Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/3319 E. 2023/477 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/3319
KARAR NO : 2023/477

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/09/2022
NUMARASI : 2021/… Esas, 2022/… Karar
İSTİNAF EDEN
DAVACILAR : 1- … – … …
2- … – … …
3- … – … …
4- … – … …
5- … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Tazminat (Ölüm Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 06/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28.09.2022 tarih ve 2021/… Esas, 2022/… Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesi ile; müvekkilinin murisinin 14/06/2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle %95 oranında felç olduğunu, cismani zarara ilişkin tazminat talepli davalarının Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/… esas sayılı dosyasında görüldüğünün, dava devam ederken 19/02/2020 yılında davacıların murisinin hayatını kaybettiği, murisin hayatını kaybetmesi nedeniyle her bir davacı için 5.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı olmak üzere toplam 20.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … şirketinden alınarak müvekkile verilmesinini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketinin üzerine düşen tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davadan önce sigorta şirketine başvuru olmadığından davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
DAİREMİZCE VERİLEN 25/05/2021 TARİHLİ KARARI: Dava açılmadan önce arabulucuya başvurulduğu, bu durumda davacı vekiline tutanağın aslı ya da onaylı suretini sunmak üzere 1 hafta kesin süre verilmesi gerektiği ve sonucuna göre yargılamaya devamla karar verilmesi gerektiğinden doğrudan davanın reddine karar verilmesi yerinde olmadığı anlaşıldığından açıklanan nedenlere dayalı davacı vekilinin istinaf taleplerinin kabulü ile kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacılar vekili; mahkemenin 08.12.2021 tarihli duruşma tutanağının 1 numaralı ara kararında yer alan evraklar birlikte davalı … şirketine 13.12.2021 tarihinde başvuruda bulunulmuş olup sigorta şirketi tarafından … numaralı hasar dosyası açıldığını, 10.02.2022 tarihinde mahkemeye davalı şirketin cevap vermediğini, şirket adına avukatı şirkete herhangi bir başvuru olmadığını beyan ederek yanıltıcı beyanda bulunduğunu, kaldı ki 09.02.2022 tarihli duruşma tutanağında sigorta şirketine yapılmış başvuruya ilişkin belgelerin istenmesine karar verildiğini ve 18.02.2022 tarihinde sigorta şirketine yazı yazıldığını, sigorta şirketinin cevabi yazısı gelmeden mahkeme tarafından davanın reddine karar verildiğini, taraflarınca dava açılmadan önce ara buluculuğa başvurulmuş olup ara buluculuk başvurusundan sonuç alınamadığı için dava açma zaruretinin hasıl olduğunu, hak sahiplerinin hem ara bulucuya hem de sigortaya başvurmak zorunda bırakılmasının adalet erişim hakkını kısıtladığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazasından kaynaklı destekten yoksun kalma talebine ilişkindir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş olup karar davacı vekili tarafından başvuruyu dava sırasında yaptıkları ileri sürülerek istinaf edilmiştir.
Dairemizin 2021/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararı ile, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulduğu, bu durumda davacı vekiline tutanağın aslı ya da onaylı suretini sunmak üzere 1 hafta kesin süre verilmesi gerektiği ve sonucuna göre yargılamaya devamla karar verilmesi gerektiğinden doğrudan davanın reddine karar verilmesi yerinde olmadığı anlaşıldığından açıklanan nedenlere dayalı davacı vekilinin istinaf taleplerinin kabulü ile kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
Dava, trafik kazası sonucu araç hasarından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Kaza tarihinde ve poliçenin düzenleme tarihinde yürürlükte bulunan 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun ‘Doğrudan Doğruya Talep ve Dava Hakkı’ başlıklı 97. maddesinde (Değişik:14/04/2016-6704/5 md.) “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması halinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Somut olayda, davacılar vekilinin, hem asıl hemde birleşen dosyada, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin birinci fıkrasında; “İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine ilişkin aşağıdaki hükümler uygulanır.” hükmü gereği arabulucuya başvurduğu ve taraflar arasında yapılan arabuluculuk görüşmesi neticesinde, düzenlenen 18/03/2020 tarihli arabulucuk son tutanağında tarafların anlaşamadıkları görülmüş ve her iki taraf vekilininde iş bu görüşmede hazır bulunduğu ve arabuluculuk son tutanağı anlaşmamazlık belgeleri üzerinde imzalarının bulunduğu görülmüştür.
2918 Sayılı KTK’nın 97. maddesi belirtilen sigorta şirketine başvuruya ilişkin dava şartı incelendiğinde, işbu başvurunun yazılı şekil şartı dışında başka bir şekil şartına bağlanmadığı ve yine bu başvurunun arabulucu vasıtasıyla yapılmasını engelleyen bir hükümde bulunmadığı dikkate alındığında; davacılar vekilinin özel dava şartı olarak düzenlenen Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesi kapsamında zorunlu başvuru şartını (6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin birinci fıkrasında) zorunlu arabulculuk vasıtası ile yerine getirdiği gözetilerek işin esasına girilmesi gerekir.
Dairemizce daha önce aynı gerekçeyle verilen kararın ara buluculuk tutanağının onaylı örneğinin sunulması için süre verilip işin esasına girilmesi gerektiği sebebiyle kaldırılmış ise de karar gereği yerine getirilmediği gibi eylemli direnme ile aynı karar yeniden verilerek tarafların adil yargılanma süreci içinde yargılanma hakkı engellenmiştir.
Kabule göre ise, Mahkemece hem davacı tarafa başvuruda bulunması için süre verilmiş, hem de başvuruda bulunup bulunmadığı hususunda yazılan müzekkereye kurum cevabı beklenmeksizin davalı vekilinin dilekçesi yeterli görülerek karar verilmesi ile yine adil yargılanma süresinin uzatılmasına sebep olmuştur.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince davacı tarafların ara bulucuya başvurmuş olması sebebiyle başvuru şartının yerine getirildiği gözetilerek işin esasına girilerek yargılamaya devam edilmesi gerekirken aynı sebeple yeniden davanın usulden reddine karar verilmesi hatalı olmakla açıklanan nedenlere dayalı davacılar vekilinin istinaf taleplerinin, HMK’nın 353/1-a/4,6. maddesi uyarınca kabulüyle kararın kaldırılarak dosyanın mahalline gönderilmesine karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/4,6. maddesi gereğince KABULÜ İLE,
Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28.09.2022 tarih ve 2021/… Esas, 2022/… Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Yukarıda belirtilen sebeplerle işin esasına girilerek eksiklikler tamamlandıktan sonra karar verilmesi için dosyanın yerel Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Davacılar tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde iadesine,
4-Davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesi tarafından kurulacak esasa ilişkin hükümde dikkate alınmasına,
5-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-HMK’nın 359/3. maddesi gereğince kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.06/04/2023

… … … …
Başkan Üye Üye Katip
… … … … İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.