Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/357 E. 2023/1935 K. 25.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/357
KARAR NO : 2023/1935

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : … – …)
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : 1- … –
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : 2- … -… –
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Tazminat (Ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat)
KARAR TARİHİ : 25.10.2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25.10.2023

Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 10/11/2021 tarih, … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 24/12/2015 tarihinde sürücü davalı … idaresindeki … plakalı motosiklet ile seyir halinde iken karşıdan karşıya geçmek isteyen davacı yaya …’a çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin yaralandığını, kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, 19/04/2018 tarihinde davalı sigorta şirketi yazılı başvuruda bulunduklarını ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL maddi tazminatın davalı … Sigorta A.Ş.’nden kaza tarihinden, mümkün olmadığı takdirde temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile, 50.000,00 TL manevi tazminatın ise davalı … …’den kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 08/04/2021 tarihli dilekçesi ile; maddi tazminat talepleri yönünden davalı … Sigorta A.Ş. ile sulh olduklarını, maddi tazminat yönünden davanın konusuz kaldığını, manevi tazminat yönünden taleplerinin ve davanın devam ettiğini, davalı sigorta şirketinden vekalet ücreti ve yargılama gideri istemediklerini beyan etmiştir.
CEVAP: Davalı … Anonim Türk Sigorta Şirketi vekili dosyasına sunduğu cevap dilekçesinde özetle; yetki ve zamanaşımı itirazında bulunduklarını, yetkili mahkemenin İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, tarafların kusur oranlarının ve davacının maluliyetinin tespiti için Adli Tıp Kurumundan rapor alınması gerektiğini, davacının maluliyetinin kaza ile illiyetinin bulunup bulunmadığının tespitinin gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, bu dilekçeden sonra sunduğu 06/08/2021 tarihli dilekçesi ile özetle dilekçesi ekindeki ibraname ve sulh anlaşması gereğince davacı tarafla sulh olunduğunu, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, maddi tazminat yönünden; davalı sigorta şirketi açısından taraflar arasındaki sulh nedeniyle davanın konusuz kalmış olması dikkate alınarak karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat yönünden; davalı … açısından manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verildiği görüldü.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı … vekili verdiği istinaf dilekçesinde özetle; dosyadan aldırılan maluliyet raporları arasında çelişki olduğunu ve bu çelişkinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, maluliyet raporu esas alınarak hükmedilen 20.000,00 TL manevi tazminat miktarının davacının iyileşmiş olması ve eski tarihli rapora göre engelliliğinin olmaması karşısında yüksek olduğunu diğer rapora göre dahi manevi tazminat takdir edilecek olsa dahi davacının maluliyetinin %5 olması karşısında yine hükmedilen manevi tazminatın yüksek olduğunu beyan ederek kararın kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49, 50, 54/1-3, 55 ve 56. maddeleri kapsamında, trafik kazasına dayalı açılan, çalışma gücünün azalmasından veya yitirmesinden doğan (malüliyet) maddi ve manevi tazminat davasıdır.
İlk derece mahkemesince, maddi tazminat davası yönünden sulh nedeniyle davanın konusuz kaldığına dair hüküm kurulduğu, manevi tazminat talebi yönünden ise davanın kabulüne karar verildiği görüldü.
Hükmü, davalı … vekili istinaf etmiştir.
Davalı …’in vekilinin hükme esas alınan maluliyet raporuna yönelik istinaf başvurusunun değerlenidirilmesinde;
Bilindiği üzere Yargıtayın yerleşik uygulamasına göre maluliyet oranları Adli tıp Kurumu 3. İhtisas dairesi ya da Üniversitelerin Adli Tıp Anabilim dalı başkanlığından oluşturulacak bilirkişi heyetinden kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan mevzuat yönetmelik hükümlerine uygun olacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir.
Buna göre 01/06/2015 ile 20/02/2019 tarihleri arasındaki meydana gelen kazalar için 30/3/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” çerçevesinde düzenlenmiş düzenlenmiş sağlık kurulu raporu alınması gerekmektedir.
Mahkemesinde hükme esas alınan 13.01.2021 tarihli ATK 2. üst kurulu tarafından düzenlenen maluliyet raporunun, kaza tarihi olan 24.12.2015 tarihinde yürürlükte bulunan 30/3/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümlerine düzenlendiği ve kaza ile oluşan yaralanma arasında illiyet bağı kurulacak şekilde davacının iş bu kaza nedeni ile %5 oranında kalıcı bir maluliyetinin bulunduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle davalı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
Davalı …’in vekilinin hükmedilen manevi tazminat miktarına yönelik istinaf başvurusunun değerlenidirilmesinde;
6098 TBK’nın 56/2. maddesi hükmüne göre “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.”Aynı Yasanın 51.maddesinde de “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda 24.12.2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalı …’in olduğu aracın, davacıya çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazasında davacının %5 oranında malul kalacak biçimde yaralandığı, alınan kusur raporlarına göre trafik kazasının meydana gelmesinde davalı sürücü ve işletenin % 100 oranında kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Buna göre eldeki dosyaya baktığımızda tarafların belirlenen ekonomik sosyal durumları, kusur oranları, kaza ve davanın tarihi, davacının yaşı, paranın satın alma gücü, olay tarihi birlikte değerlendirildiğinde hükmolunan manevi tazminatın yüksek olmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle davalı … vekilinin bu yöndeki istinaf sebebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HMK’nın 355. maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesince davanın yazılı şekilde karar verilmiş olmasında, usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.636,05‬ TL istinaf karar harcının, peşin yatırılan toplamda 341,50 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubuyla, bakiye 1.294,55‬ TL harcın davalı …’den tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı … tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade, harç iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri iki yüz otuz sekin bin yedi yüz otuz (238.730,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 25.10.2023

… … … …
Başkan … Üye … Üye … Katip …
İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.