Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/1122 E. 2022/1238 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 4. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1122
KARAR NO : 2022/1238

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 14/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : …

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ile Adana 4. Tüketici Mahkemesi arasında oluşan yetki uyuşmazlığının merci tayini yoluyla giderilmesi Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından talep edilmekle dosya kapsamı incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı …’ın … plaka sayılı aracını davacı şirkete ZMMS poliçesi ile sigortalattığını, davalının sevk ve idaresindeki … plaka sayılı traktör ile 21/09/2015 tarihinde direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, kaza sırasında araçta yolcu konumunda bulunan … …’ın hayatını kaybettiğini, söz konusu kaza nedeniyle müvekkili sigorta şirketinin hayatını kaybeden şahsın yakınlarına 17/02/2017 tarihinde 98.906,00 TL tazminat ödemek zorunda kaldığını, kaza tarihinde davalının ehliyetinin bulunmadığını ve bu nedenle müvekkilinin ödediğin tazminatın davalıya rücu edilebileceğinden bahisle söz konusu ödenen bedelin tazmini amacıyla Adana 14. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosya ile davalı aleyhinde takibe geçildiğini, davalının itirazı üzerine ilgili takip dosyasının durduğunu belirterek davalının ilgili takip dosyasında borca, faize ve tüm ferilere ilişkin itirazlarının iptaline, davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ; Davalı 16/02/2021 havale tarihli dilekçesi ile; yetki itirazında bulunarak, yetkili mahkemenin Kozan mahkemeleri olduğunu, davanın yasal 1 yıllık süre içinde açılmamış olduğunu, icra takibine konu alacaklardan sorumlu olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Adana 4. Tüketici Mahkemesi kararında; Dava konusu olayda, davacı … nezdinde sigortalı olan aracın traktör olduğu, Yargıtay 13. HD’nin yerleşik içtihatlarına göre (örn: 13. HD.2010/1309 E. 2010/8904 K.) traktörün mesleki amaç dışında kullanımının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, 6502 sayılı kanun kapsamında somut olayda bir tüketici işleminden bahsetmenin mümkün olamayacağı, davacı … ile davalı arasında zorunlu mali sorumluluk sigortası sözleşmesi yapıldığı, sözleşmeye dayalı olarak davacı … şirketinin davalıdan rücuen tazminat talep ettiği, Sigorta Hukuku’ndan kaynaklanan davalar kural olarak 6102 sayılı TTK’nun 4/1. Maddesi uyarınca mutlak ticari davalar olduğundan davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin görev alanına girdiğine hükmetmiştir.
Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi kararında; Dava konusu olayda, davacı … nezdinde sigortalı olan aracın traktör olduğu, Yargıtay 13. HD’nin yerleşik içtihatlarına göre (örn: 13. HD.2010/1309 E. 2010/8904 K.) traktörün mesleki amaç dışında kullanımının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, 6502 sayılı kanun kapsamında somut olayda bir tüketici işleminden bahsetmenin mümkün olamayacağı, davacı … ile davalı arasında zorunlu mali sorumluluk sigortası sözleşmesi yapıldığı, sözleşmeye dayalı olarak davacı … şirketinin davalıdan rücuen tazminat talep ettiği, Sigorta Hukuku’ndan kaynaklanan davalar kural olarak 6102 sayılı TTK’nun 4/1. Maddesi uyarınca mutlak ticari davalar olduğundan davaya Asliye Ticaret Mahkemeleri’nce bakılması gerektiğine hükmetmiştir.
Dairemizce yapılan istinaf incelemesi sonucu;
Dava, hukuki nitelikleri itibarıyla, ZMMS Poliçesinden kaynaklanan Rücuen Tazminat talebine ilişkindir.
Davacı tarafından, davalının maliki ve işleteni olduğu … plaka sayılı aracın, 21.09.2015 tarihinde davalı ehliyetsiz sürücü …’ın sevk ve idaresinde iken, devrilmesi sonucu ölümlü trafik kazası meydana geldiği, kaza sonucunda araçta yolcu konumunda bulunan … …’ın hayatını kaybettiği, kazanın oluşumunda sigortalı araç sürücüsünün %100 oranında asli kusurlu olduğu ve aracın ehliyetsiz olarak kullanıldığı belirtilerek, bu kaza sonucunda hak sahibine 17.02.2017 tarihinde ödenen 98.906,00 TL hasar tazminatının rücuen tazmini talep edilmiş, mahkemece yazılı gerekçe ile mahkemenin görevsizliği sebebiyle usulden ret karar verilmiştir.
Davacı …Ş. tarafından 26.10.2020 tarihli dilekçe ile dosyanın süresi içerisinde görevli Adana Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesi talep edilmiştir. Talep uyarınca dosya Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmiştir. Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesince Tüm dosya kapsamından: Her ne kadar dosya kazaya karışan aracın traktör olması nedeniyle ticaret mahkemesinin görevli olması nedeniyle mahkememize gönderilmişse de kazaya karışan traktörün tescil bilgilerinde kullanım amacının hususi yazdığı, traktörlerin mutlak olarak ticari faaliyete özgünlenmiş araçlar olarak kabul edilmesinin hayatın olağan akışıyla örtüşmediği, traktörün hususi amaçlar ile kullanımının pek tabi mümkün olduğu, kaldı ki kırsal yerleşkelerde binek araçlardan çok bu tarz araçların tercih edildiği ve hususi işlerin gerçekleştirilmesinde bu araçların kullanıldığı, TBK.’nun 49.mad ile TTK.’nun 1472.maddelerinde düzenlenen halefiyet ilkesine dayanılarak, sigortalısının haklarına halef olan sigorta şirketi tarafından açılmış iş bu davada, davanın her iki tarafının tacir olmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın tarafların ticari işletmelerinden kaynaklanmadığı, davanın niteliği itibariyle davaya bakmakla görevli mahkemelerin ise, HMK.’ nun 2/1.maddesine göre Tüketici Mahkemeleri olduğu, HMK.’ nun 114/1-C maddesi gereğince görev hususunun dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerektiği anlaşıldığından, davanın, mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf incelemesi HMK’nun 355.maddesi gereğince davalının istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmıştır.
Davaya esas teşkil eden trafik kazasına karışan … plaka sayılı aracın, mülkiyetinin davalıya ait olduğu ve davacı … tarafından, kaza tarihini kapsar şekilde 30.12.204-2015 tarihleri arasında davacı … nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalanmış olduğu, kaza sonucu hasarlanan karşı aracın hak sahibine 17.02.2017 tarihinde davacı … tarafından 98.906,00.TL hasar tazminatı ödendiği anlaşılmıştır.

2918 sayılı KTK.nun “İşleten ve araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin hukuki sorumluluğu” başlıklı 85. madde 1. fıkrası; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmünü, aynı maddenin son fıkrası ise; “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükmünü içermektedir.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu 95/2. maddesinde ise; “Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabilir.” hükmü ve Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4/2 maddesinde; “Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene rücu edebilir” düzenlemesi mevcuttur. Sigortacının rücu hakkı, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 95/2. Maddesinde düzenlenmiş olup, anılan maddede; “Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartlarının B.4. Maddesinde sigorta ettirene rücu halleri düzenlenmiş olup, buna göre, tazminatı gerektiren olayın, aracın ilgili mevzuat hükümlerine göre gereken ehliyetnameye sahip olmayan veya geçerliliğini yitirmiş sürücü sertifikasına sahip ya da ehliyetine geçici/sürekli el konulmuş kimseler tarafından sevk edilmesi veya trafik kurallarının ihlali sonucunda meydana gelmiş olması, rücu sebebi olarak kabul edilmiştir.
Somut olayda, davalı …’ın, kaza tarihi olan 21.09.2015 tarihinde sigortalı aracı ehliyetsiz olarak sevkettiği, bu hususun kaza tespit tutanağında belirtildiği, kaza tespit tutanağının, aksi ispat edilinceye kadar geçerli resmi belge niteliğinde olup, aksi yönde bir delilin dosyaya ibraz edilmediği, sigortalı aracın yeterli ehliyetnameye sahip olmayan sürücü tarafından kullanılması nedeniyle, davacı … şirketinin 3. kişiye ödemek zorunda kaldığı tutarı sigortalısına rücu hakkı bulunduğu, sigortalı araç sürücünün ilk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporuna göre kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğu, diğer araçta meydana gelen gerçek zarar miktarının ise 98.906,00 TL olup, davacının talebinin, zarar ile uyumlu bulunduğu anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davaya bakmakla görevli mahkemenin Adana 4. Tüketici Mahkemesi olduğu anlaşıldığından aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Adana 4. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,
2-Dosyanın merci tayini talep eden mahkemesine İADESİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 362/1-c maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 14/04/2022


Başkan


Üye


Üye


Katip