Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/533 E. 2022/500 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/533 – 2022/500
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/533
KARAR NO : 2022/500

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Tazminat

KARAR TARİHİ : 03/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19.10.2021 tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 06/06/2019 tarihinde meydana gelen tek taraflı kaza sonucunda yaya konumunda olan müvekkilinin yaralandığını belirterek 100,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Meydana gelen kazada müvekkili şirketin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, müvekkil şirketin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olabileceğini, hatır taşıması indirimi talebinde bulunduklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davanın kabulüne, sürekli işgöremezlikten kaynaklanan 78.702,27 TL maddi tazminatın 09/08/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı vekili; Raporda genel şartlara aykırı olarak progresif rant tekniğine göre aktüeryal olmayan hesaplama yapıldığını, TRH-2010 ölüm tablosu kullanılması gerektiğini ve %1,8 teknik faizli peşin değer hesabının yapılması, devre başı ödemeli belirli süreli rant formülü esas alınarak hesaplama yapılması gerektiğini, davacı tarafın müvekkili şirkete yazılı başvuru yapmadan dava açtığını, kanununun açık amir hükmü gereğince sigorta şirketine yazılı başvuru yapılması zorunlu olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Dava, trafik kazasından kaynaklanan maluliyet nedeniyle maddi tazminat davasıdır.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olup karar davalı vekili istinaf edilmiştir.
Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesinin karar tarihinden sonra sunulan 21.02.2022 tarihli dilekçe ile; davalı sigorta şirketi ile sulh oldukları, sulh protokolü uyarınca gerekli kararın verilmesi, tarafların birbirlerinden vekalet ücreti yargılama gideri taleplerinin bulunmadığı ve zorunlu arabuluculuk ücretine hükmedilmesi halinde davalı sigorta şirketine yüklenilmesi talep edilmiştir.
Davalı vekili tarafından ilk derece mahkemesinin karar tarihinden sonra sunulan 21.02.2022 tarihli dilekçe ile; davacı tarafla yapılan sulh anlaşması neticesinde ekli ibraname gereğince davacı taraf ile sulh olunduğu, vekalet ücreti ve yargılama gideri talepleri bulunmadığı belirtilerek davada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi talep edilmiştir.
“6100 sayılı HMK’nun 314. maddesi “Sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. (2)(Ek:22/7/2020-7251/30 md.) Sulh, hükmün verilmesinden sonra yapılmışsa, taraflarca kanun yoluna başvurulmuş olsa dahi, dosya kanun yolu incelemesine gönderilmez ve ilk derece mahkemesi veya bölge adliye mahkemesince sulh doğrultusunda ek karar verilir. (3)(Ek:22/7/2020-7251/30 md.) Sulh, dosyanın temyiz incelemesine gönderilmesinden sonra yapılmışsa, Yargıtay temyiz incelemesi yapmaksızın dosyayı sulh hususunda ek karar verilmek üzere hükmü veren mahkemeye gönderir” düzenlemesini içermektedir.
Dosyanın istinaf incelemesine gönderilmesinin ardından sulh sözleşmesi gereği tarafların sulh oldukları, 10.02.2022 tarihli ibranamenin dosyaya sunulduğu anlaşılmaktadır.
Buna göre tarafların ilk derece mahkemesinin karar tarihinden sonra sulh oldukları sulh kapsamında davacıların talep etmiş olduğu trafik kazasından kaynaklı yaralanma sebebi ile uğramış olduğu zararın davalı sigorta şirketi tarafından karşılandığı, yine davacıların bu dava sebebi ile yapmış olduğu yargılama gideri ve vekalet ücretinin de sulh kapsamında davacı vekiline ödendiği, davacı vekilinin de bu ödemeyi kabul ederek sulh kapsamında karar verilmesini talep eden dilekçe sunduğu, davalı vekilinin müvekkili lehine vekalet ücreti ve yargılama gideri talepleri bulunmadığını bildirdiği anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesinin kararından sonra taraflar arasında sulh sözleşmesi yapılmış olmakla, yukarıda açıklandığı gibi davalı sigorta şirketinin aleyhinde açılan trafik kazasına bağlı yaralanma sebebi ile tazminat davasının yargılaması sırasında davacının tüm zararının karşılanmış olduğu ve davanın konusuz kaldığı anlaşılmıştır
Dosya kapsamına göre yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince yeniden hüküm kurulmak üzere kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere Adana 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın konusuz kalması nedeni ile ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3-a-)Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL karar harcın ıslah harcı ile birlikte peşin alınan 313,22‬ TL harçtan mahsubu ile, artan ‭232,52‬ TL’nin kararın kesinleşmesinden sonra ve talep halinde davacıya iadesine,
b-)İlk derece mahkemesince … günlü karar ile davalıdan tahsiline karar verilen harcın davalıdan tahsil edilmemiş olması ve fakat harç tahsil müzekkeresi çıkartılmış olması halinde söz konusu harç tahsil müzekkeresinin tahsil edilmeksizin iadesinin ilk derece mahkemesince istenilmesine,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 13.fıkrası uyarınca zorunlu arabuluculuk giderleri yargılama giderlerinden sayıldığından arabuluculuk tutanağının düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı sigorta şirketinden alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Yargılama gideri sulh kapsamında ödenmekle taraflar lehine yargılama gideri takdirine yer olmadığına,
6-Talep olmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-HMK’nın 333. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının ilgililerine iadesine,
İstinaf giderleri yönünden;
8-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
9-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
10-Davalı tarafça istinaf aşamasında sarfedilen yargılama giderinin talep olmadığından davalı üzerinde bırakılmasına,
11-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri yetmiş sekiz bin altı yüz otuz (78.630,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.
03/03/2022


Başkan


Üye


Üye


Katip
… İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.