Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/3407 E. 2023/206 K. 31.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/3407
KARAR NO : 2023/206

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2022/… Değişik İş Esas, 2022/… Değişik İş Karar

DAVACI : … -…
VEKİLİ : Av. … -…
DAVALI : … – Mersin E Tipi Kapalı Cik Mersin Merkez/ Mersin

TALEP KONUSU : İhtiyati tedbir

KARAR TARİHİ : 31.01.2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :…

Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 02/11/2022 tarih, 2022/… Değişik İş Esas, 2022/… Değişik İş Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili vekili değişik iş başvuru dilekçesinde özetle; davalı …”ın 12/10/2022 tarihinde … … kavşağında kırmızı ışıktan geçerek müvekkilinin oğlu … … ölümüne sebebiyet verdiğini, sigorta şirketine yapılmış olan başvuruda anlaşma sağlanamadığını, hem karşı taraf adına hemde sigorta şirketine ileride dava açacaklarını ve sigorta şirketinin de taraf olması sebebiyle mahkemenin görevli olduğu tazminat davasına istinaden iş bu dosyayı açtıklarını, karşı taraf …’ın tapuda kayıtlı taşınmazlarına ve … plakalı ticari taksisine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin HMK’nun 389. maddesinde belirtilen ihtiyati tedbir koşullarının oluşmadığı ve hukuki yararın olmadığı anlaşıldığından reddine karar verildiği görüldü.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili verdiği istinaf dilekçesinde özetle; 1-Müvekkilinin oğlunu kaybetmesine neden olan kaza nedeniyle müvekkilinin hem maddi hem manevi olarak büyük zarara uğradığını, açacakları maddi ve manevi tazminat istemli davaya ilişkin olarak, eldeki dosyadan tedbir kararı verilmemesi nedeniyle mal kaçırma sonucunda herhangi bir tazminat elde edilemeyeceği ve bunun sonucunda da müvekkilinin maddi ve manevi tekrar zarara uğramış olacağını, ihtiyati tedbirin şartlarının oluşmuş olduğunu, 2-Talep eden vekilince verilen ek istinaf dilekçesinde ise sehven ihtiyati tedbir talebinde bulunduklarını ve taleplerinin ihtiyati haciz olarak değerlendirilmesini beyan ederek kararın kaldırılması ile öncelikle teminatsız olarak, aksi kanaatte olunması halinde ise bir miktar teminat mukabilinde davalı …’ın … plaka sayılı aracına ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle meydana gelen maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına karşı istinaf başvurusudur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389. maddesinde “(1) Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” hükmü yer almaktadır.
Buna göre geçici hukuki korumalardan olan ihtiyati tedbire karar verilebilmesi için ihtiyati tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve ihtiyati tedbirin bir sebebinin mevcut olması gerekir. HMK’nın 389. maddesi uyarınca, uyuşmazlık konusu olan mal, hak ve alacaklar üzerine ihtiyati tedbir konulması mümkün olup, dava manevi tazminat istemine yönelik olduğundan, trafik kazası nedeniyle uğranılan manevi zararın tazmini istemiyle açılan davada, davacılar vekilince davalılar adına kayıtlı taşınır ve taşınmazların kayıtlarına ihtiyati tedbir kararı verilmesi istenmiş ise de, tedbir konulması istenen taşınır ve taşınmazların açılan tazminat davasının konusu olmadığı anlaşıldığından ilk derece mahkemesi tarafından ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Davacı vekilinin istinaf aşamasında sunduğu dilekçedeki istemi bakımından;
İhtiyatı haciz alacaklının, bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence (garanti) altına almak için, mahkeme kararı ile, borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulmasıdır.
Davacı vekili aşamalardaki beyanlarında ihtiyati tedbir olarak nitelendirmiş, ilk derecede açık olarak ihtiyati haciz talebinde bulunmamıştır. Davacı vekilinin ihtiyati tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz verilmesine ilişkin talebi bakımından 6100 sayılı HMK ve 2004 sayılı İİK hükümlerinde ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir niteliğinde bir geçici hukuki koruma yöntemi de bulunmamaktadır. Bu nedenle talep de yerinde görülmemiştir.
HMK’nın 355. maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
HMK’nın 389. maddesi uyarınca, uyuşmazlık konusu olan mal, hak ve alacaklar üzerine ihtiyati tedbir konulması mümkün olup, İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, ara kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre, ihtiyati tedbir talebin reddine karar verilmiş olmasında, usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin ihtiyati tedbirin reddine dair ara kararın kaldırılmasına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcının, peşin yatırılan 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubuyla, bakiye 99,20 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade, harç iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,

Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sy. HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 31.01.2023

… … … …
Başkan … Üye … Üye … Katip …

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.