK’nın 5. maddesi ise aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemelerinin, tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli olduğu hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda davacı tarafından, haksız fiil teşkil eden trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat taleplerine ilişkin olarak, karayolu taşımacılık zorunlu koltuk ferdi kaza, zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk ve kasko sigortacısı şirket ile ZMMS sigortacısı olan sigorta şirketine karşı birlikte açılmıştır. Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında görevli mahkeme genel hukuk mahkemesi olan asliye hukuk mahkemesi ise de dava, kazayı yapan otobüsün ZMMS yaptırdığı sigorta şirketine karşı da açılmıştır. Davalı sigorta şirketi, sigorta poliçesi nedeniyle sorumlu tutulmuş olup, zorunlu sigortalar, TTK’nın 1483 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. TTK’nın 4/1-a ve 5. maddesi hükümleri karşısında, mutlak ticari nitelikteki bu davada asliye ticaret mahkemesi görevli bulunmaktadır. Aynı davada, bir kısım davalılar hakkında genel mahkemenin, diğer davalılar hakkında ise uzman olan özel mahkemenin görevli bulunması halinde, uyuşmazlık aynı olaydan kaynaklanıyor ve zarar tek ise ya da, taleplerden birisi yönünden verilecek karar diğerini doğrudan ilgilendirecek nitelikte bulunuyorsa; sözkonusu özel mahkeme ile genel mahkeme arasında “Yargılama usulüne” ilişkin esaslı farklılıklar bulunmaması kaydıyla, bütün taraflar ve talepler yönünden uzman olan özel yetkili mahkemece yargılama yaparak uyuşmazlığın çözülmesi gerekir. Bu husus, hukukun öngörülebilir olmasının, usûl ekonomisinin ve davaların makul süre içinde bitirilmesi yükümlülüğünün de gereğidir. O halde, gerek karayolu taşımacılık zorunlu koltuk ferdi kaza, zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk, zorunu mali mesuliyet ve kasko sigortacısı şirketlerin ve gerekse de davalı sigorta şirketinin sorumluluğu aynı maddi olaydan kaynaklanmış ve zarar tek olmakla, davaların birlikte görülmesi zorunludur. Bütün talepler yönünden ihtilafın özel mahkeme olan asliye ticaret mahkemesince çözüme kavuşturulması gerekir.” görüşü ile Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında görevli mahkeme genel hukuk mahkemesi olan asliye hukuk mahkemesi ise de dava dilekçesinde celbi istenen dosyalar arasında davalıları otobüs şirketi ve sigorta şirketi birlikte gösterilmiş olan Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin tarafları aynı olan … Esas sayılı dosyasının derdest olduğu görüldüğünden, Yargıtay içtihatları doğrultusunda mahkemelerinin görevsizliğine karar vererek dosyanın görevli ve yetkili mahkemenin Adana Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği görülmüştür.
Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih … Esas … Karar sayılı kararı ile; davacı, çift taraflı kazada davalı otobüs şirketinde yolcu olup sadece davalı olarak işleten otobüs firmasından manevi tazminat talep ettiği, somut uyuşmazlıkta davacı tacir olmadığı gibi davalılar arasında sigorta şirketi de bulunmadığından ortada mutlak ticari bir davadan da bahsedilemeyeceği, davacı, tüketici konumunda olup davalı işleten ile aralarındaki ilişki taşıma sözleşmesine dayalı bir tüketici işlemi olduğu, O halde, tüketici işleminden kaynaklanan bu uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesi tarafından görülmesi gerektiği gerekçeleri ile görevsizlik kararı vererek her iki mahkeme arasında oluşan görev uyuşmazlığı doğduğundan dosyanın merci tayini için dairemize gönderildiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, trafik kazası sonucu manevi tazminat istemine ilişkindir.
6102 sayılı … Ticaret Kanunun 4. Maddesinde, ”bu kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı ” hususu düzenlenmiştir. Aynı Kanunun 3. maddesi ise ”Bu Kanunda düzenlenen hususlarla yine bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir” hükmünü içermektedir.
Yine … Ticaret Kanunu’nun 1401-1520. maddelerinde Sigorta Hukuku’nun düzenlendiği, buna ilaveten 850. madde ve devamında ise “taşıma sözleşmesi hükümleri”ne ilişkin düzenleme yer aldığı görülmektedir.
Bir hukuki işlemin veya fiilin … Ticaret Kanunu kapsamında kaldığının kabul edilmesi için bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bir hukuki işlemin veya fiilin olması gerekir.
28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 2. maddesinde bu kanunun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsayacağı hususu düzenlenmiştir. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinin (l) bendinde ise tüketici işlemi “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır.
4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’nun 18/I. maddesine göre taşımacılar, yolcuya gelebilecek bedenî zararlar için bu Kanunun 17.nci maddesinden doğan sorumluluklarını sigorta ettirmek zorundadır. Aynı Yasa’nın 17.maddesi gereğince şehirlerarası ve uluslararası yolcu taşımacıları; duraklamalar dahil olmak üzere yolcunun kalkış noktasından, varış noktasına kadar geçecek süre içinde meydana gelecek bir kaza nedeniyle yolcunun ölümü, yaralanması ya da eşyasının zarara uğramasından dolayı sorumludur.
Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de “Bu sigorta ile sigortacı, poliçede belirtilen motorlu taşıtta seyahat eden yolcuların, duraklamalar da dahil olmak üzere, kalkış noktasından varış noktasına kadar geçecek süre içinde meydana gelecek bir kaza sonucu bedeni zarara uğraması halinde, sigortalının 10/07/2003 tarih ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunundan doğan sorumluluğunu, poliçede yazılı sigorta tutarlarına kadar temin eder” hükmü yer almaktadır.
Yukarıda açıklanan 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu hükümlerinden, Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası; 4925 sayılı Yasa kapsamındaki yetki belgesine sahip taşıma yapılan aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, taşımacının zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davalı … TURİZM firmasına ait araçta yolcu olarak bulunan davacının meydana gelen kaza sonucu yaralanması nedeni ile uğradığı maddi ve manevi zararların tazmininin talep edilmiş olup, otobüste biletli yolcu olan ve kaza sonucu bedensel zarara uğrayan davacı ile otobüs firması davalı arasında taşıma sözleşmesinin bulunduğu hususu tartışmasızdır.
Bu nedenle, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki kanunun 3-ı maddesinde ‘taşıma’ işleminin tüketici işlemi olarak sayılması kuralı gereği söz konusu taşıma sözleşmesinde davacının gerek sözleşme yaptığı firma ve gerekse de sigortacı karşısında ‘tüketici’ niteliğini taşıdığından, aynı yasanın 73/1 maddesi uyarınca davaya bakma görevinin Tüketici Mahkemesine ait olduğunun kabulü ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davaya bakmakla görevli mahkemenin Adana 4. Tüketici Mahkemesi olduğu anlaşıldığından aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Adana 4. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,
2-Dosyanın merci tayini talep eden mahkemesine İADESİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 362/1-c maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.23/06/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip