Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/2292 E. 2023/2108 K. 14.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/2292 – 2023/2108
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/2292
KARAR NO : 2023/2108

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/09/2023
NUMARASI : 2023/… Esas, 2023/… Karar

İHTİYATİ HACİZ TALEP EDEN
DAVACI :
VEKİLİ :

DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İhtiyati Haciz

KARAR TARİHİ : 14/11/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2023/… D. İş ve 2023/… Karar sayılı 05.10.2023 günlü ek kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı …’a ait araç ile borçlu sigortanın sorumluluğu kapsamında bulunan … plakalı aracın karıştığı trafik kazası sonucu davacıya ait aracın hasar gördüğü, zararlarının tazmini için davacı tarafça Sigorta Tahkim Komisyonuna başvuru yapıldığını, yapılan başvuru karara çıkmış olup … sayılı ilam ile; yapılan değerlendirmeler ve belirtilen gerekçeler neticesinde, talebin kabulü ile 5.988,00-TL değer kaybı tazminatın 05.01.2023 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi olan 358,79-TL ile birlikte aleyhinde başvuru yapılmış olan … Sigorta A.ş’den alınarak başvuru sahibi …’a ödenmesini, başvuru sahibi tarafından ödenen toplam 1.546,60-TL yargılama giderlinin aleyhinde başvuru yapılan … Sigorta A.Ş’den alınarak başvuru sahibi …’a ödenmesini, başvurucu vekil ile temsil edilmiş olduğundan başvurucu lehine, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdir ve hesap edilen 5.988,00 TL vekalet ücretinin davalı … Sigorta A.ş’den alınarak başvuru sahibi …’a ödenmesi şeklinde hüküm kurulduğu, mahkeme kararı sebebiyle borçlu … Sigorta A.ş aleyhine, tazminatlar ve işlemiş faiz için toplam 13.881,39-TL’lik borç doğduğunu, borçlu sigorta şirketinin mal kaçırma ihtimali bulunduğundan, 13.881,39-TL’lik meblağ için ihtiyati haciz talep etme zorunluluğu hasıl olduğu, açıklanan nedenlerle davacı tarafın alacağı bulunduğu şimdilik 13.881,39 TL’lik kısmı için borçlunun taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasını, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin borçlu üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece 07.09.2023 günlü karar ile; İİK.’nın 257. ve devamı maddeleri gereğince borçlunun borca yetecek orandaki taşınır ve taşınmaz malları ile 3. kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmiştir.
İhtiyati haciz kararına itiraz eden davalı vekili 15/09/2023 tarihli itiraz dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz talep eden kişinin 06.11.2022 tarihinde başvurusu neticesinde 1.012,00-TL değer kaybı hesaplanarak 28.12.2022 tarihinde ihtiyati haciz talep eden vekili Av. …”in vermiş olduğu hesaba ödeme yapıldığını, davacının müvekkili şirketin mal kaçırma şüphesi olmadığını bildiğini, aleyhine ihtiyati haciz talebinde bulunulan şirket alelade bir şirket olmayıp yüksek teminatlarla ve kanunda belirtilen şartlarla kurulan bir anonim şirket olduğunu, verilen ihtiyati haciz kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Mahkemece 05.10.2023 günlü ek karar ile; ihtiyati haczin davacının beyanı doğrultusunda konusuz kaldığı anlaşılmakla itiraz hususunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Mahkemece verilen 05.10.2023 günlü ek karara karşı davalı vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece ihtiyati haciz kararına karşı yapmış oldukları itirazlar incelenmeden davacı vekilinin beyanına dayanılarak karar verildiğini, müvekkili sigorta şirketinin yüksek teminatlar ile ve kanunda belirtilen şartlarla kurulan bir anonim şirket olduğunu, mal kaçırma ya da borçlarını erteleme gibi bir ihtimalinin olamayacağını belirterek karar verilmesine yer olmadığına şeklinde verilen kararın ek kararın ve şartları oluşmayan ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep, meydana gelen trafik kazası sonucu ilama dayalı ihtiyati haciz talebine ilişkindir.
Mahkemece, 07.09.2023 tarihli değişik iş kararı ile davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Söz konusu karara karşı davalı sigorta vekili tarafından itiraz yoluna başvurulmuş, mahkemesince 05.10.2023 günlü ek karar ile davalının ihtiyati hacze itirazının reddine karar verilmiştir. Red kararına karşı davalı sigorta vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu görülmüştür.
İhtiyati haciz istemine koşullarını düzenleyen İcra İflas Kanunu’nun 257. maddesinde, vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş bir para borcunun alacaklısının borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz malları ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği düzenlenmiştir. Aynı Yasa’nın 258. maddesi uyarınca alacaklının, alacağın varlığı ile haciz sebepleri hakkında mahkemede olumlu şekilde kanaat uyandırması gerekli ve yeterli olup, buradaki ispat asıl davadaki gibi tam bir ispat değil yaklaşık ispattır. İhtiyati haciz istemine dayanak ilâm para alacağına ilişkin olup, icrası için hükmün kesinleşmesine gerek bulunmadığı gibi, İİK’nın 259/2 madde ve fıkrasında ilama dayalı ihtiyati haciz taleplerinde teminat dahi aranmayacağı belirtilerek işbu alacaklar için de ihtiyati haciz talep edilebileceği açıkça yasada düzenlenmiştir.
Somut olayda alacak bir ilama dayalı olup vadesi gelmiş bir para borcu niteliğindedir. Davacı tarafından iş bu dosyaya konu alacağa ilişkin olarak Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurulmuş olup, Uyuşmazlık Hakemi tarafından … Karar sayılı karar ile davanın kabulüne 5.988,00 TL değer kaybı tazminatının 05.01.2023 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsili ile dosyamız davacısına ödenmesine karar verildiği görülmüştür.
Davalı sigorta şirketinin anonim şirket olarak faaliyet gösterdiği, faaliyetlerinin halen kısıtlanmadığı, tasfiye süreci gibi bir durumun söz konusu olmadığı, söz konusu şirketin yetkili devlet kurumları tarafından ve vergi müfettişleri tarafından düzenli olarak denetiminin sağlandığı, sigorta şirketinin bir güven kuruluşu niteliğinde olduğu, bu kapsamda davalı sigorta şirketinin mal kaçırma, mallarını gizleme, hileli işlemde bulunma gibi ihtimalinin bulunmadığı dikkate alındığında davalı sigorta şirketi aleyhine ihtiyati haciz kabul kararı verilemeyeceğinden davacının ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi gerektiği halde hatalı gerekçe ile ihtiyati haciz kabul kararı verilmesi ve akabinde davalı tarafından yapılan itirazın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Benzer mahiyette Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/3412 Esas 2019/4897 Karar sayılı ilamında da davalı sigorta şirketinin devlet denetimine tabi Türkiye genelinde faaliyet gösteren bir sigorta şirketi olduğu, devlet denetiminden ötürü sigorta şirketinin taahhütlerinden kurtulmak amacı ile hileli işlemlerde bulunma kastının olamayacağı kabul edilmiş olmakla, sigorta şirketi aleyhine ihtiyati haciz kabul kararı verilemeyeceği kabul edilmiştir.
Dairemizin 2023/… Esas – 2023/… Karar ve 2023/… Esas – 2023/… Karar sayılı kararlarında da benzer şekilde sigorta şirketi aleyhine ihtiyati haciz kabul kararı verilemeyeceği kabul edilmiştir.
Ne var ki,
6100 sayılı HMK’nun 341. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemelerinden verilecek olan hangi tür kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvurulacağı düzenlenmiştir. Buna göre; miktar veya değeri 17.830,00 TL’yi geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Bu kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvurulması mümkün değildir. Aynı yasanın 346/1. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince verilen kesin nitelikteki karara karşı istinaf başvurusu yapılması halinde istinaf başvurusunun öninceleme aşamasında usulden reddedileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda; dosyaya baktığımızda, davacı vekili tarafından trafik kazası nedeniyle araçta meydana gelen değer kaybından kaynaklı olarak davalıya karşı 13.881,39 TL üzerinden ihtiyati haciz talepli olarak dava açıldığı, Mahkemece yapılan yargılama neticesinde davacının ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verildiği, davalı vekili tarafından ihtiyati haciz kararına yapılan itiraz üzerine mahkemece 05.10.2023 günlü ek karar ile itiraz hususunda karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, davalı vekili tarafından ise ihtiyati haciz kararının kaldırılması gerektiği gerekçesi ile istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
HMK’nın 346. maddesi gereğince kesin olan karara karşı istinaf dilekçesi ilk derece mahkemesince reddedilebileceği gibi 352. madde gereğince Bölge Adliye Mahkemesince de istinaf isteminin reddine karar verilebilir. Bu nedenle davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurma talebinin istinaf edilen karar miktar itibarı ile 13.881,39 TL olup, davalı vekilinin sair istinaf sebepleri hususundaki istinaf başvurusunun ilk derece Mahkemesince ihtiyati haciz talebinin kabulüne dair verilen (13.881,39 TL) kararının miktar itibari ile kesin olması sebebi ile HMK 346. maddesi gereğince usulden reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun, ilk derece mahkemesince ihtiyati haciz talebinin kabulüne dair hükmünün miktar itibarı ile kesin olması sebebi ile HMK’nın 346. maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcı peşin ve tam alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-f. ve 346. maddeleri gereğince; KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.14.11.2023

Başkan Üye Üye Katip
İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır