Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/448 E. 2023/2061 K. 09.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/448 – 2023/2061
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/448
KARAR NO : 2023/2061

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2015/… Esas, 2021/… Karar

Asıl dosya tarafları;
DAVACILAR : 1-
VEKİLİ : Av.
DAVACILAR : 2-
3-
4-
VEKİLİ : Av.
DAVALI : 1-
VEKİLİ : Av.
DAVALI : 2-
VEKİLİ : Av.
DAVALI : 3-
VEKİLİ : Av.
DAVA : Tazminat (Ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat)

Birleşen Adana 2.Asliye Tic.
Mhk.’sinin 2019/… E.
2019/… K. Sayılı dosya tarafları
DAVACI :
VEKİLİ : Av.
DAVALI :
VEKİLİ : Av.
DAVA : Tazminat (Ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat)
KARAR TARİHİ : 09.11.2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 03/11/2021 tarih ve 2015/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacılar vekili asıl davanın dilekçesinde özetle; 23/01/2015 tarihinde müvekkili … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosikletin, davalı … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile çarpışması sonucu meydana gelen kazada müvekkili …’ın yaralanarak sakat kaldığını, kazaya karışan … plaka sayılı aracın davalı … Türk Sigorta Şirketi Nezdinde ZMMS poliçesi ile, davalı … Sigorta A.Ş. nezdinde ise kasko sigortası ile sigortalı olduğunu, kazanın oluşumunda davalı …’un kusurlu olduğunu, müvekkilinin kazadan sonra belirli bir süre yatağa bağımlı kaldığını, bu olay sebebiyle diğer müvekkillerinin de anne, baba ve kardeş olarak manevi açıdan büyük acı ve eleme düştüğünü belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile müvekkili … için işgücü ve efor kaybı nedeniyle 1.000,00 TL maddi tazminat, … plaka sayılı motosiklette meydana gelen hasar sebebiyle 100,00 TL hasar bedeli, 100,00 TL yapılmış, yapılmakta ve yapılacak olan ve SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderleri ve elektronik protez bacak bedeli farkı, 100,00 TL kazanın gerçekleştiği tarihten itibaren müvekkili …’ın çalışamaması nedeniyle tazminat, 100,00 TL yapılmış ve yapılacak olan konaklama seyahat iaşe masrafı, 100,00 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 1.500,00 TL maddi tazminat ile müvekkili … için 150.000,00 TL, anne … için 15.000,00 TL, baba … için 15.000,00 TL ve kardeş … için 10.000,00 TL olmak üzere toplam 190.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere genel toplam 191.500,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili birleşen davanın dava dilekçesinde özetle; 23/01/2015 tarihinde sürücü …’un sevk ve idaresindeki … plakalı münibüsün, müvekkili …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motoksilete çarpması sonucu meydana gelen trafik kazası sonucunda müvekkilinin ağır şekilde yaralandığı, … plaka sayılı aracın davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalandığından bahisle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere müvekkilinin eski yaşam kalitesine yaklaşabilmesi için kullanması gereken protezin, protezin ömrünün, ömrü boyunca bu protezten kaç kez kullanacağının, kaç kez bakım ve tamir göreceğinin tespitine, protez bedeli için 100,00 TL, protezin bakım gideri için 100,00 TL, tamir gideri için 100,00 TL, sürekli iş görememezlik için 100,00 TL, geçici iş görememezlik gideri için 100,00 TL ve geçici bakıcı gideri için 100,00 TL’nin davalıdan tahsiline, dosyanın Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/… esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ISLAH : Davacılar vekili 26.02.2020 tarihli dilekçesi ile dava değerini sürekli iş göremezlik tazminatı için 127.369,61 TL’ye, geçici iş göremezlik tazminatı için 2.191,79 TL’ye, protez bedeli, protez bakım gideri ve tamir masrafları için 209.523,00-TL’ye, ulaşım masrafları için 150,00 TL’ye , bakıcı gideri zararları için 600,75 TL’ye ıslah etmiştir.
CEVAP: Davalı … Türk Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde 29/12/2014-2015 tarihleri arası … nolu ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacının talebinin teminat kapsamında olmadığını, taşımacılık poliçesinin ancak kaza sırasında sigortalı araçta yolcu olarak bulunan zarar görenler için geçerli olacağını, dava konusu olayda taşımacılık poliçesinin değil trafik poliçesinin sorumluluğunun mevcut olacağını, aracın trafik poliçesinin de … Sigorta A.Ş. nezdinde olduğunu belirterek, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu belirterek yetki itirazında bulunduklarını, ayrıca davacının maddi tazminat talebinin trafik sigorta poliçesi teminatına girdiğini, … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde ihtiyari mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, ihtiyari mali mesuliyet sigorta poliçe teminatının, zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçe teminatının üzerinde kalan meblağı teminat altına aldığını, kazanın meydana geldiği tarih itibariyle trafik poliçesi teminatının 290.000 TL olduğunu, davacının maddi tazminat talebinin tamamının trafik sigorta poliçesi teminatlarında kaldığını, trafik sigorta poliçesi ile ihtiyari mali mesuliyet sigorta poliçesinin birbirinden ayrı sorumluluklar olup, aralarında müşterek ve müteselsil sorumluluk esaslarının geçerli olmadığını, davacının manevi tazminat taleplerinin aşırı yüksek olduğunu, manevi tazminat talebinin poliçe teminatının üstünde olduğunu belirterek, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacılardan …’ın sürücü belgesi olmadan kullandığı motosiklet ile kavşak içerisinde geçiş kurallarına riayet etmeden geçiş yaparak 2918 sayılı yasanın 57-A maddesini ihlal ettiğini, bu nedenle davacının kendi kusuru ile kazaya sebebiyet verdiğini, yine davacının kullandığı motosikletin tescilsiz olup zorunlu mali sorumluluk sigortasının da mevcut olmadığını, meydana gelen kazada müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını belirterek, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, asıl dava yönünden; davacı … tarafından, davalı … Türk Sigorta Şirketi hakkında açılan davanın reddine, davacı … tarafından, davalı … Sigorta A.Ş. Hakkında açılan maddi tazminat davalarının reddine, davacı … tarafından davalı … hakkında açılan motorsiklet hasarına ilişkin maddi tazminat davasının reddine, davacı … tarafından davalı … hakkında açılan maddi tazminat davasının kabulü ile; Birleşen Adana 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/… E. 2019/… K. Sayılı dosyası dikkate alınarak, tahsilde tekerrür oluşturmamak koşulu ile 127.369,61 TL sürekli sakatlık tazminatı, 2.191,79 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 600,75 TL bakıcı gideri, 209.523,00 TL protez gideri, 150,00 TL ulaşım gideri olmak üzere toplam 339.835,15 TL tazminatın olay tarihi olan 23/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlı avans faizi ile birlikte davalı …’tan alınarak davacı …’a ödenmesine, davacı … tarafından davalılar … ve … Sigorta A.Ş. hakkında açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile; 20.000,00 TL (Davalı … Sigorta A.Ş. yönünden 3.333,33 TL ile sınırlı olarak) manevi tazminatın olay tarihi olan 23/01/2015 (Davalı … Sigorta A.Ş. yönünden dava tarihi olan 30/04/2015) tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlı avans faizi ile birlikte bu davalılardan alınarak davacı …’a ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı … tarafından davalılar … ve … Sigorta A.Ş. Hakkında açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile; 5.000,00 TL (Davalı … Sigorta A.Ş. Yönünden 3.333,33 TL ile sınırlı olarak) manevi tazminatın olay tarihi olan 23/01/2015 (Davalı … Sigorta A.Ş. yönünden dava tarihi olan 30/04/2015) tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlı avans faizi ile birlikte bu davalılardan alınarak davacı …’a ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı … … tarafından davalılar … ve … Sigorta A.Ş. Hakkında açılan manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile; 5.000,00 TL (Davalı … Sigorta A.Ş. yönünden 3.333,33 TL ile sınırlı olarak) manevi tazminatın olay tarihi olan 23/01/2015 (Davalı … Sigorta A.Ş. Yönünden dava tarihi olan 30/04/2015) tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlı avans faizi ile birlikte bu davalılardan alınarak davacı … …’a ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı … … tarafından davalılar … ve … Sigorta a.Ş. Hakkında açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile; 3.000,00 TL (Davalı … Sigorta A.Ş. Yönünden 3.333,33 TL ile sınırlı olarak) manevi tazminatın olay tarihi olan 23/01/2015 (Davalı … Sigorta A.Ş. yönünden dava tarihi olan 30/04/2015) tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlı avans faizi ile birlikte bu davalılardan alınarak davacı … …’e ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verildiği, birleşen dava yönünden ise davanın kabulü ile; mahkememizin 2015/… E. Sayılı dava dosyası dikkate alınarak tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydı ile 127.369,61 TL sürekli sakatlık tazminatı, 2.191,79 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 600,75 TL bakıcı gideri, 209.523,00 TL protez gideri olmak üzere toplam 339.685,15 TL tazminatın temerrüt tarihi olan 27/06/2019 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlı avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verildiği görüldü.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili verdiği istinaf dilekçesinde özetle;-dosya kapsamında iki tane kusur bilirkişi raporu alınmış, iki raporda da müvekkilinin %75 oranında kusurlu olduğu, davalı araç sürücüsünün %25 oranında kusurlu olduğu yönünde tespit yapılmış olduğunu, taraflarınca bu raporlara itiraz edilmiş olup, itirazlarının değerlendirilmeden işbu raporların hükme esas alınmış olduğunu, asıl davada sigorta şirketleri yönünden açtıkları davaların reddedilmesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin maluliyetinin raporda tespit edilenden daha yüksek olduğunu, müvekkilinin eski yaşam kalitesine yaklaştırabilecek en uygun ve en teknolojik protezin belirlenmesinin gerektiğini, davaya konu kaza sonucunda bir bacağını kaybeden ve %42 oranında malul kalan müvekkili lehine hükmedilen manevi tazminat miktarının oldukça düşük olduğunu, asıl davada davanın reddedilen kısımları açısından davalılar lehine hükmedilen vekalet ücretleri ve miktarlarının hatalı olduğunu ayrıca kabul edilen kısım için lehlerine hükmedilen vekalet ücretinin de eksik hesaplanmış olduğunu, birleşen davada davalı konumunda olan … Sigorta A.Ş. yönünden hükmedilen tazminatların faiz başlangıç tarihinin 27.06.2019 olarak belirlenmesinin hatalı olduğunu ve bu durumun müvekkilinin yüksek oranda mağduriyet yaşamasına sebep olduğunu, faizin başlangıç tarihinin 30.04.2015 olması gerektiğini, birleşen dava yönünden de lehlerine hükmedilen vekalet ücretinin eksik hesaplanmış olduğunu beyan ederek kararın kaldırılması ile davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Karara karşı davalı … Katılım Sigorta A.Ş. vekili verdiği istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin tedavi giderlerinden olan protez giderine ilişkin vermiş olduğu kararın hatalı olduğunu, 6111 sayılı yasa uyarınca müvekkili şirketin tedavi giderleri nedeniyle herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını ve bu talepler yönünden davanın reddinin gerektiğini, yerel mahkemenin tarafların kusur durumunu ve poliçe limitlerini dikkate almadan karar vermiş olduğunu, karara esas alınan raporun hatalı olduğunu, yerel mahkemenin kararında avans faizine hükmetmesinin hatalı olduğunu ayrıca kabul anlamına gelmemek kaydıyla faize hükmedilecek olması halinde müvekkili şirket yönünden faizin başlangıç tarihinin dava tarihi ve türünün ise yasal faiz olmasının gerektiğini beyan ederek kararın kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49, 50, 54/1-3, 55 ve 56. maddeleri kapsamında, trafik kazasına dayalı açılan, çalışma gücünün azalmasından veya yitirmesinden doğan (malüliyet) maddi ve manevi tazminat davasıdır.
İlk derece mahkemesince, asıl dava yönünden davanın kısmen kabul ve kısmen reddine, birleşen dava yönünden ise davanın kabulüne karar verildiği görüldü.
Hükmü, davacı vekili ve davalı … Katılım Sigorta A.Ş. vekili istinaf etmiştir.
Davacı vekili ve davalı … Katılım Sigorta A.Ş. vekilinin asıl ve birleşen dosyada hükme esas alınan kusur oranı ve kusur raporuna yönelik istinaf başvurucusunun değerlendirilmesinde;
Somut olay, 23.01.2015 günü saat 12.10 sıralarında, davalı sürücü …, yönetiminde bulunan … plakalı Ford marka ticari minibüs ile D-400 yolunda Ceyhan Adana şehir merkezi istikametinde giderken İncirli ışıklı kavşağında karşı taraftan gelip orta refüjde bulunan yuvarlak adayı solunda birakıp İncirli tarafına geçmek isteyen davacı sürücü belgesiz …’ın yönetimindeki … plakalı Kuba marka motosiklete ön solu ile çarpıp sürüklemiştir.
Adana 13. Asliye Ceza Mahkemesince Bilirkjişi …’dan alınan 12.01.2016 tarihli rapor ile Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesi mensup heyetten alınan 23.02.2016 tarihli raporda, davacı sürücü … asli, davalı sürücü … tali kusurlu olduğu belirtilmiştir.
İş bu dosya içinde mevcut bilirkişi Mak. Müh. Ege Kumcu tarafından düzenlenen 11.01.2016 tarihli raporda davacı … %75 , minibüsün sürücüsü … %25 oranlarında kusurlu bulunmuşlardır.
Yine iş bu dosya içinde mevcut İTÜ karayolları ve trafik mühendisliği öğretim üyelerinden oluşan heyet tarafından hazırlanan 12.08.2016 tarihli raporda davacı … %75, minibüsün sürücüsü … %25 oranlarında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; kaza, trafik ışığı bulunan (sinyalize) kavşakta soluna dönüş yapan sürücü belgesiz davacı …’ın yönetimindeki … plakalı motosiklet ile, bölünmüş anayol olan 0-400 devlet yolunda Ceyhan, Adana şehir merkezi istikametinde seyreden davalı sürücü …’un yönetimindeki minibüsün çarpışması şeklinde meydana gelmiştir. Trafik Kazası Tespit Tutanağına ait krokide kaza sırasında her iki istikamete sarı fasılalı ışık yandığı belirtilmiş ise de, normal olanı sinyalizasyon tekniği gereği olarak soluna dönüşle karşı tarafa geçecek olan davacıya fasılalı kırmızı işiğin yanmasıdır. Bu gösterimde zuhul olduğu düşülmektedir. Nitekim, kaza yerindeki … Petrol akaryakıt istasyonunda bulunan kamera kaydına ait “CD İnceleme Tutanağı”nda, davacıya fasılalı kırmızı işık yandığı belirtilmiştir. Kaldı ki, davacının seyrinelgöre sağda orta refüj başında “DUR” uyarı trafik işareti olup bu işarete göre de davacının sağından gelen davalı sürücüye ilk geçiş hakkını bırakması gerekirdi. Açıklanan hususlara göre, motosikletin sürücüsü davacı … CD’deki görüntüye göre kendisinden önce ayni istikamete hareket etmiş olan bir aracın arkasından sağını kontrol etmeden harekete geçmek suretiyle bu taraftan gelen ve anayolda düz olarak seyrettiği için ilk geçiş … bulunan davalı …’un yönetimindeki minibüsün önünü yakın mesafeden emniyetsiz şekilde keserek Trafik Kanununun asli kusurlu sayılmayı gerektiren hallerin sıralandığı 84/h maddesi ve Trafik Kanununun 47/b,c maddesini ihlal etmiştir. Bu nedenle kazada %75 oranında olmak üzere asli kusurlu bulunmaktadır.
… plakalı minibüsün sürücüsü davalı …, kavşakta ilk geçiş hakkına sahip olmakla birlikte, kendisine yanmakta olan fasılalı sarı ışığın anlamı doğrultusunda olmak üzere, kavşağa yaklaşırken gerektiğinde kolaylıkla durabilecek şekilde yavaşlaması gerekirken Trafik Kanununun 52/a maddesine aykırı olarak hızını yeterli derecede azaltmadığı ve bu hususun kazanın vukuu ve özellikle çarpışmanın şiddeti ile doğrudan illiyet bağı olması itibariyle %25 oranında olmak üzere tali kusurlu bulunmaktadır. Bu nedenle taraf vekillerinin bu husustaki istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
Davacı vekilinin asıl dosyada ve birleşen davada hükme esas alınan maluliyet raporu ve oranının hatalı olduğuna ilişkin istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde;
Bilindiği üzere Yargıtayın yerleşik uygulamasına göre maluliyet oranları Adli tıp Kurumu 3. İhtisas dairesi ya da Üniversitelerin Adli Tıp Anabilim dalı başkanlığından oluşturulacak bilirkişi heyetinden kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan mevzuat yönetmelik hükümlerine uygun olacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir.
Buna göre, 01/10/2008- 01/06/2015 tarihleri arasında gerçekleşen kazalar için “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporu alınması gerekmektedir.
Mahkemesinde hükme esas alınan 08.03.2019 tarihli ATK ilgili ihtisas dairesi tarafından düzenlenen maluliyet raporunun, kaza tarihi olan 23.01.2015 tarihinde yürürlükte bulunanÇalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” hükümlerine düzenlendiği ve kaza ile oluşan yaralanma arasında illiyet bağı kurulacak şekilde davacının iş bu kaza nedeni ile % 42 oranında kalıcı bir maluliyetinin bulunduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle davacı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.

Davacı vekilinin asıl dosyada davalı … Türk Sigorta Şirketi’ne ve davalı … Katılım Sigorta A.Ş.’ye karşı davaların reddine karar verilmesinin hatalı olduğuna ilişkin istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde;
Dava, her ne kadar … Türk Sigorta Şirketine karşı, kazaya karışan … plaka sayılı aracın ZMMS poliçesinin sigortacısı olduğundan bahisle açılmış ise de; … Türk Sigorta Şirketi tarafından … plaka sayılı aracın 29/12/2014-29/12/2015 tarihleri arasında … poliçe nolu Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalandığı ve davacının sigortalı araçta yolcu konumunda bulunmaması nedeniyle davaya konu olayın Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi kapsamında olmadığı anlaşıldığından, davalı … Türk Sigorta Şirketi hakkında açılan davanın reddine karar verilmesi gerekçesi ve davalı … Sigorta A.Ş. hakkında açılan maddi tazminat davası, … Sİgorta A.Ş. tarafından … plaka sayılı araç için düzenlenen …-0 nolu Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi nedeniyle açılmış olduğu, ZMMS sigortası limitinin aşılmaması nedeniyle ihtiyati mali mesuliyet sigortası teminat limitlerinden zararın karşılanmasının mümkün olmaması dikkate alınarak, davalı … Sigorta A.Ş. hakkında Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesine dayanılarak açılan maddi tazminat davasının reddine karar verilmesi şekilindeki gerekçe yerinde görülmekle davacı vekilinin istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
Davacı vekilinin asıl dosyada ve birleşen davada hükme esas alınan protez bedelinin hatalı olduğuna, davalı vekilinin birleşen dosyada ise protez bedelinden sorumlu olmadıklarına ilişkin istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde;
25.02.2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 13.02.2011 tarihli 6111 sayılı Kanun’un 59. maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesi değiştirilmiş, buna göre, trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, Kanun’un geçici 1. maddesi ile de bu Kanun’un yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, söz konusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanun’un 59. maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve … yükümlülüklerinin sona ereceği öngörülmüştür.
Sigorta şirketi, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Kanun’la getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. 2918 sayılı Kanun’un 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluk dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumu’na geçmiştir.
Somut olayda; davaya konu kazadaki yaralanması nedeniyle, davacının ayağına protez takılması işleminin, davacının takılan bu protezin bedeli ile ömür boyu belli aralıklarla değişmesi gerekli protez bedellerinin trafik sigortası kapsamında davalıdan tahsilini talep ettiği görülmektedir.
Yukarıda da açıklandığı üzere, trafik kazasındaki yaralanmadan kaynaklanan tedavi giderlerinden olup da belgeye bağlanmış olanlardan SGK’nın sorumlu olduğu, henüz belgeye bağlanmamış olanlar için SGK’nın sorumluluğundan bahsedilemeyeceği gözetilmelidir.
Öte yandan günümüzde sağlık teknolojileri alanında her geçen gün, hastaların eski sağlıklarına kavuşabilmeleri adına sürekli bir ilerleme ve yenilikler oluşmakta ve bu çerçevede mikro işlemcili, dijital kontrollü ve hatta robotik sistemler geliştirilmektedir. Amaç hastaların eski sağlıklarına en yakın konforu sağlamaktır. 7 Haziran 2011 tarih ve 27957 sayılı Resmi Gazetede Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan Tıbbi Cihaz Yönetmeliğine göre Tıbbi Cihazlar piyasası düzenlenmektedir. Tıbbi Cihazlar yönetmeliği Avrupa Birliği (AB) uyum sürecinde AB’nin yönetmeliklerinden Türkçeye çevrilen ilk yönetmeliktir. Bu yönetmeliğe göre Tıbbi Cihazlar aynı taşıtlarda olduğu gibi serbest piyasa koşullarına göre işlem görmektedir. Kamu ya da başka bir kuruluşun Tıbbi Cihazların satış fiyatlarında düzenleme yapmaya yetkisi ya da görevi yoktur. Tüm satışlar ve sunulan hizmetlerin bedelleri serbest piyasa koşullarına göre belirlenmektedir.
Somut olayda, uyuşmazlığa konu protezin gideri, periyodik değişim süreleri protezi kullanmaya başlayacağı süre üzerinden hesaplama hükme esas alının 03.02.2020 tarihli ek hesap bilirkişi raporunda davacının yaşı göz önünde bulundurularak ampütasyonun gerçekleştiği 16.02.2015 tarihinde yürürlükte olan 24 Aralık 2014 tarih ve 29215 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan SGK SUT Değişiklik Tebliğine göre hesaplanarak, 16.02.2015 ampütasyon olduğu tarihte 19 yıl 6ay 19 gün yaşındadır.Yaşam tablosuna göre beklenen bakiye ömrü 46 yıl olduğu ve davacı … sağ diz altı ampütasyonu için: bilirkişi raporunda belirtilen listedeki davacıya uygulanan protezin maliyeti, değişme zamanı, protezin ömrü (kullanım süresi), ömrü boyunca kaç protez kullanacağı, ömür boyu kullanabileceği protezin değişebilecek parçalarının fiyatları amputasyon zamanı (2015 yılı) yürürlükte olan 24 Aralık 2014 tarih ve 29215 sayılı SGK SUT EK-3/C-2 Eksternal Alt ve Üst Ekstremite/Gövde Protez Ortezler Listesi, Mobilite ve Aktivite Destekleyici Ortez ve Protezler bölümünden hesaplanmak sureti yerinde bir şekilde tespit edilmiştir. İş bu tedavi masraflarının bu aşamada belgeleye bağlanmasınında mümkün olmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle davacı vekilinin ve davalı vekilinin bu husustaki istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin hükme esas alınan hesap raporunun hatalı olduğuna ilişkin istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde;
Kararda TRH 2010 ve progresif rant yöntemine göre yapılan hesaplamaya göre hüküm kurulmuştur.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90.maddesined yer alan “…Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamında tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir.Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenen hususlar hakkında 11/01/2011 tarihli ve 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır…” hükmü ile aynı Kanunun 92/i maddesinde yer alan; “… Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler…” şeklindeki düzenleme Anayasa Mahkemesinin 17.07.2020 tarih ve 2019/40 Esas, 2020/40 Karar sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanununun 90.maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92.maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir. Bu durumda mağdurların zararının ve zararın kapsamının 2918 Sayılı Kanun ve 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiile dair hükümleri ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekmektedir.
Bu çerçevede Yargıtay tarafından verilen emsal kararlarda mağdurların zararının ve zararın kapsamının belirlenmesinde TRH 2010 mortalite tablosunun uygulanması ve progresif rant yönteminin kullanılması içtihat edilmiştir.(Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 24.02.2021 tarih ve 2019/3292 Esas, 2021/1848 Karar Sayılı kararı, Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 14.01.2021 tarih ve 2020/2598 Esas, 2021/34 Karar Sayılı kararı, Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 22.12.2020 tarih ve 2019/5206 Esas, 2020/8874 Karar Sayılı kararı, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 21/06/2021 gün ve 2021/ 2457 esas ve 2021 / 3304 karar sayılı kararı, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/13625 esas ve 2022/8912 karar sayılı 16/06/2022 günlü kararı)
İlk derece mahkemesi tarafından hükme esas alınan 24.05.2021 tarihi hesap bilirkişi raporu incelendiğinde bilirkişinin davacının zararın belirlenmesine ilişkin olarak “TRH 2010 mortalite tablosunun uygulanması ve progresif rant yönteminin kullanıldığı”’na ilişkin tespitler ile davacının zararının belirlenmesi yerinde görülmüştür.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin hükmedilen maddi tazminatta poliçe limitinin aşıldığına ilişkin ilişkin istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde;
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin, zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir sorumluluk sigortası türüdür.
Bu sebepledir ki, sigorta şirketinin sorumluluğu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitiyle sınırlıdır. Zira, kanunun emredici hükmü gereği yaptırılan zorunlu trafik sigortalarında sigortacı, işletene düşen hukuki sorumluluğu teminat altına aldığına göre, ancak işletenin sorumlu olduğu oranda zarardan sorumlu olacaktır. İşletene hukuken yükletilemeyen zarardan, onun sorumluluğunu teminat altına alan sigortacının sorumlu tutulması da mümkün değildir. KTK’nun 86/1. maddesi gereği ise, işletenin eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kusursuzluğu oranında sorumluluğunun kalkacağı açıktır.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının “Sigortanın Kapsamı” başlıklı A.1. maddesi uyarınca, sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, “zorunlu sigorta limitlerine kadar” temin eder, hükmü mevcuttur. Buna göre davalı sigorta şirketinin davacını uğramış olduğu zarardan sorumluluğu kaza tarihi itibari ile geçerli olan teminat limiti ile sınırlıdır. Buna göre işletenin hukuki sorumluluğu üstlenen Sigorta şirketinin sorumluluğu düzenlemiş olduğu poliçe limitleri ile sınırlı bir sorumluluktur. Poliçe limitlerine ilişkin olarak ise bilindiği üzere ZMMS genel şartları A.1/2 maddesine göre teminat limitleri kaza tarihine göre belirlenir.
Buna göre eldeki dosyaya baktığımızda davacı başvuran davalı sigorta şirketinden geçirmiş olduğu kazadan kaynaklı olarak malul kaldığı gerekçesi ile maddi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı sigorta şirketi tarafından tanzim edilen dosya arasında bulunan ZMMS poliçesi incelendiğinde; 23.01.2015 gününde düzenlenen poliçe içeriğinde kişi başı sakatlık teminatının 290.000,00TL olduğu belirtilmiştir. Davacının yaralanmasına neden olan trafik kazası 2015 yılında meydana geldiğine göre davalı sigorta şirketinin kişi başı kalıcı sakatlık teminat limitinin 290.000,00TL yine tedavi gideri teminat olarak da ayrıca 290.000,00TL teminat limiti olduğu konusunda bir tartışma bulunmamaktadır.
Bu noktada davalı tarafından düzenlenen poliçe incelendiğinde kalıcı sakatlık teminat limiti haricinde zarar davacının tedavi gideri zararı bakımından da kişi başı tedavi masrafları için 290.000,00TL teminat limiti temin edildiği görülmektedir. Buna göre davalı sigorta şirketinin, bakıcı gideri zararı, geçici ve kalıcı iş göremezlik 130.162,15 TL zararlarının sakatlık teminat limiti kapsamında kaldığı, 209.673,61 TL protez gideri ve ulaşım gideri zararının ise tedavi gideri kapsamında kalmakla söz konusu bu zararın tedavi gideri teminatı limitini aşmadığı söz konusu tedavi gideri zararının 290.000,00TL’lik kalıcı sakatlık teminat limitinden mahsup edilemeyeceği anlaşılığından davalı vekilinin istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
Davacı vekilinin asıl davada hükmedilen manevi tazminat miktarının düşük belirlendiğine ilişkin istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde;
6098 TBK’nın 56/2. maddesi hükmüne göre “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.”Aynı Yasanın 51.maddesinde de “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olay, 23.01.2015 günü saat 12.10 sıralarında, davalı sürücü …, yönetiminde bulunan … plakalı Ford marka ticari minibüs ile D-400 yolunda Ceyhan Adana şehir merkezi istikametinde giderken İncirli ışıklı kavşağında karşı taraftan gelip orta refüjde bulunan yuvarlak adayı solunda birakıp İncirli tarafına geçmek isteyen davacı sürücü belgesiz …’ın yönetimindeki … plakalı Kuba marka motosiklete ön solu ile çarpıp sürüklediği, meydana gelen trafik kazasında davacının sağ bacağı ampüte kalacak biçimde %42 oranında malul olduğu alınan kusur raporlarına göre trafik kazasının meydana gelmesinde davalı sürücü ve işletenin % 25 oranında kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Buna göre eldeki dosyaya baktığımızda tarafların belirlenen ekonomik sosyal durumları, kusur oranları, kaza ve davanın tarihi, davacı …’ın ve diğer davacıların yakınlıkları, davacı …’ın yaşı, paranın satın alma gücü, olay tarihi birlikte değerlendirildiğinde hükmolunan manevi tazminatın düşük olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle davacılar vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin hükmedilen manevi taminat tazminatta poliçe limitinin aşıldığına ilişkin istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde;
Davalı … şirketin’nin İMM poliçesinde teminat altına alınan manevi tazminat tutarı 10.000,00 TL ile sınırlıdır.
Manevi tazminata ilişkin karar verilirken her ne kadar parantez içlerinde davalı şirketin sorumluluğunu dört davacı açısından ayrı ayrı 3.333,33 TL olarak belirlenmiş olsa da işbu tutarlar toplamı 13.333,32 TL’ ye ulaşmaktadır. Poliçeden de açıkça görüleceği üzere davalı şirket açısından poliçe teminat limitlerini aşan tutarlar ile karar verilmesi ve poliçe teminat limitlerine değinilmemesi hatalı olmuştur. Bu yönüyle davalı vekilinin istinaf başvurusu haklı bulunmuştur.
Davacı vekilinin birleşen davada hükmedilen maddi tazminat faiz başlangıç tarihinin hatalı belirlendiğine ve davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin ise hükmedilen faiz türünün hatalı olduğuna ilişkin istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde;
Somut olayda uyuşmazlık, haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir.
Sigorta şirketinin poliçe kapsamında sorumlu olduğu tazminatı 2918 sayılı KTK 98. maddesi gereğince başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü içerisinde ödemesi gerekmektedir. Bu süre içinde ödeme yapılmaz ise bu süre sonra erdikten sonra 9.gün sigorta şirketinin temerrüde düştüğü kabul edilir. Davacı tarafın davadan önce sigorta şirketine bir başvuruda bulunmaması halinde yada başvuru ispatlanmadığı hallerde davalı sigorta şirketinin dava tarihi itibari ile temerrüte düştüğü kabul edilerek bu tarihten itibaren faize hükmolunması gerekmektedir.
Somut olayda, kabul edilen maddi tazminat talepleri yönünden birleşen dava davalısı … Sigorta A.Ş., asıl davada da davalı konumunda yer almaktadır. Asıl davada … Sigorta A.Ş.’den Kasko Poliçesi kapsamında talepte bulunulmuşsa da asıl dava tarihinde … Sigorta A.Ş. tarafından kazanın meydana geldiğinden ve zarar oluştuğundan (ihbar olunmuş sayılmıştır) haberdar olunmuştur. Bu sebeple birleşen davada faiz başlangıç tarihi asıl davanın açıldığı tarih olan 30.04.2015 tarihi sayılmakla, davacılar vekilinin istinaf başvurusu bu yönüyle haklı bulunmuştur.
Öte yandan, hükmolunan tazminata, davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan … plaka sayılı aracın ticari amaçla kullanılan dolmuş vasfında bir araç olduğu ruhsat kaydından anlaşılmıştır. Bu nedenle mahkemesince avans faiz hükmedilmesinde herhangi bir yanlışlık bulunmamaktadır. Bu sebeple davalı vekilinin bu istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir.
Davacı vekilinin asıl dosyada ve birleşen davada hükmedilen vekalet ücretinin hatalı olduğuna ilişkin istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde;
Asıl ve birleşen dosyada yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmiş olması karar tarihindeki A.A.Ü.T. uygun olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
HMK’nın 355. maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
Yukarıda açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre, ilk derece mahkemesince yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan, davalı … Katılım Sigorta A.Ş. vekili ve davacı vekilinin istinaf başvurusunun bu yönüyle kabulü ile, HMK 353/1-b-2. maddeleri gereği ilk derece mahkemesi kararının yeniden hüküm kurulmak üzere ortadan kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kısmen KABULÜNE, davalı … Katılım Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun kısmen KABULÜNE;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 03/11/2021 tarih ve 2015/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353.maddesinin 1.fıkrası (b) bendinin 2.maddesi uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla;
2-Asıl dosya yönünden;
A)Davacı … tarafından, davalı … Türk Sigorta Şirketi hakkında açılan davanın REDDİNE,
B)Davacı … tarafından, davalı … Katılım Sigorta A.Ş. Hakkında açılan maddi tazminat davalarının REDDİNE,
C)Davacı … tarafından davalı … hakkında açılan motorsiklet hasarına ilişkin maddi tazminat davasının REDDİNE,
D)Davacı … tarafından davalı … hakkında açılan maddi tazminat davasının KABULÜ ile; Birleşen Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/… E. 2019/… K. Sayılı dosyası dikkate alınarak, tahsilde tekerrür oluşturmamak koşulu ile 127.369,61 TL sürekli sakatlık tazminatı, 2.191,79 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 600,75 TL bakıcı gideri, 209.523,00 TL protez gideri, 150,00 TL ulaşım gideri olmak üzere toplam 339.835,15 TL tazminatın olay tarihi olan 23/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlı avans faizi ile birlikte davalı …’tan alınarak davacı …’a ödenmesine,
E)Davacı … tarafından davalılar … ve … Sigorta a.Ş. Hakkında açılan manevi tazminat davasının kısmen KABULÜ ile; 60.000,00 TL (Davalı … Sigorta A.Ş. Yönünden 2.500,00 TL ile sınırlı olarak) manevi tazminatın olay tarihi olan 23/01/2015 (Davalı … Sigorta A.Ş. yönünden dava tarihi olan 30/04/2015) tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlı avans faizi ile birlikte bu davalılardan alınarak davacı …’a ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
F)Davacı … tarafından davalılar … ve … Sigorta A.Ş. Hakkında açılan manevi tazminat davasının KABULÜ ile; 15.000,00 TL (Davalı … Sigorta A.Ş. Yönünden 2.500,00 TL ile sınırlı olarak) manevi tazminatın olay tarihi olan 23/01/2015 (Davalı … Sigorta A.Ş. Yönünden dava tarihi olan 30/04/2015) tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlı avans faizi ile birlikte bu davalılardan alınarak davacı …’a ödenmesine,
G)Davacı … … tarafından davalılar … ve … Sigorta a.Ş. Hakkında açılan manevi tazminat davasının KABULÜ ile; 15.000,00 TL (Davalı … Sigorta A.Ş. Yönünden 2.500,00 TL ile sınırlı olarak) manevi tazminatın olay tarihi olan 23/01/2015 (Davalı … Sigorta A.Ş. Yönünden dava tarihi olan 30/04/2015) tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlı avans faizi ile birlikte bu davalılardan alınarak davacı … …’a ödenmesine,
H)Davacı … … tarafından davalılar … ve … Sigorta a.Ş. Hakkında açılan manevi tazminat davasının KABULÜ ile; 10.000,00 TL (Davalı … Sigorta A.Ş. Yönünden 2.500,00 TL ile sınırlı olarak) manevi tazminatın olay tarihi olan 23/01/2015 (Davalı … Sigorta A.Ş. Yönünden dava tarihi olan 30/04/2015) tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlı avans faizi ile birlikte bu davalılardan alınarak davacı … …’e ödenmesine,
3-Birleşen dava yönünden;
-Davanın KABULÜ ile; mahkememizin 2015/… E. Sayılı dava dosyası dikkate alınarak tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydı ile 127.369,61 TL sürekli sakatlık tazminatı, 2.191,79 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 600,75 TL bakıcı gideri, 209.523,00 TL protez gideri olmak üzere toplam 339.685,15 TL tazminatın temerrüt tarihi olan 30.04.2015 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlı avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Harç yönünden:
3-Asıl dava yönünden;
A-Maddi tazminat yönünden alınması gereken 23.214,13 TL karar harcından, peşin alınan 27,70 TL ve ıslah ile alınan 1.154,00 TL olmak üzere toplam 1.181,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 22.032,43 TL harcın davalı …’tan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
B-Manevi tazminat yönünden alınması gereken 6.831,00 TL karar harcından, peşin alınan 626,37 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.204,63 TL harcın (davalı … Sigorta A.Ş. Yönünden 683,10 TL ile sınırlı olarak) harcın davalılar … ve … Sigorta A.Ş.’den tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4-Birleşen dava yönünden;
A-Alınması gereken 23.203,90 TL karar harcından, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23.159,50 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
B-7155 sayılı kanun 23. Maddesi ile 6325 sayılı Kanuna eklenen 18/A Maddesinin 14. fıkrası gereğince suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabulucuk ücretinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
Yargılama giderleri yönünden:
5-Davacı tarafından yapılan 607,00 TL tebligat gideri, 400,50 TL posta gideri, 562,00 TL ATK ücreti, 4.700,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 6.269,50 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre 6.124,67 TL’sinin (… Sigorta A.Ş. yönünden 482,75 TL ile sınırlı olarak) davalılar … ve … Sigorta A.Ş.’den alınarak davacı …’a ödenmesine,
6-Davacı tarafından asıl ve birleşen dosyada yapılan toplamda 1.924,57‬ TL harç giderinin davalılar … ve … Sigorta A.Ş.’den alınarak (… Sigorta A.Ş. Yönünden 1.486,73 TL ile sınırlı olarak) davacı …’a ödenmesine,
7-HMK’nın 333. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının bulunması halinde ilgililerine iadesine,
Vekalet ücreti yönünden:
8-Asıl dosya yönünden;
a-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan, AAÜT’nin 13/1 maddesi uyarınca maddi tazminat yönünden hesap olunan 32.238,46 TL vekalet ücretinin davalı …’tan alınarak davacı …’a ödenmesine ; manevi tazminat yönünden hesap olunan 17.900,00 TL (davalı … Sigorta A.Ş. Yönünden 2.500,00 TL ile sınırlı olarak) maktu vekalet ücretinin davalılar … ve … Sigorta A.Ş.’den alınarak iş bu davacıya ödenmesine,
b-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan, AAÜT’nin 13/1 maddesi uyarınca manevi tazminat yönünden hesap olunan 15.000,00 TL (davalı … Sigorta A.Ş. yönünden 2.500,00 TL ile sınırlı olarak) maktu vekalet ücretinin davalılar … ve … Sigorta A.Ş.’den alınarak iş bu davacıya ödenmesine,
c-Davacı … … kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan, AAÜT’nin 13/1 maddesi uyarınca manevi tazminat yönünden hesap olunan 15.000,00 TL (davalı … Sigorta A.Ş. yönünden 2.500,00 TL ile sınırlı olarak) maktu vekalet ücretinin davalılar … ve … Sigorta A.Ş.’den alınarak iş bu davacıya ödenmesine,
ç-Davacı … … kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan, AAÜT’nin 13/1 maddesi uyarınca manevi tazminat yönünden hesap olunan 10.000,00 TL (davalı … Sigorta A.Ş. yönünden 2.500,00 TL ile sınırlı olarak) vekalet ücretinin davalılar … ve … Sigorta A.Ş.’den alınarak iş bu davacıya ödenmesine,
d-Hakkında açılan dava reddedilen davalı … Türk Sigorta Şirketi kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan 1.500,00 TL Vekalet ücretinin davacı …’tan alınarak iş bu davalıya ödenmesine,
e-Hakkında açılan dava reddedilen davalı … Sigorta A.Ş. kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan AAÜT uyarınca hesap olunan 1.500,00 TL vekalet ücretinin davacı …’tan alınarak davalı … Sigorta A.Ş.’ye ödenmesine;
f-Davalı … kendini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan reddedilen maddi tazminat yönünden AAÜT uyarınca hesap olunan 100,00 TL vekalet ücretinin davacı …’tan alınarak davalı …’a ödenmesine; reddedilen manevi tazminat yönünden AAÜT uyarınca hesap olunan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacı …’tan alınarak davalı …’a ödenmesine ;
8-Birleşen dava yönünden; davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan, AAÜT uyarınca hesap olunan 32.227,96 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
İstinaf giderleri açısından;
9-Davacılar ve davalı … Katılım Sigorta A.Ş. tarafından yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
10-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
11-Davacılar tarafından yapılan 79,20 TL istinafa dosya gönderme ücretinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
12-Talep halinde inceleme konusu kararın icrasının geri bırakılması için İİK’nın 36/1 maddesi gereğince, varsa, istinaf eden tarafça yatırılan nakit teminatların veya sunulan banka teminat mektuplarının dosya kapsamı ve kararın niteliğine göre İİK’nın 36/5. fıkrası gereğince yatıran/ sunan tarafa iadesine,

Dair, davacı … yönünden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361. maddesi gereğince; Dairemizin kararının taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’ne, yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine veya Dairemize gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesi’ne verilebilecek bir dilekçe ile YARGITAY’A TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, diğer davacılar yönünden ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri iki yüz otuz sekin bin yedi yüz otuz (238.730,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 09.11.2023

Başkan Üye Üye Katip

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır