Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/788 E. 2023/2489 K. 21.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/788 – 2023/2489
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/788
KARAR NO : 2023/2489

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : … Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2019/… Esas, 2021/… Karar

DAVACI : … İthalat İhracat Sanayi Ticaret Limited Şirketi – …
VEKİLİ : Av. … Uets
DAVALI : … Sigorta A.Ş.
VEKİLİ : Av. … Uets
DAVA : Alacak
KARAR TARİHİ : 21.12.2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21.12.2023

…. Asliye Ticaret Mahkemesinin 07/12/2021 tarih ve 2019/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil … şirketi tarafından; … ile davalı … sigorta A.Ş. genel müdürlüğünün aleyhine sigorta tahkim komisyonuna 22/02/2019 başvuru tarihli 2019/… esas sayılı dosya ile 24/07/2019 karar tarihli 2019/… karar sayılı dosyası ile ölüm ve cismani zarar sebebi ile maddi tazminat başvurusu yapıldığını, meydana gelen trafik kazasından kaynaklı …’ın hak edeceği maddi ve manevi tazminat alacağından 25.000,00 TL kısmını davacı müvekkiline alacağın devri ile gayrıkabili rücu olarak nakden ve tamamen temlik edilmek sureti ile devir ve temlik ettiğini, fazlaya dair hakların saklı kalmak kaydı ile; davacıya ödenmesi gereken alacağın devrine ilişkin 21/03/2019 tarihli … yevmiye numaralı …. Noterliğince alınan devir sözleşmesine istinaden 25.000,00 TL bedelli alacağın davalı sigorta şirketince başvuru tarihi olan 22/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile; davacının yaralanmasında iddia edilen kazaya karışan … plakalı araç müvekkil şirket nezdinde … nolu Trafik sigorta poliçesi Karayolu Motorlu Araçlar zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçe ile 21/10/2017-2018 tarihleri arasında sigortalı olduğu, araç işletenin ve sürücünün kusursuz olduğu hallerde sigortacının da tazminat ödeme yükümlülüğü olmayacaktır, kuralı gereğince müvekkili şirketin davacıya herhangi bir tazminat ödeme yükümlülüğü bulunmadığını, davacının gelirinin somut belgelerle ispatlanması gerektiğini, tüm bu nedenlerle sigorta şirketi aleyhine açılan tamamen haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davanın kabulüyle; 25.000,00 TL maddi tazminatın 22/02/2019 tarhinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verildiği görüldü.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı vekili verdiği istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin ancak sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçedeki teminat tutarıyla sınırlı olarak sorumlu olabileceğini, tazminat alacağının, sadece hak sahibine veya avukatına ödeneceğini, dava konusu temliknamenin hükümsüz olduğunu, müterafik kusur indirimi yapılmasının gerektiğini, huzurdaki davadan önce, davacı tarafın ayna kazaya istinaden taleplerinin Sigorta Tahkim Komisyonu 2019/… Esas 2019/… Karar sayılı dosyasına konu edilmiş olduğunu, sonrasında davacı tarafın aynı kazaya ilişkin, tarafları aynı olan ve aynı talepleri içeren istinaf incelemesine konu davayı ikame ettiğini, açık bir derdestlik durumu bulunduğunu, bu hususun resen gözetilmesinin gerektiğini, hesap bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, gerekçeli kararda iddia ve savunmaları ile delillerinin belirtilmeksizin ve değerlendirilmeksizin, tartışılmadan hüküm verilmiş olduğunu beyan ederek kararın kaldırılması ile talepleri doğrultusunda yeniden hüküm kurulmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, haksız fiil nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili istinaf etmiştir.
Davalı vekilinin 6100 sayılı HMK 355 md.si gereği kamu düzeni yönünden istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Medeni usul hukukunda hukuki yarar, mahkemede bir davanın açılabilmesi için, davacının bu davayı açmakta ve mahkemeden hukuksal korunma istemekte bir çıkarının bulunması gerektiğine ilişkin ilke anlamına gelir. Davacının davayı açtığı tarih itibariyle dava açmakta hukuk kuralları tarafından haklı bulunan (korunan) bir yararı olmalı, hakkını elde edebilmesi için mahkeme kararına ihtiyacı bulunmalıdır. 6100 sayılı Kanun’un sözü edilen maddesinin gerekçesinde de “…Maddenin birinci fıkrasının (h) bendinde ise davacının dava açmakta hukukî yararının bulunmasının bir dava şartı olduğu hususu açıkça vurgulanmıştır. Burada sözü edilen hukukî yarardan maksat, davacının sübjektif hakkına hukukî korunma sağlanması hususunda mahkemeye başvurmasında hâli hazırda hukuken korunmaya değer bir yararının bulunmasıdır. Bir başka ifadeyle, davacı hakkına kavuşmak için, hâli hazırda mahkeme kararına muhtaç bir konumda değilse onun hukukî yararının bulunduğundan söz etmek mümkün değildir…” yönünde açıklamalar yer verilmiştir. Öte yandan bu yararın “hukuki ve meşru”, “doğrudan ve kişisel”, “doğmuş ve güncel” olması da gerekir (…, E.: Davada Menfaat, Ankara 2009, s.135).
Hukuki yarar dava şartlarından olup 6100 sayılı HMK’nın 114. maddesine göre, davacının dava açmakta hukuken korunmaya değer bir yararının bulunması gerekir. Bu şart, dava konusuna ilişkin genel dava şartlarından biri olup, davanın esası hakkında inceleme yapılabilmesi ve esas hakkında hüküm verilebilmesi için varlığı gerekli olduğundan, olumlu dava şartları arasında sayılmaktadır.
Somut olayda, Sigorta Tahkim Komisyonu Hakem Heyetinin 2019/… Esas, 2019/… karar ve 24/07/2019 tarihli dosyasında, dava dışı (… T.C. Kimlik numaralı) … ile davalı … Sigorta A.Ş. aleyhine cismani zarar sebebiyle maddi tazminat başvurusu yapıldığı, iş bu başvuru neticesinde meydana gelen trafik kazasından kaynaklı olarak 82.959,56 TL tazminatın 12.02.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı davalı … Sigorta A.Ş. alınarak, dava dışı … verilmesine karar verildiği ve yine Sigorta Tahkim Komisyonu Hakem Heyetinin 2019/… Esas, 2019/… karar ve 24/07/2019 tarihli dosyasına davalı … Sigorta A.Ş. itiraz ettiği ve Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz hakem Heyetinin 2019/… Esas, 2019/… karar ve 15.10.2019 tarihli kararı ile; 82.959,56 TL tazminatın 12.02.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı davalı … Sigorta A.Ş. alınarak dava dışı … verilmesine karar verildiği anlaşılmıştır. Davalı vekilinin temyiz başvurusu üzerine Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/9589 esas ve 2022/3141 karar sayılı ilamı, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz hakem Heyeti kararının düzelterek onanmasına karar verilerek, 22/02/2022 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davacı … İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti tarafından; (… T.C. kimlik numaralı) … ile davalı … Sigorta A.Ş. aleyhine Sigorta Tahkim Komisyonuna 2019/… Esas ve 2019/… Karar sayılı dosyası ile cismani zarar sebebiyle maddi tazminat başvurusu neticesinde … hak edeceği maddi ve manevi tazminat alacağından 25.000,00 TL kısmını davacı … İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti’ne 21/03/2019 tarihli … yevmiye numaralı …. noterliği’nce alınmış bulunan devir sözleşmesi temlik edilmek suretiyle, davacıya devir ve temlik ettiği anlaşılmıştır.
Bu durumda davacı Sigorta Tahkim Komisyonu 2019/… Esas ve 2019/… Karar sayılı ilamı ve buna bağlı 21/03/2019 tarihli … yevmiye numaralı …. Noterliği’nce alınmış bulunan devir sözleşmesi ile alacağını ilamlı takip neticesinde tahsil etme imkanı varken, tekrar aynı uyuşmazlıktan tazminat alacağının bir kısmı için dava açılmasında hukuki yararı bulunmadığından davanını usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması hatalı görülmekle, davalı vekilinin istinaf başvurusu bu nedenle haklı bulunmuştur.
HMK’nın 355. maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince 6100 sayılı HMK’nin 114 ve 115. maddeleri uyarınca hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın usulden reddi gerekirken işin esasının incelenmesi doğru görülmediğinden, kararın bu nedenle kaldırılması anlaşıldığından açıklanan nedenlere dayalı davacı vekilinin istinaf talebinin reddine, davalı vekillinin istinaf talebinin kabulü ile, HMK 353/1-b-2. maddeleri gereği ilk derece mahkemesi kararının yeniden hüküm kurulmak üzere ortadan kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 07/12/2021 tarih ve 2019/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353.maddesinin 1.fıkrası (b) bendinin 2.maddesi uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla;
2-Davanın hukuki yarar yokluğundan usulden REDDİNE,
Harç yönünden:
3-Harçlar Kanunu uyarınca davacıdan alınması gereken 269,85 TL karar harcının peşin olarak yatırılan 426,94 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 157,09 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep edilmesi halinde davacı tarafa iadesine,

Yargılama giderleri yönünden:
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-HMK’nın 333. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının bulunması halinde ilgililerine iadesine,
Vekalet ücreti yönünden:
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 7. md.sine göre hesaplanan 4.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
İstinaf giderleri açısından;
7-Davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
8-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
9-Davalı tarafından yapılan 78,60 TL istinafa dosya gönderme ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade, harç iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
11-Talep halinde inceleme konusu kararın icrasının geri bırakılması için İİK’nın 36/1 maddesi gereğince, varsa, istinaf eden tarafça yatırılan nakit teminatların veya sunulan banka teminat mektuplarının dosya kapsamı ve kararın niteliğine göre İİK’nın 36/5. fıkrası gereğince yatıran/ sunan tarafa iadesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri iki yüz otuz sekin bin yedi yüz otuz (238.730,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy çokluğu ile karar verildi. 21.12.2023

Başkan Üye Üye Katip

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır