Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/494 E. 2023/499 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/494
KARAR NO : 2023/499

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/10/2022
NUMARASI : 2021/… Esas, 2022/… Karar

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 06/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/10/2022 tarih ve 2021/… Esas, 2022/… Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 24.06.2019 günü meydana gelen yaralamalı trafik kazasında, … isimli şahsın idaresindeki … plaka sayılı aracın yol kenarındaki çöp bidonuna çarpması sonrasında aracın kaldırımda yaya olan müvekkil …’a çarptığını, … tarafından sigortalanmış olan … plakalı araç sahibinin %100 kusurlu olduğu hazırlanan raporlarda ve tutanaklarda açıkça görüldüğünü, trafik kazası neticesinde ağır şekilde yaralanmış olup tüm müdahalelere rağmen sağ bacağı diz kapağının 15-20 cm altından kesilmiş ve ampüte edildiğini, ayrıca müvekkilin sol bacağı da ciddi hasar almış olup tedavisi devam etmekle beraber bu bacağın da kesilme ihtimali bulunmadığını, davacı kaza tarihinde henüz 21 yaşında olup, bu kaza sebebiyle %40 gibi çok yüksek oranda sakat kalmakla, geleceği kararmış: çalışamaz, bir meslek ve kazanç elde edemez duruma düştüğünü, tüm bu nedenlerle, Borçlar Kanunu’nun 54. maddesine ve 6100 sayılı Hukuk Yargılama Yasası’nın 107.maddesine dayanılarak, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere, yargılama sırasında toplanacak delillere göre, tazminat hesap raporuyla ortaya çıkacak tedavi giderlerinin ve maluliyet tazminatı miktarının davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesini, yaralanarak beden gücü kaybına uğrayan müvekkilinin tedavi giderleri ve maluliyet sebebiyle uğradığı maddi tazminat tutarı belirlenerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın, aynı dava konusuna ilişkin talepleri Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/… esas nolu dosyadan görülmesi nedeniyle işbu davanın, derdestlik nedeniyle HMK. madde 114 /ı bendi uyarınca dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı yan aynı dava konusu olay nedeniyle, geçici ve sürekli iş göremezlik tazminat istemiyle Mersin 10. Asliye Hukuk Mahkemesi 2020/… esas nolu dosyadan , davalı müvekkil şirkete karşı açtığı dava Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olması nedeniyle reddedilmiş ve şu an işbu dava Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/… esas nolu dosyadan görülmekte olup ,dosya halen derdest olduğunu, davalı müvekkili sigorta şirketinin davacı yana 24.12.2019 tarihinde 311.169,00-TL ödemede bulunulduğunu, bu nedenle davalı … şirketine husumet yöneltilemeyeceğinden iş bu davanın reddi gerektiğini, dava konusu olaya bağlı olarak açılan savcılık dosyası ya da açılmış ise kamu davasına göre sigortalı aracın kazanın meydana gelmesindeki kusuru Ankara Adli Tıp ya da karayolları fen heyetinden alınması gerektiğini, tedavi giderleri tazminat talebinin sigorta poliçesi teminatı dışında olduğunu belirterek hukuki dayanaktan yoksun haksız davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davanın uzlaşma sağlanmış olması nedeniyle reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili; Müvekkilinin ve babasının hiçbir şekilde uzlaşmanın sonuçları hakkında bilgilendirilmediğini, aydınlatılmadığını yalnızca prosedürü tamamlamak için evrak imzalattığını söyleyen polis memurunun beyanına güvenerek bu evrakları imzaladığını, ilgili uzlaşma formu incelendiğinde, uzlaşmanın edimsiz olduğunun görüleceğini, müvekkili davacının, hem davalı taraf ile uzlaşmış olup hem davaya devam etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğuna göre uzlaşmanın sonuçlarından haberdar olmadıklarının açık olduğunu, CMK ilgili maddesinin bu kadar geniş yorumlanmasının, devam eden bir davada dahi feragat anlamı taşıyacağının hüküm altına alınmasının hukuk güvenliğini ortadan kaldırmakta olduğunu, KTK’nın sorumluluğa ilişkin anlaşmalar başlığı taşıyan 111. maddesi gereğince iki yıl içinde iptal edilebileceğini, bir edim içermeyen, dosyada taraf vekillerinin imza ve onayını taşımayan, evde imzalatılmış ve yasal unsurları mevcut olmayan, müvekkilinin ve babasının yeterince aydınlatılmamış olduğunu uzlaştırma belgesi gerekçe gösterilerek davanın reddi yoluna gidilmesinin ve müvekkilinin tazminat taleplerinin reddedilmesinin haksız ve hukuksuz olduğunu verilen kararın ortadan kaldırılması gerekmekte olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Dava, trafik kazasından kaynaklı ZMMS sigorta şirketi aleyhine açılmış maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın uzlaşma nedeniyle reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.

Davacı vekilinin istinaf sebeplerinin incelenmesinde;
Yargıtay 4. HD.’sinin 22.09.2021 tarih 2021/3853 E. 2021/5252 K sayılı ilamına göre; ”5271 sayılı CMK’nun 253/17. bendinde; “Cumhuriyet savcısı, uzlaşmanın, tarafların özgür iradelerine dayandığını ve edimin hukuka uygun olduğunu belirlerse raporu veya belgeyi mühür ve imza altına alarak soruşturma dosyasında muhafaza eder. “CMK’nun 253/19. bendine göre ise “… Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Şüphelinin, edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi,9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 38’inci maddesinde yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılır.” hükmü yer almakta olup, anılan Kanun maddesinin 253/19. bendine göre uzlaşmanın sağlanması halinde soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz, açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Bu yasal düzenleme ışığında da uzlaşma raporunu düzenlenmekle davalının tazminat davası açma hakkı bulunmamaktadır. Uzlaşma raporu da ilam mahiyetinde olacağından aksinin aynı kuvvetteki belge ile ispatlanması gerekir. Tüm bu nedenlerle uzlaşma raporu ilam mahiyetinde olduğundan ve uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamayacağından açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.” denilmektedir.
Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı 2019/… sor. Sayılı dosyasında görevlendirilen uzlaştırmacı tarafından davacı/müşteki … adına 13/01/2022 tarihli uzlaşma teklif formu düzenlendiği, uzlaşma teklif formunda uzlaşmanın hukuki sonuçları kapsamında aydınlatıcı bilgi verildiği, Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı 2019/… sor. sayılı dosyasında yapılan uzlaşma kapsamında davacının kaza olayı ile ilgili olarak edimsiz uzlaşma sağlandığını, mahiyetini ve hukuki sonuçlarını anladığını beyan ederek uzlaşmayı kabul ettiği, davacı ile dava dışı sürücü … arasında edim karşılığı uzlaşmanın sağlandığı, soruşturma dosyasında uzlaşma nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmakla davacının olayın asıl faili konumunda bulunan dava dışı sürücü … ile uzlaşmış olması sebebi ile sürücü …’dan rücu imkanı bulunan davalı … şirketi aleyhinde tazminat davası açamayacağı, davacının tazminat davası açma hakkından uzlaşmak sureti ile vazgeçmiş olduğu ve açılmış olan davadan feragat edilmiş sayıldığı anlaşılmakla ilk derece mahkemesince davanın uzlaşma nedeniyle reddine karar verilmesi yerindedir.
KTK 111 maddesinde 2 yıl süre ile yapılan uzlaşmaların iptali talep edilebileceği düzenlenmiş ise de, bir an için söz konusu uzlaşmanın iptalinin talep edildiği, kabul edilse dahi 2918 sayılı KTK 111. maddesinin yürürlük tarihi: ….06.1985 iken 5271 sayılı CMK’nun 253/19 maddesinin yürürlük tarihi ise 06/12/2006’dır. Buna göre birbiri ile çelişen kanun hükümlerinin bulunması halinde hangi kanun hükmünün uygulanacağı tartışıldığında sonradan yürürlüğe giren kanunun daha önceden yürürlükte bulunan kanunu kaldırmasa bile sonradan yürürlüğe giren kanunun uygulanacağı yargı içtihatlarında ve doktirinde kabul edilmektedir. Bu itibarla sonraki tarihli kanunun önceki tarihli kanunla çelişmesi halinde sonraki tarihli kanunun uygulanması gerektiği ilkesi gereğince 5271 sayılı CMK’nun 253.maddesinde yapılan değişikliğin, KTK 111.maddesinde yapılan düzenlemeden daha sonra yapıldığı anlaşıldığından, CMK 253.maddesinin uygulanması gerekecek 2918 sayılı KTK’nın 111. md.de belirtilen uzlaşmanın iptal edilebileceği yönündeki hüküm uygulanamayacaktır.
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş olmasında, usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcı peşin ve tam olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361. maddesi gereğince; Dairemizin kararının taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’ne, yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine veya Dairemize gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesi’ne verilebilecek bir dilekçe ile YARGITAY’A TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi.06/04/2023

… … … …
Başkan Üye Üye Katip
… … … …

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.