Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/615 E. 2023/605 K. 17.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/615 – 2023/605
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/615
KARAR NO : 2023/605

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/04/2021
NUMARASI : 2019/… Esas, 2021/… Karar

DAVACI :
VEKİLİ : Av.

DAVALI :
VEKİLİ : Av.
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 17/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 15.04.2021 tarih ve 2019/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin görevlileri tarafından 15/03/2018 tarihide tutulan tutanak ve hasar tespit raporunda 15/03/2018 tarihinde … adresinde ova çeyiz isimli mağazada yangın çıktığını ve binanın yer altı besleme kablolarının zarar gördüğünü, bu zarardan dolayı davalı tarafa 03/05/2018 tarih ve TF….0267 nolu fatura düzenlendiğini, davalı taraf faturayı ödememesi nedeniyle davalı aleyhine Mersin 2. İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını davalını icra dosyasına itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalının söz konusu zarardan sorumlu olduğunu, borçlunun borca itirazının iptalini, takibin devamını icra dosyasına haksız olarak itiraz eden borçlu aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatın hükmedilmesini, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından açılan davanın haksız ve hukuksuz olduğunu, müvekkili ile davacı arasında davaya konu edilen faturalar bedelinde bir hizmet ilişkisi söz konusu olmadığını, tutanaklarında davacı şirket çalışanları tarafından tutulduğu ve tutulan tutanakların objektif olmadığını, davacının sebepsiz zenginleşmeye mahal bırakacak şekilde icra takibine geçtiğini, açılan haksız davanın reddini, itirazın kabulü ile takibin iptalini, takipte davacı alacaklı kötü niyetli olduğundan %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece pasif husumet yokluğu nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava konusu alacağın haksız fiilden kaynaklandığını, bu nedenle kesilen faturaların iş yerinde çıkan yangın sonucu yeraltı besleme kablolarına verilen zarar sonucu oluşturulduğunu, davalı tarafın söz konusu iş yerini ve depoyu kullanan taraf olup kat malikleri haricinde davalı tarafın da fiil kullanıcı olarak sorumluluğunun mevcut olduğunu, bu nedenle davalının iş yerinde kiracı olmaması nedeniyle husumet yöneltilemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalı tarafın haksız eylemi nedeniyle meydana gelen zarar nedeni ile başlatılan icra takibine karşı yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili 15/03/2018 tarihinde meydana gelen yangında ve binanın yer altı besleme kablolarının zarar gördüğünü, bu zarardan dolayı meydana gelen zarardan davalı tarafın sorumluluğunun bulunduğunu ve davalı tarafa 03/05/2018 tarihli fatura düzenlendiğini, davalı tarafın faturayı ödememesi nedeniyle aleyhinde icra takibi başlatıldığını, davalının icra dosyasına haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptalini, borçlu aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatın hükmedilmesini talep etmiştir.
Mahkemece davalının zararın meydana geldiği binada kiracı olması nedeniyle husumet yöneltilemeyeceği gerekçesi ile davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Mahkemesince her ne kadar davaya konu iş yerinde davalının kiracı olarak bulunduğu, davaya konu zararın binadaki bakım eksikliğinden kaynaklandığı, binanın ortak alanında meydana gelen yangın olayında tüm bina maliklerinin ortak sorumluluğunun bulunduğu, davalıya kiracı olması nedeni ile davalıya husumet yöneltilemeyeceği gerekçe gösterilerek davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiş ise de,
Mahkemece eksik inceleme ve soruşturma neticesinde karar verildiği, öncelikli olarak davaya konu zararın meydana geldiği binanın elektrik projesinin ve Mersin 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/… D.iş sayılı dosyasının tüm evraklarının getirtilerek dosya arasına alınması, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanlığından olaya ilişkin yangın raporu olup olmadığının sorularak varsa yangın raporunun gönderilmesinin istenilmesi, akabinde farklı bir Elektrik Teknik Yüksek Mühendisine dosyanın tevdii ile; davalının işyerini kiracı sıfatıyla kullandığı, kiracının basit bakım ve tamirat işlerini de yaparak kiralanan malı kullanma zorunluluğunun olduğu; ancak, esaslı bakım ve tamir işlemlerini yapma zorunluluğu bulunmadığı, bunları yapma sorumluluğunun bina malikinde olduğu hususları da dikkate alınmak suretiyle; bina elektrik tesisat projesinin mevzuat hükümlerine uygun olup olmadığı, doğru uygulanıp uygulanmadığı, elektrik kaçağını önleyici koruma röleleri vs. gibi unsurların tesisatta olup olmadığı, dosya arasındaki rapor belirtilen ve yangının çıkışı sebebi olarak açıklanan ana besleme kablolarının tavana telelr ile bağlanmış olması işleminin projesine uygun olup olmadığı, projeye uygun değilse bu işlemin kim tarafından ne zaman yaptırıldığı, davalı şirketin ana besleme kablolarının teller ile tavana baplanmış olmasında bir kusurunun olup olmadığı, yangının asıl çıkış nedeninin bu tellerdeki yıpranmadan kaynaklı kısa devre olduğunun belirlenmesi durumunda söz konusu yangının çıktığı alanın sadece davalı şirketin kullanımında olması nedeni ile yıpranmanın davalı tarafından fark edilmesi olanağının olup olmadığı buna göre davalı şirkete yangın çıkışı nedeni ile bir kusuru izafe edilip edilemeyeceği hususlarını teknik verilerle inceleyip açıklayan; bir rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma neticesinde davaya konu yangında davacının binada kiracı olması nedeniyle sorumluluğunun bulunmaması gerekçesi ile dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu yönü ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması gerekmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 353/1-a/6. maddesinde, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması hususu, davanın esası incelenmeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine, duruşma yapmadan kesin olarak karar verilen hallerden sayılmıştır.
Davanın esasıyla ilgili olarak gösterilen delillerin “hiçbirinin” toplanmaması ile anlaşılması gerekenin uyuşmazlığın çözülmesi için taraflarca gösterilen delillerden hiç birinin toplanmaması ya da deliller bütünü ile çözüme ulaşılabilecek hallerde bu bütünü oluşturan delillerden “birinin” toplanmamış olması halleri olduğu söylenebilir. Hakimin belirli bir yargıya vararak karar vermesinde etkili nitelikteki deliller söz edilmekte olup bu özellikte delillerden “birinin” toplanmamasını da 353/I-a-6. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.
Tüm bu anlatılanlar ışığında mahkemece öncelikle eksik inceleme ve araştırma neticesinde karar verildiği anlaşılmakla açıklanan nedenlere dayalı davacı vekilinin istinaf taleplerinin, HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca kabulüyle, kararın kaldırılarak dosyanın mahalline gönderilmesine karar verilmesi gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1.a-6. maddesi gereğince KABULÜ İLE,
Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 15.04.2021 tarih ve 2019/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Yukarıda belirtilen sebeplerle eksik bilgi ve belgeler tamamlandıktan sonra davanın yeniden görülüp karar verilmesi için dosyanın yerel Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesi tarafından kurulacak esasa ilişkin hükümde dikkate alınmasına,
5-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-HMK’nın 359/3. maddesi gereğince kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.17.04.2023

Başkan Üye Üye Katip
İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır