Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/2589 E. 2023/2440 K. 19.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/2589 – 2023/2440
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/2589
KARAR NO : 2023/2440

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : xx/xx/2023
NUMARASI : 2023/… Esas, 2023/… Karar

İHTİYATİ HACİZ
TALEP EDEN : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF : … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ –
TALEP : İhtiyati Haciz

KARAR TARİHİ : 19/12/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/12/2023

Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2023/… D. İş, 2023/… Karar sayılı xx.xx.2023 günlü ek kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’nın borçlu sigortanın sorumluluğu kapsamında bulunan … plakalı aracın karıştığı trafik kazası sonucu aracı hasar gördüğünü zararlarının tazmini için Sigorta Tahkim Komisyonuna başvuru yaptıklarını, yapılan başvurunun karara çıktığını 2023/E.- K- 2023/ sayılı kararı sayılı ilam ile talebin işlemiş faiz dahil 17.681,06-TL alacaklarının olduğunun tespit edildiğini, mahkeme kararı sebebiyle borçlu … Sigorta A.Ş. aleyhine, tazminatlar ve işlemiş faiz için toplam 17.681,06-TL’lik borç doğduğunu, ilamdan kaynaklanan alacak için ihtiyati haciz kararı verilmesi ve ihtiyati haciz kararı için teminat aranmayacağını, borçlunun taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin borçlu üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece 28.09.2023 günlü karar ile; borçlunun borca yetecek orandaki taşınır ve taşınmaz malları ile 3. kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmiştir.
Davalı sigorta vekili ihtiyati haciz kararına karşı itiraz dilekçesi ile; müvekkilinin Türkiyenin en büyük sigorta firmalarından biri olduğunu, ihtiyati haciz talep edenin talep ettiği miktarı ödeyebilecek durumda olduğunu, ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığını belirterek ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir.
Mahkemece 30.10.2023 günlü ek karar ile; ihtiyati hacze itiraz eden itirazının kabulü ile, 28.09.2023 günlü ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Mahkemece verilen 30.10.2023 günlü ek karara karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde; davalı sigorta şirketince Mersin x. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına ödeme yaptıktan sonra ihtiyati haciz uygulanacak bor borç ve dava konusu kalmadığından itirazlar sonucu dosyada konusuz kalma sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiğini belirterek 30.10.2023 günlü kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep, meydana gelen trafik kazası sonucu ilama dayalı ihtiyati haciz talebine ilişkindir.
Mahkemece, 16.06.2023 tarihli değişik iş kararı ile davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Söz konusu karara karşı davalı sigorta vekili tarafından itiraz yoluna başvurulmuş, mahkemesince 30.10.2023 günlü ek karar ile itirazın kabulüne ihtiyati haciz kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili davalı sigorta şirketince Mersin x. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına ödeme yapıldığını, bu nedenle davanın konusuz kaldığını belirterek davalının itirazları konusuz kalma sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 341. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemelerinden verilecek olan hangi tür kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvurulacağı düzenlenmiştir. Buna göre; miktar veya değeri 17.830,00 TL’yi geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Bu kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvurulması mümkün değildir. Aynı yasanın 346/1. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince verilen kesin nitelikteki karara karşı istinaf başvurusu yapılması halinde istinaf başvurusunun öninceleme aşamasında usulden reddedileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda; dosyaya baktığımızda, davacı vekili tarafından trafik kazası nedeniyle araçta meydana gelen değer kaybından kaynaklı olarak davalıya karşı 17.681,06 TL üzerinden ihtiyati haciz talepli olarak dava açıldığı, Mahkemece yapılan yargılama neticesinde davacının ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verildiği, davalı vekili tarafından ihtiyati haciz kararına yapılan itiraz üzerine mahkemece 30.10.2023 günlü ek karar ile davalının itirazının kabulü ile ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
HMK’nın 346. maddesi gereğince kesin olan karara karşı istinaf dilekçesi ilk derece mahkemesince reddedilebileceği gibi 352. madde gereğince Bölge Adliye Mahkemesince de istinaf isteminin reddine karar verilebilir. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurma talebinin istinaf edilen karar miktar itibarı ile 17.681,06 TL olup, davacı vekilinin sair istinaf sebepleri hususundaki istinaf başvurusunun ihtiyati haciz konulması talep edilen miktar (17.681,06 TL) itibari ile kesin olması sebebi ile HMK 346. maddesi gereğince usulden reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Öte yandan;
İhtiyati haciz istemine koşullarını düzenleyen İcra İflas Kanunu’nun 257. maddesinde, vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş bir para borcunun alacaklısının borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz malları ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği düzenlenmiştir. Aynı Yasa’nın 258. maddesi uyarınca alacaklının, alacağın varlığı ile haciz sebepleri hakkında mahkemede olumlu şekilde kanaat uyandırması gerekli ve yeterli olup, buradaki ispat asıl davadaki gibi tam bir ispat değil yaklaşık ispattır. İhtiyati haciz istemine dayanak ilâm para alacağına ilişkin olup, icrası için hükmün kesinleşmesine gerek bulunmadığı gibi, İİK’nın 259/2 madde ve fıkrasında ilama dayalı ihtiyati haciz taleplerinde teminat dahi aranmayacağı belirtilerek işbu alacaklar için de ihtiyati haciz talep edilebileceği açıkça yasada düzenlenmiştir.
Somut olayda alacak bir ilama dayalı olup vadesi gelmiş bir para borcu niteliğindedir. Davacı tarafından iş bu dosyaya konu alacağa ilişkin olarak Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurulmuş olup, Uyuşmazlık Hakemi tarafından 2023/… E – K 2023/… Karar sayılı karar ile davanın kabulüne 7.812,00 TL değer kaybı tazminatının 05.01.2023 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsili ile dosyamız davacısına ödenmesine karar verildiği görülmüştür.
Davalı sigorta şirketinin anonim şirket olarak faaliyet gösterdiği, faaliyetlerinin halen kısıtlanmadığı, tasfiye süreci gibi bir durumun söz konusu olmadığı, söz konusu şirketin yetkili devlet kurumları tarafından ve vergi müfettişleri tarafından düzenli olarak denetiminin sağlandığı, sigorta şirketinin bir güven kuruluşu niteliğinde olduğu, bu kapsamda davalı sigorta şirketinin mal kaçırma, mallarını gizleme, hileli işlemde bulunma gibi ihtimalinin bulunmadığı dikkate alındığında davalı sigorta şirketi aleyhine ihtiyati haciz kabul kararı verilemeyeceğinden davalının itirazının kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılması yerinde olmuştur.
Benzer mahiyette Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/3412 Esas 2019/4897 Karar sayılı ilamında da davalı sigorta şirketinin devlet denetimine tabi Türkiye genelinde faaliyet gösteren bir sigorta şirketi olduğu, devlet denetiminden ötürü sigorta şirketinin taahhütlerinden kurtulmak amacı ile hileli işlemlerde bulunma kastının olamayacağı kabul edilmiş olmakla, sigorta şirketi aleyhine ihtiyati haciz kabul kararı verilemeyeceği kabul edilmiştir.
Dairemizin 2023/1542 Esas – 2023/1594 Karar ve 2023/1543 Esas – 2023/1595 Karar sayılı kararlarında da benzer şekilde sigorta şirketi aleyhine ihtiyati haciz kabul kararı verilemeyeceği kabul edilmiştir.
Açıklanan nedenlerle mahkemece davalının ihtiyati haciz kararına itirazının kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasında usul ve esas yönünden herhangi bir yanlışlık olmadığı kanaatine varılmış, davacı vekilinin istinaf başvurusunun ise ihtiyati haciz konulması talep edilen miktar itibarı ile kesin olması sebebi ile HMK 346. maddesi gereğince usulden reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun, ihtiyati haciz konulması talep edilen miktar itibarı ile kesin olması sebebi ile HMK’nın 346. maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcı peşin ve tam alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-f. ve 346. maddeleri gereğince; KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.19.12.2023

Başkan Üye Üye Katip
İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır