Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/789 E. 2023/2490 K. 21.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/789 – 2023/2490
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/789
KARAR NO : 2023/2490

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : … …
VEKİLİ : Av…
DAVALI : 1- …
VEKİLİ : Av…
DAVALI : 2- … … –
DAVA : Tazminat (Haksız fiilden kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 21.12.2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21.12.2023

Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 24/11/2021 tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 12.06.2019 tarihinde saat:13:30 sıralarında müvekkili şirket adına kayıtlı … plaka sayılı 2015 model … marka aracın dava dışı … … yönetiminde iken davalı … … yönetimindeki … plaka sayılı kamyoneti ile kırmızı ışık ihlali yaparak, müvekkiline ait … plaka sayılı araca ön kısmından çarpması sonucu meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasında müvekkiline ait aracın hasar gördüğünü, … plaka sayılı kamyonetin sürücüsü … …’ın kırmızı ışık ihlali yaparak, trafik kurallarına aykırı hareket etmek sureti ile kazaya sebebiyet vermiş olduğunu, kusurlu olanın davalı … … olduğunu, müvekkiline ait aracın hareket kabiliyetinin kaza sonucu ortadan kalkmış ve bu nedenle aracın bir yandan hasar gören parçaların değiştirilmesi diğer yandan tamir edilecek ve boyanacak işlemler dolayısı ile … Oto Servis ve Tic A.Ş. de kalmış olduğunu, servis bakımı sırasında aracın bir çok parçasının değiştirilmiş ve servis ücretinin toplam: 63.230,49 TL tuttuğunu, değişen parçaların aracın değerini etkileyecek parçalar olduğunu, müvekkiline ait hasara uğrayan aracın uzun süredir kullanılıp, dava konusu kaza dışında başka bir kazaya karışmadığını, kaza sonucunda aracın bedelinde ciddi oranda düşüş olduğunu, aracın onarılmış ise de aynı nitelikteki hiç hasara uğramayan araca göre değerinin azaldığını, taraflarınca açılacak değer kaybı davası öncesinde zorunlu olan arabuluculuğa başvurulmuş ancak bu başvurunun anlaşamama ile sonuçlandığını, bu sebeplere %100 kusurlu olan aracın 3. kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için aracın trafik kaydına tedbir konulmasını, müvekkilin aracında gerçekleşen değer kaybı nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL’nin olay tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalı kusurlu sürücü ve onun aracını sigorta eden … Sigorta A.Ş. den müştereken ve müteselsilen tahsilini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH : Davacı vekili 13.07.2021 tarihli dilekçesi ile dava değerini 20.165,00 TL’ye ıslah etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğunu, teminat limitinin kaza tarihi itibariyle maddi araç başına azami 36.000,00 TL ile sınırlı olduğunu ve müvekkilinin tüm sorumluluğunu yerine getirdiğini ve teminat limitinin tükenmiş olduğunu, müvekkili şirketin karşılamakla yükümlü olduğu başkaca bir sorumluluğu bulunmadığını ve bu nedenle davanın esastan reddini talep ettiklerini, müvekkilinin temerrüde düşmemesi nedeniyle davacının faiz talebinin ve faiz türünün haksız ve yersiz olduğunu ayrıca müvekkili şirketin dava açılmasına sebebiyet vermediğinden yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinden de sorumlu tutulmaması gerektiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davanın kabulü ile; 20.165,00 TL değer kaybı bedelinin davalı …’dan kaza tarihi olan 12/06/2019, davalı sigorta şirketinden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verildiği görüldü.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı … Sigorta A.Ş. vekili verdiği istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin müvekkili şirket aleyhine hükmetmiş olduğu tazminatın, poliçe teminat limiti tükenmiş olması nedeniyle hukuka aykırı olduğunu ve bu nedenle müvekkili şirketin başkaca sorumluluğu bulunmadığını beyan ederek kararın kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, tazminat (trafik kazasından kaynaklanan) davasıdır.
İlk derece mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili istinaf etmiştir.
Davalı vekilinin davacının zararının karşılandığı ve poliçe limitinin tamamının bu kaza nedeniyle dolduğuna yönelik istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde;
Zarar sigortalarına hâkim olan zenginleşme yasağı ilkesi, TTK. 1459. maddesinde “sigortacı, sigortalının uğradığı zararı tazmin eder.” denilerek ifadesini bulmuştur. Ayrıca TTK. 1461. maddesinde, sigortacının uğranılan gerçek zarardan sorumlu olduğu şu şekilde belirtilmiştir. “Sigortacının sorumluluğu sigorta bedeli ile sınırlıdır. Sigorta bedeli, rizikonun gerçekleştiği andaki sigortalı menfaatin değerini aşsa bile, sigortacı uğranılan zarardan fazlasını ödemez.” Yine Türk Ticaret Kanunu’nun 1463. maddesinin 1. fıkrasında ise, “Sigorta bedeli sigorta olunan menfaatin değerinin üstünde ise, aşan kısım geçersizdir.” denilmek suretiyle, sigortalı/sigorta ettirenin zenginleşmesinin önüne geçilmek istenmiştir.
İş bu kazada davalı tarafından düzenlenen ZMMS poliçeden dolayı sorumlulu kusuru oranında olmak üzere çoklu maddi zararlarda araç başına azami 36.000,00 TL ile sınırlı olduğu anlaşılmıştır.
Davalı tarafından yapılan tespit ve değerlendirmeler uyarınca 12.06.2019 tarihli kaza sebebiyle, 28.08.2019 tarihinde kazaya karışan … plakalı araç için 36.000,00 TL hasar tazminatı ödeme yapıldığı anlaşılmıştır. Bu ödemenin davacının aracının kasko poliçesini düzenleyen dava dışı … Sigorta A.Ş.’ne yapıldığı anlaşılmıştır. Yapılan bu ödeme ile davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçesinde belirtilen araç başına 36.000,00 TL’lik limitin doldurulduğu dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi hatalı görülmekle, davalı vekilinin istinaf başvurusu haklı bulunmuştur.
Davacı vekili tarafından davalı sigorta şirketi aleyhine bu dava açılmadan evvel tazminatın ödenmesi amacı ile arabulucuya başvuru yapılmış bu aşamada taraflar uzlaşamamışlar ve davacı bu nedenle eldeki bu davayı açmıştır. Davacı dava dilekçesinde fazlaya dair haklarını saklı tutarak 5.000,00TL değer kaybı zararının davalıdan tazminini istemiştir. Davalı sigorta şirketi ise vermiş olduğu cevap dilekçesinde dava dışı … sigorta şirketine 36.000,00TL tutarın ödenmiş olduğunu ve dolayısı ile teminat limitinin tükenmiş olduğunu davacıya bildirmiştir. Davacı her ne kadar dava tarihi itibari ile davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS teminat limitinin tükenmiş olduğunu bilebilecek durumda değilse de davalının davaya cevap dilekçesi ile teminat limitinin tükenmiş olduğunu artık öğrenmiş durumdadır. Mahkemesince yargılama sırasında davacının aracındaki değer kaybına ilişkin olarak bilirkişi raporu alınmış davalı vekili bilirkişi raporuna karşı sunmuş olduğu 07/04/2021 günlü itiraz dilekçesinde de ZMMS poliçe teminat limitinin tükenmiş olduğunu bildirmiştir.
Bunun üzerine davacı vekili mahkemesine sunmuş olduğu 13/07/2021 günlü ıslah dilekçesinde dava değerini sadece davalı … yönünden arttırarak 20.165,00TL davalı …’dan tazmini istemiştir. Yani davacı tarafından davalı sigorta şirketi yönünden bir ıslah talebi bulunmamaktadır.
HMK 26. maddesi gereğince hakim tarafların talepleri ile bağlı kalıp, talepten fazlaya karar veremeyecektir. Buna göre mahkemesince davacının talebi olmadığı halde ıslah ile arttırılan 15.165,00 TL miktar yönünden davalı sigorta şirketininde sorumlu tutularak müteselsil tahsil şeklinde davalı şirketten değer kaybı zararının tazminine karar verilmesi bu yönüyle hatalı olmuştur. Bu miktar yönünden davacının davalı sigorta şirketinden herhangi bir talebi bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurmak gerekmiştir. Diğer yandan ilk dava dilekçesinde talep edilen 5.000,00 TL’lik tazminat miktarı yönünden ise yukarıda açıklandığı gibi ZMMS poliçe teminat limitinin tükenmiş olması nedeniyle davalı sigorta şirketinin sorumluluğu bulunmadığından 5.000,00 TL’lik kısım için bu nedenle talebin reddi gerekmiştir.
Yukarıda açıklandığı gibi davalı sigorta şirketinin davadan önce sigorta poliçesi teminat limitinin tükendiğini, arabuluculuk aşamasında davacıya bildirmemiş olması ve bu nedenle 5.000,00 TL’lik kısım yönünden davacının işbu davayı açmasına sebebiyet vermiş olması dikkate alındığında teminat limitinin tükenmiş olduğunu bilebilecek durumda olmayan davacı aleyhine reddolunan 5.000,00 TL’lik kısım için vekalet ücreti takdir edilmemiştir.
HMK’nın 355. maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
Yukarıda açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre, ilk derece mahkemesince yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan, davalı vekilinin istinaf başvurusunun bu yönüyle kabulü ile, HMK 353/1-b-2. maddeleri gereği ilk derece mahkemesi kararının yeniden hüküm kurulmak üzere ortadan kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 24/11/2021 tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararının davalı … Sigorta A.Ş. yönünden KALDIRILMASINA,
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353.maddesinin 1.fıkrası (b) bendinin 2.maddesi uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla;
2-Davacının, davalı … Sigorta A.Ş.’ye yönelttiği davanın 5.000,00 TL’lik kısmı yönünden teminat limiti tükenmiş olduğundan REDDİNE,
3-Davacının ıslah dilekçesinde davalı … Sigorta A.Ş. yönünden arttırım yapmamış olması nedeniyle 15.165,00 TL’lik miktar yönünden davalı sigorta şirketi hakkında karar verilmesine yer OLMADIĞINA,
4-Davacı tarafından davalı … … aleyhine açılan davanın KABULÜ İLE; 20.165,00 TL değer kaybı bedelinin davalı … …’dan kaza tarihi olan 12/06/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
Harç yönünden:
5-a) Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.377,47 TL harçtan peşin alınan 85,39 TL harç ve 258,99 TL ıslah harcının mahsubu ile eksik 1.032,55‬ TL harcın davalı … …’dan alınarak hazineye gelir kaydına,
b-) İlk derece mahkemesince 24.11.2021 günlü karar ile davalılardan tahsiline karar verilen harcın davalılardan tahsil edilmemiş olması ve fakat harç tahsil müzekkeresi çıkartılmış olması halinde söz konusu harç tahsil müzekkeresinin tahsil edilmeksizin iadesinin ilk derece mahkemesince istenilmesine,
c-) Harç tahsil edilmiş ise, dairemizce kurulan karar ile harç miktarı değişmemiş olduğundan yeniden müzekkere yazılmasına yer olmadığına,
6-Arabulucuya ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı kanunun 18/A-14 maddesi gereğince davalı … …’dan alınarak hazineye irad kaydına,
Yargılama giderleri yönünden:
7-Davacı tarafından yapılan ve ayrıntısı UYAP sistemi üzerinde gösterilen toplam 1.376,00 TL yargılama gideri ve davacı tarafından yatırılan 85,39 TL peşin harç ile 54,40 TL başvuru harcı ve 258,99 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.774,78‬ TL’nin davalı … …’dan alınarak davacıya verilmesine,
8-HMK’nın 333. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının bulunması halinde ilgililerine iadesine,
Vekalet ücreti yönünden:
9-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalı … …’dan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davalı … Sigorta A.Ş. arabulucu aşamasında teminat limiti ödendiği halde davacıya bu durumu bildirmeyerek davanın açılmasına sebep olduğundan, davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmesine yer olmadığına,
İstinaf giderleri açısından;
11-Davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
12-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
13-Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yapılan 78,60 TL istinafa dosya gönderme ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
14-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade, harç iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
15-Talep halinde inceleme konusu kararın icrasının geri bırakılması için İİK’nın 36/1 maddesi gereğince, varsa, istinaf eden tarafça yatırılan nakit teminatların veya sunulan banka teminat mektuplarının dosya kapsamı ve kararın niteliğine göre İİK’nın 36/5. fıkrası gereğince yatıran/ sunan tarafa iadesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri iki yüz otuz sekin bin yedi yüz otuz (238.730,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy çokluğu ile karar verildi. 21.12.2023

Başkan Üye Üye Katip
(Muhalif üye)
MUHALEFET ŞERHİ

Zarar sigortalarına hâkim olan zenginleşme yasağı ilkesi, TTK. 1459. maddesinde “sigortacı, sigortalının uğradığı zararı tazmin eder.” denilerek ifadesini bulmuştur. Ayrıca TTK. 1461. maddesinde, sigortacının uğranılan gerçek zarardan sorumlu olduğu şu şekilde belirtilmiştir. “Sigortacının sorumluluğu sigorta bedeli ile sınırlıdır. Sigorta bedeli, rizikonun gerçekleştiği andaki sigortalı menfaatin değerini aşsa bile, sigortacı uğranılan zarardan fazlasını ödemez.” Yine Türk Ticaret Kanunu’nun 1463. maddesinin 1. fıkrasında ise, “Sigorta bedeli sigorta olunan menfaatin değerinin üstünde ise, aşan kısım geçersizdir.” denilmek suretiyle, sigortalı/sigorta ettirenin zenginleşmesinin önüne geçilmek istenmiştir.
İş bu kazada davalı tarafından düzenlenen ZMMS poliçeden dolayı sorumlulu kusuru oranında olmak üzere çoklu maddi zararlarda araç başına azami 36.000,00-TL ile sınırlı olduğu anlaşılmıştır.
Yine davalı tarafından yapılan tespit ve değerlendirmeler uyarınca 12.06.2019 tarihli kaza sebebiyle, 28.08.2019 tarihinde kazaya karışan … plakalı araç için 36.000,00 TL hasar tazminatı ödeme yapıldığı anlaşılmıştır. Ancak Bu ödemenin davaya yapıyan bir ödeme olmadığı, davacının Kasko poliçesini düzenleyen dava dışı … Sigorta A.Ş.’yi yapıldığı anlaşılmıştır.
2918 sayılı KTK’nun 96. maddesinde “Zarar görenlerin tazminat alacakları, sigorta sözleşmesinde öngörülen sigorta tutarından fazla ise zarar görenlerden her birinin sigortacıya karşı yöneltebileceği tazminat talebi, sigorta tutarının tazminat alacakları toplamına olan oranına göre indirime tabi tutulur.
Başka tazminat taleplerinin bulunduğunu bilmeksizin zarar görenlerin birine veya birkaçına kendilerine düşecek olandan daha fazla ödemede bulunan iyiniyetli sigortacı, yaptığı ödeme çerçevesinde, diğer zarar görenlere karşı da borcundan kurtulmuş sayılır. ” hükme bağlanmıştır.
KTK’nun 96. maddesi hükmüne göre, garameten ödeme ilkesi; bir rizikonun gerçekleşmesi ile zarar görenlerin birden fazla olması ve/veya tazminat alacaklarının da sigorta sözleşmesinde öngörülen sigorta bedelinden fazla olduğu hallerde, zarar görenlerden her birinin sigortacıya karşı yöneltebileceği tazminat miktarı isteminden; sigorta bedelinin tazminat alacaklıları toplamına olan oranına göre indirim yapılmasını ifade etmektedir. Burada amaç, zarar görenlerin birden fazla olması halinde, sigortacının poliçede gösterilen limitle sorumlu olacağı da dikkate alınarak, zarar görenler arasında eşitliği sağlayıcı biçimde ve poliçe limitini de aşmayacak biçimde eşit paylaştırmanın sağlanmasıdır. (Yargıtay 17. HD. 2016/10589 esas ve 2019/4222 karar sayılı ilamı)
Ancak somut olayda, davalı sigorta şirketi; kasko poliçesini düzenlenen dava dışı sigorta şirketi tarafından araçta oluşan zarar için ödeme yapılması talebi ile davacının aracında değer kaybı zararının da oluştuğunuda öğrenmiştir. Böylece davalının iş bu kaza nedeni ile başka tazminat taleplerinin bulunduğundan haberdar olduğu, davalının ödeme tarihi olan 28.08.2019 tarihi olduğu dikkate alındığında, dava dışı üçüncü kişilere bu kaza nedeni ile yaptığı ödemeler yönünden, davacıya karşı karşı poliçe limiti kadar borcundan kurtulmuş sayılamayacağından, sayın çoğunluğun görüşüne katılmayarak muhalefet ediyorum.
Ferdi ÖZER
120741
(Muhalif üye)
İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.