Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/2078 E. 2022/1630 K. 18.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 4. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1771 – 2022/1487
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1771
KARAR NO : 2022/1487

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … …

DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av…
Av…
DAVALI : …
VEKİLİ : Av…
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 29/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : …

Silifke 1. Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatı ile) ile Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi arasında verilen karşılıklı görevsizlik kararları nedeniyle oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının merci tayini yoluyla giderilmesi istenilmiş olmakla dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı şirket arasında 06.07.2015 tarihinde davalıya ait “Mersin İli Silifke İlçesi … mevkiinde bulunan çimento fabrikası” için fabrikanın genelinde iş güvenliği kapsamında belirtilen Platform, Korkuluk, Merdiven ve muhafaza işlerinin imalatı ve montajı işinin görülmesi için “Eser Sözleşmesi” imzalandığı ilgili sözleşme kapsamında davacının edimlerini yerine getirerek üzerine aldığı işi yerine getirdiği, daha sonrasında yine taraflar arasında “Bant Yolları İşleri Şartnamesi” başlıklı sözleşme doğrultusunda davalı firmanın fabrikasında mevcut bant dökülüş şutlarındaki ve klapelerdeki aşınan sacların değişimi, bazı bantların iptal edilmesi yada revize edilmesi, dökülüş şutlarının pantolon klapeleri ile birlikte montajının yapılması konusunda sözleşme imzalanmış ve davacı müvekkilin üzerine düşen edimi yerine getirdiğini, davacı müvekkilin davalı şirketçe aralarındaki anlaşma doğrultusunda edimini yerine getirdikten sonra 21/11/2017 tarih 10219 numaralı 69.689,23 TL bedelli fatura düzenlediğini ve söz konusu faturanın da her iki tarafın ticari defterlerine işlendiğini, düzenlenen faturanın ödenmesi gerektiği defalarca şifahi olarak söylenmesine rağmen ödeme yapılmaması üzerine icra takibine girişilmişse de davalı yan tarafından 31.01.2020 tarihli itiraz dilekçesi ile takibin durduğunu, davalı yanın faturadan dolayı kabul ettiklerinin en büyük kanıtının ise davalı yana icra ödeme emrinin tebliğ edildiği gün müvekkil şirket hesabına 17.863,64 TL kısmi ödeme yapıldığı olduğunu, davanın kabulü ile davalının Silifke İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, davalının asıl alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı yan üzerine yükletilmesini talebi ile Silifke Asliye Hukuk Mahkemesine dava açtığı görülmüştür.
Silifke 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatı ile) … Esas, … Karar sayılı ilamı ile, HMK madde 17- (1) Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek, bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır şeklinde olduğu, söz konusu davada dosyaya ibraz edilen bant yolları idari şartnamesi ve İSG kapsamında yapılacak Platform- Korkuluk- Merdiven İmalat Ve Montaj İşleri Sözleşmesine göre Mersin Mahkemeleri yetkili kılınmıştır. HMK 17.göre yetki sözleşmesi tacirler ve kamu tüzel kişilerine verilmiş olup, somut olayda da taraflar Limited ve Anonim şirket olduğundan yetkili mahkeme yukarıda zikredilen sözleşme ve idari şartnameye göre Mersin Asliye Ticaret Mahkemeleri olup bu nedenle yetkisizlik kararı verilerek, mahkemelerinin yetkisizliği ve Mersin Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin yetkili olduğunun tespiti ile dosyanın yetkili ve görevli Mersin Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine dair karar verildiği görülmüştür.
Mersin 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih … Esas … Karar sayılı ilamı ile, davanın 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde öngörülen ticari dava niteliğinde olmakla birlikte yukarıda belirtilen Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararında belirtildiği üzere yürürlükte olduğu yasalara göre kurulmuş bulunan mahkemelerin uyuşmazlığı çözmesi ana kuraldır. Yeni bir mahkemenin faaliyete geçirilmesi veya yargı sınırının genişletilmesi halinde bu tarihten önceki derdest bulunan davalar istek üzerine veya doğrudan doğruya görevsizlik yada gönderme kararı verilerek yeni kurulan mahkemeye veya yargı çevresi genişletilen mahkemeye gönderilemez. Yeni mahkeme kurulurken o mahkemenin kuruluş yasasında zaman bakımından faaliyete geçme gününden önceki uyuşmazlıklara bakacak mahkemelerle ilgili özel bir düzenleme bulunmadığı takdirde her davanın açıldığı tarihte bu işe bakacak mahkemede dava açıldığı koşullara göre görülüp sonuçlandırılması gerekir. Genel kuralın istisnası kuruluş yasasında sonuçlanmamış dava ve işlerin yetkili ve görevli mahkemeye devrine ilişkin hüküm olmasıdır. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Görev itirazı yapılmış ise veya yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip, karara bağlamalıdır. Görev hususu HMK’nın 114. maddesine göre aynı zamanda da dava şartıdır ve taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. HSK’nun 07/07/2021 tarih ve 608 karar sayılı kararında Mersin Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yargı çevresinin Mersin ili mülki sınırları olarak belirlenmesine ilişkin kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verilmiştir. Bu nedenle Mersin Ticaret Mahkemesinin yargı sınırının 01/09/2021 tarihinden itibaren açılacak davalarda Mersin ili mülki sınırları olarak uygulanması gerekir. 01/09/2021 tarihinden önce açılan davalarda ise 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi kapsamında bu kanunda ve diğer kanunlarda aksi düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesi diğer dava ve işler bakımından görevlidir. 6102 sayılı yasanın 5. Maddesi uyarınca “bir yerde Asliye Ticaret Mahkemesi varsa Asliye Hukuk Mahkemesinin görevi içinde bulunan ve 4. Madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca görülecek dava ve işlere Asliye Ticaret Mahkemesince bakılır. Asliye Ticaret Mahkemesi ve Asliye Hukuk Mahkemesi arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır. Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmayan yargı çevresindeki bir ticari davada görev kuralına dayanılmamış olması görevsizlik kararı verilmesini gerektirmez. Asliye Hukuk Mahkemesi davaya devam eder. ”hükümleri yer almaktadır.
Bu hükümler uyarınca mahkemelerine görevsizlik kararı ile gönderilen davanın 04/06/2020 tarihinde açılarak derdest olduğu, 6100 sayılı HMK’nın 2. Maddesi ile 6102 sayılı yasanın 5. Maddesi hükümler uyarınca davanın görülmekte olduğu, dava tarihi itibariyle mahkemelerinin yargı çevresinde bulunmayıp, mahkemelerine görevsizlik kararı ile gönderen mahkemenin görevinde bulunduğu, davanın açıldığı tarihten sonra 01/09/2021 tarihinde yürürlüğe girecek yargı sınırı gözetilerek Mersin Ticaret Mahkemesinin yargı çevresinde bulunmadığı, bu nedenle Mersin Ticaret Mahkemesinin davaya bakmakla görevli olmadığı, uyuşmazlığın Silifke 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği kanaatine varıldığından mahkemelerinin görevli olmayıp, Silifke Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan HMK’nun 114/c ve 115/2.maddeleri gereğince göreve yönelik dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar vererek her iki mahkeme arasında oluşan görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın merci tayini ile dairemize gönderildiği anlaşılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Dava, İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) talebine ilişkindir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 17. maddesinde “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” düzenlemesi yer almaktadır.
Yetki sözleşmesi tacirler veya kamu tüzel kişileri arasında yapıldığı takdirde HMK’nın 17. maddesi uyarınca geçerlidir. Yalnızca tacirler ve kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi yetkili kılabilir. Bu yeni düzenleme, 01.10.2011 tarihinden sonra açılacak davalar bakımından uygulanmakla birlikte, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 19. maddesinin 2. bendi “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmünü içermektedir.
Söz konusu davada dosyaya ibraz edilen bant yolları idari şartnamesi ve İSG kapsamında yapılacak PLATFORM- KORKULUK- MERDİVEN İMALAT VE MONTAJ İŞLERİ SÖZLEŞMESİNE göre Mersin Mahkemeleri yetkili kılınmıştır.
Taraflar tacir olup somut olayda kesin yetki kuralının bulunmaması, davalıların süresinde verikleri cevap dilekçesi ile yetki itirazlarında bulunması ve 6100 sayılı HMK’nın 17. maddesi uyarınca yetkiye dair yapmış oldukları sözleşmenin geçerli olması hususları birlikte değerlendirildiğinde Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiştir.

H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1 Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için Mahkemesine İADESİNE,
Dair, dosya üzerinden yapılan ön inceleme sonucu oy birliği ile kesin olmak üzere karar verildi. 29/04/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip