Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/702 E. 2023/2371 K. 12.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/702 – 2023/2371
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/702
KARAR NO : 2023/2371

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : xx/xx/2021
NUMARASI : 2020/… Esas, 2021/… Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : …
DAVA : Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Maddi Tazminat

KARAR TARİHİ : 12/12/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/12/2023

Adana 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin xx/xx/2021 tarih ve 2020/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 27/04/2017 tarihinde karşıdan karşıya geçmekte olan müvekkiline plakasını alamadığı Ford Focus marka bir araç sürücüsünün ani manevra yaparak çarpması ve müvekkilinin yere düşüp yaralanması sonucu yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, her ne kadar plakası ve sürücüsü tespit tutanağı düzenlenememiş ve kusur tespiti yapılamamış olsa da söz konusu kazanın sürücüsü, plakası ve sürücüsü belli olmayan araç sürücüsü otomobil sürücüsü dikkatsiz, tedbirsiz ve kurallara aykırı hareketleri nedeniyle asli kusurlu olduğunu, davalı sigorta şirketine 08/10/2019 tarihli başvuru neticesinde davalı sigorta şirketi nezrinde açılan … numaralı hasar dosyasından müvekkili adına herhangi bir ödeme yapılmamış ve başvurusunun reddedildiğini belirtildiğini belirterek kalıcı sakatlık nedeniyle uğranılan zarar yönünden 100,00 TL, geçici iş göremezlik nedeniyle uğranılan zarar yönünden 100,00 TL olmak üzere toplam 200,00 TL maddi tazminatın şirketi yönünden başvuru tarihini müteakip temerrüdün oluştuğu tarih itibariyle işletilecek yasal faizi, yargılama giderleri ve vekalet ücretiyle davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir .
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Genel Şartlar B1.1.maddesinde belirtilen yükümlülüklerin ihlali dolayısı ile tazminattan indirim yapılması hakkaniyete uygun olacağını, … teminat limiti ile sorumlu olduğunu, SGK’dan rücuya tabi ödemelerin sorulması gerektiğini, 13/12/2016 tarihli kaza için Genel Şartların ek 3’de düzenlenen hususlara göre tazminat hesaplaması yapılması gerektiğini, … nın geçici iş göremezlik zararlarından sorumlu olmadığını, faili meşhur aracın sigortaya tabi olduğunun davacı tarafından ispatlanması gerekeceğin belirterek haksız ve yersiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı tam kusurlu olduğundan davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili; dosyanın yeniden rapor düzenlenmek üzere Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilmesini talep etmiş olmalarına rağmen yerel mahkemenin haklı taleplerini reddettiğini, müvekkilinin dava konusu trafik kazasının oluşumunda kusursuz olduğunu, plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen ve davalı şirket sorumluluğunda bulunan araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunu, hakkaniyetli bir sonuç alınabilmesi adına dosyada yeniden kusur raporu düzenlenmesi gerekirken yerel mahkemece itirazlarının değerlendirilmeksizin dosyanın ATK’ya gönderilmemesi ve sadece tek bir bilirkişinin düzenlediği kusur raporu üzerinden hüküm verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Dava, trafik kazası sonucu meydana gelen yaralanmadan ötürü açılan maddi tazminat talebine ilişkindir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş olup karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Olay sonrası alınması gerekli olan kaza tespit tutanağının düzenlenemediği, işbu dava dosyasında keşif sonrasında alınan 26.03.2021 tarihli trafik bilirkişisi raporunda davacı yayanın 2918 sayılı Karayolları Kanunun 68/1-c maddesi ve yönetmeliğin 138/d bendinde açıklanan kurallar, 68/1-b-3.madde ve yönetmeliğin 138/b-3 bendinde açıklanan kurallar ile aynı sayılı kanunun 47/1d maddesi ve yönetmeliğin 95/d bendinde açıklanan kurallara uymamaktan dolayı kusurlu olduğu, plakası tespit edilemeyen otomobilin tespit edilemeyen sürücüsünün ise kazanın meydana gelmesinde hatalı tutum ve davranışının bulunmadığı kanaatine varıldığı görülmüştür.
Mahkemece talimat yoluyla keşif yapılmış olup olay yerinin fotoğrafları, krokisi, davacının kendi anlatımına göre olayın meydana geliş şekli dikkate alındığında aldırılan raporun dosya kapsamına ve olayın oluşuna uygun olduğu, kazanın oluşunda davacının tak ve tek kusurlu olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin kusur oranın yanlış tespit edildiğine ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Haksız fiil failinin sorumluluğu için bir miktar da olsa kusurunun varlığının önşart olduğu, sürücünün, işletenin ve sigortacının sorumluluğu için aracın bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olması gerektiği, davaya sebep kazada ise plakası belirlenemeyen araç sürücüsünün kusuru bulunmadığından (zarara sebep eylemin davacının kusurundan kaynaklandığından) zarardan davalı sorumlu olmayacaktır.
Mahkemece de, davalı … tarafından plakası belirlenemeyen aracın sürücüsünün kusursuz olarak karıştığı kazada davacının yaralanmasından ötürü oluşan zarardan, sürücünün kusursuz olması sebebiyle davalı kurumun 2918 sayılı KTK’ nun 85 ve 91. Maddeleri gereğince sorumlu olmadığı kanaat getirilerek davanın reddine karar verilmiş olup mahkemece yapılan tespitler dosya kapsamına, usul ve yasaya uygundur. Bu nedenle davacı vekilinin kusura yönelik istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede; İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davanın reddine karar verilmiş olmasında, usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcının, peşin yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubuyla, bakiye 210,55 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,

3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361. maddesi gereğince; Dairemizin kararının taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’ne, yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine veya Dairemize gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesi’ne verilebilecek bir dilekçe ile YARGITAY’A TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi.12/12/2023

Başkan Üye Üye Katip

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.