Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/385 E. 2022/342 K. 14.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/385 – 2022/342
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/385
KARAR NO : 2022/342

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : 1- …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 2- …
DAVA : Tazminat

KARAR TARİHİ : 14/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 28/10/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalı …’in yaralanması sebebiyle oluşan sürekli iş göremezlik zararlarının … plakalı aracın trafik sigortacısı olan diğer davalı … Sigorta A.Ş.’den tahsili için davalı …’in 29/11/2017 tarihinde Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurduğunu ve Uyuşmazlık Hakem Heyetinin … sayılı dosyasında yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda …’in adı geçen sigorta şirketinden talep edebileceği sürekli iş göremezlik tazminatı tutarının 225.341,00 TL olduğunun tespit edildiğini ve ıslah dilekçesi verilmediği için taleple bağlı kalınarak bilirkişi raporuyla tespit edilen alacağın 4.000,00 TL’lik kısmının sigorta şirketinden tahsiline hükmedildiğini ve kararın kesinleştiğini, Uyuşmazlık Hakem Heyetinin 14/05/2018 tarihli ve … ve … sayılı kararına konu 4.000,00 TL alacağın temellük eden davacıya ödenebilmesi için Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasıyla tespit davasında davanın reddine karar verildiği ve bu kararın Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 08/06/2020 tarihli ve … E.-… K. sayılı kararıyla onandığını belirterek Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetinin 14/05/2018 tarihli ve … ve … sayılı kararı ile hüküm altına alınmamış olan 221.341,00 TL’den şimdilik 20.000,00 TL’lik bölümünün davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davetiye tebliğine rağmen davalıların davaya cevap vermediği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davacının davalılardan …’e yönelik davasının HMK’nın 119/1-ğ ve 119/2 .maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına, davacının davalılardan … Sigorta A.Ş’ye yönelik davasının HMK’nın 114/1-i ve 115/2.maddesi uyarınca daha önceden kesin hükme bağlanmış olması sebebiyle dava şartı noksanlığından usulden reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde; Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının ilk derece mahkemesinde açılan dava açısından kesin hüküm teşkil etmesinin mümkün olmadığını, davalı …’in davaya cevap vermediğini, temlik sözleşmesine karşı herhangi bir itirazda bulunmadığını, bu nedenle bakiye alacak için temlik sözleşmesine dayanarak davacı müvekkili adına hüküm kurulmasında hukuken hiçbir engel bulunmadığını, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalılardan …’in trafik kazasında yaralanması sonucunda sürekli iş göremezlik zararı sebebi ile davalı sigorta şirketi nezdindeki tazminat alacağının bir kısmını davacıya temlik ettiğinden bahisle açılmış maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş olup karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Tahkim Komisyonunun verdiği kararlar, mahkeme kararları gibi ilam niteliğinde olup; ilama konu alacak yeniden bir davaya konu edilemez. Davacı tahkim komisyonunca zarar gören …’e ödenmesine karar verilen tazminatın bu defa kendisine ödenmesini talep etmektedir. Davacının bir alacağı varsa dahi bunu davalıdan değil temlik edenden talep edebilir. Her ne kadar davacı vekili istinaf dilekçesi ile bakiye alacak için davaya devam edilmesi gerektiğini belirtmiş ise de dava dilekçesindeki talebi 20.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalı sigorta şirketinden tahsili niteliğindedir.
Davacı vekilinin dilekçesinde; eldeki davanın ek dava niteliğinde yani, Tahkim Komisyonu tarafından hüküm altına alınmayan kısım yönünden ek dava niteliğinde olduğunu belirtmiş ise de, davacı tüm açıklamalarında dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen … isimli kişiden sigorta tahkim komisyonunda görülmekte olan kazaya ilişkin tazminat alacağını temlik ettiğini ileri sürmektedir. Tahkim Komisyonundaki yargılamada alacaklı …’un talebini ıslah etmediğini, bu nedenle Tahkim Komisyonu tarafından yalnızca 4.000,00 TL tazminata karar verildiğini, ne var ki davalı …’un gerçek zararının 225.341,00 TL olduğunu ileri sürmektedir.
Bu kapsamda Sigorta Tahkim Komisyonunun … Esas sayılı dosyası ve kararı incelenmiştir. Anılan dosyada başvuran …, vekili aracılığı ile Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurarak 28/10/2014 tarihinde meydana gelen kaza nedeni ile malul kaldığını, aracın ZMMS poliçesinin … Sigorta A.Ş tarafından düzenlendiğini belirterek 5.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının ödenmesine karar verilmesini istemiştir. Hakemlik tarafından inceleme sırasında alınan kusur raporu, maluliyet raporu ve aktüer raporuna göre sonuç olarak talepte bulunan …’in gerçek zararının 225.341,00 TL olduğu şeklinde tespit yapılmıştır. Bu noktada dosyamız davacısı …, vekili Av. … aracılığı ile Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvuru yaparak, söz konusu dosyadaki zarara ilişkin davalı … ile aralarında bir temlikname düzenlendiğini, bu temlikname gereğince 10.000,00 TL karşılığında sürekli iş göremezlikten kaynaklı tüm alacağın başvuran …’un kendisine temlik ettiğini belirtmiş ve bu temlikname gereğince bundan sonra yapılacak tüm tebligatların kendisine yapılmasını istemiştir.
Bunun üzerine hakem tarafından söz konusu temliknamenin adi yazılı olarak düzenlenmesi nedeni ile temlik eden … vekiline bilgi verilerek temliknamenin geçerli olup olmadığı hususu, temliknamedeki imzaların …’e ait olup olmadığının belirlenmesi, bu konuda talep eden …’un beyanının alınması ve söz konusu beyanların 5 iş günü içerisinde gönderilmesi konusunda bilgi verilmiştir.
Bu talep üzerine … vekili Av. … süresinde vermiş olduğu beyan ile Sigorta Tahkim Komisyonuna sunulan temliknamenin geçersiz olduğu, temliknamedeki iradenin sakatlığı nedeni ile kabul etmediklerini beyan etmiş, aynı şekilde dosyamız davalısı olarak gösterilen … ıslak imzalı beyanı ile “Bahsi geçen temliki kabul etmiyorum. Benim irademi yansıtmamakla birlikte hileli temliktir. İrademi asla yansıtmayan ve hileli olan bu temliki kesinlikle kabul etmiyorum.” şeklinde ifade vermiştir.
Söz konusu bu beyanlar üzerine hakem tarafından 14/05/2018 tarihinde verilen kararda açıkça “Temlik alan … vekili Av. … ise dava dosyasına aktüer rapor ile belirlenen rakam olan 225.341,00 TL bedeli ıslah ederek dava talebini söz konusu rakama ıslah etmişlerdir. Başvurucu tarafından hakemliğime gönderilen temlik başvurusunun kabul edilmediğini açıklayan başvurucu … tarafından gönderilen beyan Av. …’a yazılı olarak bildirilmiş ve kendilerinin davada taraf olamayacağı bu nedenle ıslah talebinin kabul edilmediği, iade talebinde bulunabileceği 09/05/2014 tarihinde açıklanmıştır.” şeklinde gerekçe ile alacağı temlik aldığı ileri sürülen …’in anılan dosyada taraf olamayacağı belirtilerek ıslah talebinin reddine karar verilmiştir ve karar bu hali ile kesinleşmiştir.
Buna göre Sigorta Tahkim Komisyonu kararı ile davacı …’in tahkim komisyonundaki davada taraf olamayacağına ilişkin hüküm kesinleşmiş olmakla davacının Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından hüküm altına alınmayan davaya ilişkin ek dava açma imkanı da bulunmamaktadır. Zira, Sigorta Tahkim Komisyonu karara bağlamış olduğu dosyada davacı İsmail’in anılan dosyanın tarafı olamayacağına hükmedilmiş bu husus kesinleşmiştir. Dosyada taraf olmayan bir kimsenin kesinleşen dosyayı esas alarak ek dava açma hakkı da bulunmamaktadır. Bu yönü ile mahkemesince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir. Mahkemece yapılan tespitler dosya kapsamına, usul ve yasaya uygundur. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.

HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiş olmasında, usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,

2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından, peşin yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubuyla, bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361. maddesi gereğince; Dairemizin kararının taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’ne, yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine veya Dairemize gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesi’ne verilebilecek bir dilekçe ile YARGITAY İLGİLİ HUKUK DARİESİNDE TEMYİZ YASA YOLU AÇIK olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi.14/02/2022

… … … …
Başkan … Üye … Üye … Katip …
İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır