Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/1013 E. 2023/1105 K. 13.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/1013 – 2023/1105
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1013
KARAR NO : 2023/1105

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/12/2022
NUMARASI : 2022/… Esas

DAVACI :
VEKİLİ : Av.
DAVALI : 1 –
VEKİLİ : Av.
DAVALI : 2 –
VEKİLİ : Av.
DAVALI : 3 –
VEKİLİ : Av.
İHBAR OLUNAN :
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 13/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/12/2022 tarih ve 2022/… Esas sayılı ara karar kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;18/09/2022 tarihinde davacı müvekkiline ait dava dışı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araca davalı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki davalı temizlik şirketine ait … plakalı aracın arkadan çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza neticesinde müvekkilinin aracında çok ciddi hasar meydana geldiğini, kaza neticesinde davalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu, oluşan hasarın … Oto Servisinde yaptırıldığını ve söz konusu onarım sonucu 120.707,72 TL fatura bedeli olduğunu belirterek müvekkilinin aracındaki değer kaybının ve araçta meydana gelen hasarın bilirkişi marifetiyle tespit edilmesini, değer kaybının ve araçta meydana gelen hasar tutarının işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasına, davalı araç sürücüsü … ve davalı araç maliki … temizlik şirketinin taşınır ve taşınmaz malları hakkında ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı vekilinin ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili; İlk derece mahkemesi tarafından 02.01.2023 tarihli ara kararında verilmiş olan ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, söz konusu kararın istinaf incelemesi sonucu ortadan kaldırılarak, ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini, alacağın varlığının yargılamayı gerektirmesinin ihtiyati haciz taleplerinin reddine ilişkin yeterli bir gerekçe olmadığını, zira, müvekkilinin zarara uğradığını ve söz konusu kazadan dolayı maddi olarak kayba uğradığının açık olduğunu, nitekim bu hususun dosya kapsamına sunmuş oldukları servis raporu ile de ortaya konulduğunu, kazaya sebebiyet veren davalı sürücünün kazada tam kusurlu olduğunu, trafik kazasında tazminat, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte muaccel hale geldiğini, alacak muaccel hale gelmiş olduğundan ihtiyati haciz taleplerinin kabulünün gerektiğini, davacı müvekkilinin aracında ciddi maddi hasar meydana geldiğini ve aracın değerinin oldukça düştüğünü, ihtiyati haciz kararı verilmesi için kesin ispatın aranmaması, yaklaşık ispatın bulunmasının yeterli kabul edilmesi gerektiğini, davalı araç sürücüsü … ve davalı araç maliki … Temizlik şirketinin taşınır ve taşınmaz malları hakkında ayrıca ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiklerini, 02.01.2023 tarihli ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararın istinaf incelemesi sonucu ortadan kaldırılarak, ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesi talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan hasar bedeli ve değer kaybına yönelik maddi tazminat talebine ilişkindir.
Talep ise, tazminat davasında ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talebinin reddi kararına davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebine ilişkindir.
Öncelikle; HMK’nın 393/5. Maddesi gereğince ihtiyati tedbir yada haciz taleplerine ilişkin istinaf incelemesinde dosyanın ONAYLI ÖRNEĞİNİN GÖNDERİLMESİ yasa gereği olup aksinin yargılamanın uzamasına sebebiyet verdiği gözetilmeksizin dosyada yalnız dava dilekçesi, duruşma zaptı, ara karar ve istinaf dilekçesinin bulunduğu görülmekle, istinaf incelemesinin dosyanın tamamı üzerinden yapılması gerektiğinin düşünülmemesinin hatalı olduğu anlaşılmakla bu husus eleştiri konusu yapılmıştır.
Sair evrakların UYAP sistemi üzerinden incelenerek dosyanın incelemesi neticesinde;

Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebine ilişkin istinaf başvurusunun incelenmesinde;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389. maddesinde “(1) Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” hükmü yer almaktadır.
Buna göre geçici hukuki korumalardan olan ihtiyati tedbire karar verilebilmesi için ihtiyati tedbire esas olan bir hakkın bulunması, ihtiyati tedbirin bir sebebinin mevcut olması ve tedbir talep edilenin dava konusu olması gerekir. HMK’nın 389. maddesi uyarınca, uyuşmazlık konusu olan mal, hak ve alacaklar üzerine ihtiyati tedbir konulması mümkün olup, dava tazminat istemine yönelik olduğundan, araçta meydana gelen hasar ve değer kaybı nedeniyle davacının maddi zararının tazmini istemiyle açılan davada, davacı vekilince davalıların taşınır ve taşınmaz mallarına ihtiyati tedbir kararı verilmesi istenmiş ise de tedbir konulması istenen taşınır ve taşınmazların açılan tazminat davasının konusu olmadığı, talebin dayanağını oluşturan HMK’nın 389 ve devamı maddelerindeki yasal koşulların da somut olayda bulunmadığı anlaşılmakla İlk Derece Mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş olmasında, usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamış, davacı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir.
Davacı vekilinin ihtiyati haciz talebine ilişkin istinaf başvurusunun incelenmesinde;
2004 sayılı İİK’nın 257/1 maddesinde; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir” düzenlemesi muaccel, bir başka deyişle vadesi gelmiş alacaklar yönünden ihtiyati haciz koşulları düzenlemiştir.
İİK’nun 257/1.md.de rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş para borçlarının alacaklısının ihtiyati haciz talep edebileceği açıklanmış iken, 2. bentte vadesi gelmemiş borçtan dolayı hangi hallerde ihtiyati haciz istenebileceği açıklanmıştır. Dava konusu olayda haksız fiile dayalı olarak bir zararın meydana geldiği açık olup, haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında tazmin yükümlülüğü olay tarihi itibariyle muaccel hale gelir.
Bu açıklamalara göre ihtiyati haciz “Alacaklının, bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence (garanti) altına almak için, mahkeme kararı ile, borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulması”dır.
Somut olayda; Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi tarafından dosyaya gönderilen kaza tespit tutanağı, ekspertiz raporu incelendiğinde … plakalı aracın davacıya ait … plakalı araca arkadan çarpması sonucu kazanın meydana geldiği, ekspertiz raporu ve davacı tarafça sunulan fatura içeriği dikkate alınarak davacıya ait … plakalı araçta hasar meydana geldiği anlaşılmaktadır. Davacı tarafça sunulan fatura, tramer tarafından gönderilen dosya içeriği ekspertiz raporu ve fotoğraflar HMK’nun 390. maddesi kapsamında yaklaşık ispat koşulunu sağlayan belge niteliğindedir.
Mahkemece, geçici hukuki koruma yollarından biri olan ihtiyati hacizde, maddi tazminat yönünden yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmiş olup, ekli belgelere göre bir miktar tazminat alacağının doğduğu kabul ihtimal ve ispat dahilinde olduğundan, dava dilekçesi ile talep edilen tazminat miktarı da dikkate alınarak maddi tazminat talepleri yönünden ihtiyati haciz koşullarının gerçekleşmesi nedeniyle talebin kabulüne karar verilmesi gerektiği halde reddine karar verilmesi yerinde görülmediğinden davacı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun kabulüne karar vermek gerekmiştir.

HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
Dosya kapsamına göre yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1-b-2 md gereğince yeniden hüküm kurulmak üzere kaldırılmasına dosya içeriğine, toplanan delillere göre, davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine, ihtiyati haciz talebinin kısmen kabulü ile, davalılar adına kayıtlı taşınır ve taşınmaz malvarlığı üzerine dava değeri ile sınırlı olmak üzere teminat karşılığında, ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesi gerektiğinden HMK 353/1-b-2. md gereği ilk derece mahkemesinin 20.12.2022 tarihli ara kararının yeniden hüküm kurulmak üzere ortadan kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ İLE;
-HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince, Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/… Esas sayılı dosyasında verilen 29/12/2022 tarihli ara kararının yeniden hüküm kurulmak üzere KALDIRILMASINA,
2-Davacı vekilinin İHTİYATİ HACİZ TALEBİNİN KISMEN KABULÜ İLE;
-İhtiyati haciz isteyen tarafından alacağın %15’i oranında (2.250,00TL) nakdi teminat yatırılması veya süresiz banka teminat mektubu ibraz edilmesi halinde, davalılar … ve … Temizlik Hizmetleri Yemekçilik Turizm Taşımacılık Ticaret Limited Şirketi adına kayıtlı taşınır ve taşınmaz malları üzerine dava değeri olan 15.000,00TL miktar ile sınırlı olarak İHTİYATİ HACİZ KONULMASINA,
3- Davacı vekilinin İHTİYATİ TEDBİR TALEBİNİN REDDİNE,
4-Teminat depo edildiği takdirde kararın ilk derece mahkemesince davacı vekiline tebliğine,
5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesi tarafından kurulacak esasa ilişkin hükümde dikkate alınmasına,
6-Davacı vekili tarafından peşin ödenen istinaf karar harcının talep halinde yatırana iadesine,
7-Kararın derdest olan dava dosyası üzerinden ilk derece mahkemesince taraflara bildirilmesine,
8-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sy.362. maddesi (1-f) bendi gereğince KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.13/06/2023

Başkan Üye Üye Katip

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.