Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/2915 E. 2022/2103 K. 07.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/2915 – 2022/2103
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/2915
KARAR NO : 2022/2103

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/07/2022
NUMARASI : 2015/… Esas, 2022/… Karar

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : GÜVENCE HESABI
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 07/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 05.07.2022 tarih ve 2015/… Esas, 2022/… Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 24/04/2014 tarihinde plakası tespit edilemeyen bir aracın davacının sıkıştırması neticesinde kaldırıma çarparak yaralanmasına neden olduğunu, araç plakası ve sürücüsü tespit edilemediğinden kaza tespit tutanağının tutulamadığını, ancak tanık ifadelerinde başka bir aracın sıkıştırdığı hususunun açığa kavuştuğunu, araç ve sürücü t4espit edilemediğinden yasa gereği Güvence Hesabının sorumluluğunun olduğunu, davalının … Çiçek .. Ltd. Şti.’nde 8 yıldır sigortalı olarak çalıştığını ve maaş bordosunun celp edilmesini talep ettiklerini, bu nedenlerle davacı lehine 1.000,00 TL geçici iş göremezlik, 1.000,00 TL sürekli işgöremezlik tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH: Davacı vekili ıslah dilekçesi ile; 211.707,17.TL. kalıcı iş göremezlik zararı ve 1.000,00.TL geçici iş göremezlik zararı olmak üzere toplam 212.707,17.TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, davacının aldığı ödemeleri ve açılan davaları bildirmesi gerektiğini, olayın meydana gelişine ilişkin herhangi bir kamere kaydı ya da delil ibraz edilemediğini, ceza dosyasının celbinin gerektiğini ve faiz başlangıç tarihi ve faiz taleplerinin haksız olduğunu, tüm bu nedenlerle davanın reddinin talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davanın kabulü ile; 211.707,17 TL kalıcı iş göremezlik, 1.000,00 TL geçici iş göremezlik tazminatının 21.08.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı vekili istinaf dilekçesinde; hükme esas alınan maluliyet raporunun tıbbi evraklar esas alınarak düzenlenmediğini ve raporun esas alınan yönetmelik hükümlerine aykırı olduğunu, meydana gelen kazada davacının kask ve dizlik takmadığını bu nedenle müterafik kusurunun bulunduğunu ve tazminattan müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, davacı tarafından talep edilen geçici iş göremezlik tazminatının teminat dışı olduğunu, hükme esas alınan hesap raporunda TRH 2010 yaşam tablosunun kullanılmasının hatalı olduğunu, davacı tarafından ek ödeme yapılması için müvekkili kuruma başvuru yapılmadığını, müvekkili kurumun temerrüde düşmediğini, başvuru şartının gerçekleşmediğini, davalı Güvence Hesabının davacıya ödeme yaptığı tarihteki veriler esas almak sureti ile davacının bu tarih itibari ile talep edebileceği destek tazminatının ne kadar olacağı hesaplanan bu miktar ile Güvence Hesabının ödediği miktar arasında yetersizlik ya da fahiş fark olup olmadığının belirlenmesi konusunda rapor alınması ve ödemenin yetersiz olduğunun anlaşılması halinde yapılan ödemenin güncellenerek rapor tarihine göre hesaplanan tazminattan mahsup edilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasının hatalı olduğunu belirterek usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeni ile meydana gelen yaralanmadan kaynaklı kalıcı iş göremezlik tazminatı ve geçici iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davalı vekilinin maluliyet raporuna yönelik istinaf talebi yönünden yapılan incelemede;
Davalı vekili hükme esas alınan maluliyet raporunun hatalı olduğunu, raporun yönetmelik hükümlerine aykırı olduğunu ileri sürmüş ise de, eldeki dosyaya baktığımızda kaza tarihinin 24.04.2014 olduğu, bu nedenle her ne kadar yürürlükte bulunan 03/08/2013 günlü resmi gazetede yayınlanan Maluliyet Tespit işlemleri Yönetmeliği çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporunun hazırlanması gerekmekte ise de, ATK tarafından söz konusu yönetmelik hükümlerine göre rapor hazırlanması olanağının bulunmadığından yine kaza tarihinde yürürlükte olan 11.10.2008 tarihli çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliğine göre rapor düzenlendiği, alınan raporunun kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerine ve Yargıtay içtihatlarına uygun olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin bu yöndeki savunmalarına itibar edilmemiştir.
Davalı vekilinin müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği yönündeki istinaf talebi yönünden yapılan incelemede;
Davalı vekili her ne kadar meydana gelen kazada davacının kask ve dizlik takmadığını bu nedenle müterafik kusurunun bulunduğunu ve tazminattan müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini belirtmiş ise de, dosyada toplanan delillerden ve ceza dosyasında davacının gerekli ekipmanları kullanmadığına dair herhangi bir delil bulunmadığı, öte yandan dosya kapsamından, davacının sunulan maluliyet ölçüsünü belirtir raporun incelenmesinde, maluliyetinin omirilik bölgesinde lamber vertebra kırığı olduğu, Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 150/1-a bendi gereğince motosiklet sürücülerinin koruyucu kıyafet olarak kask takması mecburi iken yönetmelikte dizlik takılması gerektiğine ilişkin olarak herhangi bir hüküm bulunmadığı, davacının maluliyeti ile kask takmaması arasında illiyet bağı bulunmadığı anlaşılmakla, davalı sigorta vekilinin müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğine yönelik istinaf sebebi yerinde değildir.
Davalı vekilinin geçici iş göremezlik tazminatının teminat dışı olduğu yönündeki istinaf talebi yönünden yapılan incelemede;
Davalı vekilinin davacı tarafından talep edilen geçici işg öremezlik tazminatının teminat dışı olduğunu ileri sürmüş ise de, 09/10/2020 günlü resmi gazetede yayınlanan Anayasa Mahkemesinin 2019/40-2020/40 Esas-Karar sayılı 17/07/2020 günlü kararı dikkate alındığında davacının zararının belirlenmesinde 01/06/2015 günlü ZMSS genel şartlarının tümü ile dikkate alınamayacağı anlaşılmaktadır. Bu yönüyle davacının tedavi sürecinde uğramış olduğu geçici iş görmezlik zararının davacının gerçek zararı niteliğinde olduğu, dolayısıyla davalı sigorta şirketi tarafından davacının uğramış olduğu bu zararın karşılanması gerektiği anlaşıldığından bu miktar yönünden davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır bu yönü ile buna dair istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir.(Aynı yönde Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2019/6271 esas ve 2020/8104 karar sayılı 03/12/2020 günlü kararı)
Davalı vekilinin ek tazminat başvuru yapılmadığı yönündeki istinaf başvurusu yönünden yapılan incelemede;
Davalı vekili her ne kadardavacı tarafından ek ödeme yapılması için müvekkili kuruma başvuru yapılmadığını, müvekkili kurumun temerrüde düşmediğini, başvuru şartının gerçekleşmediğini ileri sürmüş ise de, davacı vekili tarafından dava açılmadan önce davalı Güvence Hesabı’na usulünce başvuru yapılmış, Güvence Hesabı tarafından ise kısmi ödeme yapılmıştır. Yapılan ödeme, davacı tarafından yetersiz görülmekle KTK 111 maddesi kapsamında eldeki bu dava açılmıştır. Davacının dava tarihinden önce davalı Güvence Hesabına usulüne uygun bir başvurusunun bulunmasına rağmen davalı tarafından davacının tüm zararının karşılanmamış olması nedeni ile eldeki davanın açıldığı, ek tazminat için davalı Güvence Hesabına başvuru zorunluluğu bulunmadığı anlaşılmakla davalının bu yönündeki istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı vekilinin hesap raporuna yönelik istinaf talebi yönünden yapılan incelemede;
Davalı vekili hükme esas alınan hesap raporunda TRH 2010 yaşam tablosunun kullanılmasının hatalı olduğunu ileri sürmüş ise de, Anayasa Mahkemesinin 2019/40-2020/40 Esas-Karar sayılı 17/07/2020 günlü kararı, Danıştay 8. Dairesinin 2020/5413 sayılı dosyasında ZMMS Genel Şartlarının bazı maddelerine ilişkin verilen yürütmeyi durdurma kararı sonucu oluşan Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin kararları ile uyumlu şekilde TRH 2010 yaşam tablosu ve prograsif rant yöntemi kullanılmak sureti ile hesap raporu alınması gerektiği anlaşılmakla davalı vekilinin bu yöndeki itirazlarının reddi gerekmiştir.
Davalı vekili hesap raporunda ödeme tarihindeki veriler esas almak sureti ile davacının bu tarih itibari ile talep edebileceği destek tazminatının belirlenmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de, mahkemece alınan hesap raporu incelendiğinde bilirkişi tarafından davalı tarafından ödeme tarihi olan 21.08.2015 tarihinde davacının zararının karşılanıp karşılanmadığı hususu araştırılmış, ödeme tarihi verilerine göre davacının toplam 179.168,19 TL zararının bulunduğu, yapılan ödeme olan 37.166,00 TL ile davacının zararının karşılanmadığı tespit edilmiş ve yapılan ödeme güncellenmek sureti ile berilenen zarardan mahsup edilmiştir. Yapılan ödemenin mahsubu neticesinde davacının 212.75,003 TL bakiye alacağının kaldığı şeklinde görüş bildirilmiştir. Bu yönü ile davalı vekilinin ödeme tarihindeki veriler kullanılmak sureti ile hesaplama yapılmadığı ve yapılan ödemenin güncellenerek zarardan mahsup edilmediği yönündeki itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmasında, usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 05.07.2022 tarih ve 2015/… Esas, 2022/… Karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince davalıdan alınması gereken 14.530,02 TL istinaf karar harcından, davalı tarafından peşin yatırılan 3.633,00 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubuyla, bakiye 10.897,02‬ TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361. maddesi gereğince; Dairemizin kararının taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’ne, yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine veya Dairemize gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesi’ne verilebilecek bir dilekçe ile YARGITAY İLGİLİ HUKUK DARİESİNDE TEMYİZ YASA YOLU AÇIK olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi.07.11.2022

… … … …
Başkan … Üye … Üye … Katip …
İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır