Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/806 E. 2022/660 K. 22.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/806 – 2022/660
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/806
KARAR NO : 2022/660

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : …

VEKİLİ : Av…

DAVALI : 1- …
VEKİLİ : Av…
DAVALILAR : 2- …
3- …
VEKİLİ : Av…
DAVA : Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Maddi ve Manevi Tazminat istemi

KARAR TARİHİ : 22/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … …’ün 26.02.2020 tarihinde kardeşi dava dışı … … ile karşıdan karşıya geçmekte iken araç sahibi davalı … …, araç sürücüsü davalı … … olan … plakalı aracın çarpması sonucu müvekkilinin ağır yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla 500,00 TL geçici iş göremezlik, 500,00 TL kalıcı maluliyet tazminatının yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen, 35.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işletilecek mevduata uygulanan en yüksek faizle birlikte davalılardan … … ve … …’den müştereken ve müteselsilen alınmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesi ile; müvekkili şirket hakkında açılan davanın dava şartı yokluğu nedeniyle (eksik belge) nedeniyle reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı … … ve … … vekili cevap dilekçesinde; açılan davanın müvekkiller yönünden reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacılar vekili süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde; gerek dava öncesi gerekçe dava aşamasında Adana Şehir Hastanesi’ne yapmış oldukları başvurularının pandemi koşulları nedeni ile sonuçsuz kaldığını, bir an için dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesinin hukuka uygun olduğu kabul edilse dahi haksız fiil kapsamında sorumluluklarına istinaden diğer gerçek kişi davalılar yönünden manevi tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini, müvekkilinin ağır yaralanmasına neden olan trafik kazasında araç sürücüsü … …’in asli ve tam kusurlu olduğunu, … Sigorta AŞ’nın sorumluluktan kurtulmaya dönük beyanlarına itibar edilemeyeceğini belirterek usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklı yaralanma nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Mahkemesince her ne kadar dava şartı yokluğu nedeni ile usulden red kararı verilmiş ise de, her şeyden önce davacılar vekilinin 24/02/2021 günlü dava dilekçesi incelendiğinde davalı sigorta şirketi ile birlikte davalı … ve … aleyhinde maddi tazminat davasının yanı sıra, sürücü ve işleten olan … ve … aleyhinde 35.000,00 TL manevi tazminat istemli olarak dava açtığı görülmektedir. Bilindiği üzere gerçek kişiler aleyhine açılan maddi ve manevi tazminat davaları bakımından mahkemenin gerekçesinde belirttiği şekilde davacının yaralanmasına ilişkin sağlık kurulu raporu sunması gerektiği yönünde herhangi bir dava şartı bulunmamaktadır. Buna rağmen mahkemesince bu davalılar aleyhine açılan dava bakımından da dava şartı yokluğu sebebi ile davanın usulden reddine karar verilmiş olması önemli bir hata olarak görülmüş, bu yönü ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü gerekmiştir.
2918 Sayılı yasanın 26/04/2016 tarihli 6704 sayılı kanunun 5. Maddesi ile değişik 97. maddesi “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” şeklindedir.
Buna göre eldeki dosyaya baktığımızda davacı vekili tarafından dava tarihinden önce davalı sigorta şirketine 11/12/2020 gününde usulüne uygun şekilde başvuru yapıldığı görülmektedir. Davalı sigortanın, davacının bu başvurusuna yönelik olarak sağlık kurulu raporu sunulması gerektiğinden bahisle herhangi bir ödeme yapmadığı görülmektedir. Buna göre davacı vekilinin dava tarihi itibarı ile davalı sigorta şirketine gerekli belgeler ile usulüne uygun şekilde başvuru yaptığı, buna rağmen davalı sigorta şirketi tarafından ödeme yapılmadığı dikkate alındığında mahkemesince davacı vekiline yeniden sağlık kurulu raporu alınarak davalıya sunulması için süre verilmiş olması hatalı olmuştur.
Kaldı ki, davacı taraf mahkemenin vermiş olduğu süreye uygun şekilde ilgili hastaneye gerekli başvuruyu yapmış olup, ilgili hastane tarafından davacıya gerekli muayene ve tetkikler için ileri tarihe randevu verildiği anlaşılmaktadır. Raporun mahkemenin vermiş olduğu 4 haftalık kesin süre içerisinde hazırlanamamış olması davacıdan kaynaklı bir kusurdan meydana gelmemektedir. Davacının elinde olmayan nedenlerle (hastanenin işleyişinden tahlil ve tetkiklerin tamamlanması, raporun hazırlanması gibi işlemler nedeni ile) raporun hazırlanamamış olması ve mahkemesince verilen 4 haftalık kesin süre içinde raporun sunulamamış olmasının sonuçları davacıya yüklenemeyecektir. Zira davacı, mahkemece belirlenen süre içinde gerekli işlemleri başlatmış ancak kendi elinde olmayan ve kendisinin müdahil olamayacağı sebeplerden kaynaklı olarak raporun hazırlanması uzun sürmüş olup bu durumda davacının bir kusuru bulunmamaktadır
Şu hale göre mahkemece, işin esasına girilerek davalı sigorta şirketi ile birlikte davalı konumunda bulunan ve haklarında dava açılması için bir dava şartı bulunmayan sürücü ve işleten bakımından da tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
6100 sayılı HMK’nın 353/1-a/6. maddesinde, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması hususu, davanın esası incelenmeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine, duruşma yapmadan kesin olarak karar verilen hallerden sayılmıştır.
Tüm bu anlatılanlar ışığında mahkemece öncelikle eksik inceleme ve araştırma yapıldığı, bu nedenle HMK’nın 353/1-a-6. bendine göre davanın esasıyla ilgili olarak gereken delillerin toplanmadığı anlaşıldığından açıklanan nedenlere dayalı davacılar vekilinin istinaf taleplerinin, HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca kabulüyle, kararın kaldırılarak dosyanın mahalline gönderilmesine karar verilmesi gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1.a-6. maddesi gereğince KABULÜ İLE,
Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Yukarıda belirtilen sebeplerle davanın yeniden görülüp karar verilmesi için dosyanın yerel Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Davacılar tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde iadesine,
4-Davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesi tarafından kurulacak esasa ilişkin hükümde dikkate alınmasına,
5-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-HMK’nın 359/3. maddesi gereğince kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.22/03/2022


Başkan …


Üye …


Üye …


Katip …
İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır