Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/2207 E. 2021/1466 K. 05.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 4. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/2207 – 2021/1466
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2207
KARAR NO : 2021/1466
KARAR TARİHİ : 05/11/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İSTİNAF K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … …

DAVACI : …
VEKİLİ : …

DAVALI : …

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)

Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ile Adana 5. Asliye Hukuk Mahkemesi arasındaki olumsuz görev uyuşmazlığının merci tayini yolu ile giderilmesi talebi sonucu Dairemize gelen dosyanın incelenmesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … adına kayıtlı bulunan ve dava dışı … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın, … tarihinde sebep olduğu trafik kazası neticesinde …’ın yaralandığını, kaza yapan … plakalı aracın olay tarihini kapsayan geçerli Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesinin bulunmadığını, bu nedenle …’ın İslahiye 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin açtığı davada müvekkili kurum aleyhine tazminata hükmedildiğini, tazminatın kurumca ödenmesini müteakip araç işleteni ve sürücüsüne karşı rücu hakkının doğduğunu, iş bu rücu hakkına istinaden Adana 12. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasına işleten olan davalı hakkında açılan ilamsız icra takibine davalı borçlu tarafından itiraz edilerek takibin durduğunu belirterek, davalının Adana 12. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Adana 5.Asliye Hukuk Mahkemesi, davanın Türk Ticaret Kanunu’nun 1483 vd maddelerinden doğduğundan bahisle görevsizlik kararı vermiştir.
Adana 3.Asliye Ticaret Mahkemesi, davalının tacir olmadığı ve uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklanması nedeniyle görevsizlik kararı vermiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından ödenen 167.680,00’nin araç maliki olan davalıdan tahsili amacıyla açılan takibe itirazın iptaline ilişkindir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.
Dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-a maddesi gereği her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlar ticari davalardır. TTK 5/1. maddesi gereği ticari davalara bakmakla görevli mahkeme Asliye ticaret mahkemeleridir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden itibaren Yasanın 5/3. maddesi gereği asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki işbölümü olmaktan çıkmış görev ilişkisi haline gelmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.
… yönetmeliğini 16. Maddesinde ise güvence hesabının ödeme yapması durumunda ZMMS poliçesi yaptırmakla yükümlü olan ve fakat bu poliçeyi yaptırmayan kişilere karşı ödemiş olduğu miktarı rücu edebileceği düzenlenmiştir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22.03.1944 Tarih E. 37, K. 9, R.G. 3.7.1944 sayılı kararında “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava olmayıp; aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır.
Buna göre eldeki dosyaya baktığımızda davacı …, ZMMS yaptırmakla yükümlü olduğu halde bu poliçeyi yaptırmayan kişinin ödemekle yükümlü olduğu zararı 3. Kişiye ödemiş ve bu 3. kişiye ödemek zorunda kaldığı bedeli de davalı gerçek kişilere rücu etmiştir. Bu durumda görevli mahkemenin tayininde sigortasız araç sürücüsü ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Yukarıda anılan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı kararında da belirtildiği gibi eldeki davada davalı gerçek kişi olup uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Bu tür davalarda görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan, Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.
Her ne kadar Dairemizce daha önceki bir kısım kararlarda … tarafından şahıslar aleyhine açılan rücuen tazminat davalarında, Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 03.11.2020 tarih 2020/7592 Esas 2020/9097 kararları nedeniyle Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş ise de, davanın haksız fiilden kaynaklandığı ve uyuşmazlığın genel hükümler uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesinde çözümlenmesi gerektiğinden Dairemizce son uygulama olan Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğuna dair karardan dönülerek görüş değiştirmek durumunda kalınmıştır.
Somut olayda, davacı, … Yönetmeliğin 16. maddesinde sayılan hallerde ödediği tazminatı sorumlu davalıya rücu etmektedir. Davalı gerçek kişi olup, davaya konu aracın da kullanım alanı hususidir. Uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklandığı bu tür davalarda görevli Mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan, Adana 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılarak yargı merci olarak belirlenmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçeleri Açıklandığı Üzere;
1-Adana 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin yargı yeri olarak BELİRLENMESİNE,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için merci tayini talep eden mahkemesine İADESİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 362/1-c maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 05/11/2021


Başkan


Üye


Üye


Katip